--spoiler--
Dershaneler için yeni süreç hakkında açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, ''Dershaneler, özel öğretim kursu adı altında tanımlandı'' dedi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershanelerin özel öğretim kursu adı aldında tanımlandığını söyledi.
türkçe öğretmeni, beden, müzik, ingilizce vs bunlar inkılap tarihi öğretmeni kadar zorluk yaşamaz sanırım doğuda.
sen ne kadar iyi niyetli olsan da o sıralarda oturan öğrencilerin ben o kadar iyi niyetli olacaklarını düşünmüyorum. kiminin dağda tanıdığı bile var maalesef. ve maalesef aklı dağda olan... ve sen bunlara şanlı türk tarihini anlatacaksın. muhtemelen hassas konuların üstünden yüzeysel geçilir. doğudaki isyanlar, zararlı cemiyetler.... kazanılan şanlı zaferler türk-kürt ve diğer milletlerin kardeşliği vurgusuyla anlatılır sanırım.
şurdaki 15 farka bakıp ağladım resmen.
taban tabana zıt iki eğitim sisteminin karşılaştırılmasıdır.
1- Biz okula başlama yaşını altı bezli döneme çekmeye çalışıyoruz. Finlandiyada ise zorunlu okula başlama yaşı 7.
2- Türkiyede çocuklar birkaç sokak ötedeki okullarına bile mutlaka servisle gidiyor. Finlandiyada ise çocuklar birinci sınıftan itibaren okula yürüyerek veya bisikletle gidiyorlar. Özel durumlar haricinde çocuklar okula aileleri tarafından götürülmüyor.
3- Bizde müfredat ve ders kitapları eğitimin baş aktörleri olarak biliniyor. Eğitim kalitesindeki zayıflık genelde bu ikisinin suçu olarak görülüyor. Ama Finlandiyada çok basit bir müfredat var ve pek değişmiyor. Öğretmenler okutulacak kitapları kendileri seçiyorlar ama yine de ortalıkta pek ders kitabı gözükmüyor. Yani Fin eğitim sisteminde ders kitapları bırakın aktör olmayı, figüran bile değil. Figüranların başrol oynadığı ülkemiz eğitim sisteminden gişe hasılatı beklemek bu yüzden bir hayal.
4- Türkiyede birinci sınıf öğrencilerinin velileri Bizim çocuk bugün Matematikten 90 aldı, diye gururla gezebiliyor. Resmiyette not verilmiyor olsa bile öğretmenler sağ olsunlar kendi inisiyatiflerini kullanarak büyük bir özveriyle testler hazırlıyor ve çocukları sınav dolu bir geleceğe hazırlıyorlar. Ama Finli öğrencilere okulun ilk altı yılında asla not verilmiyor. Buradaki öğrenciler ilk olarak 16 yaşına geldiklerinde ülke genelinde bir sınava giriyorlar.
5- Türkiyede öğrencilere çöp attırsanız ertesi gün muhtemelen velileri okulu basıp olay çıkarır. Ama Finlandiyada öğrenciler okulun tüm işlerini nöbetleşe sistemde birlikte yapıyorlar. Yani Fin okullarında hizmetli yok, tüm işler öğrenciler tarafından yapılıyor. Böylece sorumluluk duyguları gelişiyor.
6- Finlandiyadaki okullar öğrencilerin rahat edebileceği şekilde tasarlanıyor. Sınıflarda yaparak-yaşayarak öğrenme modeline uygun alanlar mevcut. Binaların fiziksel özellikleri öğrencilerin evdeymiş gibi rahat etmelerini sağlayacak şekilde düşünülüyor. Türkiyede ise her şeye hazır olan öğrenciler yıllardır komutla rahatlıyor. Beni rahatta dinleyin diye bağıran müdürün karşısında ne kadar rahat olunursa tabi
7- Türkiyedeki özel okullarda ders saati 8. Ama yetmediği için okul çıkışında etütler, hafta sonu kursları ve özel derslerle bu sayı günde 12-14 bandını yakalıyor. Finlandiyada ise günlük ortalama ders saati 4. Dünya eğitim ligindeki sıralamamıza baktığımızda, nitelik ve nicelik kavramlarının ne kadar önemli olduğu gün yüzüne çıkıyor.
8- Türkiyede bütün öğretmenler kendilerini mesleğin zirvesinde görüyor. Sınav sonuçları kötü geldiğinde genelde öğrenme güçlüğünden bahsediliyor. Öğretme güçlüğü çeken öğretmenlerin durumu hep sümen altı ediliyor. Bu yüzden mesleki gelişimle ilgili düzenli bir çalışma yok. Finli öğretmenler ise haftada en az 2 saat hizmet içi eğitime katılmak zorunda.
9- Türkiyede, Hiçbir şey olamazsa, bari öğretmen olsun, mantığı devam ediyor. Ama Finlandiyada öğretmenlik mesleği toplumun en gözde mesleklerinden bir tanesi! Öğretmenler master derecesi olanlar arasından seçiliyor. Lise mezunları arasında öğretmenlik için müracaat edenlerin ancak yüzde onu öğretmen yetiştirme programına kabul ediliyor.
