sözlüğün atmış olduğu doğum günü mesajı çok duygulandırdı. doğdum günden beri geçen zamanı saniyesinden yılına kadar hesaplamışlar. o kadar hoşuma gitti ki fcbk duvarımda paylaştım. ama hesapta bir yanlışlık olmuş. millet iki saattir bunu tartışıyür duvarımda. sözlük bunu yapabileceğimi tahmin ettiğinden beni tıfaya getirmiş olabilir mi acaba.
futboldan pek de anlamayan biri olarak sadece şunu söyleyebilirim ki tesadüfen beşiktaş-mersin maçını izledim ve quaresma bu derbi öncesi kendini ve takımını çok zor durumda bıraktı. pozisyonun tekrarında ancak görebildik ne yapmaya çalıştığını. tam bir fiyasko. böyle bir takımın oyuncususun ve sana en çok ihtiyaç duyulan zamanda böylesine sorumsuz bir hareket yapıyosun. kusura bakmasın beşiktaşlı arkadaşlar ama bu adam dediğiniz gibi çok yetenekli olabilir ama kesinlikle bir yıldız değildir.
ufak bir ayrıntıyla beni hayal kırıklığına uğratan dizidir. evdeki elektrik anahtarları molveno 2000 serisine ait. bu anahtarlar 90'lı yıllarda piyasaya sürülmüştür. bunun dışında bekçi rolündeki adam çok başarılı. şivesi erzurum taraflarına kaçsada, orhan kemal in murtaza'sını anımsattı.
öyle bir dizi ki bana hayal kurma yeteneğimin olmadığını gösterdi.yıllarca yabancı filmleri ve dizileri izlemekten böyle klişelere takılıp kalmışım. hülasa hacılar, ben böyle renkli bir hayal dünyası olan adam görmedim. helal olsun sana burak aksak.
sık sık düşüncesiyle ve yaptığıyla çelişenlerin, bundan rahatsız oluyolarmış gibi anlattığı durumdur.
öncelikle sen o kadının, adamın eşi olduğunu nerden biliyosun. baktığı kadında işinden çevresinden tanıdığı olamaz mı. yani neye dayanarak baktığı o kadınlara başkası diyosun. neden adam için onlar başkası oluyür. demek ki sen de eşin veya kız arkadaşın yanında olduğu halde, kendi tabirinle başka kadınlara bakıyosun. yaptığın bu işi başkasında görünce bundan rahatsız oluyosun.
sen hele kendi önünden yemeyi öğrende sonra gel aslan.
doğru terimi kullanan kişidir. gerilla dediğin zaten nihai bir son için savaşmaz. düşman gördüğüne zarar vermeyi amaçlar. vurup kaçar. haliyle ülkemizdeki teröristin şerefsiz olduğu kesindir. ama bu onların gerilla olmasına engel olmaz.
kendisine uyuz olunma nedeninin yakışıklılığı değil, oynadığı dizilerdeki canlandırdığı karakterin bulunduğu sosyal sınıf olduğunu düşündüğüm şahsiyet.
henüz lisenin başındayken en büyük eğlencemiz, öğle arasında sınıfta kalıp uzuneşşek oynamaktı. bi keresinde arkadaş tam atlarken pantolonu yırtılmıştı. o biçim yani. gülmekten altımıza kaçırıcaz nerdeyse. mavi kareli tumanı hala gözümün önünde. neyse bu müdür yardımcısından izin alıp terziye gitmek için izin istedi. biz de tabi yanında gittik. durumu anlattı. hocanın ilk lafı aynen şöyle. dön arkanı. nasıl yani hocam. dön lan bişe yapmıcam. bizde şaşkınlıkla bakıyoruz tabi. arkadaş sonunda döndü arkasını. ani bi hareketle eline geçirdiği zımbayla yırtılan pantolona bi tane çaktı. uuu tamamdır boş yere terziye para vermedin işte. şimdi bana kantinden bi çay kap da getir bakim.
aklıma geldikçe hala gülüyorum işte.
bejeweled. son zamanlarda fesbuka sadece bu oyunu oynamak için giriyorum. hele bi de arkadaşlarımdan biri rekorumu geçtiyse kıvran dur. sabahladığım günler oldu bu oyun yüzünden.
ramazan ayında nelerin orucu bozduğu veya bozmadığı, kurban bayramında yok şu kurban olur mu olmaz mı tartışmaları, kısacası dini önem taşıyan günlerde bu tip konuların sıkça konuşulması ve asılsız bilgilerin verilmesi tamamen kasıtlıdır tıpkı bu başlıkta olduğu gibi. amaç, yeterli bilgi sahibi olmayan kişilerin kafasını karıştırarak islam dininin uydurma, yalan yanlış bilgilerle dolu bir din olduğu izlenimini vermektir.
dikkat edin bu izlenimi verme çabası televizyonlarda radyolarda filan bilfiil görülür.
var mıdır yok mudur sorunsalı (bu sorunsal ada bitiyorum ayrıca) gerekli kaynaklarda açıkça belirtilmiştir.
sağlam inançlı biri olmayı gerektirir.
inanç derken sadece banimsenilen dinin gereklerini yapmak ve sorgusuz bitakım değerlere iman etmek anlamında demek değil, sağlam inançlı olarak belli başlı erdemleri bünyede bulundurarak bu dediğimiz yapılır.
bu şahsiyeti gerçekten tanımazdım. bu kadar entry görünce merak ettim baktım. eşşekler kovalasın sizi. mardinde 3 askerimiz şehit düştü. sözlüğün toplumsal meselelerimize olan duyarlılığına inancım an itibariyle bitmiştir.
60lı 70li yıllarda bu ülkenin en cahil, en eğitimsiz insanları almanyaya çalışmaya gitti. orada gayet de güzel bir şekilde çalıştılar. demek istediğim şu; sen devlet olarak düzgün bir sistem kurup, toplumsal işbölümünü insanların eğilimlerine ve yeteneklerine göre sağlarsan, ülkende insanların yüzde yetmişi mal olsa da bu bir sorun oluşturmaz.
kırsal alanlardan kentlere göç etmiş jenerasyonun, günümüz üniversite gençliği üzerindeki bakış açısı olarak algılanır genellikle. o jenerasyonun okuma şansı birçok nedenden ötürü yoktu ve şehirlerde yorucu bir iş hayatına atıldılar. zamanla şöyle bir söylemleri oldu. biz okuyamadık, bari fedakarlık yapalım, onlar okuyup güzel mevkilere gelsinler. ve bu yüzden bizi her yerde, her akraba buluşmasında, her ayaküstü sohbette eleştirdiler. simit satan, ayakkabı boyayan çocuklarla kıyasladılar. en büyük yanlışları ise kanımca bize sorumluluk vermeyişleri.
terkeden veya terkedilen değil iki taraf da bakar. işin üzücü kısmı hiç bir paylaşımda bulunamazsın. beğenemezsin, yorum yazamassın. bu farkedilir ve o da aynısını yapar. bakmakla yetinilir. sağdan soldan onunla ilgili bir sayfa veya arkadaş gözüne çarpar. feysbuk emrivaki yapıyo zannedersin. bu ayrılık uzadı, barışın artık gibilerinden. en güzeli silmektir aslında.
(bkz: kavuşursak biteriz biz)