şimdi efendim, yazımıza pek de garipsemeyeceğini düşünerek 'yaşından çok daha genç gösteren' güzel insan diye başlayabiliriz sanırsam.* epey bir düşündüm ne yazsam ne yazsam, güzel özenerek yazayım bir şeyler diye ama ben yapamıyorum bunu. kendisi nick altıma teşrif ettiğinde de bir şeyler yazmak boynumuzun borcu haline geldi.* kendisiyle beşinci yıl zirvesinde saipsizmoonlight sonata ve şu anda nickini hatırlayamadığım* pek çok uuserla beraber tanıdım. şahsım adına söylemeliyim ki çok eğlendim. uzun zamandır insan içine çıkmamış olmanın verdiği vesileyle daha da eğlenesim geldi, daha da eğlendim. neyse konudan sapmayalım. kendisi mesleğimle her ne kadar dalga geçse de* nesil üstünlüğümle cevabımı vermişimdir. gerçi bunu kendi lehine çevirerek ilk zirvem olmasını da eleştirmekten uzak durmamıştır. uzun lafın kısası efendim bir insana* bu kadar kısa sürede kanınınız ısınıyorsa iyi bir insandır. nice zirvelerde görüşmek üzere güzel insanlar.
unutmadan bir adet tshirt borçlusun.
Not : Aslında hepinizi tek tek hatırlıyorum fakat uzatmayayım dedim.*
Edit : içim rahat etmedi yazayım ben herkesi.*hayvan herif, beautifuldreamer ve funkymonarch. Hepinize teşekkür ederim.
zamanında facebook gibi sosyal paylaşım sitelerine de aynı tepkiyi koyup şimdi başından kalkmayan kesmin yeni eğlencesidir. kullanana güzel geliyordur ki kullanıyordur, kullanmayana da saçma geliyordur. yargılanamaz.
ülkede bir iki tane halk dilinde pek fazla kullanılmayan kelime öğrenen insancıklar yazar olup çıkıyor. Sonra pek yaratıcı olamadıklarından ve araştırma kabiliyetleri de bulunmadığından olsa gerek sağda solda gördüğü her şeyi kaynak olarak görüp, bok atacakları yere göre de bir eliminasyon yapıp yazmaya başlıyorlar. sonuçta bu başlığın açılmasına sebep olan saçma sapan yazılar ortaya çıkıyor.
(bkz: hoja bi siktir git)
house md isimli muhteşem, övmekle yere göğe sığdıramayacağım dizinin 6. sezonunun başında çalarak sezona buruk bir giriş yapmamıza neden olan şarkıdır.
Yok öyle bir şey arkadaş. Kalırız biz dost deseniz de yavaş yavaş birbirinizden uzaklaşırsınız. Sonra bir bakmışsın ne dostu, yolda gördüğünde şaşırdığın sırf laf olsun diye 'görüşelim bir ara' dediğin kişilerden biri olup çıkmış. Ama unutamamışsındır hala. Gördüğünde hala oynuyordur bir yerlerin, kalbin çarpıyordur hızlı hızlı. Keşke dersin o lafı derken, lafın lafta kalacağını bilerek. Keşke görüşsek ya bir ara. Ama olmaz. Yolda karşılaştığında iki cümleyi bir araya getirmekten yoksun insanlar olmuşsunuzdur birbirinize karşı. O senin gözlerine bakar, sen onun gözlerine bakarsın. Size eşlik eden tek ses içinizden gelen sakin olmanızı söyleyen, her şeyin bittiğini tekrar tekrar hatırlatan sestir. Bir de kendinizden şüphe edip acaba dersiniz içten içe ? Ama olmaz. Ne gururunuz kurtarabilir bunu tekrar, ne de hala derinlere gömmüş olduğunuz sevginiz. Zar zor, kem küm yapılan bir vedadan sonra, son bir kez arkasından bakarsınız. Sonra önünüze dönüp gözlerinizi kapatıp derin bir nefes alırsınız. Sonra da sigaradan bir dal..
ilk nefesin dumanı ve gününüzün son sözü aynı anda çıkar dudaklarınızın arasından keşke.
çok salağım değil mi ? hayatımızda belki de bir kere mutluluğu yakalayacaktık. gene sıçtım içine. güzel giden şeyleri mahvetmekte nasıl bu kadar istemeden usta olabiliyorum ? nasıl senin mutlu olmanı, kimsenin seni üzmemesini isterken seni üzebildim ? Yine. Ama ben şimdi.. **
sesi diğer video oynatıcılardan 2-3 kat daha fazla arttırabilen programdır. Yalnız gerek görüntü kalitesini bozması* gerek de oynatılan videoyu durduramama** gibi sebeplerden ötürü pek tercih etmediğim programdır.
bir tavsiye zihnime sokmuştu benim bu seriyi. derken internetin gittiği bir gün başlamaya karar vermiştim. daha doğrusu bir iki bölüm izlerim de zaman geçer belkim demiştim içimden. art arda geçen 20 bölümden sonra ise asla bırakamadım. günler geçtikce olaylar ilginçleşiyor , bazılarının gizemleri ortaya çıkıyor , yeni karakterler girip çıkıyordu bu seriye. başka bir şeyden bahsetmek istememeye , etrafımda naruto hayranı kişiler bulup onlarla tartışmak istemeye başlamıştım bazı şeyleri. sorularım vardı. onca zamandan sonra şu an bile bazıları cevaplanamayacak olan sorular. zamanla bende tavsiye etmeye başladım etrafımdaki insanlara. bazıları başladı , bazıları ise bu yaşa geldin hala çizgi film mi izliyorsun diye dalga geçti. kınandım ben bunu okuyup , izliyorum diye. dalga geçildim. ve insanlar üstüme gelmeye devam edince merak ettim beni bağlayan neydi bu manga/anime serisine diye. cevabını bulamayacağımı düşünüp durdum. her yolun bir sonu vardır mantığı yavaştan beynime girmeye başlamıştı. evet o kadar zaman takip ettiğim şeyden soğumaya başlamıştım. artık midem bulanmaya , sıkmaya başlamıştı. Bitmek bilmeyen muhabbetler. herkesin bir olayı bir de kendi ağzından tekrarlaması , bölümlerce devam eden savaşlar.. genede devam ettim mangayı okumaya ama bıraktım animeyi. bölümler biriksin mantığıyla diyordu içimden bir ses ama bu da kendime yalan söylemenin bir tür yoluydu. uzun süre geçti aradan her şey yine internet in gittiği bir gün oldu. indirmiştim yeni çıkan anime bölümlerini belki izlerim diye. başladım onları izlemeye. O an neden bunca zamandır bu seriyi takip ediyorum sorusunun cevabını buldum. cevap karşımda duruyordu , cevap serinin kendisiydi. nesi güzel diye bana sorduklarında öncelerde bölüyordum seriyi. işte busu var şusu var diye. ama öyle değildi. her şey bir bütündü. anlatmak imkansızdı. sadece okuyarak ve izleyerek anlayabilirdiniz onu. olay naruto'da da değildi çünkü. herkesin bir hikayesi vardı burada. jiraiya , itachi , kakashi..
bundan sonra kimseye tavsiye etmeyeceğim. çünkü artık naruto neyi anlatıyor sorusunu gerçekten cevaplayamadığımı fark ettim. Bir de yazıyı nasıl bitireceğimi bilmiyorum. O yüzden direk küt diye bitiriyorum.