Yalnızlık, aynı havayı soluyupta bir türlü yanyana olamamak gibidir.
Aldığın her nefeste onun kokusunu duymak istersin
Ama yapamazsın, aldığın her nefes ciğerini acıtmaya başlar...
it gibi titretir. hafiflik falan yoktur üstündekiler 10 kilo olmuştur zaten yağmur suyunu yiyince. pişik olmuş çocuk gibi yürürsün. ben bir hafiflik göremiyorum, çok rahatsız edici.
ben eskiden masum bir insandım. duygularım saftı, incitmezdim sevdiğim insanları. çok zaman önce değil 1 sene kadar ya geçti ya geçmedi. bu kadar acımasız değildim mesela, bu kadar ağır şeyler yapıp, sevdiklerimi kendimden soğutmazdım. biliyorum dört dörtlük değildim ama en azından daha az hata yapardım. ben nasıl olduda bu hale geldim inanın hiç hatırlamıyorum. hissettiklerim, yapmak istediklerim ve yaptıklarım o kadar farklı ki ben bile kendimi tanıyamıyorum artık. kendi bedenimde bir yabancıyla yaşıyorum sanki. en iyi yaptığım şey insanları kendimden kaçırmak oldu şu sıralar. her şeyin farkındayım ancak elimden hiçbir şey gelmiyor... en acısıda bu işte. göz göre göre kaybettim her şeyimi. hala da kaybetmeye devam ediyorum. tıkandım artık be, gırtlağıma kadar geldi amına koydumun hayatı. ben nasıl bir şeyle sınanıyorum, bu nasıl bir oyun? açıklayamıyorum kendime. ben bunları hakedecek naptım diyorum onun da cevabını bulamıyorum. kaçtığım karanlık daha da içine çeker oldu artık beni. ben kaçtıkça o çekim kuvvetini arttırıyor sanki. ben ne kadar savaşırsam o karanlık bir o kadar daha karanlık oluyor sanki. daha ne kadar acı çekicez be dostum? ne zaman bitecek, ne zaman gülücem artık dolu dolu. o eskiden sabahları içime dolan huzur nerede artık? bir daha ulaşamayacak mıyım ona? hani zaman her şeyin ilacıydı? neden benimde ilacım olmuyo ki, benim ne farkım var diğer insanlardan? benimde ilacım olsan ya zaman, bir kere de beni güldürsen ya? geriye neyim kaldıysa onu da al, al onlar da senin olsun ama lütfen beni mutlu et artık. her şeyimi vermeye hazırım, her şeyimi kaybetmeye hazırım. gerçi bir şeyimde kalmadı ya... canımı mı alacaksın? al onu da kurtulayım be. isyan etmiyim diyorum ama insan dolup taşınca ediyo işte, dayanamıyo. hayat! hadi beni bu sefer mutlu uyandır uykumdan. bu sefer şaşırt beni...
bi bildiği olan yazarlardır. yalnız olmak bir lükstür. kafanızı ütüleyen kimse yok. iki saat hazırlanıp, 2 saat yol gidip buluşcağınız kimse yok. hesap vereceğiniz kimse yok(aileniz dışında). zırt pırt telefonu elinize alıp mesaj atacağınız kimse yok.... telefon aklınıza bile gelmiyor. yalnız olmak iyidir moruk boşverin sevgili ayakalarını.
bazen iyi bazen kötüdür. her yazdığımı okuyo da olabilir, okumuyoda olabilir. bazen görmemesi gereken şeyler yazıyo olabilirim. bazense görmek istiyceğim şeyler yazıyo olabilirim. durumlar karışık, içinden çıkamadım.
burnunuzda tampon varsa ağızdan nefes alıp verdiğiniz için istem dışı yapılan eylemdir. 2 gün boyunca, uyandığımda bütün yastık kanla karışık salyaydı...
Sonuna kadar katıldığım hededir. Hepsinin içinde vardır ama bazıları bu orospuyu çok derinlere saklar, göremezsiniz. Bazıları bu orospuyu hiç gün yüzüne çıkartmaz. Bazılarıysa... Anladınız siz.
Sıkıcı ilerleyen bir film. izlerken sanki biraz ileride çok efsane bir olay olacakmış gibi geliyor ama ilerleyince sıkıcı sahnelerin sonu gelmiyo.
--spoiler--
Bir tek, uzay mekiği için o yıllardır uyuyarak bekleyen astronotla kavga ettiği sahne güzeldi, gerisi fıssss.
--spoiler--