Çiçeği burnunda cumhurbaşkanı, Fransa’nın sevilen dergilerinden Le Point’a konuşarak yaşadıklarını ve işini anlattı. Küresel arenada “yeni havalı çocuk” olmayı planlayıp planlamadığına dair gelen bir soruya samimi açıklamalarda bulundu.
Macron, “Küresel arena gerçekten çok da ‘havalı’ bir yer değil” dedi. Macron bunun sebebi olarak da, “Her 10 günde bir Erdoğan’la konuşan benim” ifadesini kullandı. Geçtiğimiz iki hafta içerisinde Erdoğan’la görüşen Macron, bu görüşmelerde Suriye ve bölgede yaşanan krizlerle birlikte Türkiye’deki tutuklu gazetecilerin durumunu masaya yatırmışlardı.
Röportajın yayımlanmasının ardından Macron’un ekibinden bir açıklama geldi. Macron’un Erdoğan’la dalga geçmek ya da eleştirmek gibi bir durumu olmadığının belirtildiği açıklamada, “Erdoğan ile yapılan görüşmeler her zaman çok ciddi geçiyor” ifadesi kullanıldı.
Cehape doneminde isik evleri kurulmus ve buradan cikan sakirtler devleti ele gecirmeye calismistir. Komunizmle mucadele dernegi kurulmus, kpss, lys-ygs, polislik, askeri ogrencilik sinav sorulari calinmis, cehape hukumetine muhalif gazeteci, akademisyen, subay ve polisler tutuklanmis, yazilmayan kitaplar toplanmis, siyasilere kasetli santajlar uygulanmis, cehapeyle isbirligi icinde bankalar, holdingler ve sirketler kurulmus ve bunlara rant saglanmistir.
Ama allaha binlerce sukurler olsun ki tayyip erdogan hazretleri butun oyunlari bozmus cehape zihniyetiyle yeseren fetullahci gladyoyu tarihin karanlik sayfalarina gommustur.
Anne tarafimin orta anadolunun guzide bir sehirde yasamalari, isparta ve bursa gibi muhafazar sehirlerde okumam ve cevremde cok islamci arkadasim bulunmasi sebebiyle karsilastigim yobazliklardir...
Universitede ilahiyat fakultesinden sonraki durakta otobuse bindikten sonra, karsilikli 2'li koltuklardan birine oturmamla diger 3 koltuktaki kapali bayanlarin aniden kalkmasi ve yolculugu ayakta devam etmeleri.
Siniftan bir kiz arkadasimin dogum gunundeyken, kutlama fasli bittikten sonra nezaketen herkese elimi uzatip hizli hizli sıkıp gitme niyetindeyken kapali bir kizin "ben sikamam" deyip beni dumura ugratmasi..
Daha 9-10 yasindayken teyzemin dua ve sureler okurken elinde bir bardak suyla etrafa eliyle su damlatmasi, nedenini sordugumda ise eve cinlerin musallat oldugunu soylemesi.
Bursa yesilde bir arkadasimi gezdirirken turbenin birinde kadinin birinin dua ettikten sonra arkasini donmeden turbeden cikmasi..
Sanirim mimar sinanin yaptigi bir caminin 4 yanindaki kolonlarin icine yerlestirdigi silindirleri kadinlarin cevirirken "cevirin cevirin sevaptir" dediklerini duymam..
Lise'den evvel isim veriyorum: 8. Sinif matematik dersimin hocasi bayram topcu. Beni hic dovmediniz ama her derse girisinizde keyfe keder o kadar cok ogrenci dovdunuz ki size deli sozu bile hafif kalir. Allah belani versin.
Adini hatirlamadigim bir din hocasi. Senin zurriyetini sikeyim. Sen insanlara dini ve ahlaki ogretiyorum diye tenefuse cikmaya yeltenen bir ogrenciyi nasil yakasindan tutup siraya firlatirsin. Vicdani körelmis pezevenk.
Geldik liseye. Rehberlik hocasi, ayni zamanda mudur yardimcisi badem biyikli bir hoca. Bir ogrenciyi sirf belinde d&g kemer var diye dayak manyagi yapmistin. Derslerde ogrencinin derdini anlayacagin yere cinli perili hikayeler anlatip genclerin aklini bulandiriyordun. Aldigin maasi zerre haketmiyorsun.
