Bu sokağı dördüncü geçişiydi. Kafası o kadar çok dalgındı ki bunun farkında bile değildi. Biraz ileride yuvarlak oluşturmuş, konuşan grubun tam ortasindan geçti. Gruptakilerin garip bakışları arasında sokak lambasının aydınlattığı kısmı geçerek kaybolmuştu. Bu yol sahile iniyordu. Cebindeki son parayla ilk gördüğü tekelden iki bira alıp doğrudan banklara ilerlerdi. Cebini yokladı hic sigarası kalmamıştı. Küfür ederek biranın kapağını açtı ve sonra yan tarafta hararetle konuşarak şarap içen ikiliye yöneldi. Uzun saçlı olandan sigara istedi. Şanslıydı ki adam iki dal uzattı ve konuştuğu adama dönerek hararetli konuşmasına geri döndü. Genc adam oturduğu banka tekrar dönüp birasını icmeye devam etti. Dun geceyi düşünüyordu...
Giderken yolda yandigim sinav. Araba bildigin yandi... Üniversitenin girisinin kapali oldugunu uyari levhasiyla bildirmeyen universite gorevlileri ve diger sorumlularin da ayni sekilde yanmasini diliyorum. Osym'nin, herkesi ebesinin horekesine gondermesine deginmiyorum bile. Araba lpg'li oldugundan buyuk facia atlattik. Pesimiz sira gelen insanlarla beraber sondurebildik.
arap dininin türklere uygun olmadığını gösterir. araplarda evlenilen kadın köle gibi başkasına hediye edilebiliyordu o dönemlerde. nitekim hicret olayında da görülmüştür.
Edit: bilmeyenler için kaynak;
“Peygamberimiz (a.s.m) Abdurrahman b. Avf ile Sa’d b. Rabî arasında kardeşlik etti. Sa’d’ın iki hanımı vardı. Abdurrahman’a malını ve eşlerini kendisiyle paylaşmak istediğini söyledi, fakat Abdurrahman 'Allah aileni ve malını sana mübarek kılsın, siz bana çarşı-pazarın yolunu gösterin.’ diyerek bu teklifi reddeti.”(Buharî, Nikah,7; ibn Kesir, Es-Sîre, 2/327; Uyunu’l-eser,1/268).
Reklamdaki teyze "burası türkiye, özgürüz biz! özgür insanlarız." dediğinde. Ah be teyzem keşke öyle olsa demiştim. Nitekim yanılmadım da.
(bkz: özgurlük)
(bkz: ileri demokrasi yersen)
Çok güzel olmuş. Yapanların eline sağlık. inceden göndermeler ve atatürk vurgusuyla ve en son fırıncı amcanın kadının elinin değmediği şey bereketsiz olur demesi gözlerimi doldurdu.
Afrika'da her sabah bir ceylan uyanır,
En hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini yoksa öleceğini bilir.
Afrikada her sabah bir aslan uyanır,
En yavaş ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini yoksa aç kalacağını bilir.
Aslan ya da ceylan olmanızın bir önemi yoktur.
Yeter ki güneş doğduğunda koşmak zorunda olduğunuzu bilin.
Bizim zamanımızda beraberdi, Çok da güzeldi. Şimdiki öğrenciler çok şey kaçırıyor. Yurt arkadaşlıkları bambaşka. Yemekten sonra Kantinde kız arkadaşla oturup bir kahve içemedikçe sikmişim o yurdu. Pencereden "merve beni ara!" diye bağırıp karşılık alamıyorsam neyleyim kyk'yı?