iş arayan her bireyin rahatlıkla farkedebileceği bir durumdur.
ülkenin ekonomisinin gerçekten suyu çıkmıştır. tokici zihniyetin parsellediği ekonominin üretimden ve büyümeden anladığı budur.
bütün kariyer portallarında dört ilanladan birisi "inşaat mühendisi" ihtiyacına yöneliktir. geriye kalan üç ilandan birisi "şantiye şefi" efenim ne söyliym işte "gayrimenkul satış danışmanı" tarzı benzeri işlerden oluşmaktadır. son ilanı ise hizmet sektörü kapmaktadır ve satış ve danışmanlık alanlarına yöneliktir.
"bu zihniyetin üretimden anladığı inşaata abanmak" demişti vakti zamanında birisi. o birisi şu an inşaat mühendisi.
müjdat gezen'in malum parti yandaşlarına atfen hitabıdır. son derece sert bir şekilde verdiği cevabında "popo yalayıcıları" kavramı dikkat çekmektedir.
MHP genel başkanı Devlet Bahçeli'nin 25 Eylül 2010 da, 2011 genel seçimleri için partisinin gerçekleştireceği seçim kampanyasının başlangıç tarihi olarak 1 Ekim 2010 gününü açıklamasının ardından; gün itibariyle Kars'ta bulunan Ani harabelerindeki ve Anadoluda ilk namazın kılındığı yer olarak bilinen Sultan Alparslan'ın fetih namazını kıldığı Fethiye Camii'nde, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yanı sıra yaklaşık 40 il başkanının ve partililerin de katılacağı toplu bir cuma namazı kılınacağı kararı basına duyurulmuştur.*
"tunceli'de yanan ormanlar demek ki bizim ormanlarımız değilmiş lan" dedim kendi kendime. aldım elime tekrar tekrar baktım siyasi haritaya. ortanın sağında, anadolunun göbeğinde gördüm tunceliyi. üzüldüm.
bir aydır süren orman yangınlarının hiç bir ulusal kanal ve yayında yer almayışını düşündükçe. öyleki bu yangınlarda tahrip olan ormanlık alan miktarı ölçülemiyor. çünkü çok büyük bir alan.
bir kaç ulusal gazete sadece internet sitelerinde bir makaleyle yer vermişler bu yangınlara. hepsi bu kadar. yangın anadolunun batısında olsaydı, "sür manşet" bilirsiniz.
sivil toplum örgütleri ve doğayı ve tarihi koruma dernekleri ayaktalar. günlerdir bağırıyorlar. kimin umurunda.
12 eylülde evet mi hayır mı çıkacak işte bütün mesele bu.
valilik ağustos ayı ortalarında "orman yangınları kontrol altına alınmıştır" açıklaması yaptıktan bir hafta kadar sonra tekrar ovacıkta patlak veriyor bir yangın. yöre halkı boğulmuş. yanıyor da yanıyor ormanlar, anadolu yanıyor, ... yanıyor.
bu üç noktayı sizlere bırakıyorum.
1990 ve sonra ki senelerde doğmuş gençlerdir. en büyüğü şu an 19 yaşındadır. 90 doğumlu gençler seksenler gençliğinden kısmen etkilenmişlerdir. bu gençlerin psikolojileri son derece bozuktur. seksenler ve doksanlar gençliğinin arasında kalmışlardır. bir önceki kuşağın garip kokan nefesini ensesinde hisseden bu nesil, 90 lar gençliğine de hayıflanarak bakmaktadır. gelgelelim 91 doğumlu gençlerle birlikte zannımca olay çığrından çıkmıştır. yanınızda sizinle türkçe kanuşan, fakat ne anlattığını kesinlikle anlayamadığınız bir gençlik düşünün. işte o an bilin ki bu şahıs 90 ve sonrası doğumludur. biz seksenler gençliği olarak örneğin "kib" vb kısaltmalarla nette ilk karşılaştığımızda şok olmuştuk. o derece saf, temiz duygular içerisindeydik. ilk telefonumuzu elimize aldığımızda hissetiğimiz sevincin aynısını, bir e-mail hasabına sahip olduğumuz anda da yaşadık. meraklıydık fakat, hani yabancı dili sonradan öğrenmek zordur ya, işte buda öyle bir şey. şu an nette ve bizzat hayatın içerisinde ne dolaplar dönüyor asla çözemeyeceğimiz çok bilinmeyenli bir denklem. ve bu durum geçekten son derece sinir bozucu.
yeni nesil gençler siyasete hiç ilgi duymadıkları için, daha az kavga ediyorlar. bu bir açıdan güzel yanları dolayısıyla; çoğunun yurtdışı düşüncesi olduğu için ülkelerinde olup bitenle ilgilenmek gibi bir dertleri de yok. bu sebeple tüm partilere buradan bir çağrı yaparak finale geçmek istiyorum:
-gençlik kollarınızı kapatın veyahut tamamen kaldırın.
çok değil beş veya on yıla akademik inceleme konusu olabileceğini düşündüğüm göç tipidir. sanal ortamda bir yerden bir yere göç etmektir. kabaca ikiye ayrılabilir; uzun süreli ve geri gönüşü olmayan göçler (yazar çizer tayfası için), sayfalar arasında sürekli savrulmak şeklinde gerçekleşen kısa süreli ve kalıcı olmayan göçler. fiziksel mekanın değişmemesine bağlı olarak kişinin huzursuz olmasına ve göç hissinin tam anlamıyla yaşanmamasına neden olmaktadır.
horizon yazılım şirketi tarafından yazılmış, bir birgisayarda nelerin olup bittiğini rapor eden korkunç yazılım. log kayıtlarını üç farklı formatta rapor edebildiği gibi sadece bilgisayarda yapılanları değil, bilgisayarın hemen önünde nelerin olup bittiğinide gizlice çektiği fotoğraflarla destekleyerek rapor etmekteymiş. genellikle holdingler satın alıyormuş, falan.