Psikoloji hocasi bunyamin t. Sevgili hocam, siz bir lise ogretmenisiniz. Askeride albay degil. Gencleri disiplinize edeyim derken bransiniz olan psikolojiden sogutmak, hatta psikolojisini bozmak size yakismiyor. Bir ogrenciyi konuyu anlatamadigi icin kafasini yumrukladiginizi hic unutmayacagim. Normal bir ogrenci olsa neyse de kiz gibi naif bir ogrenci olan furkan bunu gercekten haketmemisti.
Milletin a. Koyacagiz diyen akp'nin isadami mehmet cengiz'in oglu ahmet cengiz'in beraat etmesidir. Motorlu kuryeyi ezerek öldürmüs ama akp'li oldugu icin tabii ki bagimsiz yargimiz hakettigi karsiligi vermistir. Oda beraat!
“Operasyon dönüşünde bir teröristin bizim bulunduğumuz bölgeye el bombası atması sonucu yaralandım. Bağırsaklarım dışarı çıktı, sağ kolumdan yaralandım. Karnımda 60 dikiş var. Yüzde 33 engelim var. Yüzde 40 olmadığı için gazi sayılmadım. Sivas, Şırnak ve Kayseri Askeri Hastanelerinde tedavi gördüm. Şu anda Donanma Komutanlığı’nda elektrikçi olarak çalışıyorum. Ağır iş yapamıyorum, en son iki ay önce çalışırken dikişlerim patladı ve yama koydular. Eğilip doğrulamıyorum. Hayatımı etkiliyor, çocuğumu bile kucağıma alamıyorum ve zor durumlar geçiriyorum. Devletimizin 15 Temmuz gazilerine dediği gibi, tırnakları kanayanları gazi saydığı gibi bizi de gazi saymasını istiyoruz. Çünkü bizim her yerimiz kanadı. içimiz de kanıyor”
ahmet dogrudil - 2006 yilinda sirnak silopi'de yaralanan bir asker
“1992 yılında Şemdinli Komando Taburu saldırıya uğradı. Arkadaşlarım şehit oldu. Benimle birlikte 33 arkadaşım yaralandı. Diyarbakır Asker Hastanesi’nde 28 gün tedavi gördüm. Daha sonra askerliğime 5.5 ay kalmasından dolayı 2.5 ay hava değişimi ve geri kalanı da hastanelerde geçtiği için askere çağrılmadım. Halen rahatsızlığım devam etmekte. Bu arada askere gitmeden 2 katlı evim vardı. Tedavi amaçlı bunları sattım ve bitirdim. Tersane Komutanlığı’nda aşçılık yapıyorum. Sağ kolumu kullanamıyorum. Aşçının ağır bir işi yok ama sıkıntı yaşıyorum. Omzuma kanas mermisi girdi. 3 tane kırık var omzumda. Kalbime girmeye 1 milim kalmıştı. Biz devletimizden hiçbir şey beklemiyoruz. Para pul derdinde değiliz. Maaş devletin olsun, madalyamızı versinler. Vatan, bayrak için vurulduk. Çoluğumuza çocuğumuza ‘gazi olduk’ diyecek şekilde kendimizi ispatlamak için gazi sayılmak istiyoruz.”
Ali Deren - 1992 yilinda hakkari semdinli'de yaralanan bir asker.
ışid'le çatışmalarında yaralanan soytarı peşmergelerin türkiye'de tedavi olması durumudur. dış işleri bakanlığından yapılan açıklama şu şekilde:
IKBY makamları, Ağustos ayında Erbil’de kain diplomatik misyonlara DEAŞ’la mücadelede ağır yaralanan ve Irak’ta tedavi imkanı bulunmayan IKBY güvenlik kuvvetleri mensuplarının tedavisi için yardım çağrısında bulunmuştur. Ülkemizin IKBY ile ilişkileri ve DEAŞ’la mücadeleye atfettiği önem çerçevesinde, sözkonusu yardım çağrısına olumlu yanıt verilmesi uygun bulunmuştur. Bu kapsamda, DEAŞ’la mücadelede yaralan 60 IKBY güvenlik kuvveti mensubu refakatçileriyle birlikte Türkiye’ye getirilmiştir. Sözkonusu yaralıların tedavilerine Ankara’daki kamu hastanelerinde başlanmıştır. Yaralıların tüm ulaşım ve tedavi masrafları ülkemizce karşılanmaktadır. Terörün her türlüsüne karşı yürütmekte olduğumuz yoğun mücadele ile bölgemizde barış ve istikrarın tesisi için sarfettiğimiz çaba çerçevesinde, uluslararası ve bölgesel aktörlerle gerek askeri, gerek insani alanda işbirliğimiz kesintisiz sürdürülecektir.”
