içindeki sıkntıyı sacma sapan başlık açarak yada sacma başlıkları sacma yorumlar ile süslemeye çalışma halidir.keşke doğru dürüst başlıklar açılsada daha etik bir ortamda daha guzel fikirler paylaşabilsek düşüncesini akla getirmektedir..
birşey var simdi dilimin ucunda;adı değişim mi olgunluk mu yada acımasızlık mı bilemedim,anlayamadım nasıl ifade edilirki;dilimin ucunda hafif mutluluk hafif
boşvermişlik hemde boyle bir anda.garip diyorlar,sonra garipsin diyorlar, kimiside garibansın diyor..sen!sen çok uzaklardan haber alıyormussun düşünüyor
mussun ya! bide çok özlemişsin ya hani!!!hadi yahu.. birşey var dilimin ucunda şimdi!ama sadece orada bırakta orda kalsın!!
her sigara yakışımda sensen aklımdaki,hiç sönmeyen bir sigara bulmayı yeğler bu yürek.hiç bitmesin bu sigara her bitişinde üzmesin beni.her bitişin ardından bir daha yakmayı hatırlatmasın işte,hatırlatmasınki hiç bitmesin...
aşkın son hali;genelde husran bilinir,sonu güzel olan hep de gusel devam edebilecek bir aşk??sonu evlilik tir çocuktur ama son değildirki yine bi devam
halindedir aşk belki aşk diildir ama birliktesindir yine devam surecindedir..sonu husran olmayan aşk yok..çünkü aytılıktan öte başka bir son yok..
o halde acı yasanacağını bile bile bastaki o bi kac ay gun belki en iyi ihtimalle sene surecek,ardından yıllarca hüzün verecek hep kalbinin
bir yanını acıtacak bir şeye baslamak niye?aşk saçmalık bi kac gunluk bi oyun ve genelde hep anlasamayacagı zıttı birine aşık olur insan çünkü dogasında
salaklık var insan neslinin..üzerine milyonlarca sözler şarkılar şiirler yazılan aşk sadece hayalden ibaret..insanın ego tatmini ve yalnızlıgından kurtulma
cabasından başka birine sıgınma çabasından başka bişey değil aşk..düşünün nasıl bir insan onsuz yaşayamaz nasıl onsuz nefes alamaz nasıl acı ceker ve nasıl
unutamaz.aşk hastalıktır,önce mutlu eden sonra kahreden,sacma sapan bi mikrop türü..kötü deneyimler yasamıs birinin sözleri bunlar diyebilirsiniz sözlerim ne kızgınlık
ne öfke sadece deneyimlerin..aşk olmazsa mutsuz olacak değilsiniz ya sevin herşeyi sevin günlük sevin bi sonraki gün hatırlamayın ..unutun gitsin ama en çok
kendinizi sevin..
dizilerin konusunun,türünün,hatta oyuncuların karakterlerinin bile fragmanlarını dahi izleyip anlayabileceğimiz güzel kanallarımızda,gerçek hayatımızda bile 5-10 dakikada geçip unutulacak yaşanmışlıkların bir dizinin sırf süresini uzatmak için bütün bir bölüme yayılması ve izleyenlerinde başından kalkmadan sabırsızlıkla beklemerine,izleyicilerin aptallaştırıldığına,gündemi geçiştirmek için oyalandırıldıklarına karşı bir tepki olduğunu düşünüp sevindiğim anda,bu aptalca protestonun;sevgili,değerli,çooook başarılı oyuncuların yoruldukları, AZ PARA KAZANDIKLARI , amacı ile yapılmış olduğunu öğrendiğimde duyduğum üzüntüdür.
bu protesto girişimini bu amaçlarla yapanları protesto etmeyi kendime görev biliyorum.ulan gerçek hayatta oynamayın bari!!
