banainanma
756 (şahane)
dördüncü nesil yazar 3 takipçi 56.87 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    latilokum

    1.
  1. sıklıkla küp şeklinde kesilmiş olarak servis edilen, mendilin içine en az 8-10 tane sığacak kadar minik boyuttaki şekerleme/lokumu tarif eder.

    mecazi olarak da en çok, -tadından yola çıkıldığı üzre- güzelliğinden ve lezzetinden sual olunmayan insanları tarif ederken kullanılır. hani böyle parmak uçlarıyla yakalanıverip dilin üstüne konduruluveren, ağızda erirken hazdan öldüren ve hatta hikmetinden sual olunmayan tiynetiyle imana getirten erkek ya da kadınları tarif etmekte de pek mahir bu benzetme. o biçim güzel yani.
    1 ...
  2. sal engine varsın dengine

    1.
  3. "işi oluruna bırak, gelişine vur" manası taşıyan, atasözü gibi bi şey. kişinin kendini kasmaması için verilen akıllıca bir salık; bir nevi tembih.
    2 ...
  4. sabahı sabah etmek

    1.
  5. herhangi sebepten, sabahın ilk saatlerine kadar uyanık kalma, uyumama ya da uyuyamama durumu. akşamın son saatleri ile sabahın ilk saatleri arasında, 'sürene sefanın, çekene cefanın çok olması' ile yakından ilintili galiba.
    1 ...
  6. ağustos ayının sonlarına doğru çöken karamsarlık

    1.
  7. herkese çökmemesi ile ünlüdür.
    1 ...
  8. kremalı bisküvi

    1.
  9. iki adet bisküvi arasında krema var, kremalı bisküvi bu işte. ayılıp bayılanı çok olan bu bisküvi çeşidinin tadını bilmiyorum kokusu sayesinde; kokusu gerçekten berbat zira. bu bisküviyi 15 saniye koklayarak rahatlıkla kusabilirim ben mesela. siz bana bakmayın ama tabi.
    1 ...
  10. sanma ki cefasızım

    ?.
  11. veda edeceksen et

    1.
  12. orhan gencebay'ın 1983 çıkışlı kördüğüm albümünden bu parça. rakı mezesi.

    "bu gönülde bir akşam sabah olmayabilir
    veda edeceksen et zaman kalmayabilir
    dert ne birdir ne de bin, feryadıma kulak ver
    bana en son darbeyi vurmadan geceler, ah geceler..."

    ... gibi.
    1 ...
  13. gönüldendir şikayet

    1.
  14. keten yağı

    1.
  15. saf terebentin ile karıştırılıp, yağlı boya resim çalışmaları için mükemmel bir inceltici elde edilebilir kendisiyle. 4 ölçek saf terebentine 1 ölçek ekleyeceksin misal; usül bu.
    3 ...
  16. dava et butonu

    ?.
  17. entry numarasının altındaki yerini almasına ramak kalmış yepyeni buton. eli kulağında gibi sanki. birbirinden faideli sözlük harikası butonlarımızın arasında faşist eğilimi ile dikkat çekecek kısmet olursa. zirveye yerleşir mi bilemem, olur mu olur. kısmet meselesi tabi bi yerde.
    2 ...
  18. la femme et le pantin

    1.
  19. türkçeye kadın ve kukla ismiyle çevrilmiş pierre louys romanı. kuklanın kim olduğuna karar verebilmek için, tarafsız bakabilme yetisini şiddetle kullanmak şart; ancak bu sayede anlaşılabilir kuklanın bir'den ziyade iki adet oluşu. ihtiras, beşeri hiçbir ahvalda ol(a)mayacağı kadar dengesizleştirip parmağında oynatabilen bir duygu zira.

    roman, 1928, 1935 ve 1977 yıllarında farklı adlarla sinemaya uyarlanmış.
    1 ...
  20. fotono1

    1.
  21. fotoğraf paylaşım sitesi. farklı bi yer değil, genel işleyişi muadillerindeki gibi üç aşağı beş yukarı maalesef; al birini vur ötekine hesabı.


    "tebrikler, teşekkürler, tebrikler, teşekkürler, mükemmel, harika, çok iyi, portfolyoma da beklerim, hay hay, vs..."

    http://www.fotono1.com/index.php
    4 ...
  22. isterse kovsun

    1.
  23. kamuran akkor'un 1983 çıkışlı sev yeter albümünden... çocuktuk biz o sıra. çok kral şarkıdır ama bak, girişi yeter hatta.