özellikle kepez ilçesinin aşağı bölgesinde (kepez altı diye bilinir) ağır bir kürt işgali mevcuttur. asayiş'in en kötü olduğu yerlerden birisidir. uyuşturucu satışı, gasp, hırsızlık, adam öldürme gibi en yoğun suçlar bu bölgede işlenir. ısparta'dan, burdur'dan ve antalya'nın kendi ilçelerinden göç etmiş aileleri de bu bölgede yoğun olarak bulunduysa da kürtler burada insiyatifi almış ve bu insanları baskı altında tutmaktadır. hdp'nin barajı geçtiği gece burada arabalar ve otobüsler durdurulup kimlik kontrolü yapılmıştır. (http://www.ilk-kursun.com...mlik-kontrolu-yapiyorlar/ )
konyaaltı bölgesinde ise bulunan plaj ve beachlerin çoğunluğu kürt işadamlarınındır. çalışanların çoğu kürt kökenlidir. sadece beachler değil, minicity olsun, sahil boyunca ötellerin bir kısmı olsun mafyavari kürt çetelerine aittir. büyükşehir belediyesinin 7 mehmet bölgesine kadar plajlara el koyması bu mafyaların işlerini sekteğe vurdurduysa da gene de bu mafyalar burada hala aktiftirler.
halk plajları rezil durumdadır. çoğu bölgeye ailelerle gidilemez olmuştur. denize giren vatandaşların değerli eşyaları çok kez defa hırsızlar tarafından çalınmış ve sahile 10'ar kişilik gruplarla gelen bu vatandaşlar birçok kavganın sebebiyetir fakat ne alemse gene de mağdur durumlardadır.
şarampol'de durum içler acısıdır. çingenelerle birlikte ekseriyeti kürt ailelerden oluşan bu gruplar gasp yoğunluklu suçları bu semtte işlerler.
kaleiçi'nde dolaşmak artık bu şehirin yerlileri için bir kabus haline dönmüştür. ışıklar caddesi kafası göğe bakan şapkalı, adidas tshirtlü, eli tespihli beli bıçaklı esmer gençlerle doludur. yürürken tedirgin olmamak imkansızdır.
Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te sokaklara burka ve çarşaf gibi islami giyiniş biçimlerini eleştiren panolar yerleştirilmiş, geleneksel Kırgız giysileriyle bu kıyafetler karşılaştırılmıştı.
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev, bu konu üzerine konuşarak "mini etek giyen kadınlar canlı bomba olmuyor" dedi.
Atambayev, panolar yerleştirildikten sonra mini etek giyen kadınların hedef alındığını söyleyerek, "bizim kadınlarımız 1950'lerden beri mini etek giyiyor ve asla canlı bomba olmayı düşünmediler" dedi.
"Kıyafetler insanın fikrini değiştirebilir" diye konuşan Atambayev, "Kırgızistan'ı beğenmiyorsanız istediğiniz yere gidebilirsiniz. Yol paranızı veririz, Suriye'ye bile gidebilirsiniz" şeklinde konuştu. Kırgızistan'dan Suriye ve Irak'a 350 kadar cihatçı gittiği düşünülüyor.
güney azerbaycan'ın sulduz, hoy, maku, urmu gibi şehirlerinde ki hali hazırdaki durumdur. azerbaycan cumhuriyetinin nahçivan hattından lenkeran, imişli hattına doğru da kürt göçleri başlamıştır.
bu adamlar yaş kararlarında terfi alırken, kemalist generaller buna karşı çıktığında muhalefet şerhi koyan kimdi?
ygs, lys, kpss, polislik sınavı vs. sorular fetullahçı çete tarafından çalındı derken hiçbir işlem başlatmayan aksine herşey yolundaymış gibi hiçbir şey yapmayan kimdi?
