btnn
152 (çikita muz)
dördüncü nesil yazar 1 takipçi 9.00 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    tatvan öğretmenevi

    1.
  1. bitlis'teki günlerimizde bizi yurdun diğer her tarafında ellerinden geldiğince güzel ağırladıkları gibi ağırlayacaklarını düşünerek gittiğimiz, ancak 3 günün sonunda artık gurbetteki sabrımı bile taşıran olayları bizlere sunan yönetime sahip öğretmenevi. yeri itibarıyla van gölü kıyısındadır, güzeldir, henüz kullanılamamış güzelim bahçesi vardır, gelgelelim personeli bir acayiptir. şöyle ki;

    kayseri'den kalkıp geldiğimiz uzak memleketlerdeki çekingenlikle, hali hazırda tatvanda çalışan başka bir arkadaşın "abi yeriniz ayarlandı" demesi üzerine direk öğretmenevine gittik. lakin yerimiz yok dediler, ayarlayan kişiyle konuştuk ve personeli konuşturduk, meğer bize ayarlanan odanın banyosu lavobosu ve tuvaleti çalışmıyormuş, yani aslında kullanım dışı olan odaymış. elden ne gelir, yanlışlık olmuş dedik ve valizleri arabaya koyup tekrar yola çıktık. kendimize başka bir yer bulmuş, valizlerimizi yeni yerimize yerleştirmiş ve anlaşmışken gelen telefon "abi odayı kat görevlisi arkadaşlar tamir etmiş, bize haber vermemişler, gelin yeriniz hazır" üzerine öğretmenevine geri döndük, daha da unutmam emin bey bize odayı gezdirdi, hocam buyrun başımız üstüne dedi, biz de saolasın dedik ama bu gece anlaştık, orda kalalım yarın geliriz.

    ertesi sabah* valizleri tekrar yüklenip toparlanıp öğretmenevine gittik, ve arkadaş hocam buyrun ancak salı gününe tüm odalar doludur dedi. e kardeşim bizi pazartesi akşamı kalmamız salı günü başka bi yer bulmamız için mi çağırdınız dedik, valla hocam durum böyle dedi. bence siz orda iki gün daha kalın geri gelin, size ayarlarız dedi.

    iki gün geçti, bugün* biz geldik diyerek girdiğimizde resepsiyondaki başka bir arkadaş hocam hiç yerimiz yok dedi. önce konuştuğumuz emin bey ve diğerlerini, yeni arkadaşla kendi cep telefonumuzdan görüştürdük, hocam sadece aile odası var onu verebiliriz diyerek gecelik 40 liraya yepyeni bir odayı tarafımıza uygun gördüklerinde benim çoktan sabrım taşmış, görev yerim sağlık ocağına doğru yola çıkmış ve babama da uğraşma baba, biz nerde olsa kalırız demiştim...
    0 ...
  2. tüm dillerin yazıldığı gibi okunması

    1.
  3. son yurtdışı gezimden sonra artık beni çileden çıkaran, buna bir standart getirilsin dedirten antite; kendisini oluşturan harflerin telaffuzunun kelimede değişmeden kalması. şimdi bir türk'e sorsanız "türkçe yazıldığı gibi okunur kardeşim, sorunsuzdur" der. gündelik hayata geçildiğinde yutulan söylenmeyen onlarca harfin hesabı yapılmaz, çünkü teoride yazıldığı gibi okunmaktadır türkçe. ingilize sorsanız o da aynı şeyi söyler, polonyalıya sorsanız o da size aynı şeyi söyleyip çıldırtır sizi. gelin görün ki yandan yemiş bir "l" leri vardır, "ou" diye okunur. scz vardır, "çş" okunur. bu kelime içine geldiği zaman da işte dediğimiz gibi, czesc kelimesi çeşç diye okunur der. artık birilerinin buna bir standart getirmesi, mümkünse bu kişinin de fransız olmaması gerekmektedir.
    1 ...
  4. zapiekanki

    1.
  5. meşhur polonya atıştırması. uzun ekmek üzerine temelde kaşar peyniri ve mantar, ek olarak istediğiniz malzemeyi koydurabileceğiniz*, en iyisini krakow kazimierz'de market square de bulabileceğiniz fırınlandıktan sonra servis edilen ayaküstü yenilirken bana ağzına tüfek doğrultmuş saykoları çağrıştıran leziz. varşovada 3-4 zloty. krakowda 6-10 zloty. deneyiniz.
    3 ...
  6. avrupa günü