    5 ...
  24. kaplıcada bir konuk

    1.
  25. hermann hesse kitabı.

    kitaptaki bir paragrafta şöyle der yazar;

    " iyi ama büyük olan ne, küçük olan nedir? Önemli olan nedir, önemsiz olan ne? Bir psikiyatr küçük rahatsızlıklara, küçük uyarılara, özgüveninin hafifçe sarsılmasına aşırı duyarlılıkla ve şiddetle tepki gösteren, oysa çoğunluğunun pek korkunç bulacağı acı ve sarsıntıları belki serinkanlılıkla sineye çeken kimseyi ruh hastası diye niteler. Öte yandan, uzun süre ayağına basılıp da bunu fark etmeyen, en pis bir havaya sızlanıp yakınmadan katlanan ama iskambil oyununda biraz bir şey kaybetmeye görsün masanın üzerine yumruğunu indiren, bağırıp çağıran bir insana ise normal ve sağlıklı gözüyle bakılır. kafeteryalarda, lokallerde pek sık olarak anlı şanlı, gayet normal ve saygıdeğer diye bilinen öyle insanlara rastladım ki, bir oyunda kaybettikleri için, hele kaybetmelerinde bir başka oyuncunun sorumlu olduğuna inandıkları zaman işte öyle küfürler savurdular; en yakın hekime koşup bu zavallıları bir yere kapatmalarını söylemek için alabildiğine büyük bir istek duydum. Diyeceğim, tümü de değerli görülebilecek pek çok ölçüt var ortada ama ister bilimin, ister zamanın ahlak anlayışının ölçütü olsun, bunlardan hiçbirine bir türlü kutsal gözüyle bakamıyorum... "
    2 ...
  26. hermann lauscher

    1.
  27. hermann hesse'nin 20'li yaşların başlarında yazdığı kitabı.

    yazarın, kitabın arka kapağında genç hermann hesse'ye -zinhar sorgulamadan- getirdiği özeleştiri, gayet manidar ve takdire şayan gerçekten.

    "lauscher'i ne zaman karıştırsam, karalamak ya da düzeltmek istediğim pasajlarla karşılaştım, özellikle 'günce'nin başında tolstoy'la ilgili yazmış olduğum, gençlik cüretiyle dolup taşan küstah ve ukala sözleri elimden gelse yok ederdim... ancak gençlik halimi sonradan rötuşlayıp güzelleştirme hakkına sahip olduğumu sanmıyorum..."
    3 ...
  28. gesso

    1.
  29. ana maddesi alçıtaşı olan astar malzemesi. heykel yapımında kullanıldığı gibi, plastik boya, tutkal ve su karışımından oluşan tuval astarı yerine de kullanılabilir. gerekirse su ile inceltilebilir. tuval zemininde Emici, yağsız bir yüzey oluşturur. Elastiktir, çatlama yapmaz. büyük kolaylıktır yani, amma ve lakin pahalıdır; fiyatını görünce "altın mı tartıyoruz alooo!!?" diye serzendirebilir alıcısını. kimisi altın kolye takar boynuna, kimisi gesso sürer tuval bezine.. duygusal bitireyim dedim paragrafı, nası olmuş? ehehee.

    marka önemli tabi gesso sözkonusu olunca, bunu da belirtmeden geçmeyeyim dedim. ne kadar çok para o kadar iyi sonuç, hep böyle olmuştur ya zaten hay aksi.. neyse.
    4 ...
  30. hapşırana çok yaşa diyememek

    1.
  31. hapşıran kişi ve ortamda bulunan çok yaşa deme inceliğini gösteren(bunu gerekli bir incelik olarak gören) diğer kişilerce "öteki" muamelesi görmek demektir öncelikle. asıl ve en garip sebebiyse utanmaktır. bana göre öyle en azından.

    utanmak işte, bildiğin utanmak. çok yaşa demenin gereğine inanmamanın çok ötesinde ruhsal bi karmaşa bu ki, zaten herkes bilir köpeğin duasıyla pastırma yağmuruna maruz kalınmayacağını.. diyebilenin hayranıyım ama , o ayrı.

    afilli laflar etmek gibi.. hani desen diyemezsin, demesen garip karşılanırsın ya.. araftasındır, ezilirsin kendince. "aaa buna da utanılır mı?" gibi içsel farklılıklardan bihaber aptal bi soruyu görmezden de gelemezsin mesela bu sırada. gerçi ne cevap verilebilir ki böyle aymaz bi soruya? hayır söylesem gönül razı gelmiyor her halt için izahat vermeye, ama kusurmuşçasına susasım da gelmiyor işte işin garip tarafı.

