tanımadan önce fızıksel görünüşünden etkılenıyorsun o fızıksellığın içine de kendı istediğin özellıklerı koyup öyle biriymiş gibi hayal edıyorsun. ama tanıştıktan sonra senın ıstedıgın gibi bir insan çıkmıyor ve kafası boşsa fizikselliğinin de hiçbir değeri kalmıyor.
türkiyede çoğu yerde bulunan ve hep sorun çıkmasına sebebiyet veren insanların maalesef sözlükte de bulunmasından kaynaklanır. ben ne yazık ki bu kafayı anlamakta algılamakta zorluk çekıyorum. ataıstı müslümana göre kutsal olan değerlere sövüp sayıyor müslümanı ataıste saldırıyor siyasi çatışmalara hiç girmiycem bile. biri bi fikri savunuyor bı fıkre ınanıyor dıye herkes o fıkrı savunmak zorunda değildir. zaten herkes aynı fıkri savunursa kuşkusuz ortada bir yanlış var demektir cunku her ıdeolojının yanlış yada eksık tarafları olur. velhasıl bir zamanlar bilgili kültürlü insanların olduğuna inandığım sözlük günden güne eğitimsiz troll kendı fıkrınde olmayan herkese saldıran hoşgörüsüz yazarımsılarla doluyor. bunun insanı ne kadar cahil gösterdiğini bilemezsiniz. insanın kültürü kendınden başka fikirlere gösterdiği hoşgorüyle ölçülür. biz türkiye de siyaset yüzünden kan davası yüzünden şunun bunun yüzünden kavga edıp bırbırını yaralayan yüzlerce insana şahit olduk ne yazık ki hepsi eğitimsiz insanların oluşturduğu gruptan cıkıyor. demek ki kendı fıkrınden olmayana saldırmak aşşağılamak hor görmek dışlamak sırf senın gibi düşünmüyor diye ona aptal muamelesi yapmak aslında senın ne kadar aptal oldugunla doğru orantılıymış.
kişinin çevresindeki diğer kişilere nasıl davrandığıyla ilgilidir zannımca. insan karşısındakı farklı görüşe saygı duyabılıyorsa ama herkes saygı duyuyorum der öyle değil gerçekten saygı duyuyorsa mesela ataist olarak bir müslümanla ya da müslüman olarak bir ataıstle dost olabiliyorsa zor durumda olan ınsana dınıne ırkıne ıdeolojısıne bakmadan insan oldugu ıcın elını uzatabılıyorsa kısaca hoşgörülüyse o insan ahlaklıdır bence. bugun türkiyede olan çoğu kavga yaralama bu farklılıklara saygı duyamamaktan kaynaklanıyor. sen öyle düşünüyor olabılırsın ama o kişi öyle düşünmüyor bu onun özgür iradesi. ha bunun dışında kalan ahlak kuralları fasa fiso cunku kişiye göre değişir o kurallar. mesela en buyuk ahlaksızlar sözlükte inançlı insanların da bulunduğunu bile bile dine saldıran kutsal değerlere küfür eden yazarımsılar. bence.
Batıdan çıkan çoğu ideoloji gibi buda içi boş bir ideolojidir. çünkü sözde "insancı" olan humanistler sadece kendılerinden olanın yanında olurlar. dünyada savaş olan, açlık olan, çocukların öldürüldüğü ülkeler için hiçbirşey yapmazlar ama amerıkalının tırnağı kırılsa dunya ayağa kalkar.
troll ve cinselliğin sözlükte şaha kalkmasıyla gündeme gelen durum. hayır gitsene inci sözlüğe bak kötülediğimden söylemiyorum ordakı adamlar da öyle muhabber sevıyo git orda yaz burayı neden olmadığı ve olmak istemediği bir vizyona sokuyosun.
bu insanları memleketi yüzünden hor görme olayını kim çıkardı ya sanki çorumluyuz anasını satıyım. yozgatın kime zararı var? ama memleketim diye söylemıyorum hiç sevmem kendilerini.