10- Ülkemizde öğretmen olabilmek için sınavdan geçer puan almak yeterli. Finlandiyada ise öğretmen olabilmek için üç aşamalı bir testten geçmek zorundasınız. Bu aşamalar arasında mülakat, ders anlatma gibi bölümler de var. Ülkemizde heykeltıraş olmak isteyenlere bile özel yetenek sınavı uygulanırken, etten kemikten gerçek insanı şekillendirecek olan öğretmenlerin çoktan seçmeli sorularla mesleğe kabul edilmesi kabul edilebilir bir şey değil.
11- Finlandiyada öğretmenlerin gelir düzeyi oldukça iyi. Kendi mesleği haricinde bir iş yaparak ek gelir elde etmeye çalışan öğretmen yok denecek kadar az. Bizde de ek gelir için bir şeyler yapmayan öğretmen yok denecek kadar az. Çünkü aldıkları maaş faturalara bile yetmiyor. Öğretmenlerin fatura ödemek için başka şeylerle uğraşması neticesinde oluşan durumun faturasını da bütün millet ödüyor.
12- Türkiyede en başarılı öğretmen en çok ödev verendir anlayışı hala devam ediyor. Ama Finlandiyada öğrencilere ödev verilmiyor. Öğrenmenin yeri okul olarak görülüyor. Bu yüzden Finlandiyada akşamları çocuğunun proje ödevi için kartona boncuk dizen veli yok.
13- Finlandiyada hiçbir babayiğit resim dersinden öğrenci alıp matematik çalıştıramıyor. Bizdeyse öğrenciler matematik dersinde sıkılıp defterlerine resim yapıyor. Sonra matematik öğretmeni çocuğu resim dersinde yakalayıp matematik çalıştırmaya götürüyor. Döngü bu kadar kısırken, sistemin üretken bireyler yetiştirmesini beklemek tabi biraz zor oluyor.
14- Bizim sınıflarımızda eğer bütün öğrenciler yerlerinde oturuyor ve ses çıkmıyorsa, o sınıfın öğretmeni övgü alıyor. Ama Finlandiyada durum tam tersi Eğer bir sınıftan hiç ses çıkmıyorsa, öğrenciler sıralarında oturuyor ve hiç kalkmıyorlarsa o öğretmen soruşturmaya alınıyor. Çünkü Fin eğitim sisteminde ders anlatan bir öğretmen yok. Hep birlikte etkinlik yapan sınıflar var. Bu yüzden Fin okullarındaki sınıflarda, Ayakta gezinme evladım, otur yerine, sözü pek duyulmuyor.
15- Finlandiyadaki okulların kantinlerinde su, süt ve meyveden başka hiçbir şey yok. Bizdeyse işin suyu çıkmış durumda. Her teneffüs fıstıklı çikolata yiyen çocukları 8 saat sırada oturtmaya çalışmak öğretmenler için büyük imtihan! Belki de bu yüzden teneffüste sınıflardan hızlı boşalma rekoru bizde.
edit: 80 milyon olduğumuz için öğrencilerimize çöp toplatmamalıyız. boşverin hizmetliler toplasın. nüfusumuz 80 milyon olduğu için ev ödevi vermeliyiz.80 milyon olduğumuz için resim dersinde matematik işleme hakkımız elbette olmalı.
2014-2015 eğitim öğretim yılı 8.sınıflar ortak sınavlarının ilk dönem ayağı.
26 kasım 2014 te türkçe matematik din kültürü ve ahlak bilgisi sınavları yapılacak.
27 kasım 2014 te fen bilgisi tc inkılap tarihi ve atatürkçülük ve yabancı dil sınavları yapılacak.
masa, bardak, sandalye, tabak.... şov adı altında israflıktan başka şey değil. sadece eşya da değil yemek kısmına hiç girmiyorum. ilginç tarafı bu programı izleyenler bu eşyaları almak için kırk takla atan ama yarışmada kırılmasını büyük bir heyecanla izleyen, hadi oğlum biraz daha kır biraz daha kır diye ekran başında tempo tutan orta direk ve daha alt kesim.
fenerium un indirimi.
bu sefer gerçekten komik duruma düştü fenerbahçe. güya laf sokuyor ama insan önce mazisine bakar. mazinde bol 0 lı şampiyonlar ligi maçlarını ne çabuk unuttun.
neyse çok çocukça ve haftaiçi maçlarını çekememezlik kokan hareketler. büyük fenerbahçe ye yakışan küçük hareketler de diyebiliriz.
ne zaman bir atletico madrid maçı olsa pusu da arda nın asistini ya da golünü bekleyen türk spor medyasının arda haberi.
işi gücü yok ispanya medyasının sabah akşam arda yı konuşuyor öyle mi?
bırakalım şu avuntu haberleri.