    - aaaa! sen niye çok yaşa demiyasıaaan!?
    * ay ne bileyim, utanıyorum sanki ööle.. biri ağzıma vuracakmış gibi.. bilmiyorum işte
    - nası!!!? manyak mısın kızaaamm!?
    * şey.. ben, ee..


    ...

    şey gibi bu bak tam da;

    "bakışların üzerinde olduğundan emin olduğun ya da kendine pek çok güvenerek artizlenip yürüdüğün bir anda tökezleyip toparlanmaya çalışmak gibi..

    alt balkonda çay içen komşunun üzerine dalgınlıkla toz bezini silkelemeye başlamışken içine girilen ruh hali gibi; "farketmedim" demenin affolunmaya yetmeyeceği hani..

    bikaç kişiyle birlikte film izleyip, onlar ağlamazken ağlamak gibi; parmaklar şen ve alaycı kahkahalarla seni işaret eder de, 'öteki' olursun, allah'ın salağı ilan edilirsin ya hani bir tek seferde..

    dalga geçilip hafife alınır diye, bütün kelamları içine etmek gibi; daha yazmaya yeltenmeden vazgeçip hani.. manuel dökülmek gibi mecburen..

    arkadaşını bekliyorsundur ve onun geldiğinden emin olup çalan kapıyı şarkı söyleyerek açarsın da gelen apartman görevlisidir hani; yer yarılmaz ve içine giremezsin..

    ağzının kenarındakinin kızılcık şerbeti izi olduğunu iddia etmek gibi hani sana hissi secereni çıkarabilecek kadar yakın olana.. kanmış gibi görünmesinin lütuf olduğunu bilmek, yüzün yanması hani o huzurlu anda.."

    ...

    inan bana şu bahsettiklerimden farklı değil yani çok yaşa demeye çalışırken ezilip büzülmenin zuhur ettirdiği duygudurum. dememek hesap kitap işi, ama diyememek hissi bi mesele vesselam; sorguya da yargıya da bir o kadar kapalı. niyetten bağımsız olan o utanırkenki hali tariflemek namümkün elbette, ama var böyle bir şey. var yani.

    sese döndürmek ne kadar zorsa yazmak bir o kadar kolay. yaşasınnn.

    "çok yaşa"
    30 ...
  32. dillerini seve

    ?.
  33. turna sesi albümünden hüseyin turan'ın; 9/8'lik(tabii ki, ehehe). tanışıklığımız pek yeni kendisiyle, duymuşluğumun olmamasına hayıflandığım bi türkü bu. her zaman söylemişimdir zaten "radyonun gözünü seveyim" diye. yoksa yok yani hiçbir yerde en ufak bir iz.

    belirtmek lazım tekrar tekrar; türkü dediğin sevilesi şey, çok hem de.

    bi de türküde biber yerine büber demiş ya hüseyin turan, hastalar oluyor insan. dillerini seve be hüseyin, söyle olm artık bizi bubanlargilere! yetti gayrı.

    böyle;

    hani ektiğin saksıda büberin, kırmızı oldu mu?
    yiyeyim desem acıma sakın bana, dalları doldu mu?

    bana bal gelir büberin acısı
    gönüle bacı güzelimin bacısı
    sana nar benim yüreğimin acısı sevdiceğim yarim

    seve ben senin dillerini seve
    bizi söyle yar ananlargile (bubanlargile)
    dile benden ah ne dilersen dile, sevdiceğim yarim

    seni gönlümün korucusu yaptım, gönülün oldu mu?
    beni yar diye bağrına basıp, yaban eli kovdun mu?

    bana kar gelir yaban elin nar koru
    yüreğim senin narınla dolu
    a benim gülüm gözlerimin nuru, sevdiceğim yarim

    seve ben senin dillerini seve
    bizi söyle yar ananlargile (bubanlargile)
    dile benden ah ne dilersen dile sevdiceğim yarim.

