asıl başlık: "dolmuşta yaşlı birine yer vermek isteyen çocuğuna izin vermeyen anne psikolojisi" olacak idi.
dolmuşlarda sık sık rastladığımız annelerdir. sizi bilmem ama ben çok sık rastlarım. 2 adet tek kişilik yer kalmıştır. birine anne, diğerine çocuk oturur. koridor tarafında olduklarından "dolmuşta yer verme zorunluluğundan(!)" en çok etkilenen kesim içerisindedirler. bu sırada yaşlı bir bayan biner arabaya. oraya doru yönelir tabi hemen. çocuk da kalkacak gibi hareketler yapmaya başlayınca, bir el tutar onu montundan ya da kolundan. " kızım kalkmasana! sen hastasın, yorgunsun vb" cümleleriyle birlikte.
annenin çocuğuna olan aşkı ve şefkatinin, yaşlı ve yardıma muhtaç birine edilmesi gereken yardımın ve edilmemesi durumunda oluşan vicdan sızlamasının; birbiriyle savaşı.
unirock productions tarafından düzenlenmiş olan konserdir.
--alıntı--
"Ülkemizde uzun yıllardır çok geniş bir hayran kitlesi bulunan Finlandiya metal müziğinin dev grubu CHILDREN OF BODOM, 18 Nisan 2011 tarihinde ilk konserini vermek üzere Unirock organizasyonuyla istanbul'da sahne alacak.
18 Nisan'da Maçka Küçükçiftlik Park'ta gerçekleşecek CHILDREN OF BODOM konserinin ön grupları da fanlar arasında büyük ilgi uyandıracak gibi görünüyor. Bu turne kapsamında ön gruplardan birinin Finlandiya folk metal tarzının önde gelen gruplarından ENSIFERUM olacağı grubun menajerleri tarafından bildirildi. Diğer ön grubun da metal müziğin son yıllarda yükselişe geçen isimlerinden biri olacağı söyleniyor. Dolayısıyla, 18 Nisan'da Maçka Küçükçiftlik Park'ta CHILDREN OF BODOM hayranlarını festival tadında müzikle dolu bir gün bekliyor."
--alıntı--
PROGRAM:
19:00 kapı açılış
19:15 ; 19:45 MACHINAE SUPREMACY
19:45 ; 20:15 ara
20:15 ; 21:00 ENSIFERUM
21:00 ; 21:30 ara
21:30 ; 23:00 CHILDREN OF BODOM
not: çok süper olacak, çoook.. alexi laiho'nun attığı sololarla, Janne Wirman'ın klavyesiyle yarattığı harikalarla coşacağız birlikte. "ouww yeeeah!"
müzik gruplarının isimleri ya da yaptıkları nedeniyle pokemonlarla özdeşleştirmektir. sonuçlarını düşünüp tebessüm etmeye neden olur. mesela ash şöyle bağırsaydı:
- rammstein! ateş topu saldırısı!
ya da;
- manowar! gaz bombanı kullan!
not: evet biliyorum, kabul de ediyorum: (bkz: başlık sıçmak)
ama aklıma geldi işte ne yapayım?
gerçekten çok kötü etkileri vardır söylemedi demeyin. dizinin çoğu sahnesi çıplak bir vaziyette gezinen (bellerindeki kumaşa kıyafet demeyin artık), her kızın birlikte olmak isteyeceği kaslı erkeklerle dolu olduğundan; kızın gözü bunlara alışırsa vay halinize!
(sevişme sırasında)
- (ah oh) seni seviyorum aşkım...
+ (ah oh) ben de canım ben de. aşkım son günlerde kilo falan mı verdin sen? bi body'e falan gitsen iyi olmaz mı sence? düşünsene crixus gibi fiziğin var. ihihihi.. (dizinin etkisinde)
- (çüş amk) hayatım saçmalama. (ah oh)
izletmeyin derim. aman ha! kız arkadaşınız falan varsa uzak tutun o diziden. yoksa sizin vücudunuz onlarınkilerin yanında sıska gibi kalacağından (her ne kadar kaslı da olsanız) sonuçlarına katlanmanız gerekir.
bu yaz sıcaklıkların bir hayli yüksek olması ve bu nedenle güneşin altında 5-10 dakika yürünememesi, insanın oturduğu yerde buharlaşması vb. olaylar nedeniyle akla gelendir.
insanı sıkıntıya düşürür. isyan ettirir. "of yeter ulan!" dedirtir.
filmlerde, dizilerde görürüz bunu. büyük adamlar, mafya babaları ağlarken ellerini yumruk yapıp, işaret parmağının başlangıç noktasındaki sivrilen kemiği ısırırlar.
nedeni ortada. bilim adamlarının yaptığı araştırmaya göre, o bölge ısırıldığında açığa çıkan sıvı, tükürükle birleştiğinde ortama mutluluk saçılıyormuş. ağlamıyormuş böylece.**
sonisphere festivali dahilinde, saat 19:15'ten 20:30 civarına kadar sürecek olan, ben dahil birçok manowar hastasının sabırsızlıkla beklediği konserdir.
not: muhtemelen bu şarkılar çalınacak yine ya da birkaç tanesi değişecek. konsere gelecek olanlar ona göre hazırlasınlar kendilerini. hepimiz biliyoruz ki; bir konsere gidildiğinde, söylenilen şarkıyı ya da sözlerini bilmemek kadar can sıkıcı bir durum yoktur.
hani vardır mesela aramızda, sonisphere biletini almıştır, manowar dinleyicisi değildir fazla, ama şarkılara da eşlik edeyim istiyordur. işte bu kısım onlar için. şarkıların orjinallerini dinlediğinizde bile, konserde hangi sözü seyircilerin söyleyeceğini anlayabilirsiniz. örneğin; kings of metal şarkısında:
When we get up we're gonna kick your ass
Gonna keep on burnin'
We always will
Other bands play Manowar kill!