sözlüğün,sözlükteki anlamıyla burada yaşam sürdüğünü bilmekteyim,öğrenme amacındayım.nesil nedir,kimdir,burası tartışma platformumudur? pardon! neslini sevip sevmeyen,gereksiz saçma çıkışlarla popülerlik savaşında olan tüm nesillerin,nesillerinin tümünün;benim tarafımdan kınanması amacıyla yazılmış, sıkıcı olmakla birlikte yersiz bir tespittir.
türk kekosu ne demektir? nasıl olur? rus kadınlar kekolarımı sever? kadınlar eğlence düşkünü varlıklardır,yeniliklere,değişimlere,sekse erkekten fazla ihtiyaç duyar ve yeniliklere daha çabuk adapte olurlar.rus kadını ise bu genellemenin içerisinde hatta normal kadınlara oranla bu yönleri 5-6 kat gelişmiş olanlardır. kadınlar erkekte ne ararlar aslında buda önemli bir sorudur sorulması gereken.kadın erkekte sağlam bir duruş arar,nezaket arar,güç arar,tip arar ama en çokta kendini güzel,önemli hissettirebilen özellikler arar,bunu bulduğunda diğer aradığı özellikler anlamını yitirmiştir..evet burdada keko diye tabir edilen,hani sizin olamadığınız olanlar devreye girer işte..keko sözü kekten türemiş olmalıki buda anlam olarak tatlı lezzetli birşey olmalı yani kekoluk iyi bir sıfat olmalı...bu anlamdada sadece rus kadınları değil her kadın bir keko arar..
çocukluk yılllarında gereğinden fazla yeşilçam filmi izlemiş acıtasyonun ve gereksiz sevgi gösterilerinin çokta büyük bir marifet olduğunu zanneden sevgili türüdür..madem öperek sileceksin neden ağlamama izin veriyor yada neden ağlatıyorsun ve ben nasıl bir salağımki olur olmaz herşeye ağlamaktayım.ne ben ağlayayım nede sen sil en güzeli budur.
şehvet ,cesaret, tutku, mutluluk, hüzün, kavga, umutsuzluk,tükeniş ve sonunda hep hüsran;bunları almışlar hepsini bir kutunun içime hapsetmişler
ve adınada güya aşk demişler..aşkı iyi birşey zannederek ustune şiirler şarkılar yazmışlar,ahmaklıklarından utanmayıp aşkı dillendirip ego larının bir parcası
yapmıslar hayatın gectiğinin ise çooook sonradan farkına varmıslar..günümüzde aşk ahmakların başıboşların amacsızların zaman öldürme isteginden baska birşey değil...gerçek aşk başka birşey olsa gerek,anlatılamayan olsa gerek.
üzüntü duyulması gereken bir durumdur, en düzgün bakış açısı ile;aşkına karşılık görememiş,belkide aldatılmış sonuçta kötü bir deneyim yaşamışlığın sonucunda yazılan bir önerme olduğu aşinadır.bizleri dünyaya getiren,dünyanın en güzel varlıklarına yapılmış bir ayıptır,yazıktır..
nedir bu düşmanlık,şu ana kadar düşman gördükte hangimiz ne kazandı diye düşündüren bir tespit.aslında herşeyi bu kadar kolay genelleyip sevmediğin birinin üstüne atmak yapıştırmak gibi.bu kadar basit işte! hepsi kürt! ne ala memleket ne ala düşünce tarzları ne ala genellemeler.yahu hiç mi aklımıza gelmez,böyle yaptıkça ne farkımız kalır onlardan,hiç mi aklımıza gelmez;bu insanlar belkide ezdiğimiz için,adam yerine koymadığımız için böyleler ve biz böyle yaptıkça onlarda böyle olmaya devam edecekler.
hadi düşünelim,sanırım bu yuzden var kafamızın içinde taşıdığımız ağırlık yoksa sadece bize ağırlık katsın diyemi var?nedir bu insanların derdi.ne isterler.neden savaşırlar her cephede bizlerle;savaşırlar.çünkü özenirler aslında,uzaktan iç geçirirler bunların çoğunluğu aramıza katılamadığı için seçmiştir onların üstünde oynanan ideolojik oyunları,neyin ne olduğunun farkında değillerdirki aslında;amaç bir yere ait olabilmek duygusudur,hangimiz onlara bu hissi verdik,kabullendik,ezmedik.
