rusiya sınırları çerçivesinde özerk cumhuriyyetdir.*
çaylak olmama rağmen dayanamayıp hakkında bir iki kelime daha buraya yazmak istediyim cumhuriyetdir.
saha cumhuriyetinde yaşayan insanların soyu türkdür. şimdi buradan bir iki ermeni arkadaş çıkp deyecekki, hayır bu adam bizim isteyimizle aylardır çaylak olarak gün saymaktadır ve onun saha cumhuriyetinde yaşayan insanların türk olduğuna dair iddiada bulunması doğru değil. ve belki de bunun üzerine sevgili türk moderatör arkadaşlar, beni fazla bekletmeyip sözlükte infazımı gerçekleştirecekler. olsun, ben yine de şuraya yazıyorum ki, saha cumhuriyetinde yaşayan insanlar türkdür kardeşim. bunu yazmakta bir türk olarak benim hakkımdır. bu kadar olmaz yaa!
Karakalpak Özerk Cumhuriyeti, Aral Gölü'nün güneydoğu ve güneybatısında yer alır. Orta kesim, Amuderya ırmağı vadisi ve deltasından oluşur.
Yüzölçümü : 164.900 km2
Nüfusu : 1.418.100
Başkenti : Nukus
Büyük Kafkaslar'ın kuzey yamacında yer alan ülke. Kuzeyinde Stavropol krayı, doğusunda Kuzey Osetya Cumhuriyeti, güneyinde Gürcistan ve batısında Karaçay-Çerkez Özerk Cumhuriyeti yer almaktadır.
Yüzölçümü : 12.500 km2
Nüfusu : 900.000
Başkenti : Nalçik
Tarihte Türk ırkı hakkında çeşitli tasvirler yapılmıştır. Çin,Latin ve Grek kaynaklarında Türkler daha çok Moğol tipinde tasvir edilmişlerdir. Bunun sebebi ise Türkler'in tarih boyunca en çok temasının Mogollar'la olmasıdır. Moğol kitleleri yıllarca Türkler'in idaresinde yaşamış,göçlere,savaşlara Türkler'le beraber katılmışlardır. Bunun sonucunda bu kaynaklar Türk ile Moğol tipini birbirine karıştırmıştır.
Son yarım asır içinde yapılan ilmi çalışmalar ve araştırmalar sonucu Türkler'in beyaz ırka mensup bulundukları, yeryüzünde mevcut üç büyük ırk grubundan "Europid" adı verilen grubun "Turanid" tipine mensup bulundukları anlaşılmıştır. Kafa yapıları Brakisfal (yuvarlak kafalı)dır. Türklerin kendilerini başta "Mongolid" Moğollar olmak üzere diğer topluluklardan ayıran antropolik çizgilere sahip oldukları tespit edilmiştir. Türkler'in hakim vasfı beyaz renk,düz burun,değirmi çene,hafif dalgalı saç,orta gürlükte sakal ve bıyıktır.
Turan tipine örnek olan Orta Asya, Maveraünehir ve diğer Yakın Doğu Türkleri beyaz tenli ,koyu parlak gözlü, değirmi yüzlü,endamlı,sağlam yapılı erkek ve kadınları ile Ortaçağ kaynaklarında güzelliğin timsali olarak gösterilmiş hatta iran edebiyatında Türk sözü "Güzel insan" manasında kullanılmıştır. Tevrat'ta nakledilen bir rivayette ise Türk soyunun Ham ve Sam'dan değil, Yafes'den türemiş olarak beyaz ırktan geldiği gösterilmiştir. *
azerbaycan lehcesiyle yazilmiş entry-leri anlayib anlamazlikdan gelen, azerbaycan turkcesinin de neticede bir turk dili grupunun uyesi olduğunu unutan zihniyyet.
bunu gerçekleştirmek için çalışanları, turan güzelliğine gönül verip yakın olanları, turgut özalı, ebülfez elçibey i öldüren zihiniyyet.
böyle düşünenler türk devletleri birleşince devlet kurama hayallerinin bitceğinden, bu büyklüğün arasında sıkışıp yok olacaklarından korkan, korkularını, kuşkularını anladığım insan kitlesi. türklük dugusuyla şeref duyanlara kıskanclık yapmaları normaldır. çünki bizler soyumuzun ezemetinden, mukattesliğinden bahs ederken onların söyleyecek bir şeyleri kalmıyor. Tıkanıyorlar. Çünki geçmişleri bok kokuyor. Nereden çıktıkları, nasıl var oldukları belli değil. Zamana göre, duruma göre türk de olurlar, postmodern de olurlar, sosyalist de olurlar, komunist de olurlar, demokrat da olurlar.
