belki okur biraz daha ufkunu açar da gencecik kardeşlerimize daha acı sonlar hazırlar diye kendisine sunulan imkan durumu. okuma-yazma oranının yerlerde süründüğü ülkemizde, bunun nasıl bir ayrıcalık olduğunu anlamayan yurdum insanına yavaş yavaş daha ne imkanlar sunulacak sen uyu ''Türkiye'm'' uyarısı.
belki okur biraz daha ufkunu açar da gencecik kardeşlerimize daha acı sonlar hazırlar diye kendisine sunulan imkan durumu. okuma-yazma oranının yerlerde süründüğü ülkemizde, bunun nasıl bir ayrıcalık olduğunu anlamayan yurdum insanına yavaş yavaş daha ne imkanlar sunulacak sen uyu ''Türkiye'm'' uyarısı.
"ötede borazancıları, o puşt ölümün
hazır zil-zurna keyfinden,
hazır ırzını vermeye,
yiğitler vuruldukça;
`timsah kısmı çünkü yavrusunu yer,
akarsu duruldukça`..."
Ahmed Arif
Sosyal medyada Mehmet Ali Birand'ın ölümünü kutlayan ölü sevicilere bu dizeleri gönderip, sevenlerine başsağlığı diliyorum.
hayır bir kaç haftadır pargalı ölümü haketti dedirtmek için senaryoda ki saçmalıklar da ayrı bir komedi. pargalının geçen hafta divan-ı humayuna verdiği akşam yemeği komedisi neydi öyle... işte pargalı kaşına kaşına gidiverdi. yazık oldu diyeceğim ama ilerleyen bölümlerde mustafa da gidecek ya üzüntümü biraz daha saklasam iyi olacak... pargalı gider rüstem gelir baki olan hürremdir...
hayır ne istiyorlar anlamıyorum ki. yediğine, içtiğine, sıçtıgına, giydiğine karışınca da maço tavırlardan kaçarlar. bacılar bırakın kıskanmasın sizi. bizim türk erkeği kıskanmayı beceremez. hayatı zindan eder. bunun adı sevgi olur.
kendisi aynı zamanda ünlü bir şair olan kanuni sultan Süleyman'ın meşhur şiirlerinden birisi şudur; halk içinde muteber bir şey yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi. saltanat dedikleri bir cihan kavgasıdır, olmaya baht-ü saadet dünyada vahdet gibi.
eskiden hayallerim toz pembeydi, şimdi pembesi gitti tozu kaldı.
ne zaman seni düşünmeye kalksam, yerime biri oturuyor.
hem aklımdan çıkmıyor hem de kirayı vermiyorsun.
başkalarının sözleri ya da cümleleriyle edilen dualar daha mı samimi? öyle söyleme günah. öyle dua etme çarpılırsın. sen deme günaha girersin! hangisi daha doğru? içinden geldiği şekilde söylemeli, yakarmalı ve dua etmeli. Samimi olanı o dur.
kitaplarının hepsinde baş karakterlerin aynı kişi olduğunu düşündüğüm yazar. ( eroinle dans, piraye, yüreğim seni çok sevdi) ben sadece üç kitabını okudum üçü de aynı kampüste sanki karşıma çıkacak üç ayrı isimde üç aynı karakter. Belki de kendini yazıyor canan tan. idealist aşka inanmayan sonradan aşkın göbeğine düşen her şeyini aşka feda eden aşk zedeler.
itiraf ediyorum küçükken bakkaldan tadelle çalmıştım... sonra kabuğunu, kağıdını, poşetini artık nesi varsa yalayarak yemiştim ve ertesi bir hafta boyunca bütün rüyalarımda bakkalcı beni kovalamıştı...
FOLK = HALK
LOR = BiLiM
FOLK+LOR = HALK BiLiMi
GENEL OLARAK HEMEN HEMEN HER KONUNUN ÜLKEMiZDE yanlış BiLiNiP ÖYLE DE SÜRE GELMESiNDEN KAYNAKLANAN GELENEKSEL YANLıŞ ANLAŞıLMA KAPSAMıNDA yanlış ANLAŞıLAN BiR BiLiMDiR FOLKLOR. Folklor bizim ülkemizde yöresel kıyafet giymiş davul zurna eşliğinde açılışlarda oynayan ve kimsenin ne oynadıklarına bakmayan çocuk ya da gençlerin yapmaya çalıştığı ''şey'' olarak bilinir. Oysa BiR ÜRÜNÜN FOLKLOR KAPSAMıNDA GiREBiLMESi iÇiN : ZAMANDA GENiŞ MEKANDA YAYGıN OLMASı, DiLDEN DiLE AKTARıLMASı, ANAONiM OLMASı, GERÇEK OLAYLARA ve kişilere DAYANMASı GEREKiR. tÜRKÜLERiMiZ, MANiLERiMiZ, YEMEKLERiMiZ, KıYAFETLERiMiZ, ŞiiRLERiMiZ, HALK iNAÇLARıMıZ VB YAŞADıĞIMıZ OLAYLAR FOLKLORDÜR.
Sultan'of the dance adlı dans topluluğunun sanat yönetmeni olan ve zamanla yaptığı iş yerine Gülben Ergen'in kocası olarak anılan şahıs. Dansçılarına köle gibi davranıp, ''Anadolu Ateşi'' dışında hiç bir hayat olmadığını empoze ederek psikolojilerini bozan Sultans Of the dance Cumhuriyetinin diktatörü olan şahıs. Biliyorum çünkü ORDAYDIM...