hala neden orda burda kadının yerinin tartışıldığnı anlayamadığım alt başlıklardan biridir.
afedersiniz de bu dünyada insanlar 2 cins değil mi? eee?
birinin ondan daha çok yaşama hakkı vardır veya her türlü hakta diğer cins üstündür demek için basit olarak ne gerekebilir?
misal bir kamplaşma.kadınlar ülkesi erkekler ülkesi ayrılır, birkaç yüzyıl teknolojilerini geliştirip kapışırlar bakalım hangisi dünyada yaşamayı hakediyor.
yiyor mu?
hayır.
e o zaman yok islamiyetteki yeri yok kanepedeki yeri sokaktaki yeri ordaki yeri burdaki yeri diye neden kadının nerede ne yapması gerektiği tartışılıyor ayıptır sorması?
ki bunu kalkıp kadınlar tartışmayacağına göre tartışan yine erkek kesim.
kadınlar "erkeklerin yeri neresi acaba?" diye bir tartışmaya giriyorlar mı? girmiyorlar. neden?
çünkü biliyorlar ki insan insandır. kadın veya erkek değil.
insan.
-ya sev ya terket çi
ve
-anasını da alıp gitmeye niyeti olmayan
-askerlerin yan gelip yatmadığını,yattı mı sonsuza dek uyuduğunu ve birilerinin o uyuyanlar üzerinden prim yaptığını
-kapatılma davasının kazanılamayacağını ancak bunun zaten kazanılmak üzere açılmış olmadığını bilen yazarlardır...
kapatılamayacağı bile bile yapılmış eylemdir.
bilinçlidir.
haklıdır.
peşlerinin bırakılmayacağının,bu devlette hala kadrolaşmayı başamadıkları yerler olduğunun göstergesidir.
[ ülkenin yüzde 45 ini kömürle, inanç sömürüsüyle alan,
"biiiz bunu yaaaptıııık! biiiiz şuunu yaaptıııık! cumhuriyetiiin 79 yılına bakarsanız göremeyeceğiniz yatırımlar yaaptııık! durduramazsıınııııız!" diye meydanlarda naralar atıp bir yandan atatürk ün yegane hedefi tam bağımsızlık kavramının içine edip parsel parsel ülkeyi satan,
canım ülkemin canım insanlarını türbanlı türbansız diye bölüp "siiz yaptınıııııız bölemezsiniiiiiz! başörtülüüü kızlarımız daaaa okuyacaktııııırr!!" diye çemkiren, suçu başkalarında bulan ,
"askeeerliiiik, yan gelip yatma yeriiiii, değğiiildiiiiiir!" deyip gözü yaşlı asker analarını sırtından vuran, üstüne, oğullarını amerikalarda okutup askerden kaçıran,
derdini anlatan, "anamız ağladı!" diye isyan eden elleri nasırlı çiftçiye "ananı da al git!" deme gafletinde bile bulunabilen,
dinden başka sömürü aracı bulamamış partinin köklerinden doğup aynı politikayı sürdüren,
alamadığım yer benim değildir diyerek ülkenin incisi, pırıl pırıl gençler yetiştiren izmir i gavur ilan eden,
ve artık hafızamın alamadığı, almayı reddettiği yüzlerce gaflettte bulunan
avrupa birliğine yazılmış şarkıdır.süperdir.mor ve ötesinin eurovision hazırlığıdır.
şarkılarını da kendilerini de seviyoruz.eurovisiona katılmalarını duruşlarına ters bulanlar harun tekin in hergün gezdiği programlardan birinde dinleyebilirler.
1. olmayabilirler.zira yunanistan yine kendini tekrarlayıp güzelce bir kızla dandik özensiz sözlere ve cıstak costak melodiye sahip bir şarkıyla abartılı sahne şovuyla puanları götürebilir.tabi puanlar müzik adına verilirse...
olmayan savaşta olmayan ve olamayacak anti destekçilerdir.
kuran da geçen bu fikir akımı,o senelerde islamın yayılmsı için gerekli olan bir şarttır.bu yüzyılda geçerli olmayan bir gerekliliktir. çünkü adama sorarlar hangi kafir? diye.ya da allah için savaşılması gerekilen bir durum var da biz mi göremiyoruz,hayır genelde bizim savaş için gerekli ve haklı sebeplerimiz vatanmilletbağımsızlıközgürlükeşitlikgibi kavramlardır da o bakımdna soruyorum.yaratıcı adına yarattığı kulunu öldürmenin mantığı nerededir?
ya da hiç birisini öldürdünüz mü diye de sorabilirler adama.ölüm kadar acı,haksız ve yersiz birşeyi hiç gerçekleştirdiniz mi?peygamberiniz islamı yaymak zorundaydı insanlığın iyiliği için.bu nedenle cihat kavramı (ya da arapçasıyla cihad) ortaya çıkmıştır.ancak yayılma evrimini çoktan tamamlayan dinimiz için gerekliliği kalmayan bir durumdur.allah adına can alınmaz,isterse o alır.inandığınız değerlerle çelişen şeylere azcık kafa yorun araştırın birşey yapın.
uzun skeç.film demek sinemaya hakaret olur.
herkes "geberdik gülmekten!dur konuşturmayın diaframımı kullanamıyorum kasıldım ahahah!" böğürtüleriyle salondan çıkar bu filmden.arkadaşların dolduruşuna gelinir,sinemaya adım atılır.tam bilet alınacakken arkada 120 nin afişi görülür.ulan bu kendini beğenmiş,sinemayı ayağa düşüren herifin filmine gitsem ne olur?adama gişe kazandırırım,bari 120 ye gideyim bi yararım olsun denilir.
gidilen sinemanın * basıklığı iğrenç kokusuna rağmen yerine oturulur.film başlar.hr karesinde o anları hissetmektesinizidr.ancak sinema dandiktir ya yandan recep ivedik sesleri gelmektedir.tıklım tıklım dolu olan salon 3 kahkahalarla inlerken,salon 2 120 çocuğun dramını,kurtuluş yıllarını,bu ülkenin nasıl kazanıldığını gözleri dolu dolu izlemekte,ve yanda abuk subuk film bile olmayan skeçimsi şeye gülenlere küfretmektedir.
malesef ki şahan abimiz yanlış zamanda çıkardı bu filmi.onun yüzünden 120 gibi herkesin görmesi ve destek vermesi gereken bir film kaçıyor,11-17 yaş gençliği 13 yaş sınırına rağmen akın akın recep ivediğe koşuyor.
akranları 94 sene önce nelerle mücadele etmiş,üzerinde yaşadıkları vatan toprakları nasıl kazanılmış bi haberler.
götürün götürün.recep ivediğe götürün çocukları.apış arası kokan replikleriyle yandaki salondaki sesleri bastırır belki...
(bkz: komunizm)
(bkz: bilmeden konuşmak)
1)yalan ötesi bir haberdir
2)komunistlerin bu olaya karıştıkları nereden uydurulmaktadır
3)uyduranların komunizmin ne olduğunu bildiklerinden şüphe duyulmalıdır.
4)saldırı çift yönlüdür.bu ülkede özürlük kavramını başka yerlere çeken yüzde 55 lik kesim de deyim yerindeyse ipe ipe kavram kargaşasından kurtulmayı öğrenecektir.
5)bir habere inanmadan önce haberi aldığın medya organına bakılmalıdır.
(bkz: zaman gazetesi)
sırf erkeklerin abdestleri bozulmasın,günaha girmesinler diye bayanların kapanması gerektiği hatta kapanan bayanların çok büyük sevap işlediği şeklinde yorumlanan esnek bir ayetin bulunması gibi şeylerdir.
kuran ın bu kadar mantıksız ve ayrımcı olmadığına emininm.sadece günümüze güncellenemiyor.doğru düzgün yorumlayacak bir bilgin yok islam aleminde.
savunduğu rejimde 4 kadın alabilen ahlak anlayışıyla çok örtüşen bir önerme(!)
ayrıca balenin ayıp,kıskanılacak,tercih edilmeyecek birşey olduğunu ilk defa duyuyorum.
biz ona genelde "sanat" deriz de.
yani 6 milyar insan olarak.
