genelde balıkların uyuma tarzıdır. ancak sabahın bir körü uykusundan zar zor kalkıp derse giren öğrencinin, hocanın uzun uzadıya ders anlatması sırasında yaptığı eylemdir de. hatta gözü açık horlayanlara bile rastlanmıştır.**
evlilik konusunda hiç birşeyin belli olmayacağını, kimin kimle evleneceğinin hiç bir zaman kesin bilinemeyeceğini vurgulayan bir deyimdir. neye niyet neye kısmet deyimini akla getirir.
gençliğinden ne gibi bir hayır beklediği bilinmeyen, hayatından bezmiş bünyelerin kendileri için ifade ettikleri durum.
çoğunlukla gençken okutulmamış, sorgusuz sualsiz evlendirilmiş ve "okumak" içinde ukte olmuş kadınlarımızdan duyulan cümledir.
30 mayıs 2008'de abd'de gösterime girip türkiye'de ne zaman vizyona gireceği merak konusu olan gerilim, korku, aksiyon vs. filmi.
başrollerde liv tyler ve scott speedman bulunmakta.
--spoiler--
konusu da fragmanlarından anlaşıldığı üzere nevi şahsına münhasır 3 tane maskeli tipin ıssız ormanlık bir yerdeki evlerinde mutlu mesut yaşayan çiftimize bilinmez bir sebeple saldırması, resmen olayı kedi-fare oyununa çevirmesi. klişe gibi dursa da liv tyler'ın yerde kanlar içinde süründüğü kısmı görüldükten sonra sonu merak edilen ve bir an önce vizyona girmesi istenen filmdir.
--spoiler--
kayısı ve şeftali meyvelerinin dışında bulunan tüylerden dolayı bazı huylu insanların bunlara dokunamamasıdır. huy işte, elde değildir yani. bu insanlar bu meyveleri genelde soyarak yerler. hatta yanlarında bu meyvelere dokunan başkaları oldukları zaman bile bir fena olurlar. biraz iradeyle bu durumdan kısmen kurtulanlar görülmüştür.
tv8'de dünyaca ünlü oryantal lale roche'nin 6 tane etine buduna dolgun bayana ve ekrandakilere zayıflama amaçlı oryantal öğretmeye çalıştığı bir programdır. oryantali öğretenleri ve öğrenmek isteyenleri de hiç anlamam. bu içten gelen bir şey olmalı, yani oryantali biliyorsan biliyorsundur. öğrenmeye çalışanlarda mutlaka bir kalaslık hissedilir.
örneğin (bkz: nil karaibrahimgil)
genelde, izlenecek olan filmlerin daha önceden konuları hakkında bilgi sahibi olunup izlenmesi gayet normaldir. bu durum ise*, gecenin bir körü zap yaparken tv'de daha yeni başlarken rastlanılan filmi "acaba nasıldır?" düşüncesi ile izlemeye başlamanızla gelişir. gazete içerilerde bir yerlerdedir, üşendiğinizden gidip bakmamışsınızdır ve filmin ne adı ne de konusu hakkında bilginiz vardır. ama izledikçe zevkli olduğu anlaşılır. konusu bilinerek izlenen filmlerde izleyici beklenti içine girer. konusu bilinmediği sürece neyle karşılaşacağını bilemediğinden daha etkileyici olabilir.
grease filminin soundtrack'inde yer alan şarkılardan biri. güzeldir.
You don't remember me, but I remember you
It was not so long ago, you broke my heart in two
Tears on my pillow, pain in my heart, caused by you, you
If we could start anew, I wouldn't hesitate
I'd gladly take you back, and tempt the hands of fate
Tears on my pillow, pain in my heart, caused by you, you, you, you, you
Love is not a gadget, love is not a toy
When you find the one you love, he'll fill your heart with joy
If we could start anew, I wouldn't hesitate
I'd gladly take you back, and tempt the hands of fate
Tears on my pillow, pain in my heart, caused by you, you
güneybatı ingiltere'de bulunan üç ayrı sıcak su kaynağı ile ünlü olup bu kaynaklar çevresinde gelişerek "bath" adını alan, tarih boyunca ve günümüzde bir "spa" merkezi olarak ilgi gören kent.
- bir yüzü düz, öteki daire yayı şeklindeki eğe.
- aynı boyuttaki parçaları birbirine dik olarak balık kılçığını andırır şekilde yerleştirerek yapılan bir parke döşeme veya tuğla örme çeşidi.
- suların iki yana akması için yolların ortasında yapılan şişkinlik.
