efendim yeni havalimanı çok uzak,şimdi portekiz'e mi gidilirmiş,lisbon'a uçak bileti alabilecek param var ama gidebilecek vaktim yok diyenlerin beşiktaş/akaretler'deki gün bakery'e gidip pastel de nata'yı yemelerini salık veririm.ciddi anlamda tatmin edici.
11.sinin düzenlemesine sayılı günler kala 10. yaşlarını Kristal Elma Festivalinde “Ey iyi Afiş” ve “En iyi illüstrasyon” dallarında 2 Kristal Elma alarak taçlandırmışlardır. Başarılarının daim ve de yollarının açık olmasını diliyoruz. Bu senenin film programını da biz "sinefillerle" artık bir an önce paylaşmalarını bekliyoruz..
ekipten alınan kesin bilgilere göre Palto film günleri gezici olma hayallerini bu yıl gerçekleştiriyormuş. Aralık ayında yine daimi ve değişmez adresleri Eskişehir'den sonra izmir ve Ankara'da da gösterimlerini gerçekleştirecekler. Yolları açık olsun.
Bir de bunlar iz tv ile ortaklaşa Haziran ayında gerçekleştirdikleri Etiyopya rotasında belgesel yapmışlar. Sordum; değişik rotalarda yine iz tv ortaklığı ile devam bölümleri de gelecekmiş.
Bu salı akşamı,yani 10 Ocak'da Digiturk'ün 74 numaralı kanalında olan bjk tv'ye -bir sosyal medya programı olan- Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Yardımcı Doçent Erkan Saka'nın sunduğu sosyal kafa'ya ekip olarak çıkacaklarmış..üstüne bir de canlı yayınmış!..
Bu sene 5.si düzenlenecek olan Palto Film Günleri,alınan taze duyumlara göre 19 - 25 Aralık tarihleri arasında yine Sinema Anadolu'da kendini sergileyecekmiş.
18.Adana Altın Koza Film Festivali'nde En iyi Toplu Oyuncu Performansı,En iyi Senaryo ve En iyi Film ödüllerini yanına katık eden filmdir.. Ne de iyi etmiştir ve nasıl da hak etmiştir hele hele..Kendisini ödül töreninde ayakta alkışladık.. Helal-i hoş olsun..
bu akşam 18.adana altın koza film festivali'nde katıldığım galasında çok büyük umutlarla girdiğim salondan çok büyük hayalkırıklığıyla çıktığımdır..bu büyük beklentimin sebebi de kesinlikle sonbahar gibi bir şahane yapıtın arkasından daha da iyi bir şey beklediğimdir.. fakat filmde göze çarpan değil de göze adeta sokulan detaylar,dialoglar -ki bu dialoglar başroldeki iki karakterin seyirci önünde verkaç yapmasından ibarettir- filmin anlatmak istediği dönemden bizi istemesek de uzaklaştırmıştır. örneğin diyarbakır'daki gencin evindeki duvarlarda yol filmi afişinden tutun da nazım ile ilgili neredeyse liseli gençlerin çektikleri kısa film dialoglarına varıncaya kadar beklemediğimiz ama kesinlikle üzüldüğümüz bir film olarak filmografimizdeki yerini almıştır..
12 Eylül'e,hangimizin annesi babası hangi pencereden baktı bilemem fakat sonuçta Türkiye'nin bir döneminin nasıl değiştiğine bir şekilde tanıklık ettiler..Bizim nesil de şu an yine bir dönemin nasıl değiştiğine tanıklık etmektedir..30 yıl sonra da bugünleri anlatmak biz gelecek nesil anne ve babalara kalıyor..hadi bakalım..
Bu sene ''Eskişehir'de Her Yer Sinema Olacak'' ve ''Sinema Sokağa Taşıyor'' sloganlarıyla yola çıkan ekip,festival için geri sayımı başlatmış durumda.Bu yıl diğerlerinden farklı olarak festivalin yürütme kuruluna Sinema Kulübü'nün üyelerinin de alınması festivali daha da dinamik kılan önemli bir etken olarak da karşımıza çıkacak gibi duruyor.Festivalin bu sene en çok göze çarpan yeniliklerinden biri de hiç kuşkusuz ''Serbest Bölge'' başlığı ile yeni bir bölüm daha açılmış olması.1 - 8 Mayıs tarihlerinde festival kapsamında gösterilecek 51 uzun metraj ve 40 kısa film ile Eskişehir bu sene daha da fazla sinemaya doyacak gibi duruyor!..
önümüzdeki hafta 3 - 4 - 5 Kasım 2010 tarihrlerinde DIALOG Türk - Yunan Kısa Film Festivali'nin bu yıl ilk kez startını verecek olan kulüptür.Alınan duyumlara göre Yunanistan ve Amerika'dan önemli konukları ve yönetmenler getirerek belgesel atölyeleri ve seminerler düzenleyeceklerdir.Ayrıca seçiçi kurul seçtiği kısa filmleri önce Anadolu Üniversitesi'nde Sinema Anadolu'da gösterdikten sonra Yunanistan'da da gösterim yapacaklarmış!..
6 kişilik bir odada (!) sadece siz yatıp uyumaya çalışırken üstünüzdeki yatağın,yanınızdaki yatağın hatta ve hatta kendi yatağınızın kenarına fütursuzca oturup tavla atan arkadaşları bol bol edinebileceğiniz devlet ocağı !..
filmlerde ''FESTiVAL'' olması sebebiyle ara verilmemektedir..bu kural diğer tüm büyük (istanbul, ankara vb.) festivallerde geçerlidir. Fakat,filmlerin bazıları çift bobinlidir ve bobin değişirken salonda 2 dakika kadar film oynamaz.bu kısa süre içerisinde görevli bir öğrenci içeri girer ve der ki ''arkadaşlar filmde ara yok bobin değişiminden sonra gösterimimiz devam edecektir'' yani yeterince açık ve nettir... Tabi çok saygıdeğer (!) sözümona festival izleyicisi ne yapıyor, milletin üzerine basa basa tuvalete diye kapıya koşuyor sigarasından bir iki nefes almak için..hâlbuki festival kültürü ayrı bir kavramdır.. hiç bir festivalde ara verilmez ve bilinçli festival izleyicisi gösterimden önce çişini kakasını yapar bir şişe de suyunu alır ve filmine öyle girer..ama bizim öğrencilerde bu bilinç en azından benim gözlemlediğim kadarıyla 4 yıldır oturmadığı için görevliler kapıda durduğu hâlde saygısız bir şekilde çıkarlar ve ışıklar sönünce de girmeye çalışırlar.. alınmadıkları zamanda da insanın suratına mal mal bakarlar.. ulan izleyici sana söylenmedi ara yok diye hâlâ ne bokuna çıkıyorsun derler adama.. biraz saygı ya..biraz saygı yerinde oturup insan gibi film izlemek isteyenlere.. biraz saygı festival görevlilerine... biraz saygı izlediğiniz filmlere...