Other bands play Manowar kill!
tanım: bazı insanların gerek psikolojik özelliklerinden, gerek yükseklik korkusundan vb. dolayı balkona çıktıklarında atlayasının gelmesidir.
benim başıma birçok sefer, hatta neredeyse her sefer gelmiş olandır. amaç intihar falan değildir bunda. bakarsın balkondan aşağıya, birkaç saniyeliğine uçmak istersin belki de. ne bileyim işte. içinde bir atlama isteği oluşur. sanki boşluk seni içine çekiyor gibi.
polisiye, gerilim vb. filmlerde uzaktan, arabanın içinde, ya normal ya dürbünle izlenip, "işte bu adam, 5 yıl önce california'da banka soydu, 1 hafta sonra 13 kişiyi öldürdü ve kayıplara karıştı, ama sonra..." gibi cümleler söylenir bu adamlar belirdiğinde.
hepsinin de ortak özelliği, evden çıktıkları gibi önce solu, sonra sağı, sonra sol arkayı kontrol ederler. hani bir tehlike varsa bilelim, gibisinde. genelde güneş gözlüklü, kaslı ve deri ceketli olurlar.
arkadaşla, sevgiliyle ya da herhangi bir tanıdıkla yemeğe, eğlenmeye vb. yerlere gidildiğinde ve hesap geldiğinde, gereken para cepten çıkmadığı zaman ağızdan çıkan söz öbeği.
- aşkım ya bende bozuk kalmamış, bu seferlik senden olsun, olma mı?
+ bu ne ya!?! cigolo* musun sen be?
sözlük formatına göre zorunlu olandır. hatta dün ben farkında olmadan çiğnememe, sözlük moderasyonu tarafından ceza almış olmama neden olmuştur. (ceza: girilecek olan bütün entrylerin tematik olması)
anlamadığım durum ise; tematik entry dedikleri şey, bilgilendirme amaçlı girilen entry değil midir? "sözlük" kelimesinin anlamı nedir peki? benim mi yanlışım var?
neyse, sonuç olarak, içinizden tematik entry girmek geldiyse, tematik mod'u on durumuna getirmeniz gerek. yoksa cız.
Yarışmanın 12. haftasında son üçe kalan Nijeryalı Offuneka Malokwu, Tazmanyalı Angolan ve Bezuidenhout 100 bin dolarlık ödül için yarışıyorlardı.
Çoğu seyircinin ekran başında olduğu sırada hep birlikte alkol alan yarışmacılardan Tanzanyalı Richard Bezuidenhout'un(24), Ofunneka'yı(29) taciz ettiği görüldü. Ofunneka, alkolün etkisiyle duruma tepki veremedi. Ekrandaki izleyiciler, durumun resmen tecavüz olduğunu iddia etti ve kanala tepki telefonları yağdı.
Yarışmanın yayınlandığı M-Net kanalının yetkileri ise olayda bir tecavüzün söz konusu olmadığını yarışmacının kendi rızasıyla birlikte olduğunu açıkladı.
manowar şarkılarından kopan bir parça, bir manowar sloganıdır adeta.
ve manowarın savaşçı ruhunu yansıtan bu cümle, kings of metal şarkısında geçmektedir.
çok önemli bir şey o gün gerçekleştiği için, bir şeyi kutlama amaçlı, alkol bağımlısı olması sebebiyle, kandil gününde alkol almanın günah olduğunu veya ne bileyim kandil günü olduğunu unutan ya da bilmeyen insandır.
geçen yaz...gün içinde gelişen bütün olaylar normaldi. sıcakladım bir anda, duşa giresim geldi. yazları gittiğimiz köydeki evdeydik. burda duşa girdiğim yerde küvet, duşakabin vb. birşey yoktu. duşumu aldım. sadece 1,2,3 dereceli şofben eşliğinde...
duşumu aldıktan sonra kabus başladı. kapının arkasında asılı olan 2-3 havludan birini alıp silinmeye başladım. lacivert havluyla saçımı sildim ki o anda havlunun içinden birşey çıktı.burnumun önünden geçip yere düştü. siyah kahverengi arası değişik bi renkte, parlak, korkuya kapılmış, kendisine ne yapsam ne yapsam diye soran bir fare. kapının altıdan kaçtı gitti...
tabi bu sırada benim adrenalin tavan yaptı ve ağzıma gelen her türlü küfür saydım.
farenin nereye gittiği meçhuldü.yatakların altları, dolap arkaları her yerde aramamıza rağmen çabalar boşunaydı. zaten ahşap olan evde, zeminde o kadar çok aralık vardı ki.
büyük ihtimal artık araç-gereç deposu olarak kullandığımız ahıra doğru kaçmıştı.
intikamım acı olacaktı. bunu bende biliyordum o da...
aynı gün içinde babama bu konu hakkında birşey yapmamızı söylediğimde yapıştırıcı geldi aklımıza. bir kartonun üstüne yapıştırıcıyı daire şeklinde yaydırıp ortasına bir kaç peynir parçaları koyacaktık.
ve yaptık...olayın üstünden 2 gün geçse de o parlak şeye karşı kinim büyüktü.. ne istemişti benim havlumdan?!?
yakalandı. tuzağımıza düştü. kafası öyle bir yapışmıştı ki hareket edemiyordu. işte o an kendimi onun yerine koydum. tüm nefretim yok oldu bir anda ve onu yapıştığı yerden çıkarıp ormana bırakmaya karar verdik...
artık o da mutlu bende. şimdi kim bilir kimin havlusunda barınıyor?