"ne istediniz de vermedik?" diyen kimdi? bunların kur'an kursu, dersane, özel okul, vakıf, dernek, yurt açmasına kim izin verdi?
mavi marmara sonrasında "hoca efendi her zaman ki gibi haklı çıktı" diyen kimdi? türkmenistan'a "cia ajanı yetiştirdiği gerekçesiyle kapatılan cemaat okullarının, türkiye'de ki türkçe olimpiyatlarında konuşan devlet görevlisi kimdi?
"cemaat devleti ele geçiriyormuş, buna kargalar bile güler" diyen kimdi?
türk ordusunun kahraman subayları hapse atılırken "ben bu davanın savcısıyım" diyen kimdi?
bunları halı altına mı süpüreceğinizi zannediyorsunuz be aktroller?
"Sabah 05.30-06.00 sularıydı. Askerin Boğaziçi Köprüsü’nün Anadolu yakasında olduğunu, halkla çatıştığını duyunca Balmumcu’dan köprüye gittim. Herkes köprünün üstünde o tarafa doğru yürüyordu, ben de köprünün Avrupa ayağından Anadolu ayağına yürüdüm. Ancak oraya vardığımda ve oradaki öfkeli kalabalığı gördüğümde ‘Keşke gelmeseydim’ dedim. Polis, askerleri tutuklayıp çevik kuvvet otobüslerine bindirmişti. Yani ben gittiğimde asker zaten teslim olmuştu. Hatta köprüde yürüken bazı askerlerin polise ait Akrep tipi zırhlı bir aracın içinde olduğunu gördüm. O sırada kalabalık, aracın içerisindeki askerleri dışarı çıkarmak için aracı sallayıp devirmeye çalıştı. Çevik kuvvet polisine ait otobüslerdeki tutuklu askerleri tek tek dışarı çıkarıp dövüyor, tekmeliyorlardı. ‘Bunları bize verin, vatan hainlerini öldüreceğiz’ diye bağırıyorlardı. Gözleri dönmüş gibiydi.”
“Askerlerin indirilip dövülmesini ve linç girişimlerini çekiyordum. O sırada kalabalıktan birisi geldi, ‘Sen kimsin?’ dedi, ‘Gazeteciyim’ dedim. Fotoğraf makinemi gösterdim. Fotoğraf makinemi çekip aldı, sonra beni iteledi, sonra etraftaki herkes bana saldırmaya başladı. Birisi vurunca hepsi saldırdı. Gazeteci olduğumu öğrenince daha çok vurmaya başladılar. ‘Askerlerden sonra sıra size gelecek’ dediler. En az 15-20 kişi aynı anda beni dövüyordu. iki makinem vardı, birini parçaladılar. Polis ayırmaya çalışıyordu ama nafile, saldıran grubu polis de durduramadı. Ben darp edilirken bazıları ‘Bunu köprüden atalım, kurtulalım’ diyordu. Bunu duyunca köprüden kendim atlayayım diye düşündüm. Beni sürükledikleri son noktada bir askeri linç ediyorlardı, beni dövenler onu görünce o tarafa doğru gitti. O sırada bir polis beni bir nakliye kamyonuna bindirdi. Kamyoncuya ‘Bunu buradan götür yoksa öldürecekler’ dedi. Sonra kamyoncu beni hastaneye götürdü.”
yürek burkandır. ne güzel zikir çekerek demokrasiye, insan hak ve hürriyetlerine, adalet ve eşitlik gibi temel haklara sahip çıktıklarını gösterir cinstendir. bülent arınç izlemesin çünkü bu kadar demokrasi ona fazla. gözyaşlarını tutamayıp ağlaması ihtimal dahilindedir.
pek yakında suriyeye gitmeyip türkiye sınırındaki kürt kantonların yanı başına çöreklenip, nasıl ki araplar ilerde hatay, kilis, antep için hak iddia edeceklerse bunlarda kanton hattında urfa, mardin ve hakkari'de nüfuzlarını güçlendirip zaten iddia ettikleri talepleri daha güçlü bir şekilde dile getireceklerdir.
iran parlamentosu içerisinde güney azerbaycan vilayetlerinden seçilen milletvekillerinden oluşan 60 kişiden oluşan bir fraksiyon. tam adı türk dilliler fraksiyonudur.