siz balerinlere ne gözüyle bakıyorsunuz bilemeyiz tabi(geçtiği beden eğitimi sebebiyle kalmayan kadınsı organlarını mikroskopla incelerseniz belki tahrik olursunuz tabi)
bilmem farkettiniz mi tahrik olan siz,nerede kol bacak görseniz kendinizden geçen siz,sonra bacılarını aynı şeyden korumaya çalışan siz.
bana sakın dini dayatmayın bak burada ne yazıyor diye.iyi okudum bilirim.tanrı iki kulunu da birbirinden ayırmaz.sana beyin verdim çalıştırasın diye kalp verdim kullanasın diye der.
arada bir çalıştırın şu kafaları.
balenin mi yoksa sizin kafalarınızın mı değiştirilmesi gerekiyor.
incilde yoktur kuran da vardır tevratta yoktur zeburda zarttır şeklinde uzatılabilecek kombinasyon.
bunlar tabu konunusu sanılıp öyle abuk şekillerde tartışılmaya başlandı ki iki ayet açıklayacağım ama değişme olmasın aman saygımızda kusur olmasın diye ne yapacaklarını şaşırdılar.
cevap çok basit insanoğlu:
tüm kitaplar,başta indiği topluma gelir.incilde o zamanın koşullarında neler olması gerektiği toplumun eksik yönlerini düzeltme amacı güdülmüştür.
sıra kuran a geldiğinde arap toplumu gibi pis bir topluma inmiştir.
tanrı o anda arabistandaki gömülen küçük kızlarını kurtarmak,ayağa düşmüş ezilen ve mal olarak görürülen kadınlarını ayağa kaldırmak,insan olmalarını sağlamak için o zamanlarda örtü getirmiş.mahrem yerlerinizi örtün.toplum sizi yeni yeni kabulleniyor.kışkırtacak şeyler yapmayın,bakışlarınıza sahip çıkın demiştir.
pis arap halkının bu kokuşmuşluğundan kurtarmak için "abdest" olayını getirmiştir.böylece günün 5 vakti insanlar suyla temizlenip sağlıklarına daha rahat kavuşmuşlardır.
hiç para yüzü görmemiş hak yüzü görmemiş evde yatak ve yemek malzemesi olan kadınlara,kabul etmeleri kolay olsun diye 1/3 oranında miras payı vermiş.
görüldüğü üzere kitaplar,o dönemin şartlarına göre gelir,her kitapta aynı şey yazamaz dolayısıyla.
ha,bu kurallara şeriat kuralları denmiştir islamda.ve 1500 sene önce o topluma,alakamız bile olmayan bir topluma inen,sırf o toplum düzeni sağlansın diye keskin bir zorunluluk getirilen şeriatı günümüze uyarlamaya çalışıyorlar o ayrı...
en son kedi şeklinde çizmelerine karşı dergiye dava açan tayyip kişisinin,o olaydan sonra türkiyedeki tüm karikatüristlerin onu kedi olarak çizmesiyle mor ve ötesi olmasından hala ders alamamış olmasının göstergesidir.
karikatür sanatının ne olduğunu bilmesi,öğrenmesi,o elinin eteğini öptüğü kişilere bir sorması gerekir.
böyle bir dönemde bir sözlüğe yazılabilecek müstesna başlık.
arkadaşım.madem öyle birşeyden şüpheleniyorsun.otur oku öyle gel.
ama evet sevgili mustafa kemal atatürk ümüzün çok büyük bir hatası vardır.
ülkenin geleceğini gençlere emanet etmek.
yazıktır ki adamın yaptığı onca devrimi harfi harfine biliyormuş,tüm isteklerini yerine getirmiş gibi kalkıp "aman o da bi musulu alamamış yahu peeeh" gibi basit ve bilinçsiz cümleler kurabilen,heryere "şeriatı geri getireceğiz!" yazılarıyla donatan bir gençliğe güvenmiştir kendisi.
getirin şeriatı getirin.kemalist değilim ben diye haykırın televizyon programlarında.mükemmelliği arıyorsanız,iktidarınız getircektir size o mükemmel hayatı merak etmeyin.
ama atatürk ün miraslarını koruyacak o türk gençliği asla yılmayacaktır.haberleri olsun.
