acayip kilo aldım bu aralar. her pazartesi diyete, spora başlıyorum; salıya kaldığım yerden devam.
aynalara küsmenin,ne demek olduğunu anladım. acıtıyor ya hu.
gelin ve kaynana arasındaki o savaşı anlamak için, en iyi başlangıç noktasıdır.
bir kadının hayatında iki erkek olur:
1. baba 2. oğul
bir erkeğin hayatında 2 kadın olur:
1. annesi 2. kızı *
gayet şirin bir yerdir. sakarya nehrine kucak açar. iklimi, iç anadolu ve eskişehirin geri kalan kısmına göre çok ılımandır. zeytin zetiştiriciliği bile yapılır.
sabah gazetede okudum. "zorunlu eğitim 12 yıla çıkıyor" diye başlayan haberi. içeriğini net anlayamadım ama; öğrenciler . sınıftan sonra mesleki eğitime yönlendirilecek sanırım. eğer bu sistemin alt yapısı hazırlanırsa ve memleketteki diğer her şey gibi sözde yapılan bir değişiklik olarak kalmayıp, hakkıyla yeni bir sistem kurulursa, zannımca eğitimde iyi yerlere geliriz. her öğrenci başarılı olduğu branş üzerine devam eder eğitimine. ki o saatten sonra isteyen imam hatibe gider(belki adam gibi ilahiyatçıların yetişmesine de vesile olur, kalite artar), isteyen teknik bölümlere, isteyen fikir adamı yetiştiren bölümlere...umarım başlıkta belirtildiği gibi, bu yenilik sadece imam hatipleri eski haline getirmek için yapılacak bir şey değildir.
gazetelerde sadece, akşam izlenen haberlerin yazdığını düşünen ve de kuvvetle muhtemel okuma alışkanlığı olmayan kişi söylemi. adam iki işi bir arada yapıp zamandan tasarruf ediyor belki, bunun entellikle barzolukla ne alakası var şimdi.
edit: imla
(bkz: hamamböceği)
(bkz: türk kızı)
hamamböceğini tanımlayan 300 küsur, türk kızını tanımlayan 90 adet entry mevcut sözlükte. bu kıyaslama neticesinde ortaya çıkan sonuca göre; aslında kadınımız o kadar da karmaşık değilmiş. haksızlık etmişiz.
1. hiç üşenmedim 520 küsur tane entryi tek tek okudum. özetle, iki zıt görüş var. çözüm, yok. sonuç, herkes işine bakıyor.
2. ben bir askerim. bedeli mukabilinde, ömür boyu yapanlardan. askerlik benim işim. 15 ay askerlik yapan, vatan borcu ödemiş oluyorsa eğer, ben ve meslektaşlarımdan daha çok vatanını seven kimse yoktur ki bu dediğime ben bile inanmıyorum. bu işin sevgiyle alakası falan yok. haa, sadece para mı değil illaki, zira bu iş çekilecek dert, sadece para için yapılacak bir şey değil.
3. her 3 ayda bir yenilenen celp dönemiyle beraber, uzun dönem, kısa dönem, asteğmen adı altında bir sürü vatan evladı gelip geçiyor elimin altından ve bunlar ikiye ayrılıyorlar kendi aralarında. birinci grup, askere gerçekten vatan borcu ödemeye gelmiş, seve seve askerlik yapanlar ki bu gruptakiler; tuvalet yıkar, soğan soyar, hakaret duyar, eziyet çeker, komutanın her türlü keyfi emrini yerine getirir ve hiç gocunmadan, yaptığı şeyin vatan hizmeti olduğunu düşünerek tezkere alır, gazi olur, şehit düşer. ikinci gruptakiler de yukarıda saydığım işlerin hepsini yapar ama; seve seve değil tabiki de. bu gruptakilerin de askerliği bir şekilde bitiyor ancak; zaten sırf mecbur olduğu için geldiği asker ocağından nefretle gidiyor. ne vatana ne de kişi adına bir kazanç yok yani.
4. kanunda, Türkiye Cumhuriyeti vatanını korumak ve kollamak maksadıyla, harp sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyetine askerlik denir diye bir tanım var ancak; şu an askerlik bundan çok çok alakasız bir şey.
5. memlekette terör denen bir bela var ve bu durum batı askerlik yapandan ziyade o bela ile uğraşmak zorunda kalan yavrucakları ve onların gariban ailelerini alakadar ediyor ki bu su götürmez bir gerçek.