- mermer ya da ahşap bir parçanın kenarındaki keskinliği yumuşatmak üzere yapılmış yuvarlak pah.
güneşkırıcı... özellikle sıcak yerlerde güneş ışınlarının pencerelere doğrudan gelmesini önlemek üzere bina cephesinin önüne yatay veya düşey olarak yerleştirilen, çoğu prekast beton ya da metalden yapılmış, uzunca ensiz cephe öğelerinden meydana gelen siper.
katolik kiliselerinde, içinde papazın oturarak penceresinden günahkar kişinin günahlarını dinlediği odacık. 1600 yılından bu yana üç gözlü bir ahşap kulübe biçimindedir. papaz ortadaki bölümde oturur, günah çıkartacak olanlar papazınkinden kafesle ayrılmış olan iki yandaki gözlerde yer alırlar.
ilker inanoğlu, alp kırşan ve berksan'ın oynadığı fox tv'de yayınlanan bir dizi. ancak izlemiş olan varsa hatırlayacaktır. eskiden "full house" diye bir dizi vardı, onun türk versiyonu olmaya çalışmış.
kimi büyük batı kentlerinde yönetim merkezi binasıdır. roma döneminde kentin en önemli tapınaklarının bulunduğu, daha geç dönemlerde senato binasının yapıldığı tepe ve bu tepede kurulmuş jüpiter tapınağı'na verilen addır.
1968 yılında kurulan, yapı sektöründe mal ve hizmet üreten kuruluşlar ile yine bu sektörde çalışan profesyonel yöneticiler, mimarlar, mühendisler, müteahhitler ve yapı malzemesi kullanıcısı tüm kesimler için hizmet üreten bir bilgi merkezidir. Merkez, üretici ve kullanıcılar arasında ortak platformlar oluşturmaktadır. Uzmanlık fuarları, teknik yayınlar ve periyodikler, profesyonel bilgilendirme hizmetleri, etkinlikler, portal ile yapı sektöründe çalışan veya bu sektöre yönelik hizmet veren tüm kuruluşlar için başlı başına bir medya grubudur.
istanbul harbiye'dedir.
Bugün efkarlı başım
Bir gülüp, bir ağlamışım
Avaz avaz bağırmışım kime ne?
Hızlı koşmuş yorulmuşum
Yoruldukça durulmuşum
Açmışım tokmuşum benden sana ne?
Şimdi çok kere pişmanım seni sevdiğime
Dost musun, düşman mısın anlamadım
Daha bitmedi iyi dinle
istersem sevmeyi de bilirim
Bir kalemde silmeyi de bilirim
Karış karış istanbul'u bu gece
inadına gezmeyi de bilirim
Beşiktaş'ta, Barbaros Meydanı'ndaki, anayol kavşağından başlayarak Yıldız'dan geçip Zincirlikuyu'ya kadar uzanan oldukça dik bir meyille düz bir hat olarak çıkan geniş cadde.
Bugün istanbul'un en önemli arterlerinden biri olan Barbaros Bulvarı'nın yapımına Adnan Menderes döneminde istanbul imar faaliyetleri çerçevesinde başlanmıştır. 1956-58 istimlâkleri sırasında Beşiktaş Meydanı ve çevresi oldukça büyük bir değişim göstererek sahilyolu genişletilmiş ve buna paralel olarak, meydandan Zincirlikuyu'ya doğru oldukça sert bir eğime sahip olan Barbaros Bulvarı açılmıştır.ilk açıldığında halk arasında Yıldız Yolu olarak da bilinen ve kentin çeşitli yönlerden gelerek Beşiktaş'ta düğümlenen trafiğini Zincirlikuyu ve Büyükdere Caddesi'ne bağlayan yol, daha sonra Boğaziçi Köprüsü'ne de bağlanarak Avrupa-Anadolu ulaşımında da ana kavşaklardan biri olmuştur.
(inşa başlangıcı: 1957, hizmete girişi: 1958).
1960'lara kadar iki yanında pek az bina bulunan, yer yer dutlukların, çayırların, küçük bahçeler içinde seyrek ve mütevazi evlerin arasından geçen bulvarın iki yanı, 1960'lardan sonra çok hızlı bir yapılaşma sürecine girmiştir. Barbaros Meydanı'ndan Balmumcu Kışlası'na kadarki 1,5 km'lik bölümünün genişliği 50 m, eğimi % 8'dir. Balmumcu'dan Zincirlikuyu'ya kadar, yine gidiş ve geliş olarak ayrılan 30 m genişliğindeki refüjsüz bölümde eğim % 2-3'tür.