Özlem öyle birşey ki canını çok acıtıyor, kahrediyor ama bir tek öldürmüyor. Özlemek geri dönücek bir insana ise çok güzel bir duygu hatta tatlı bir acı. Ama geri dönemicek ve bir daha asla göremiceğiniz kişiye ise acı hemde çok acıdır. Boğazının boğumlarında hissedersiniz o acıyı.
3 senedir cüzdanımda bir mektup saklı. Belki birgün geri dönerde mektubu veririm diye saklıyorum.
Edit:döndü ama mektubu veremedim.
Neden? diceksiniz. O iş o kadar kolay olmuyomuş.
Döndü ama 3 sene önceki o duygularla yazılan mektup şimdiki duyguların tercümanı değilmiş be sözlük...
Tarık mengüç. Aklıma tarık mengüç gelince okulda sürekli karşılaştığım bi çocuk var aynı tarık mengüce benziyo. Onu görünce beynimde bi anda şak şuka çalmaya başlıyor ve bir oynayasım geliyor anlatamam a dostlar.
Yıllarca tanıdığım insan ve hepte yakışıklı bulduğum hoş dediğim kişi gün geliyo bana aşkını itiraf ediyor. Bende hemen atlamış olmiyim diye az naza çekiyorum sonra oğlan bana heryerden engeli koyuyor. Gülsem mi ağlasammı bilemedim. Naza çekmeyin kızlar seviyosanız yürüyün bence....
Kendimi bazen o kadar yalnız hissediyorum ki. iliklerime kadar. Yalnızlığımı unutmak için kitap okuyorum. Sonra düşünüyorum. insanlar neden kitap okumaz diye. Benim yalnızlığıma sığındığım yerler belki de kitaplar. Kitaptaki cümlelerde kendimden 3-5 kelime bulurda mutlu olurum belki diye okuyorum bazen de. Belki yalnızlığımı unuturum diye de okuyorum arada sırada. Kendimi bu kalabalığın içinde neden yalnız hissettiğimide inanın bilmiyorum. Şuan sadece yazıyorum çünkü beni en iyi hissettieren şeylerden biride o. Umarım herşey güzel olur sevgili sözlük. Güzel şeylere ihtiyacımız var hemde çok.!
Şöyle bir oturup düşündüm de henüz öyle bir hediye almadığımı hatırladım. Belki en yaklaşan yakın arkadaşım içi notlar olan bi kitap vermişti o olabilir. Manevi değeri olan bi hediyeye açım şuanda farkettim.
Bir çocuk vardı. Bununla buluşcaktık ve ben bunu ekip bide üstüne 1 ay aramadım. Neden diye sorcak olursanız canım istemedi. Hiç bir sebebi yoktu. Belli ki çocuğun bana karşı duyguları vardı ve bu buluşmada da artık arkadaşlığımızı sevgili adı altına sokabilme ihtimalimiz vardı. Ve ben o ihtimalden korkup o gün o çocuğu ektim. Ne o aradı ne ben aradım bidaha. Üstünden 1 ay geçti aklıma düştü açıp özür mü dilesem ne yapsam diye. Sonra sosyal alemde takılırken birde baktım bizim bu oğlan bir sevgili yapmış yalan yok kız bir içim su. Şöyle durdum ulan dedim ben mi bu kız mı ben olsam bende bu kızı tercih ederdim diyip kendi kendime güldüm. Şaka bir yana önceki yaşanmışlıklardan dolayı erkeklere güven problemi yaşadığım için yakışıklı düzgün olan bu çocuğa karşı korktum. O gün buluşsam belki herşey daha farklı olabilirdi. Olmadı korkularımla bidaha yüzleşmedim. Öyle geçti. Kader kısmet diyelim.
Bugün aylardır görüşmediğim eskimle görüştüm. Tuttu bana konuştuğu kızları anlattı. Bana yapılırmı bu diyemedim. Karaktersizsin de diyemedim. Sustum, güldüm, hayat güzelmiş gibi davrandım. O anda aslında yüzünde kaç tane maske var acaba diye hesaplıyodum. Suratına yapışıp çıkar da tüm maskelerini görelim artık gerçek yüzünü demek istedim. Beni bu beş para etmez kızlar için terkedip aylar sonra karşıma geçip anlat diyemi terkettin diyemedim. Onun yerine sustum ve yine güldüm.
Eski nesil ilişkileri pek bilmesekte teknolojisen öteye gidilemeyen ilişkilerdir. Keşke o mektup yazılan gizli gizli biyerlerde buluşma ayarlanıp gelinen ilişkilere ışınlansak. Belki şu zamandaki cıvık ilişkilerden bin kat iyi olurdu.
Bugün uzun aradan sonra sözlüğe girdim ve sanırım geri dönmeye karar verdim. Sebebide yazdıklarımı okudum günlük gibi böyle hoşuma gitti. Öyle yani döndük hayırlısı olsun.
insanı çıldırtıyo dört duvara sıkışmış hissetmek. Hayır söylicek yazıcak yüzlerce şeyim varken susmak nasıl bir zorluk. Derdini anlatamamak, anlattığında da umursanmamak ne kadar gurur, onur kırıcı bilirmisiniz. Keşke yanağımızı ıslatan şey bir kere de mutluluktan olsa. isyanım falan yok sadece insanlar kötü. Sana dünyayı vaad ederler gün gelir cevap dahi verilmicek bir yere konursun. Değersiz hissettiğimiz zaman var ya heh işte o anlar o kadar zor ki.. Hani o en sevdiğim uykularım varya sevdiğim artık onlar yok. Çünkü dertler biriktikçe geceleri daha çok sevdim. düşünüyorsun bir süre sonra uyuya kalıyosun. Öyle işte kafam kaldırmıyor artık bende bıktım ama sizden tek ricam karşınızdaki insan kim olursa olsun onu değersiz görmeyin. O değersiz gördüğünüz insan sizin yüzünüzden yaşama ümidini kaybedebiliyor.