konu her ne kadar gerçekçi olmasa da oyunculukları, müzikleri, hızlı hızlı ilerlemesi, gereksiz uzatma sahnelerinin olmaması nedeniyle oldukça sevdiğim dizidir. Efe ile Nisan aşkı çok gerçekçi duruyor izlerken. Murat Boz olsam kıskanırdım o bakışları. *
Böyle dibe dibe vurduğunuz dönemlerimiz olur ya, işte öyle bir dönemimde tesadüfen tavsiye üzerine okuduğum roman. Öyle bir güzel dili, öyle güzel bir akışı var ki.. Hem kendimi sorguladım, hem ölüme bakış açım değişti, hem yer yer kahkahalar attım yer yer gözlerim doldu. Bir kitap okudum hayatım değişti klişesine hiç inanmam ama bu kitap , bana kendimi hatırlattı. Kim olduğumu hatırlattı. Kaybetmişim kendimi, fark ettim. Okuyun, okutun. Bir de alıntı koyayım da şuraya tam olsun.
"Ananem hep şöyle derdi bana: Kalbini sıkmadan yaşa Handancım, bir şeylerin sana baskı yaptığını hissettiğinde, hemen son sahneyi düşün... Ölüm... Bu hayatta hiçbir şey ama hiçbir şey kalbine yük ettiğine değmez... Ne okul, ne iş, hatta ne de aşk... Seni sıkan, seni üzen, sana kötü hissettiren ne varsa, yavaşça oradan uzaklaş... Kendini, hataların da dahil, hiçbir şey için suçlama... Kimseyi de suçlama... Hayatta insanın işleyebileceği tek gerçek suç, mutlu olmamaktır...”
işe başlıyorum he hey he hey diye evden çıkıyorum,yeni işyerime gidip 20 dk bekletildikten sonra aldık dedikleri iş için tanıdıklarını alacaklarını söylüyorlar,üstüne bir de saçma sapan bir iş teklif edip ,kabul etmeyince güle güle diye çıkış kapısına kadar eşlik ediyorlar yurdum güzel iş verenleri,çok pardon,küreselonlineeğitim firması yetkilileri.E daha N'olsun bir sözlük yazarının canını sıkacak ? Üstüne bir de hayırlı olsun diye arayanlara ,olmadı,evdeyim ,bla bla bla diye açıklama yapmak.
4 eylül 2011'de tuncelide pkk saldırısına uğrayıp şehit olan öğretmen. Ankara Bahçelievler Deneme Lisesinden sınıf arkadaşımdı. Şu zalim insalarla dolu dünyayı erken terketti ve bana bir kez daha hatırlattı Tanrının iyi insaları yanına erken aldığını... Tabutunu gördüm, kabrini gördüm, tüm gazetelerde fotoğrafını gördüm ama hala inanamıyorum o hainlerin kurşunu yüzünden gittiğine...
22 Ocak 2010 ankara konserinde adeta büyülemiş , başörtülüsünden rocksına her kesimden her gruptan insanı bir araya getirmiş yegane sanatçı. bir sanatcının bu kadar mütevazi olduğuna arviron kişisi ilk kez tanık olmuştur.
küçük çocuklara ağızları yanmasın ve kolay içsinler diye yapılan eylemdir. çay ; çay tabağına dökülür kaşıkla karıştırılıp soğutulur ve kaşıkla o minicik sabilere içirilir.
tek iyi yanı çok rahat olması olan, sahtesi, orijinali, kısası, uzunu, her rengi ile her yerde görebileceğimiz, kadın milletinin tüm asaletini alıp götüren kaba bot.
18 yaş altı gençliğinin gündüz vakti gidip deli gibi tepindiği clup partileri. bunların liselerde organizatörleri olur bir de. 82-83-84 doğumlu ankara gençleri 99-2000 yıllarında atakule' de tutties isimli mekanda gündüz partileri düzenlerdi. duyduğuma göre hala varmış bu partilerden.
Baykuşlara ilgisi koleksiyon boyutunda, edebi ve tarihi hikayeleri anlattığında zevkle dinlenen, Gary Oldman hayranı, deli genlerinden geldiğine dair iddiası olan:P , yarı çerkes asıllı, uzmanlık alanı fanstatik ve postmodern edebiyat olan, Kocaeli Üniversitesi Edebiyat okutmanı.
kızların zengin koca bulmak için üye oldukları kulüptür. sıkı aile kızları ise" ayy babacığım akşama yardım amacıyla bilmemne partisi" var diyerek izin aldığı, partilerde dans ederek tüm haftayı geçirip hastasonu küçük çaplı bir yardım etkinliğinde bulunmaları da dikkat çekici olan kulüptür.
1963 istanbul doğumlu, itü inşaat mühendisliğinden mezun , silivri altınorak sitesındeki evınde yazan, sitede her daim bısıkletıyle gezen, hayatıma ornıtorenk ,ebekulak, öpücük balığı ,ömrümmmmmmmmm gıbı kavramları sokmus yazar.
ılgınc bır aıle fılmı. basarıların ardından ıhanetler, basarısızlıklar ve yenıden bıraraya gelıs uzerıne kurulu bır ızlenesı bır fılm . basrollerde ben stıller ve gwyneth paltrow var.