    http://www.umutfm.com/izle.php?id=13972
    4 ...
  34. kendi kendinin gammazı olmak

    1.
  35. yazılan entryi, formata uydurup hizaya sokmak için editlemek. editle hizalamak. editle imana getirmek. editleye editleye dize getirmek. editlemek işte yavrum yaa, öyle, bildiğimiz.
    2 ...
  36. serdar kılıç

    3.
  37. yapımcılığının yanı sıra, sertifikalı hayatta kalma uzmanıymış bir de kendileri, az önce eşelenirken öğrendim. pek alâ.

    bütün vasıfları ve dünyalar bir kenara, öğretme yeteneği bir kenara.. sanırım öğretme hissinden besleniyor ruhu, yoksa hiçbir eylem bu kadar pozitif elektrik yükleyemez öğreniciye. nasıl anlatılır bilmiyorum da, elektriği süper. ve öğretmek gerçekten de bir sanat.

    haftada bir sky türk'te yayınlanan içimdeki doğa adlı programıyla, doğayla/televizyonla arası her durum ve şartta limoni olan bünyeyi bile ekran başında esir ediyor. bu gece salyangoz falan topladı avucunun içine negzel. ama ben en çok, doğadaki azami şartlarla kar hediği yapmayı öğretirken hayran oldum şahsına. öğretmek sanat evet, bi de tevazuya bulanınca tadından yiyemiyor öğrenici. hoş.

    mesela biz doğayla sevmiyoruz birbirimizi pek, kar hediğine ihtiyaç duyacak atraksiyonlarda bulunacağımı da sanmıyorum kolay kolay. soğuk moğuk bozar beni, aman! ama bu adamın yaptığı programa odaklanmak işten bile değil. hele ki; mübalağasız bütün tv kanallarındaki kopyacı zihniyetle ve albüm çıkaran herhangi insanları bile sanatçı kisvesine büründürüp popüler kültüre hizmet eden formatlarla kıyaslayınca.. yaptığı çok güzel bence.
    16 ...
  38. sen bana mevsimlerden soz et

    1.
  39. yarattığı gizemli atmosferle sonsuz hayatı sorgulayan, gilbert sinoue kitabı. düşlerindeki kadını bulmak için arjantin'den başlayan arayışını 3000 yıl öncesinin antik yunan'ında sonlandıran Ricardo Vacarezza'nın psikanalizini yapmış yazar kitabında. çok da iyi etmiş.
    1 ...
  40. filanca burcu kadini

    ?.
  41. filancadan yola çıktığım üzre, her hatunun kendi burcudur bu. ille de onundur, odur! yane. öyledir kendisi. bi tanedir, muhteşemdir. diğer burç mensubu hatunlar halt etmiştir onun yanında(bütün hatunların sanrısı). bulunmaz hint kumaşının şu hayatın içinde bulunup bulunabilecek tek örneğidir ve bundan mütevellit kıymeti bilinmelidir. rengi kırmızı, uğurlu taşı pırlantadır. hem hava hem toprak hem de su burcudur bu. her şeydir, herkesin de her bi şeyidir. tapılasıdır işte yani yaa.

    iyi hoş da.. hepsi mi aynıdır bu hatunların, ve hepsi de mi bu kadar vazgeçilmez? vayyy! o zamansa niye 12 burç şeyolmuş abi? neyse..

    ****

    özelliklerine bakalım bi. misal..

    gururundan asla ödün vermez bu burç mensubu öncelikle.. illâ ki haksızlığa tahammül edemez, adalet timsalidir. yalandan riyadan uzak, dürüstlüğün kitabını yazmış olması ise allah'ın emridir. paraya düşkün değildir, önemli olan sevgidir onun için(tabi). sıcakkanlıdır ne bileyim.. sevecendir. o sert görüntünün altında aslında ne kadar da merhametli bir kalp taşır, gören şaşırır kesinlikle. güvenilir bi sırdaştır, kafasını kessen laf alamazsın ağzından. kırılgandır, narindir.