    5.
  7. Schuman parade adlı geçit töreniyle Varşova nın resmi caddesi Nowy Swiat ta başlayan ve kurulan standlar, gösteriler, danslar eğlenceler eşliğinde kutlaması az önce bitmiş Avrupa Birliği kutlaması.

    bu ülkelerin bu işlere ne kadar yatırım yaptığını gördüm gözlerimle bugün, sahnelere çıkıp şarkı söyleyen minikler, herşeye meraklı katılımcı gençler, elbette dalga geçenler ama çoğunlukla sahip olduğunu koruyan, kollayan anlayış vardı. konuştuğum onu aşkın kişiyle avrupa birliği ni tartıştım, yanıma gelip polonya'nın beşinci yılını simgeleyen kartla fotoğrafımı çeken teyzeyle neden avrupa birliğinde olmak istemeyişimi anlatmaya çalıştım. o da bana herkesin buna ihtiyacı var dayatmasını sundu, yine de paylaştık, güldük eğlendik. tarihten nasibini bizim kadar alan millet olmamasına rağmen otu boku büyütüp kazandığı herşeyi sahiplenme zihniyetini ben de istiyorum arkadaş ülkemde. avrupa birliğini istemiyorum, bunu istiyorum sadece..
    0 ...
  8. sirp polisi

    1.
  9. sofya'dan belgrad'a giden trende eksi 20 derecede yolculuğumuzu yaparken odaya dalan sınır görevlisinin suratımıza küfretmesi ve ardından valizleri ite kaka açtırarak içinde bişey olmadığını görünce rahatlayıp yine sayıp söverek uzaklaşmasının ardından olayı izleyen polis cinsi. al birini vur ötekine denebilir. ayrıca yine aynı trende çalınan valizimizin ardından kılını kıpırdatmayan, sigorta için zabıt bile tutmayan umursamaz varlık. ertesi gün yardımcı olan dayının hakkını yemeyeyim, lakin sırbistanda ilk gününüzü geçirmek için hiç hoş tercih değildir kendileri, güvenmeyiniz.
    3 ...
  10. empik

    1.
  11. polonyada yer alan, d&r tadında, içinde kafesi-kitabı-cdsi-müziği herşeyi olan şahane mağazalar zinciri. aynı zamanda çoğu avrupa müzik marketinden ucuzdur. buradan kitap almak akıllıca olabilir. lakin defter almak için başka bir yer tercih edilmeli. ayrıca kasaların yanında uzaktan "piş..." şeklinde okuduğum yazının yakına gelince "pişmaniye" olarak belirivermesi, ve kasaların dört bir yanında koska ürünlerinin yer almasıyla beni benden almış mağazadır. içerisinde türkçeye dair sadece lehçe-türkçe sözlük olmasına rağmen pişmaniye, lokumun kasaların yanında olması ayrıca ilginçtir, tartışılır.
    0 ...
  12. protein cakismasi

    1.
  13. günümüzde fast-food veya bilimum kaynağı belli olmayan et tüketicileri olarak hepimizi ilgilendiren şoke edici sağlık durumu, hipotez aşamasındaki bağışıklık terimi. bu et doğumdan ölüme ot yemeyen her hayvanın eti olabilmektedir, şöyle ki:

    kendi türünü yem olarak yiyen hayvanlarda zamanla gelişen antijenik reaksiyona verilen genel addır. şöyle ki, hayvan dün çiftlikte yanında yem yiyen arkadaşının kemik ve kurutulmuş kan öğütümlerini ertesi gün yem olarak yer. neden mi? elde etmesi ücretsiz bir yemdir de ondan.

    böylece kendi türünden yani kendi DNA'sına yakın kodda kodlanan proteini vücuduna alır. bu sayı genelde bir değin onlarcadır. yani hayvan kendi türünden birçok canlıyı hayatı boyunca yem olarak yemektedir günümüzde malesef, bu zamanla hayvanın bağışıklık sisteminin tetiklenmesine ve antikor geliştirmesine neden olur. bu antikorlar ne mi yapar, ya hayvanda bir otoimmün hastalığa neden olur, ya da evet sıkı durun, onu yiyen insanda yepyeni antikorlar sentezlenmesine, otoimmün hastalıkların artmasına neden olur. günümüzde bu hastalıkların artmasının nedenlerini açıklamaya çalışan hipotezlerden birisi de budur. yakınınızda bir veteriner hekim bulunuyorsa daha detaylı bilgiyi kendilerinden alabilirsiniz.