ben derimki ne olursa olsun empati yapabilme yetisine sahip olduğumuzda tam anlamıyla insan olabiliriz.insan olmak kürt,türk,ermeni vs.. olmaktan çok daha zor ve önemlidir.
yapımcılara;''yeter bu kadar felaket dizileri,insanların bir çok derdi var birde eve gelip televizyon karşısına geçtiklerinde başka hayatların sıkıntılarını yaşatmayın'' şeklinde bir serzeniştir.
kızın nasıl bulunacağı değil dizinin nasıl uzatılacağı,hangi dahiyane kurgu ile senelerce sürebilme olasılığı üzerinde merakla kafa yorulacak yapımdır.ülkemin güzel,acıtasyonu seven insanlarına reyting amaçlı,kurgudan,oyunculuktan uzak,kafa ütülemeye,gündemi geçiştirmeye yönelik saçma dizilerinden bir örnektir.
yanlış bir tespittir.sevmemek değildir neden;tanımamak,tanıtamamış olmak,eğitimsizlik,anlık ihtiyaçlarla kandırılma.taraf tutmaya bir şekilde zorlanma sonucudur %50 lik kesimin acınası hali.ileri görüşlü insanlar için yıkımdır.
eski kız arkadaş,eskiden arkadaşınız olan sonrada belli nedenlerle görüşemediğiniz kişi anlamındadır..sevgili anlamında kullanılmış olduğu anlaşılıyor olsa bile,bu anlamda kullanıldığını düşündüğümüzde yanlış bir söylemdir.
Anlaşılması,hatta empati yapmaya kalksanız bile (empati yapabilmek bile başarıdır denenmesi tavsiyem değildir)anlaşılması tuhaf bir durumdur.yaratılışa,insan olmanın doğasına aykırıdır.eşcinsellik ruhsal veya fiziksel anlamda hastalıklı bireylerin seçimidir.insan oldukları olgusu unutulmayarak saygı duyulmasını gerektiren bir durumdur.
Kandıramadım seni süslü cümlelerle
Gurur yaptım söyleyemedim;terketme!
Bense hiç değmeyecek birine bile dedim ya;gitme
Sende tutuldum kaldım sessizce,
Giderken sarıldın ya sadece
Keşke sarılırken baksaydın gözlerime
öğretmeni,yolu kimbilir elektriğinin bile olmadığı bazı doğu il,ilçelerimizde önceliklerin yapılması gerektiğinin unutulup ileri teknoloji öğrenime geçiş projesidir.Tuhaf olmakla beraber acaba kim rant yemektedir bir yesede rahatlasa dedirtecek cinste bir kısaltmadır.
şu ana dek canım ülkemde izlediğim en kaliteli dizidir.gereksiz duygu sömürü diyalogları olmayan,her bölümde bir felaket barındırmayan ve sırf dizi süresini uzatmak maksadı ile uzun uzadıya konulara takılmayan en guzel yanıda zamanında bitmesini bilebilmiş harika bir yapımdır.
hep bir arayış içinde olan ve asla yetinmeyi bilmeyen,bu arayışıda sırf olağan sosyal toplantılarında geyik konusu haline getiren kadın tiplemesidir.sen hangi ara mükemmelleştinde sana uygun bir erkek aramaktasın,gibi sorular yöneltilmesi gereken kişidir.
izleyicisini sıkmayan üstelik akıcı ve merak uyandırıcı olmasına rağmen yormayan,müzik kullanılmamasına rağmen(müziğin eksikliğini hissetmiyorsunuz bile)heyacanını kaybetmeyen,oyuncuların üstün performansı ile büyüleyen güzel bir film.