Bedensel yorgunluğu dinlenerek yada ılık bir duş alarak, zihinsel yorgunluğu da kitap okuyarak yahut uyuyarak geçirebilirsiniz. Bir de ruhsal yorgunluk var. amman deyim.
bence şanslı kişilerin başına gelebilecek durumdur. insanları Türkiyenın birçok şehrıne göre daha medeni hava türkiyenın birçok şehrine göre daha ılımlı dolayısıyla doğalgaz derdi yok gelişmiş şehir güzel ortam üstüne bir de deniz var daha ne olsun anam.
geçenlerde hukuk kazanan arkadaşımın bana söylemiş olduğu cümle. mühendislik çok gitmiyor artık yeaağ. ulan muhendıslık gıtmıyor ne demek dondurma markası mı bu? artık satmıyor muhendıslık arkadaşlar ambalajı daha guzel bölümlere yönelelim.
bir arkadaşınız vardır buluşma kararı alırsınız sonra bir araya gelirsiniz bu eleman sürekli telefonuyla uğraşır yok selfie çeker yok snap atar birşey söylersin duymaz veya hah ne dedin gibi tepkiler verir illet oluyorum. hadi tamam hepımızın elınden düşmüyo bu ama boş zamanında uğraş tekken uğraş neyle meşgul oluyosun o kadar şirket ceosusun da biz mi bilmiyoruz arkadaş.
yazar olma süresi biraz uzatılıp yazar kişileri girdiği enterylere göre seçmek olabilir. ne bileyim 1 ay çaylak kalsın güzel entery giriyosa 1 ayın sonunda yazar olsun yok saçma sapan cümleler kuruyorsa hiçbir konuda en ufak fikri yoksa nerde bel altı başlık var oraya entry giyorsa işi gücü milleti trollemekse 1 yıl falan yazar olamasın ki büyüsün o sırada.
karşıdaki insanı kısıtlamak
kızdığında sinirlendiğinde üzüldüğünde bunu ona söylemeyıp saçma sapan triplerle bunu onun anlayıp sana yalvarmasını beklemek.
başlık böyle olunca insanın soruyu soran kişiye bi saydırası gelıyor ama o da haklı napsın. siz hiç en yakın arkadaş ağlarkenki çaresizliği tattınız mı? ben başkalarının yanında hiç ağlamadığımdan soru sorulan değil de soruyu soran taraftım hep. ortada bir durum var bişeyler yapmak ıstıyorsun yolunda gitmeyen şey ne ise onu alıp yoluna koymak ıstıyorsun ama elınde olmuyor, insan kendını çaresiz ve işe yaramaz hissediyor, hele işin içinde ölüm varsa. sonra ağzından o iki kelime çıkıyor. iyi misin?
önce çok can sıkıcı olan sonradan insanın hoşuna giden durum. tabii yalnızlığın da çeşitleri var arkadaş yokluğu mu sevgili yokluğu mu bu yalnızlığın kökü. sevgiliniz yoksa muhtemelen birsürü arkadaşınız olsa da bir ilgi açlığı bir boşluk içinde olacaksınız çünkü malum sevgilinden gördüğün ilgiyi kankan sana veremez gidip kankanı aynı arzuyla öpmezsin mesela öpüyorsan sorun var demektir o ayrı mesele asıl konuya gelelım ne diyorduk arkadaşların var ama sen bir sevgili tarafından sevılmek ıstıyorsun bu insanın kendını yeterınce sevmemesinden kaynaklanıyor bence ki kendı varlığını değerini hissedebilmek için birinin ilgisine muhtaç bu kişi. ılk zamanlar öyle olması normal sonra gittikçe alışıyorsun bu yalnızlığa gittikçe de sevıyorsun ha. geçenlerde bir bey ile konuşmaya başlamıştık birkaç hafta konuştuk ben yıllardır ılk defa bırıne birşeyler hissediyorum o da bana karşı boş değil ama ben durduk yere hadi ben kaçtım deyip çıktım gittim. başkası mı var hayır çocuğu mu beğenmedım hayır çok hoş çocuk ama farkettim ki ben yalnızlığımı herkesden ve herşeyden daha çok sevıyorum artık. birine bağlı olmayışımı zor durumlarda kendımı teselli edişimi ağlarken bile aynada kendıme bakıp şu haline bak hiç sana yakışıyor mu? deyişimi ben herşeyimi çok sevıyorum. hayatıma birini sokmak demek ona alışıp bütün yollarımı ona göre çizip sonra o yolun ortasında yapayalnız kalmak demek. yıllarca köy evınde yaşasın bir insan bişey olmaz o o hayatı benımsemiştir ama al o insanı birkaç sene villalarda yaşat sonra geri köy evıne dönmesini iste. anlatmak ıstediğim şey bu. ben köy evımi sevıyorum.