    (bkz: taze bilgi)
    6 ...
  14. mediastinit

    1.
  15. mediasten iltihabı. ölümcüldür. tedavisi zordur.
    0 ...
  16. mediasten

    1.
  17. önde sternum* arkada vertebra* yanlarda her iki akciğer, altta diafram üstte gırtlak alt kısmı tarafından oluşturulan bir vücut boşluğu. içerisinde yemek borusu, kalp yan yüzü, nefes borusu ana damarlar gibi önemli yapılar bulunur. enfeksiyonu, etkeni basit de olsa vücutta en ölümcül olabilen enfeksiyonlardandır. gün itibariyle yoğun bakım servisinde yemek borusuna tavuk kemiği takılmış ve bu yüzden orda yatan bir hasta gördükten sonra şahsıma daha bir önemli gelen boşluk. şöyle ki, yemek borusunun genelde iç organların çevresinde bulunan zarı* yoktur, bu yüzden kesici, yırtıcı ve bilimum tahriş edici cisim, yemek borunuzu pek kolay yırtabilir. işte bunu fırsat bilen bakteriya bir güzel mediasteninize yerleşir ve sizi günler içinde ölüme sürükleyebilir.

    (bkz: mediastinit)
    0 ...
  18. bir istanbulluya sorular

    1.
  19. genelde taşradan yahut uzun zamandır gidemediğiniz memleketinizden gelen yakınınızın size yönelttiği, uzun dönemli hafızada yer işgal etmeyen ve bu sayede her gelişte gerek aynı gerekse başka kişilerce defalarca sorulabilen, cevabı bilgi içerikli sorulardır. genelde insan cevap vermeye üşenir, çünkü bu kaçıncıdır lakin soranda sevdicek olduğundan elbette cevaplanır. mesela,

    - şimdi bu kaçıncı köprü?
    + bu karşısı kadıköy mü üsküdar mı?
    - aksaraydaki metro taksime kadar gidiyo mu şimdi?
    + aktarınca nası oluyo otobüsten metroya da oluyo mu?
    - hep geliyo musunuz böyle deniz kenarına?
    + **bu taraf anadolu diğeri avrupa mı?
    - bu taksim hep kalabalık mı böyle...
    2 ...
  20. doktorlar rock festivali

    1.
  21. 7 Mayıs 2008 de istanbul Tıp Fakültesi'nin12. Geleneksel Rock Konserleri serisi dahilinde "festival" tadında gerçekleşecek 3. etkinliği. festival gündüzden gece yarısına kadar sürmek üzere Müzik Kulübü ve Pandomim organizasyon tarafından organize edildi.

    Konserler kapsamında daha önce Vega, Aslı, Çilekeş, Anima, ihtiyaç Molası, Bulutsuzluk Özlemi gibi isimleri ağırlayan kulüp, bu yıl da unutulmaz üniversite konserlerine bir yenisini eklemeyi planlıyor. Müzik Kulübü, bu kez de konser alanını Ogün Sanlısoy, Aylin Aslım, 110 için açıyor. Öncesinde ise konuk gruplar Bluestooth (istanbul Teknik Üniversitesi), Rugan (istanbul Üniversitesi-Beyazıt) ve Defect (Cerrahpaşa Tıp Fakültesi) ile fakülte gruplarından Prepsikoz ve Angarya sahne alacak.

    Festival başlangıç saati 14:00 olarak belirlendi. Alanda konserin yanında sürpriz etkinlikler de gün boyu yer alacak. Giriş ücreti ise 10 YTL.

    istanbul Tıp Fakültesi,Çapa ulaşım:
    -Taksimden 83 numaralı,
    -Beşiktaştan 28T numaralı otobüsle aynı isimli durakta inebilirsiniz.
    -Gece sabaha kadar Topkapı-Taksim dolmuşları çalışmaktadır.

    (bkz: drock)
    (bkz: istanbul tıp fakültesi müzik kulübü)
    1 ...
  22. batuhan caliskan

    1.
  23. van'daki ilköğretim okulunda arkadaşı yusuf ali ile ritm ve hip-hop, ritm ve pop,arabesk vs ne varsa söyleyen çılgın iki küçük çocuktan esmer olanı. sonuna kadar desteklenesi tatlı mı tatlı küçük insan. şarkılarından birinde sisteme dil de uzatmış bacaksız, süfer efenim.. şahane bu..

    edit: eksi oy attın da neye attın acaba merak ediyorum??
    5 ...
  24. garantici ogrenci modeli

    1.
  25. zeka seviyesi değişken, genelde orta-düşük olan, yine bu yüzden genelde orta-ön sıralarda oturan öğrencidir kendisi. yerine göre çok çalışkan veya okula gelip gitmekle sınırlı olabilir. ana felsefesi hocanın anlattığı her şeyi anında, iki dakika sonra veya en geç ders sonunda tekrar sormaktır. konuya olan hakimiyeti her zaman su götürür, çoğu zaman da sinir getirir, çünkü yoktur. genelde yorum kabiliyetleri sınırlıdır. hele ki hoca bir konuyu vurgulayarak anlattıysa mutlaka bu, kendisine garantici öğrenci modelinden soru olarak dönecektir. soru sonucu aynı cevabı alan öğrenci içini rahatlatır, herkesin vaktini çalar, yeri gelir gözlüğünü düzeltir ve dersi dinlemeye devam eder. şöyle ki:

    - yenidoğanda femur kırıkları veya humerus kırıkları sekel bırakmadan iyileşir arkadaşlar. alçı da asla gerekmez. vs vs..
    * sekel bırakmaz di mi hocam?
    - hayır bırakmaz.

    ..belirli bir süre..

    * sadece femur kırıkları mı yoksa humerus kırıkları da mı sekelsiz iyileşir hocam?
    - ikisi de sekelsiz iyileşir çocuğum.*
    bu öğrenci tipi her işini garantiye almaya çalışır, notlar açıklanır, iki kere bazen bin kere sorar, bakar. öğrenci işlerine işi olmadığı zamanlarda da uğrar dolaşıp çıkar, genelde hocalara yavşar, sözlüde iyi not almaya çalışır. şöyle ki:

    adamımız sınavlar açıklandıktan sonraki 10.dk içerisinde zaten notuna bakmış ve aynı zamanda arkadaşlarının notlarına da bakmış ve ezberlemiştir, henüz makina hesaplamadan standart sapmayı hesaplar, ortalamanın ne kadar üzerinde olduğuna bakar. lakin :

    - abi sınavlar açıklanmış baktın mı?
    * yoo bakmadım kaç almışsın?*
    - ben 52yle geçmişim ya süper..*

    ...başka bir durum...
    * sınavlar açıklanmış baktın mı sonucuna? **
    - hayır bakmadımm kaç almışım baktın mı? sen kaç almışsın?
    * senin 60 küsürdü galiba benimki de 80 küsür
    - ohaa tebrik ederim. iyiymiş millet nası?
    * çok bakmadım ama iyi gibi ... *

    sürer gider efenim.. deli eder insanı bu tipler, vaktinizi yer, sabrınızı taşırır. sözlüye düşürmesin allah sizi beraber. bittiğiniz an olur. sınıfta, pratikte falan uzak durun ya da yakın oturun, susturun bunları.. lütfen...
    0 ...
  26. vasospastik

    1.
  27. vaso : latincede damar ve spazm : kasılma kelimelerinin birleştiği anlam, damarın kasılması ve gerginlik durumunu taşıyan. yarı türkçe yarı latince karmaşasının yaşandığı kelimelerdendir, vazo-spastik diye de yazılır.

    "vasospastik angina" da vardır örneğin. stres, nikotin gibi etkenler dolayısıyla daralan kalp damarlarının ani olarak göğüs ağrısı ortaya çıkarması durumudur. diğer ismi "prinzmental angina" dır.
    1 ...
  28. bana rastgele bir video ac

    1.
  29. haberturk un sitesinde açmaya çalıştığınız videoda hata olması sonucu karşınıza çıkan buton,seçenek. medyada internet sitelerinin amaçsızca dolaşan insanların tıkları derdinde olduğunun başka bir göstergesi. diğerleri için :
    (bkz: foto galeri)
    (bkz: çek yolla türkiye izlesin)
    (bkz: sıkılma haydi oyna)
    0 ...
  30. bafi de vampir sayilir

    1.
  31. eskiden büyük bir ilgi ve alakayla izlediğim* güzelim diziyi her gördüğümde tısır tısır gülmeme neden olan çağrışım-espri karışımı önerme.
    2 ...
  32. doktorlar rock gecesi

    1.
  33. etkinliklerini 2003'ten beri gelenekselleştiren istanbul Tıp Fakültesi Müzik Kulübünün sıradaki etkinliği, drock vol.9

    kulüp, bahar şenliklerinde düzenlediği festival konserlerinin yanı sıra kışın da öğrenci kantininde veya taksimde rock geceleri düzenliyor.

    13 Aralık 2007 perşembe günkü 9. organizasyon ise istanbul Tıp Fakültesi Müzik Kulübü ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Müzik Kulübü ortak organizasyonu. her iki fakültenin amatör rock grupları yıllar sonra ilk kez taksim pulp'ta aynı sahneyi paylaşıyor. saat 18.00 de kapılar uzun süreli rock gecesi için açılıyor.

    fakülte gruplarından sonra sahnede kreş var (eski Pop-Corn). Kreş'in performansı gece 24 te başlıyor, gece 04.00 te sona erecek.

    (bkz: drock)
    0 ...
  34. lanzedin

    1.
  35. mide asit pompa inhibitörü. ülser, reflü , gastrit gibi kullanım alanları bulunur.

    (bkz: lansor)
    0 ...
  36. turkiye tek yurek

    1.
  37. teröre karşı başlatılan kampanya ve beraberliklerin tümü. bu vatanı bu milleti böldürmeyeceğini bir kez daha haykıran türk halkının duygu dolu anlam dolu hareketlerinin yeniden alevlenmesi.

    maç başlangıcında şehitlerin isimlerini tek tek anons ettikten sonra tribünlerden yükselen "burda!" seslerinden tutun, caddelerde sokaklarda oluşan duyarlılık reaksiyonlarına, şehit ve gazi ailelerinin yüreklerinden çıkan haykırışlarından genelkurmay başkanının cümlelerine, milli değerleri temsil eden her türlü kurum ve kişilerin gönlünün bir attığı, insanın gözlerini yaşartan eylemler, olaylar bütünü bu olgudadır.

    her anı anlam yüklü bu hassas saatlerin günlerin ayların değerini bilmek sorumluluğu.

    (bkz: vatan sağolsun)
    1 ...
  38. gram boyama

    1.
  39. mikrobiyolojide, bakterileri sınıflandırmada kullanılan boyama yönteminin adı. gram boyasıyla boyanan bakterilere gram pozitif denir ve mor boyanır, boyanmayanlara gram negatif denir ve renkleri pembe kalır. bakterilerin sınıflamasında ilk adımdır.
    4 ...
  40. istanbul tip fakultesi muzik kulubu

    1.
  41. 1981 yılından beri istanbul tıp fakültesi bünyesinde faaliyet gösteren, son 4 yıldır konserlerini gelenekselleştiren ve onları drock adıyla birleştiren, fakültenin en aktif kulüplerinden birisi.

    bünyesinde yarısından fazlası organizasyon basamağında görevli yaklaşık 25 kişi bulunduran kulüp, son yıllarda kampüste* feridun düzağaç, vega, aslı, anima, ihtiyaç molası, 87.basamak*, çilekeş ve 2007 de bulutsuzluk özlemi ni ağırlamış, sorunsuz konserlerini gitgide büyütmüş ve ismini duyurmuştur.

    çoğu fakülte müzik kulübünde bulunmayan imkanları üyelerine sunan istanbul tıp fakültesi müzik kulübü, bu yıl da konserlerine devam etmeyi ve ismini daha da büyütmeyi planlamaktadır.

    2007-2008 öğretim dönemi tanışma toplantısı, 9 ekim salı günü saat 16.30'da kulüp odasında** olacak olup, istanbul üniversiteli tüm arkadaşları beklemektedir kendisi.
    2 ...
  42. gotik ordek yavrusu

    1.
  43. çirkin ördek yavrusunun asıl kimliğidir. kendisi siyah takılır, gotiktir. diğer ördekler tarafından dışlanır önce. sonra bakılır asıl olay gotik kardeşte, gel denir kendisine, sonra gotik kardeş gösterir diğerlerine ne olduğunu. saygı duyulur...

    (bkz: çirkin ördek yavrusu)
    4 ...
  44. soganlarin asla pembelesmemesi

    1.
  45. nedense hep tariflerdeki pembeleşme tanımını bekleyen, yemek pişiren bünyenin soğanların renginin sarı-kahverengi-koyu kahverengi-siyah şeklindeki evrimi sonucu "herhalde artık pembeleşmeyecek" diyip içinden geçirdiği cümledir. yok efendim siyaha kadar beklediğimi sanmayın, güzel de yemek yaparım, ancak siz soğanları beklerken kenardakiler inceden yanar ya, işte delirirm ben o an..

    sadece pembe soğanda oluyor efendim pembeleşme olayı. beklemeyin, kısın altını da, diri diri yiyin soğanları e mi..*
    2 ...
  46. böbrek fonksiyon testi

    1.
  47. böbreğin işlevinin düzgün olup olmadığını anlamaya yarayan teste denir. aslında bir değil bir çok değer vardır bunu belirten. idrarda bakılan kreatinin, böbrek alt birimi* filtrasyon hızını en iyi gösteren madde olarak kabul edilir. kandan bakılan kan üre azotu* da yol göstericidir. bunun dışında bir dolu formül devreye girer, uzar gider..
    0 ...
  48. inulin

    1.
  49. kreatinin gibi böbrekten tam süzülen, böbrek içinde metabolize olmayan ve değişmeden atılan maddelerden. ancak ölçüm ve uygulama zorluğu nedeniyle pratikte böbrek fonksiyon testi için kullanılmaz.
    0 ...
  50. damn it

    1.
  51. jack bauer kişisinin bilimum olaylar karşısındaki meşhur tepkisi. buğulu sesiyle çeşit çeşit damn it duymak için :

    --spoiler--
    http://www.youtube.com/watch?v=yIdOmodhWLA
    --spoiler--

    (bkz: god damn it)
    0 ...
  52. istanbul üniversitesi 2007 kayıt şenlikleri

    1.
  53. 3-10 eylül tarihleri arasında, toplamda 10.593 kişinin kayıt yaptırmaya hak kazandığı, istanbul üniversitesi, beyazıt merkez kampüsünde gerçekleşen , tarafımın da bir adet görevli olduğu kayıt günleri. yeni arkadaşları kaydetmek ve onların ilk heyecanında yanlarında olabilmek güzelmiş doğrusu. hoşgelin gençler..
    1 ...
  54. çarpışmadan yürümek

    1.
  55. türkiye de neredeyse olması imkansız durumdur. zannımca kişiler arası mesafe, eğitim düzeyi ve alışkanlıklarla ilgili bir durumdur. uzun ve incelenesi durumdur. karşıdakini umursamazlıktan gövde gösterisine, çok mutluyum bakın psikozundan sarhoşluğa bir çok neden karşıdan gelen insana el-kol-çantayla çarparak yürümek, geçmeğe neden olabilir.

    yalnız unutulmamalıdır ki insan sayısıyla doğru orantılı olmayan bu durum, insanların refah seviyesiyle bile alakalı olabilir. ama birincil etken insana saygı ve mesafelerdir diye düşünürüm.

    sziget festivalinde istiklal caddesinde yürüyen insan sayısı kadar insan ve dörtte bir genişliğinde yol olmasına rağmen 2 gün boyunca yalnızca 3-4 kez temas yaşamak şaşırtıcı bir orandır. istiklalde yürüyüşün her 5 dakikası 20 omuz, 5 el 2 ayak demektir çünkü.

    istenilesi durumdur. istiklalde yavaş, sakin, çarpışmadan yürümek...
    0 ...
  56. gözünü seveyim türk hava yolları

    1.
  57. yurtdışı uçuşlarında çeşitli havayolu şirketlerini deneyen bünyenin sonunda hissettiği durumdur. uçuş kalitesi, komforu ve iletişimin, 40 euro farktan daha önemli olduğunu da belirtir bu bünye.

    (bkz: ne varsa sende var)
    1 ...
  58. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük