halk heterojen (bkz: doğru mu yazdım) bir karışımsa nasıl oluyor da hepsinin aynı düşündüğü bir grup insan halkı temsil edebiliyor. halkın içinde travestiside vardır çöpçüsüde, tikiside, hipiside . (bkz: iyi adam ama doğru adam değil)
Tahir efendi bana kelp demiş
iltifatı bu sözde zâhirdir.
malikî mezhebim benim, zira
itikadımca kelp tahirdir"
burada tahir; temiz anlamına geliyor . Kelp de köpek anlamı taşıyor. maliki mezhebine göre köpek abdesti bozmaz cünkü temiz bir hayvandır diyerek tahire gönderme yapmıştır.
hrant dink'in ölümü üzerine açılan kısa film yarışmasının adıdır. günlerce kısa film için konu düşünmemize ragmen aslında vicdanın sözlük anlamı dışında binlerce duygu barındıran bir kelime olduğunu anladık. ve döküldük sokaklara önce klişeleri yıkalım dedik. çöp toplayan adam, dövülen lezbiyen , mendil satan çocuk temalarından kaçınalım dedik. ama sonra baktık ki vicdanımız bile tabulaşmış. vicdan = ay yazık. eşitlemesinden kurtulamadık. ama yılmadık düşünmeye devam edeceğiz. (bkz: vicdan filmleri)
matematik kampı esnasında sorduğu soruları bilemeyen öğrencileri hortumla ıslatan, göt kıç sik gibi tek heceli küfürlerden nefret eden 2 hafta boyunca aynı şortla dolaşabilen , ve türkiyede her şeye rağmen bir ilki gerçekleştirebilen yüce bilim adamı.
şahan gökbakar'ın komik ve başarılı bir isim olduğunu düşünürdüm ta ki recep ivedik adlı filmlerini piyasaya sürene kadar. filmle ilgili üç beş tane yaratıcı espri olsada genelde şu şekilde gelişmektedir. e adam osurdu hadi gülelim. ee ne yani bende osuruyorum simdi her tuvalete girdiğimde kahkalara mı boğulayım napayım. türk sinemasından biraz daha yaratıcılık istiyoruz artık. yeter osurdunuz güldük . ama bi yere kadar.
böyle durumlarda insanoğlu eline içine sıcak bir şey doldurulmuş kupasını alır, battaniyesine sarılır dışarıyı izler .
Dısarıdan da ne kadar tatlı gözüktüğünü düşünür ve kupasıdan yudumlarını yavas yavas alır ki olası bir tanıdık geçme durumunda şu ruhsal durumunun dısarıdan gözükmesini ister. yoksa o battaniye kupa buğulu cam falan sadece bir dekordur.
zira sinemaya tek başına gitmenin ezikliği daha bi derinden hissedilir . Ara olur yapacagın yorumlar boğazına düğümlenir çıkamaz. Gelelim kafeye , bu hadise her zaman can sıkmayabilir. Şöyle ki bu günün ardından yeni insanlarla tanışman kaçınılamaz. Ve genelde romantik komedi serilerinde insanlar bu şekilde tanışır. Evet bunlar olabilir.
Hakkı Karadeniz; zenginden aldığını fakire veren yöresel robin hood'dur. Saati 180 liraya özel ders veren güzide türkçe öğretmeni haftasonlarıda gönüllü olarak durumu olmayan öğrencilere karsıyaka belediyesi aracılığıyla ders verir . Bir zamanların ödp'sin de görev yapmıştır. Fikirleri hala güncelliğini korur. Zamanın da siyasi düşüncesinden dolayı ilden ile sürülmüş , öğretim görevlisi olduğu istanbul Üniversitesi'nden de atılmıştır.