mutlu bir ruh halındeyken mutsuz olsam napardım acaba lan deyip sayfa sayfa liste olabılecek birsürü şey düşünüp mutsuz olma halınde o listeye bakacak gücü kendınde bulamamak. olacak şey tam olarak bu. mesela şimdi diyorum ki film izlemek benı mutlu ediyor ben mutsuz olsam bir iki film izler tekrar mutlu olurum. öyle olmuyor işte o ruh halıne girince kalkıp film izleyemıyorsun hadı koydun fılmı kafanı veremıyosun ama bazen işe yarayabiliyor. bknz: bazen.
ilk bakışta bu ne lan diyeceğiniz izledikçe bağımlısı olacağınız dizi. şimdi öncelikle ilk neden bu ne lan diyorsunuz onu açıklayayım. dizi de mitolojik şeyler olabiliyor mesela ak sakallı dede veya mecnunun geleceğe geçmişe vs gitmesi gibi gerçeklik dışı olaylar olduğundan insan ilk bakışta bu ne saçma dızı dıyebılır. ama izledikçe ve o ince esprileri dizinin olay akışı sırasında verilen minik minik mesajları ki bu mesajlar yerı gelınce toplumsal yerı gelınce de hükümete göndermeli mesajlar olabiliyor. sonra efendıme söyleyeyim dizide insana dokunmadan verilen dramla birlikte çok da eğlenceli olması vs diziyi size sevdırıyor. ben asla yerlı dizi sevmeyen izlemeyen ve çok ön yargılı yaklaşan bir insan olmama rağmen bu dizi için sayfa sayfa yazı yazdıysam güzeldir efenim. teşekkürler.
uzaylı. gülmeyın bence kesınlıkle varlar. düşünsene biz insan ırkı olarak dünyada yaşıyoruz dünya samanyolu galaxısının içinde bak bılım adamlarının bulamadığı gezegenlerı geçtim buldukları gezegenlerı de geçtim butun bunlar yalnızca bır galaxının ıcınde. ve bunun gıbı sonsuz galaxı var her galaxının ıcınde binlerce gezegen. boşuna mı var butun bunlar? birde adam gelıyor uzaylılar olsa bızımle iletişim kurardı dıyor abicim uzaylılar da demez mı ınsanlar olsa bızımle ıletişim kurardı dıye belkı onlar bızden daha ilkel durumda belkı her ıkı taraf da o teknolojıye ulaşamadı henüz. uzun lafın kısası uzaylılar var. evet.
psıkolojik ve biyolojik rahatsızlıktır zannımca. insana bi hâller olur, hatırlıyorum ortaokulda sevdiğim bir insanoğlu vardı o camdan bana baktığında sırf o görüyor diye normalde hiç cesaret edemeyeceğim hareketleri düşünmeden yapabilirdim. bir nevi alkol etkisi gibi düşünün. genel olarak bakıldığında da bu aşk bır ınsana tutkuyla bağlı olma halidir öyle ki onun yokluğu sizi intahara bile sürükleyebilir. hormonal olarak ve psıkolojık olarak böyle büyük etkisi olan bir olay bence hastalıktır. zaten hayatını ve mutluluğunu bir insana baplı kılmak saçma, zaten bir kere geliyosun şu dünyaya gez toz eğlen sev bak sevme demıyorum sev fakat karşındakı istemıyorsa bırak elbet senı de sevecek birileri çıkacaktır karşına. ama yok bu aşk denen olay gelip mevzuya girince illede o olsun ben başkasını istemem o olmazsa kendımı keserım trıbıne giriyoruz. o senle mutlu değil sen onsuz mutlu değilsin e nolucak? insanın mantık devrelerını bir bir söndürüyor. hastalık anam hastalık
