zaman bir gazeteden ziyade, odanıze gelip "bilmemne derneğine yardım etmek ister misiniz?" diye sorduklarında, cebinizden çıkarttığınız para karşılığı aldığınız eşantiyon gibi. yani satmaz, bir nevi düzenli yapılan bağıştır zaman.
kağıt israfına ise şimdi değineyim; yazık lan. dünyanın kağıdı harcanıyor. gazeteyi iki sayfa yapsanız yahut açık açık yardım hesaplarını bankalara bildirseniz de olur. orada periyodik ödeme olarak tanımlar da kurtulur insanlar.
wasted and wounded, it ain't what the moon did, i've got what i paid for now
see you tomorrow, hey frank, can i borrow a couple of bucks from you
to go waltzing mathilda, waltzing mathilda,
you'll go waltzing mathilda with me
i'm an innocent victim of a blinded alley
and i'm tired of all these soldiers here
no one speaks english, and everything's broken, and my stacys are soaking wet
to go waltzing mathilda, waltzing mathilda,
you'll go waltzing mathilda with me
now the dogs are barking and the taxi cab's parking
a lot they can do for me
i begged you to stab me, you tore my shirt open,
and i'm down on my knees tonight
old bushmill's i staggered, you'd bury the dagger
in your silhouette window light go
to go waltzing mathilda, waltzing mathilda,
you'll go waltzing mathilda with me
now i lost my saint christopher now that i've kissed her
and the one-armed bandit knows
and the maverick chinamen, and the cold-blooded signs,
and the girls down by the strip-tease shows, go
waltzing mathilda, waltzing mathilda,
you'll go waltzing mathilda with me
no, i don't want your sympathy, the fugitives say
that the streets aren't for dreaming now
and manslaughter dragnets and the ghosts that sell memories,
they want a piece of the action anyhow
go waltzing mathilda, waltzing mathilda,
you'll go waltzing mathilda with me
and you can ask any sailor, and the keys from the jailor,
and the old men in wheelchairs know
and mathilda's the defendant, she killed about a hundred,
and she follows wherever you may go
waltzing mathilda, waltzing mathilda,
you'll go waltzing mathilda with me
and it's a battered old suitcase to a hotel someplace,
and a wound that will never heal
no prima donna, the perfume is on an
old shirt that is stained with blood and whiskey
and goodnight to the street sweepers, the night watchmen flame keepers
and goodnight to mathilda, too
"saçlarını kimler için bölük bölük yapmışsın
saçlarını ruhumun evliyalarınca örülen
tarif edilmez güllerin yankısı gözlerin
gözlerin kaç kişinin gözlerinde gezinir
sen kaç köşeli yıldızsın"
"artık inan bana muhacir kızı
dinle ve kabul et itirafımı
bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı
alev alev sardı her tarafımı
artik inan bana muhacir kızı"
yazar burda soğuk terden bahsediyor.
vücudun üşüdüğü ama terin yayıldığı.
"Şu memur zihniyetini
bir kurt bir kuzuyu paralar gibi
paralamak isterdim,
ve en ufak bir saygı duymadım
bu cinsten belgelere
ömrüm boyunca
ve cehenneme kadar
yolu var
tüm evrakların derdim.
Ama bu... bu başka...
Ve daima
gururla çekip çıkaracağım
ceplerimden
pasaportumu:
Iyi okuyun sayın baylar:
ve gıpta edin:
Yanılmıyorsunuz evet
Sosyalist bir ülkenin
Yurttaşıyım ben."