sokaklara dökülen halkın "istifa etmesini" istediği başbakanın alışılageldiği üzere durumu yanlış anlamasıdır.
başbakan eylemlerin sonucunda istifa etmiştir fakat istifası koltuk veya makam istifası değildir.
istifasını direk "insanlıktan istifa" ederek vermiştir. sonrasında da bildiğimiz demeçler işte "emri ben verdim", "polisimiz destan yazdı", "geri dönüş yok" benzeri.
çok şey söylenir üzerine de neme lazım sözlük zorda kalsın istemiyorum, anlıyor musunuz beni?
hani "anamı, bacımı götür sen müsadelisin" gibi bir şey mi demek ister, "amcam, babannemi gözünden severdi mazide" mi demek ister, "anamı bacımı gözünden sevsen de mutluyum" mu demek ister.
dünya üzerinde varlığını sürdürür nacizane gerizekalı.
yurdumdaki son olayların akabinde bir cenah çıkıp da ciddi ciddi şunu söylüyor;
"ama ingiliz polisi daha çok şiddet uyguluyor"
ve fakat ben bir deist olmama rağmen bilirim ki "müslümanlık" dediğin şeyde böyle bir algı ve düşünceye yer yoktur. yani bi düşünün lan "zulme" daha fena bir "zulmü" gölgeliyorsunuz. sizin peygamberiniz değil miydi gülüm savaşta esir aldıklarına ikramlarda bulunan, sizin inancınız değil miydi lan "masumların hakkını" gözeten?
"eylemlerde sokağa çıkan herkes suçlu" gibi bir algı da pek doğru değil, öyle veya böyle 7-8 yaşlarında daha "günah defterlerine çizik atılmamış" çocuklar var hiç bişe diyilse be amcık ağızlılar.
yapacak daha iyi bir şeyleri olmadığı için hemen her fırsatta sanki kendileri çok "yaşatıyormuş" gibi, bir şekilde "öldürüldükleri" bilinen siyasetçiler üzerinden siyaset yapar bu leş kargaları, basiretsiz pezevenkler.
not: hiç bir kişi, kurum belirtilmediği için analarını siksem de hakaret sayılmayacaktır. yukarıdaki düşüncelerin tüm hakları ve mesuliyetleri de sözlük formatı dahilinde olmak kaydıyla another one fight nickiyle yazarlık yapan şahsıma aittir.
anam ne partidir o adaletsizlikler konusunda "destan" yazıyor çocuklar yıllardır memlekette. daha bir de utanmadan adındaki gerekli değişikliği yapmıyor.
adalet dediniz, gazetecileri kodese tıktınız,
kalkınma dediniz, özelleştirilmemiş bir karış toprak bırakmayacaksınız bu hızla,
parti kısmından korkuyorum ateşli seks partisi bile dönüyor olabilir.
"sığ suları, en hafif rüzgârlar bile coşturabiliyor. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar. Anladım ki derin ve esrarengiz olan her şey susuyor. Anladım ki susan her şey derin ve esrarengiz."
hemen hemen aşık olup da canı yanmış her kişinin doğrudan veya dolaylı yoldan gerçekleştirdikleri hadisedir.
uykusu kaçar kişinin,
dengesi şaşar sonra,
aklı gider başından,
daha bir şaşkındır,
kontrolünü kaybeder,
gururunun üzerinde tepinir,
onurunu paspas yapmıştır çoktan,
uzak durma çabasına karşın hep ondadır bir yanı,
tüm bunları üstüste koyup da toplar ve vardığı sonuç odur ki "aşk" dediğimiz hadise boktan, çok boktan bir şeydir.