    zekidir, ve de çocuksu. inatçıdır, kararlılığı ile süründürür herkeşleri. 'kaçan kovalanır''dan yola çıkmamıştır hiçbi kere, fıtratıdır onun zaten bu mağrur duruş. mantıklıdır, ama iş aşka gelince eni konu saftır. sevdimi tam sever, sildimi bi kalemde siler. en güçlü karakter onunkisidir, kimse onunla boy ölçüşemez. 'dediğim dedik çaldığım düdük" edasıyla pek sevimli bulunur taraflarca, inadı onu bir kat daha güzelleştirir. tadından yenmez yani iş bu durumda. ilgi çekicidir, bi de üstüne çekicidir işte al.

    deli gibi aşık olunur buna(uvv), karşı cinsin ruhunda deruuun izler bırakır. aşkıylan vurur er kişiyi, döner döner vurur hem de. şehvetlidir, uçurur. zaman zaman çılgın, zaman zaman akıllı usludur. yumuşakbaşlıdır, ama bir o kadar da özgürlüğüne düşkündür bir kısrak gibin tam da.. feşmekanca burcu erkeğiyle mükemmel bir uyum sergiler, bu ahenkle dans dahi edebilir o narin parmaklarının ucunda.

    yahu ne diyeyim işte.. vazgeçilmez bi tutkudur herkeşlerce bu hatun kişi. çok sevilir, hastası olunur. öldürmez süründürür, yakması yıkması ise zaten diz boyu.. farklıdır, çoook farklı. anlatılmaz, yaşanır. çok kadındır be, çok kadın! diğer kadınlar nedir ki filanca burcu kadınının yanında, kadıncık bilem olamazlar vallahi.. en! kadın filanca burcu kadınıdır. böyledir. ve yüzyıllar boyu da böyle kalacaktır.(yazarken yoruldum be)

    bir merhaba saflığındadır bi de..

    (tabii ki de yan flüt solo)

    -son-

    ****

    yaaa işte.. hatun deyince, hele bi de burç deyince böyle de içler acısı bir tablo çıkıyor karşımıza .. e şindi sormak farz oldu bana; düz yolda ve rampada aynı vitesle mi seyrediyorsunuz yani? hani o dağda bayırda aniden karşınıza çıkıveren, keskin virajlarda da mı basmıyorsunuz frene allasen? hepiniz birer demir bükey'siniz de benim mi geç haberim oldu?

    ne bileyim işte.. kendini tanıyabilenin hastasıyım şunca yıldır. hele bi de tanımlanan süslü kalıplara sığmaya çalışanın(külkedisinin ablası gibi), daha da bi hastasıyım. kalıbında sakil duranı tek bakışta çakacak kadar da ustayım hatun milleti söz konusu olduğunda yalnız, bunu da belirtmek isterim yane. üzgünüm, ehehee.

    hem zaten, kalıp dediğin kek içindir benim bildiğim. onun bile elli çeşidi mevcut artık.. şu egolarımızdan bi sıyrılsak.. gerçekten! insan olsak, şu eksiğiyle fazlasıyla olandan hani. olabilsek lan işte, az bi çaba harcasak ölmeyiz diyorum bak. gerçekten olsak, artık olsak diyorum. özümüzle barışıp ondan sonra varolmaya soyunsak diyorum işte be.. bi saattir bundan sebep klavye tıkırdatmaktayım. güneş tepeye dikildi bak, benimki de can.

    ahretlik?
    4 ...
  42. çingenenin tatlısı var uykusu yok

    1.
  43. gerçekleşmesi halinde kişiye keyif sağlayacak(öyle ya da böyle) bir eylem için, sabırsızlanmak manasına gelir söz. daha fazla bekleyememek, beklerken hop oturup hop kalkmak gibi işte.
    2 ...
  44. member

    1.
  45. egzajere

    1.
  46. 'exaggerate'.

    türkçe meali; abartı.
    2 ...
  47. savas ucagina duz kontak yapmak

    1.
  48. (bkz: canım benim)

    eğlencelidir herhalde. ama savaş uçağına binip, görmemişlikleri sebebiyle bızıklayanların becerebildikleri ilk şey fırlatma koltuğuyla şakalaşmak oldu hep. sonra da işin yoksa hangarın ya da şaltırın tavanından insan kazı. diğer dünyaya uzayan vatan borçları vs..

    genç ölümü kötü bi şey tabi.
    2 ...
  49. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük