Baştan belirteyim öyle her dükkandaki tütünler size denildiği gibi adıyaman(çelikhan) veya ege tütünü değildir.
Öncelikle işe bir tütüncü ile tanışmakla başlıyoruz. Tütüncü abimizle tanıştıktan sonra ona 1.kalite tütün çeşitlerini denemek istediğimizi söylüyoruz. o da size büyük ihtimal sarılmış olan tütünlerden bir paket-denemelik-verir. Verdiği tütünlerin içimine, tadına bakıyoruz.Diyelim ki verdiği orta ağırlıkta olan tütün size ağır geldi ve siz daha hafif istiyorsunuz ama hafif olanda çok hafif geldi ama içimi gayet güzel. O zaman 75 gram 1.sınıf orta ağırlıkta, 25 gram 1.sınıf hafif ağırlıkta tütünü alıyorsunuz ve hava almayacak bir pakete koyuyorsunuz. Burada önemli olan nokta tütünün nemlenmemesi. ilk kez deneyenler için hazır filtreler vardır onları öneriyorum ama daha önceden içmiş arkadaşlar için yani keyfin dorukları için ince arap dediğimiz çarşafı almalarını öneriyorum.
Aroma konusuna gelirsek, tütünün içine saf vanilya atabilirsiniz, elma kabuklarıyla karıştırabilir tabi sonradan kurutmak şartıyla.
yine bunları denemiş ancak tatmin olmayan tiryakiler içinde filtreyi kahve içinde bekletebilirsiniz-harika oluyor-.
Tütünün avantajları saymakla bitmez arkadaşlar, Yani ağırlığını ayarlayabilirsiniz,aromasını ayarlayabilirsiniz, nakitten de inanılmaz derecede tasarruf sağlayabilirsiniz.Mesela bir camel içicisi günlük bir paket içse diyelim bir ayda ödeyeceği para 240 liradır ki bunun otlakçıları olacaktır yani ortalama aylık 300 lira gibi bir para ödeyecektir.
Ama 20 liralık tütünle bir hafta çok çok rahat idare edebilirsiniz ayrıca otlakçılarınızda gözle görülür derecede azalacaktır.
Onun haricinde adıyaman,ege, konya tütünlerinin içimini beğenmediyseniz hazır gramajlı tütünler bulunuyor. Golden virginia ,drum dunkel blau,van nelle gibiler.bunlar arasından en beğendiğim, golden virginadır.Ankarada oturanlar için karanfil sokak, limon bazaarda rahatlıkla bulunabilir.
hadis-i şerifi, islam âlimlerinin en büyüklerinden ve ikinci bin yılın müceddidi olan imam-ı Rabbani Hazretlerinin, Mektubat kitabının 155. mektubunda ve Mevlana Celaleddin Rumi Hazretlerinin Mesnevi'sinde vardır Kendilerini bu kadar din ile özdeştirmiş bir cemaatin gazetesinin manşetine bakar mısınız? ''dikkat çekmek için yapılmıştır'' diyen arkadaşlarım oldu yahu bunun gibi hassas konularda hele hele bu günlerde böyle bir şey yapılabilir mi?
ressam ve aynı zamanda yazar olan bedri baykam'ın kitabıdır. kitap hakkında ufak bir bilgilendirme yapayım hemen.
kitap, 25'i önsöz olmak üzere 191 sayfadan oluşuyor. ahmet taner kışlalı aydın kişi ile entelektüel
kişinin farklarından bahsediyor buraya kadar iyi hoş tamam. sonra bedri baykam giriyor devreye. aydın kişi olmanın kemalist olmaktan geçtiğini söylüyor. uğur mumcu ve kemalizmin uyanışından bahsediyor. sonra kemalizmin soldan nasıl soyutlandığı hakkındaki görüşlerinden bahsediyor. kitapta ''islamın 5 şartı olur da yeni demokrasicilerin olmaz mı'' başlığı dikkat çekiyor. kürt sorunu yaratmanın ırkçılık olduğunu söylüyor. kitabı beğendim mi? kesinlikle hayır. senin neyine böylesine derin konuları 191 sayfaya indirgemek? git resmini çiz.
kitaptaki bir söz dikkatimi çekiyor;''....sahi, bugün Atatürk'ün gençliğe hitabesi için neler yaptınız? türkiye'nin size ihtiyacı var.''
yine her zaman olduğu gibi sırf bir adam, ama bu adam herkes olabilir, sadece ünlü olduğu için kitap basıyor ve yayınevi bu paçavrayı kitap(!) diye basıyor. kemalistlerin bu paçavrayı okuyup, almaları için ''laik'' kelimesini görmeleri yeterli olmuştur bence.
Trabzonun ligdeki harika çıkışlarını süpriz olmadığını kanıtlamak istiyor öte yandan galatasaray ligdeki başarısızlıklarına ve atletico madrid karşısında alınan yenilgiyi üzerinden atmak, taraftarlarını yeniden umutlandırmak istiyor.
banko tercihim: Karşılıklı gol var seçeneğidir.
skor tahmini: 2-1
anlam veremediğim eylem. sırf göz boyamak için aptal aptal rest çekiyor. ulan aptal israil'in izni olmadan amerika para basamıyor amk sen kimsin ki?
türkiyenin elektriği, doğalgazı dışa bağımlı zaten hadi sen rest çektin savaş açıldı. adamlar hem doğalgazı hem elektriği kesti diyelim ee napıcaksın? sapanla mı savaşıcaksın?