lays patates cipsi reklamında "ayşe teyze patatesi bunlar geeel!" diye bağıran pazarcının karşısına ayşe teyzenin yanında 2 koruma,ay çok pardon 2 polis memuruyla gelmesi,yakalayın şunları diye emir vermesi,polislerin de kafalarını "emredersiniz" dermişcesine sallayarak pazarcıyı yakalaması reklam saçmalığı değildir de nedir?
ne zamandan beri polis sivil vatandaştan emir alıyor?
ve ne zamandan beri sözlük yazarları anket dolduruyor ha?sorarım size?
nur suresi 31. ayetinin işlerine gelen güya islam bilginlerince bir taraflarından yorumlamaları sonucu tesettür ötesi birşeye giren bayanların,siyasi bir simge olarak kullandıkları örtüdür.
başörtüsü olduğunu şiddetli bir şekilde diretmelerine şöyle bir soruyla karşı gelinebilir:
"hiç mi bir anadolu kadını görmediniz?"
elleri kolları ayakları bacakları dizaltından açık,oyalı işlemeli süslü başörtüleri saçlarının önündeki beyazlıkları görünecek şekilde açık ninelerimizi hiç mi görmediniz?
onu bırakın kaçınız elinize alıp bir kuran-ı kerim okudunuz?hadi okudunuz da yorum getirip anladınız,çeşitli yorumları okudunuz,tartışma programı izleyip,gazete köşelerini takip ettiniz,objektif bir din adamına soru sordunuz?kaçınız?
kuran da açıkça belirtilmiştir ki:
"Mümin kadınlara da söyle: Bakışları ölçülü olsun ve cinsel organlarını korusunlar. Süslerini, kendiliğinden görünenler hariç açmasınlar. Örtülerini yaka açıklarına koysunlar. Süslerini şu kişilerden başkasına göstermesinler: Kocaları, yahut babaları, yahut kocalarının babaları, yahut oğulları, yahut kocalarının oğulları, yahut kardeşleri, yahut kardeşlerinin oğulları, yahut kendi kadınları, yahut ellerinin altında bulunanlar, yahut kadına ihtiyaç duymaz olmuş erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar, yahut kadınların mahrem yerlerini henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler, hepiniz topluca Allah’a tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz.
24 Nur Suresi 31 "
burada birçok din bilginince açıklanmış olan "süs" kelimesi şüphesiz göğüsleri ve bilimum mahrem yerlerini anlatmaktadır.birçok kendini bilmez dinadamının çevirdiği gibi bir el-yüz-saç-baş örtme ortalarda yoktur.
olsaydı bile bu ayet bir farzdan söz etmemektedir.çünkü nisa suresinde açıkça belirtilmiştir ki,allah,yargıolanma günü geldiğinde,kişinin saçına,yüzüne,dış görünüşüne,giyinişine bakmayacaktır.içinize bakacaktır...
küçük şeylerden kişilik analizi yapılmaması gerektiği halde yerinde olan bir tespittir malesef.
ayrc snn b kşlk anlzn d çk bşi diil bn nlr nlr anlz edyrm b blsn nse bn yrldm yzmktn çk uzn knştm bgn hdi sna bbyy!!
(bkz: sözlük sen sabır ver)
genelde sarışınımsı bayanlara söylenen söz.
sarışınların aptal olduğu rivayetine kanmış bir sulangaç gencin,arkadaşla yaptığı konuşma:
-gözlerin nasıl bir renk öyle ya?
+bilmem nasılmış?
-yeşil desen değil,mavi desen değil,sarı desen değil...
+valla sen dünyayı ne renk görüyorsunuz bilemem ama biz insanlar olarak yeşil diyoruz...
-ahahaha çok komiksin vallahi ya.sen türk olamazsın bu sarı saçlar yeşil gözler...
+senin iq unun 80 olduğu kadar eminim türk olduğumdan...
-hmm tamam o zaman.ben yine uğrarım...süleyman beni mi çağırdın?çağırdın çağırdın tamam!hadi görüşürüz.
izmirde asla gerçekleşmemiş ve gerçekleşemeyecek olan eylem.
çok mu büyük kayıptır?bu eylem olmasa da karsızlık çoktan geçmiş olan oyun çağımızın eksik kalan büyük bir kısmıydı.haberlerden izledik hep karın nasıl birşey olduğunu.kartopu oynayan çocukları,kardanadamı,leğene oturup kayanları,kayıp çanağı kıranları...
izmirli çocuklar hiç içine düştün mü bembeyaz olup çıkacağın kadar kar görmemiştir.*
geçen senelerde yağmıştı.yağmıştı?pardon serpilmişti de olabilir.yaklaşık tuz tanesi büyüklüğünde on onbeş kar tanesi elimize düşünce sevinçten bu yaşımızda gece sokağa çıkmıştık.sadece biz değil,herkes balkonlarına,sokaklara dökülmüş,arabaların üstündeki kar tabakasını(zar tabakası daha mantıklı) üçer beşer birleştirip kartopu oynamaya çalışıyor,mikromini kardanadamcıklar yapıyordu...
insanoğlu maymuniştahlı azizim,kar verirsin güneş ister,güneş verirsin kar ister...
ama bi kere yağdırsaydın şöyle bi nolurdu ya nolurdu?
(bkz: çok dertliyim sözlük)
(bkz: bir günlük türü olarak sözlük)
herşeyimizle teslim olduğumuz,güvendiğimiz,dilendiğimiz,gerektiğinde önünde secdeye vardığımız,"o kesin var" diyerek hesapsız kitapsız varlığını kabul edip,yaşamımızda önemli yere koyduğumuz o değerli varlığın çocuklarını ayırabileceğine,onları birbirine düşman edebileceğine inanan zihniyetin dogmatik kurallara dayanarak kabul ettiği talihsiz kural(!)
tam da milletimizin ihtiyacı olan yarışma programı.
bilgi sınamadan
kendini zorlamadan
hesapsız kitapsız
oturduğun yerden,talimat vererek
beynini hiç çalıştırmadan
uyuşuk uyuşuk izlenebilecek harika zihin açıcı yaratıcı program(!)
acun ılıcalı nerede ne yapması gerektiğini iyi biliyor valla!
an itibariyle ankarada eylem yapan gençlerin çok güzel cevap verdikleri talihsiz tümce.
"erdoğan,türbanı bahçeliye tak!"
ortada korku yayma düşüncesi vardır.ancak bu hangi taraftan gelmektedir,o tartışılır.anayasaya siyasi simgenin din alet edilerek legalleştirilmesini sokmaya çalışanlar mı,bundan rahatsızlık duyan,laik cumhuriyetini muafaza etmeye çalışanlar mı kargaşa ortamı yaratmaktadır,bilinmez(!)
lise müdürlerinin 5. uyarışlarından sonra da kirpi tipiyle okula gelen karizmatik gence ceza niteliğinde uyguladığı eylem.
sonuçlara bakıldığında okullarda erkek öğrenciler arasında yüzde 70 lik bir oranda bu tipleri görmek mevcut.
kendi dinimize sahip çıkmayarak,geri kalmışlığı aptal saptal şeylere yükleyerek yaptılan bir tespittir.
biz dinimize sahip çıkmazsak görüldüğü üzere başkaları çıkıyor,üstüne yamultup cahil halka kömür,aş,cami ve yalakalık olarak yutturuyor,adına özgürlük diyor,ve dinimizin içine oturuyor -tabiri caizse-
nerden vurulacağı iyi bilinmelidir.yobazlık dindar olmak değil,laik olmamak,özgürlükleri din adı altında kısıtlamaktır.
kanımca üzerinden "seksi kız fotoğrafı koysam ne kadar üye toplayabilirim acaba?" deneyi yapılan,fotoğraflarda da belli olduğu gibi (bkz: dalmaçyalı) fena dalga geçilmiş ne idüğü belirsiz insankızı.
yazıktır lan
edit:eksi veren arkadaşım,açık etme bu kadar kendini,herkes hata yapabilir.hadi sil şu sayfayı da yorulmasın millet süt fabrikası kılıklı kızın fotoğraflarıyla.*
en kutsal varlığımıza,bizi koşulsuz seven,hayatımız boyunca,yetişebildiği sürece bizi baş tacı yapan insana da küfür etmeye başlarsak vay bizim halimize...