Her caddesi otopark çetelerine peşkeş çekilmiş şehir. Eğer kaldığınız otel tam merkezde ise ve kendine ait otoparkı yok ise tebrikler otopark çetesinin eline düştünüz saati 2 liradan.
Ah be şarkı söyleyen kadın. Lübnan iç savaşındaki dramı anlatan izlerken zorlanılan film. Farklı olarak Hristiyan camiasının yaptığı zulüm ön plana çıkarılmış.
Bu oyunu neden bu kadar geç keşfettim ki diye sorduran oyundur. Ya arkadaş tamam open world ve rpg. Yine de 2011 2018 nerden baksak 7 yıla yakın zaman geçmiş. Bu süreçte far cry lar assassin's creddler witcher lar vs vs. Bitmeyen bi oyun oldu mu bana göre olmadı. Çok fazla detay var. Benim gibi bi ubisoftçuyu tavladı bethesda. Fallout felaketi sonrası doom iyi gelmişti lakin vurucu darbe skyrimden geldi.
Edit: kabul ediyorum teknoljiyi geriden takip ettim ama çok da değil. Özetle oynanmalı bu ve far cry primal (onu da ubisoftun başeseri kabul ettiğim için)
Bana bir kitap hediye etmişti. Adı mülksüzler. Şunu yazmıştı girişinde: dünyanın ne kadar güzel olduğunu görmenin yolu, onu ay gibi görmekten geçiyor.
Evet, anarres bi cennet vadetmiyor ama urras bütünüyle cehennem.
O halde anarres, urras'ın geleceği iken, bizi anarres'i düşlemekten kim alıkoyabilir!
Sevgili "eşlik" yoldaş, kardeş...
Birlikte anarres'i düşlemekten hiç vazgeçmeyelim.
Evet bu satırları okurken güzelim mersin'e yoğun bi yağmur yağıyordu ve apartman önüne geri dönüp giriş sayfasının fotoğrafını çektim. Daha sonra alt fonda şu parça çalarken kitabı çöpe attım. Çünkü unutmak için o değerli kitaptan da vazgeçmem gerekiyordu.
Evet bir kaybedene yakışır şekilde o kadını kaybettim. O benim mütevazı olduğumu kaybeden olmadığımı düşünse de gerçek bu bence. Aklıma bu satırların üzerine çullanmış yağmur tanelerinin mahvettiği tükenmez kalem darbeleri ve beni bir zamanlar saatlerce beklediği barış manço parkının kenarına o kitabı atışım geliyor. Eminim o çok mutlu olacak çünkü mutlu olmayı sonuna kadar hak eden bi kadın. Ben ise kurumun bana verdiği pardesü ile balkonda içen keş bi kaybeden olacağım. 21.53 teki mersinde çakan efsane gök gürültüsü ile ağlar iken o gülecek. O yeni sevdiceği ile mutlu bir başlangıç yaparken benim hayatımda bir domino taşı daha eksilmiş olacak. Bugün mersin yağmura ve benim gözyaşıma doyacak onun da mutluluğuna.
Benim kaderime titreyen göl gibi titremek üşümek ve yalnızlık düşüyor.
Bi nebze daha acı olan ise ben acımı anonim yaşayamayacağım. Onun bunu okuma ihtimali olacak ama ben ondan haber alamayacağım. En son WhatsApp yılbaşı storysi kalacak aklımda ve ben ona yalnızca mutlu yıllar yazabileceğim...
Umarım üzülmüyorsundur, ve mutlu olursun. Seni mutsuz etmekten bıktım. Seni hiç hak edemedim. Kendine iyi bak güzellik. Seni mutlu edebilecek bir insanla mutlu olmanı gerçekten çok isterim.
Asgari ücrete, memur maaşına vs. %25 zam mı yapıldı da bu oran makul oluyor? Önce öldüreyim sonra sürünmeye mutlu olsunlar stratejisinden başka birşey değil.
Eteği belinde parçasını eski sevgilimin tavsiyesi ile dinleyip çok beğenmiştim. Ulan gidiyorsun bari böyle bi enkaz bırakma ama değil mi. Nasıl dinleyeceğim şimdi ben manuş babayı allahsız?
En ihtiyacın olduğu zaman giden, gitmek bi yana 10 gün geçmeden başka birini buldum diyen bi de böyle güzel bi parça, güzel kitaplar, güzel hediyeler bırakan kısaca beni amıp atan birinin bana yadigarı sanatçı.
Boşanmaya engel değil, aksine swinger'a teşviktir.
Şöyle ki:
1. Çift erkek a, kadın b; 2.çift erkek c, kadın da d olmak üzere:
Swinger ruhu adına ilk aşamada a b'ye 3 defa boşol(talak); c de d'ye aynı şekilde 3 defa boşol diyor.
2. Aşamada a d ile b de c ile nikah kıyıp cima ediyor.
3. Aşamada a d'yi boşuyor; b de c'yi.
4.aşama öze dönüş.
Hayırlı swingerler. Tamamen caiz.
Helga 1.65 boylarında balık etli hafif kumral oldukça güzel bi avrat. Avrat olduğu için de avret yerini örtmüş lakin bunun için beyaz tayt siyah külot kombinini tercih etmişti.
Her neyse Helga ile tanışmamız bu marjinal camide olmuştu. içeri girdiğimde ikindinin kazasını kılıyor ard arda bi rüku bi secde derken beni benden ediyordu. Hemen arkasındaki saf helga'nın bulunduğu safın yaklaşık 12.5 katı civarı daha yoğundu. O yoğunluğa girebilmek için ne kadar uğraşsam da başaramadım. Akşam namazını eda etmeye gelmiş benim gibi imanı bütün bi müslüman için geriye tek bi fırsat kalmıştı o da iki saf arasına yeni bir saf oluşturmak. Oldukça çılgın bi o kadar da hınzırca olan bu planımı eyleme dönüştüahffag.
Tek tip asker basmak deliliktir. Biraz okçu, biraz piyade, biraz atlı basmak gerekir. Kağıt, taş, makas gibi. Piyade atlıyı, atlı okçuyu, okçu da piyadeyi döver genel olarak.
%91.4 ile evet denmişti 82 anayasa referandumunda. Madem oy çokluğuna bakılıyor %91.4ü neden yok sayıyorsun sayın çomar. Hitler de seçim ile geldi esad da. Oy çokluğu değil marifet.
Bu arada 82 anayasasını savunmuyorum ama bu gelecek olandan çok daha insancıl. Ulan 2. Meşrutiyet bile bu gelecek olandan daha demokratikti. Bu dayattığınız sistem resmen 1. Meşrutiyet amk. Meclisi fesih yetkisi nedir ya? Bundan ala faşizan totaliter diktatör bi rejim olabilir mi?
Demokrasi oy çokluğu demek değildir yalnızca. Çok oy alıp demokrasiyi yok edeceğiz diyen sistemi demokrasi kendi iç dinamikleri kabul edemez. Esad da demokratik madem neden Suriye iç işlerine müdahil oluyorsunuz, onu da geçelim suriyelilere vatandaşlık verip %44 olan referandum anketlerini kendi lehinize cebren ve hile ile çevirmeye çalışıyorsunuz?