insan kılığında gezen soykırımcılara ve bunu görüp hiç bir destekte bulunmayan güçlere,ne bir zorbalık nede kaba güç kullanmadan da sadece insan gibi davranarak bir zaferin nasıl kazanılabileceğini bize anlatan bir filmdir.
her karesinden her diyologtan ders alınmalıdır.dikkatle izlenilmesi gereken bir film, izle-unut tarzı bir film kesinlikle değildir.
insanın kafasını,şöyle bir penceresinden uzatıp etrafında neler olup bitiyor merakına girmeye başlaması gerektiğine işaret eden,gizliden gizliye;ne kadar özlersen özle kendini yiyip bitirirsen bitir, ancak dönmeyecek şeklinde mesaj veren bir cümledir.
Girişken,dinamik,zeki kimselerdir.risk almayı sevmezler.önceden hazırlık yapmaz,yağmurun yağacağı gün hatta hava durumuna bile güvenmeden özellikle yağmasını bekler ve harekete geçerler.onlar için üretim ve fayda anlık bir olaydır kalite standartları yoktur tek amaç o anda pazarın kaymağını cebe indirmektir.tüketici memnuniyetini maksimum düzeyde tutupta aynı tüketicinin aynı yerde yağmur yağması olasılığında hangi amcadan şemsiye alacakları umurlarında bile değildir..özenilmemesi gereken kimselerdir zira herkes aynı şeyi yapsa ne olur halimiz...
neden insan emin oldugu nu bildiği halde kopamaz..neden inatla inanmak ister? nedir bunun adı aptallık mı? aşk boyle bir şey mi göz kapatmakmı..binde birlik bi ihtimalin peşinde nasıl koşar bir insan herşey apaçık ortadayken.nasıl kendine bu haksızlığı yapabilir?
aşk mıdır insanın kendinden vazgeçmesi,saplantımı,acıtasyonmu? aşk boyle bir şey olmasa gerek bunun adı talihsizlik bence..ancak her talihsizlik te inanç kaybına gebe maalesef..birinin gözlerinin içine dalmak ve aslında onu değilde kafandaki yansımasını,görmek istediğin insanı görmektir aşk o surette..sonrada bir gün gercekle yüzleşirsin kafandaki tanımla o benzer bile değildir artık birbirine ancak bunu beyin algılar kalpse kafandakini sevmeye istemeye mücadele etmeye devam eder hayaller kuran kalptir aklın değil
seni aldatan kalbindir karşındakide değil..binde birlik bir ihtimalin peşinden giden kalbindir.ona duydugun öfke onu gördüğün anda yitirir bütün benliğini.ne olduğunu bile anlamazsın sözü bırak ufacık bir tebessüme bile erir gidersin bütün öfken gider onun yanındayken.ancak onun yanındayken o yoksa kafanla mücadele edersin o zaman en büyük düşmanında kalbindir..kavgayı sen kendi kendine verirsin kalbin ve aklınla aşkta kazanan taraf kalp olur.sende sersemce onu gormek istersin onu o kadar çok görmek istersinki yanında diilse beynin sana oyunlar oynar seni kızdırır bilirsin beynin haklıdır ancak kalp yine galip çıkar...yanlışı görürsün bilirsin her ne kadar emin olsanda en büyük düşmanın kalbindir hep karşındaki değil..
böyle bi ikilem insanı yalnızlıga mahkum eder daha sonra güvensizlige..irade sahibiysen gormessin konusmazsın düşünmemeye çalısırsın,ancak ufacık bi tereddüt yine alevlendirir yine umutlandırır..bundan kurtulmanın en iyi yolu hissettirmemektir karşındakine acınıda öfkenide.vazgecmek zamana bırakmak ..irade sahibi isen uzun zaman alır yine kendine gelirsin ancak guvensizsindir aşka artık hovarda serseri biri olur can yakmaya başlarsın sadece...ben aşkın tarifini bulamayan artık umursamayan inanmayanların tarafındayım..