6. 15 ay 5 ay yedek subay ya da bedelli olarak askerlik yapmış olmak, kişinin vatan borcunu ödemiş olduğu anlamına gelmez. (kızma kardeşim mantıklı düşün, bu da bir gerçek)
7. eskiden askerliğini yapmayana kız vermezler, o kişiyi adam yerine bil koymazlarmış ki sebebi, askerliğini yapmayan bir erkeğin ham olduğuna, manen güçlenmediğine, zorluklara göğüs gerebilecek kıvama gelmediğine, büyümediğine dair var olan güçlü inançtır. eskiden asker ocağı ilim irfan yuvası, er meydanı, ahlak masası imiş ancak; şimdi böyle bir durum söz konusu bile değil. şimdilerde asker ocakları kafası çalışmayan, üniformayı çıkardığında bir kuruş bile değeri kalmayan, her türlü pisliğin içinde, ahlaktan yoksun insanların komutanlık yaptığı yerler. (kızma kardeşim gerçekten böyle, haklısın istisnalar var tabikide)
8. bir askerin ülke ekonomisine maliyetini bir araştırın derim.
9. askere gelip melekesini yitirmeyenler sadece doktorlar, savcı ve hakimlerdir ki bu da bir gerçek.
10. hiç bir şeyin eşit olmadığı, adaletten yoksun buna rağmen halen müslüman olduğunu iddia edenlerce yıllarca yönetilmiş ve halen yönetilen bir ülkenin evlatlarıyız, adaleti askerlik süresi ve şeklinde arama asla bulamayacaksın. (bkz: villadan çıkan şehit cenazesi)
11. okulunu yeni bitirmiş, körpecik beyinleri askere alıp alakasız işler yaptırarak, hem beyni köreltmek, hem kişinin haytından kariyerinden çalmak nasıl bir devlet politikasıdır anlamış değilim.
12. işi savaşmak olmayan, sadece kısıtlı bir süreçte aldığı eğitimle savaşmaya yollanan ve beklendiği gibi şehit olan o yavrucakların hesabını kim verbilir gerçekten merak ediyorum.
13. bu yazıyı buraya kadar okumak zahmetine katlandıysan eğer, bana haklısın kardeş diye seslendiğini duyar gibiyim.
14. sonuç olarak:
- zorunlu askerlik kaldırılmalı. gerçekten vatanımı seviyorum öyleyse askerlik yapmalıyım diyen gelsin askere.
- vicdan-ı red gerçekten mantıklı bir hadise.
- insanlar ömürlerinin en güzel zamanlarını bu geri zekalı ortamda geçirmek zorunda olamaz.
- savaşmak benim işim gariban askerin değil, herkes işini yapsın.
- illaki askerlik yaptıracaksan, cahili eğittiğin, eğitimliyi en iyi şekilde istihdam ettiğin, işi gücü olmayana bir zanaat kazandırdığın, arsızı, hırsızı, uğursuzu adam ettiğin bir sistem kur ki hiç de zor değil.
- savaşan, savaşmayı bilen vatandaşlar lazım diyorsan o kafayı değiştir, artık savaşlar G3 denen o şeyle yapılmıyor.
- ee terör dersen, o saçmalığın siyasi bir şey olduğunu, istersen bir gecede bitirebileceğini sen de ben de bu millet de biliyor, kimse artık kanmıyor. şansını zorlama. daha önce de dediğim gibi savaşmak benim işim bu işe başka kimseyi bulaştırma.
- bir icraat yapıyorsan bunu millete adam gibi açıkla ki fakir edebiyatına, siyasete malzeme çıkarma.
.... ve son olarak: vatana hizmetle vatana ihanetin ölçüsü olamaz. kimisi ömrünün en güzel çağını, kimisi umutlarını, kimisi sevdiklerini, kimisi bir parçasını, kimisi canını kimisi de 30 bin lirasını verir. hizmet hizmettir. ki 30 bin vermek vatanı satmaktan yeğdir.
edit: imla
edit2: hiç bir askerime hakaret, küfür etmedim. asla egolarımı tatmin etmedim. hiç bir askerime şahsi işim için emir vermedim.
böyle gün içinde, başka işler ile meşgulken ve bilhassa internete uzak hallerde, aklıma öyle şeyler geliyor ki acayip mutlu oluyorum. hemen koşup sözlüğe yazmak bu mutluluğu paylaşmak, karmamı yükseltmek istiyorum. sonra ilk fırsatta oturup yazıyorum ama düşündüğüm kadar güzel olmadığını ya da bir benzerinin daha önce yazılıp çizilmiş olduğunu görüyorum ve o an yıkılıyorum be sözlük. sonra toparlıyorum kendimi ve tekrar böyle bir şey yaşamamak için bol bol okuyorum ve hepsine artı oy veriyorum. kaybettiğim o heyecanı artı oy verdiğim o yazarın gözlerinde hayal ediyorum. şimdi düşünüyorum da ne saçma bir adamım ben ya, sevgili sözlük.