Böyle düşünenler sadece düşünmekye kalmayıp fırsat bulunca türk devletlerinin yakınlaşmasına da faaliyetleriyle engel olmaktalar.
her kes bunu anlasın, türk devletlerinin birleşmesi düşüncesinin faşizmle yakından uzakdan uzlaşması yok. çünki biz türk milletleri değil, türk devletleri diyoruz. ırkların ve azınlıkların sosyal demokratik haklarını düşünerek, onların da turan birliğini doğru-düzgen düşünmelerini istiyoruz. mesela türkiyede iyi niyyetle yaşayan bir ingilis, vatandaşı olduğu ülkenin daha da güclü ve büyük olmasını istiyorsa, kendini bir türk devletine adamışsa, o da türkün dostudur ve her zaman bir türk devletinde diğer insanlarla beraber hakları bölüşebilir, yaşayabilir.
"Bir millet için her şeyden önce arzu edilecek şey, kuvvettir. Bir milletin kuvvet kazanması, homojen unsurları arasında manevi bağın artmasına bağlıdır. Özellikle karşılıklı sevginin artmasına çalışılmalıdır. Mesele birbirimizi tanımak, sevmek, medenileşmek yolunda birbirimize yardım etmek meselesidir..."
Türkçülüğe dil, edebiyat ve siyasî alanda hizmet veren Ali bey, 1864'de Bakü'nün Salyan kasabasında doğmuştur. Eğitimine Tiflis Müslüman mektebinde başlamış, Tiflis Rum okulunda ve Petersburg Tabiî ilimler Fakültesinde 1889'da tamamlamıştır. Rusya'dan Türkiye'ye gelmiş, askerî tıbbiyeye kayıt olmuştur. Tiflis'te Mirza Feth Ali Ahundzade'nin sohbetlerine katılmış ve Türkiye'ye Türkçülüğe ilgi duymaya başlamıştır. istanbul'daki tıbbiye medresesinde batı ilim, fikir ve edebiyatını tanıtmakta profesörlerinden fazla hizmet etmiştir. Milliyetçiliğe asıl hizmeti Azerbaycan'a dönünce başlamıştır. Tıbbiyeden sonra Osmanlı-Yunan savaşına askeri tabip yüzbaşısı olarak katılmış, 1900'de Askeri Tıbbiye mektebine cilt ve frengi hastalıkları öğretmen yardımcısı görevine getirilmiştir. Bu görevi sırasında Azerbaycan'a dönmüştür. Rusya'da ilk günlük Türkçe gazete olan "Hayat"ın kurucularından biridir. iki yıl bu gazetenin başyazarlığını ve müdürlüğünü yapmıştır. Gazete kapandıktan sonra "Füzuyat" adlı bir dergide yine müdürlük ve başyazarlık yapmıştır.
Fikirleri ve kişiliği: Hüseyinzade Ali Beyin fikirlerini net olarak görebileceğimiz eserleri makaleleridir. "Hayat" gazetesinde yayımlanan makalelerinde Türklerin ırk ve dilleri üzerindeki incelemelerini, Türklerin büyük bir birlik oluşturduklarını açıklamaktadır. Ayrıca "Bize çağdaş ilimler lazımdır" der ve "Türkleşmek, islâmlaşmak, Avrupalılaşmak" gerektiğini savunur. Bu ilke bütün Türkler içinde benimsenmiş ve Meşrutiyetten sonra, Gökalp tarafından da Türkiye'de ele alınmıştır. "Füzuyat" dergisindeki bütün yazılarında Türkçü olduğunu ortaya koymuştur. Bütün Türkler içinde edebi dil olarak Osmanlı Türkçesinin kullanılması gerektiğini savunmuş, bunu eserleriyle uygulamaya çalışmıştır. Kafkaslar'da Türkler içinde düşmanlığa yol açan mezhep (Sünnî-Şiî) tartışmasıyla ortaya çıkan iraniliğe ve son zamanlarda çıkan Ruslaştırma politikasına karşı, Türk milliyetçiliğinin savunulmasına ve geliştirilmesine hizmet etmiştir. Merkez Osmanlı olmak üzere, Türk milliyetçiliğini, Türkçülüğü hatta Panturanizmi savunmuştur.
Eserleri: Siyaset-i Fürüset; 1908'den önce "irşad", "Terakki" ve "Hakikat" gazetelerinde yayımlanan geniş kapsamlı ve hiciv dolu bir eserdir. "Olivver Swift" ile "Doroşevch"in Kazak atlarına ait bir kitabından etkilenerek yazılan bu eser, bütün doğu tarihinin çözümlenmemiş problemlerini ele almıştır. "Hayat" ve "Futuhat" dergileri ile Türk gazetesinde makaleleri yayımlanmıştır.
1410. yılında kurulan türk devleti. karakoyunluların hükmdarı kara yusif 1468 yılında akkoyunlu devletiyle savaşı kayb etti ve bayrağında siyah koç tesviri olan devlet süqut etti.
1468-1503-cü illerde Azerbaycanda ve iranda hakimiyyetde olmuşlar. 1467-ci ilde muş döyüşünde Qararaqoyunluların meğlub edilmesi ile Bağdada qeder olan geniş erazi Ağqoyunluların eline keçdi.1468-ci ilde Uzun Hesen dövletinin esasını qoydu. Dövletin paytaxtı Tebriz şeheri oldu.
(bkz: uzun hasan)