Hep söylerim olan bizim çocuklara oluyor diye
Canı yanan bizimkiler, terkedilen bizimkiler, maddi sıkıntı çeken bizimkiler, ailesi olmayan bizimkiler, ana baba sevgisi görmeyen ve anasız babasız büyüyen bizimkiler.
Elleri çalışmaktan kirli ama temiz kalplidirler bizimkiler. Dağ gibidir kolay kolay yıkılmazlar, hayattan nasibini almış, gözleri yaşlı gezerler.
Candır ulan Bizimkiler.
Her şey söylenebilir sigara için ama ne söylense yalandır. Neden sigara içildiğini anlamayanlara, neden sigaranın bırakılamadığını kavrayamayanlara ithaf ediyorum bu yazımı. Sigara içenlerle ilgili binbir kötü yorum yapılır. Başta kötü bir koku yaydığımızdan bahsedilir, ama o bize ait bir ten kokusudur ve biz o kokuyla mutluyuz. Öleceğimiz söylenir ki anlaşılması en güç olan da budur. Zira sigara içmeyenlerin ölümsüzlüğe ermediği isviçreli bilim adamlarının bile araştırmaya tenezzül etmediği bir konudur. Peki o zaman anlatayım ben yine de ne var bu sigarada. Bir öykü yazmak için oturduğumda illa ki bir paket sigaram olacak yanımda ( yedek bir paket daha tabii ki). Düşündükçe sigaradan bir fırt çekeceğim ve fikirler üşüşecek beynime. Ben bu yüzden içiyorum sigarayı. Çok sıkıldığım zamanlar, elimdeki kitaba haksızlık yapmadan bir dal yaktığımda kitap daha da akıcı olmaya başlıyor. Bu yüzden içiyorum. Sigarayla edebiyatın mutlak bir bağı vardır. Sigara içenlerden rahatsız olanlar için söylüyorum elbette ki duman solumamak en doğal hakkınız. Ama edebiyat ve sigara bağını göz ardı etmeyiniz.
Mhp'nin araştırma için hayır oyu vermesini bazı arkadaşlarımız kumpas olabileceğini düşünmeden yorumluyor. PKK'nın hizmetinde olan CHP ve HDP evet oyu kullanıp MHP 'ninde evet demesini bekleyip araştırma komisyonu kurulacaktı. Bununla beraber komisyonda sayı olarak fazlaca bulunacak olan pkk ve siyasi uzantısı olan CHP, HDP işbirliği ile pkk aklanacak olaylar değişecekti.Mhp bu oyuna gelmeyip bu oyunuda bozmuştur! Saray kapılarını akp genel merkezi kapılarını koalisyon ve koltuk uğruna aşındıranlar, hdp, Apo ve pkk paçavraları altında yürüyüş yapan CHP vekillerini eleştirmeyenler MHP'yi eleştirmesin.
Türk kelimesi, türeyen ya da töre'den gelir. Bizim kurallarımız olduğu için töreyi ele alıyorum. Türk töresine göre Başbuğ kriterleri 2 tanedir. birincisi, en az 2 savaşı yönetmek. ikincisi ise bir devlet kurmak. Bu kriterlere uymayan kişiye başbuğ demek doğru olmaz yani türk töresine göre doğru olmaz.
Nihal Atsız yaşasaydı bugün 110 yaşında olacaktı.
yaşasaydı...
son zamanlarda sık sık düşünüyorum, acaba yaşasaydı bu olanlara ne derdi? Bütün ömrü boyunca uzak diyarlardaki tutsak türklerin bir gün özgürlüklerine kavuşacaklarını hayal etmişti. Bu hayalin mutlaka gerçekleşeceğine inanıyor, ancak epey ileri bir tarihte olacağını tahmin ediyordu. ayrıca bunun çok kanlı biçimde olacağını ve sonunda, bütün türklerin tek bir bayrak altında toplanacağını öngörüyor olacaktı..
Gülmeyi dikimevinde,
Çoşkuyu bahçelide,
Aşkı ankaranın bütün semtlerinde bıraktım..
ulus kadar yorgun,
kayaş kadar yıkık,
çinçin kadar belalı,
yenimahalle kadar saf ve çocuksu,
aşti kadar vedalara alışık,
kızılay kadar kalabalık,
etlik kadar cefakar,
çayyolu kadar asilim.
ankara gibiyim yani uzaktan ışıl ışıl ama aslında yorgun ve her şeye rağmen anıtkabir gibi dimdik...
yaşadığım durumdur. Çevrem aslında gerçekten geniş ama kendimi yalnız hissediyorum. galiba çevremdekilerin samimiyetsizliğinden kaynaklanıyor bu yalnızlık. artık tek başıma geziyorum.Ankara'nın sokaklarında tek başıma sigara içiyorum.
insanlar dışarıdan bakıldığında bana göre çok mutlu görünüyorlar. açıkçası kıskanıyorum sözlük.