yıldız teknik üniversitesi işletme kulübünün 3000 öğrenci oyuyla belirlediği yılın yıldızları 2009 ödülleri 6 ocak 2009 çarşamba günü ytü oditoryumunda düzenlenen törenle sahiplerini buldu.
ödül alanlar:
1- yılın en beğenilen gazetesi
(bkz: habertürk) ( genel yayın yönetmeni fatih altaylı)
2- yılın en beğenilen köşe yazarı
(bkz: emre kongar)
3- yılın en beğenilen ekonomi ve iş dergisi
(bkz: forbes)
4- yılın en beğenilen yazarı ve kitabı
(bkz: elif şafak) - (bkz: aşk)
5- yılın en beğenilen kanalı
(bkz: ntv) (genel müdür cem aydin)
6- yılın en beğenilen haber program yapımcısı
(bkz: uğur dündar)
7- yılın en beğenilen haber spikeri
(bkz: uğur dündar)
8- yılın en beğenilen eğlence - show programı
(bkz: beyaz show)
9-yılın en beğenilen spor programı
(bkz: %100 futbol) ( ntv spor genel yayın yönetmeni fuat akdağ)
hep şık, güzide duruş sergileyen kişi hakkında üst üste birbirinden salak gözlemler elde edildiğinde meydana gelen durumdur. o kişiyle merhabayı kesmek gerektirir.
istenmeyen bir eyleme maruz kalmış bünyenin sarfettiği kelimelerdir.
- polis bey, evimde tecavüze uğradım.
+ buyrun oturun hemen, olay nasıl oldu anlatın hanımefendi ?
- ilk önce biri ellerimden tuttu, diğeri üstüme abandı...
+ ee ? kırbaç var mıydı kırbaç ?
- evet, oysa yapmayın dedim beni dinlemediler.
+ olsun, kırbaç iyidir iyi. oow good boy yeah. pardon ben dün gecede kalmışım çok vahşiydi de siz devam edin lütfen.
- mına koyim o abanan sendin !
+ hönk.
genelde arkadaş ortamında sıkça gözlenen olaydır. sen arkadaşınla konuşuyorsundur, arkadaşının arkadaşı gelir ve onun elini sıkar. mecburen sen de el uzatmak zorunda kalırsın.****
herkes tarafından sempatik, hoş, cici gibi sıfatlarla onurlandırılsalar da asla gerçek düşünceler dile getirilmez. çünkü çoğu kişinin çaba sarfetmeden yapabildiği bir aktiviteyi, r diyebilmeyi gerçekleştiremezler. yazıyı okuyanlar ''yoo, ben gayet de sempatik buluyorum'' diyebilirler ama bu bir yanılgının ötesinde değildir çünkü bu acıma ve şefkat duygularının karışımının insan bünyesindeki reaksiyonundan ibarettir.**
(bkz: beyazıt öztürk)*
(bkz: aziz yıldırım)*
bakımsız insandır. adamda bir nevi idare ediyor, çok göze batmıyor da bir bayana da yakışmıyor be hocu. düzenli kesceğine söz verse bi' jilet takımı alırım şerefsizim. *
kişinin yaptığı eylemden gerçek yada mecazi anlamda utandığının göstergesidir. karşıdaki birey tarafından ''madem ayıp neden söylüyorsun hırbo!'' tepkisiyle karşılanabilir. karşıdaki de haksız değildir hani.
+ ayıptır söylemesi geçen mala çakıyorum ...
- oha kerim dayanamıycam artık boşanıyoruz. *
tanım: ahmet hakan' ı özümseyip benimseyebilmek için ahmet hakan yöntemi kullanarak elde edilen farklardır.
bir: ahmet hakan televizyon ekranlarında sessiz, sakin ve melül melül bakan gözleriyle uslu bir çocuk iken, köşe yazılarında şahane bir anarşistdir. tost makinesinin tavrı nettir. mutfakta da, salonda da aynı ısıyla tosta yaklaşır.
iki: ahmet hakan bir kısmı siyah bir kısmı beyaz sakallarıyla zamana yenik düşerken; tost makinesi sert, disiplinli hatlarını korumakta kararlı ve inatçıdır.
üç: ahmet hakan dünyada olup biten ne varsa onlar arasından malzeme çıkarıp köşe yazılarında ve televizyon programında kullanmak için kafa patlatırken tost makinesinin böyle bir uğraşı yoktur. tost makinesini kullanan kişinin yaratıcılığına göre tosttan hamburgere, hamburgerden gözlemeye kadar her türlü gıda tost makinesi içerisinde neşelenir.
dört: ahmet hakan yoğun baskıdan etkilenip oflayıp puflarken tost makinesi baskıyı yedikçe coşar, coştukça tostu incecik yapar.
beş: ahmet hakan kızdığında gerek köşe yazılarında gerek televizyon programında üslubunu sertleştirip tepkisini yansıtırken tost makinesinin aşırı kızgınlığı sadece tost ekmeğini yakar. *
türkiye' de günümüz itibariyle kanal d' dir. kimilerine göre parayla kimilerine göre akıllı taktikleriyle düşünceleriyle birlikte nasıl yaptıkları muamma fakat şöyle bir sonuç var ki rating denen zımbırtıya göre haftalık en çok izlenen 12 dizinin 9' u kanal d' de yayınlanmaktadır. ahanda bu da ispatı:
james matthew barrie' nin bir çocuk romanıdır. çocukluk döneminde maceranın nasıl bir şey olduğunu kavratan romanlardandır. ıssız ada macerası okuyan çocuklar açısından nasıl güzel işlenmiş dedirtir.
öncelikle bilinçli bi' toplum olduğumuzun göstergesidir bu azizim. camiiye tam girerken iki üç adam almış eline maskeleri girenlere dağıtıp takmalarını rica ediyor. bu faaliyeti gerçekleştirenleri alkışlamak lazım tabiki. hiçbir şey olmasa bile senin sağlığınla ilgilenen birilerinin olması düşüncesi insana güven veriyor. camii gibi yüzlerce insanın doluştuğu yerde steril ortam yaratmak gerçekten çok zor. domuz gribi hala birilerine şaka gibi gelse de yok efendim aşısını olmam diyenler çıksa da böyle milletini sever faaliyetler gerçekleştirebilecek insanların olması çok güzel. ancak böyle yerinde hareketlerde bulunarak şu illetten en az zararla, en az sayıda ölümle kurtulabiliriz. keşke bu olay camiilerle sınırlı kalmasa, keşke tüm millet birbirine yardım etse.
bu günün akşamına kadar hükümetin kurulamaması üzerine, mustafa kemal paşa, çankaya köşkünde arkadaşlarına yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz. diyerek fikrini açıkladı. o gece ismet paşa ile birlikte 1921 anayasasının bazı maddelerini değiştiren kanun tasarısını hazırladı.
yeni yayın döneminde fox tvnin bolca başvurduğu numaralardan biridir. programın içine iki sütun bacaklı, mini etekli abla koyulur ve sık sık frikik vermeleri sağlanır. izleyen abazanlarda ''aa karıya bak sittir et erman toroğlu' nu burda daha iyi anlatıyorlar'' diyerekten ne derecede ilgiye muhtaç olduğunu istemeden de olsa ele verirler. toplumun kanayan yarası üzerine bu kadar sık gidilmemelidir, ayıptır ayıp. baktım kahvede amcalar bir acayip olmuş, yapmayın günahtır.
en sinir olunan hödüklerdendir. istanbul caddelerinde fink atar, göz teması kurduğunda üstüne doğru yürüyerek omuz atma girişimlerinde bulunur. bunu güç gösterisi olarak nitelendirebilir. genelde kirli* sakallı takılıp ceket omuzda bir hal içersindedir. arkadan yaklaştığında anlaşılır çünkü cep telefonunda mevcut olan ismail yk şarkılarını son ses açıp telefon cepte kulaklıktan bihaber dinleye dinleye gezinir. hep aksiyon peşindedir, birilerine sataşmadan duramaz. sarhoş veya kapkaççı olma ihtimali de yüksek olan insan yavrusudur, dikkat edilesidir. **
ayrıca:
Arvasiler, Muhammed Aleyhisselamın torunu Hazreti Hüseyin efendimizin(radıyallahu anh) neslinden olup seyyiddirler. ilim ve irfan yuvası olan Medine, Mekke, Kufe, Bağdad ve Şam' dan sonra Seyyid Kasim-i Bağdadi Hazretlerinin oğlu Seyyid Muhammed Kutb Efendi, van' ın Bahcesaray (Müküs) ilçesine bağlı arvas (Doğanyayla) köyünü kurmuş ve oraya yerleşmiştir. Evlatlarından kutublar, gavslar, murşid-i kamiller, ordinaryüs profesorler,senatorler ve milletvekili yetişen bu mubarek aile (rahmetullahi teala aleyhim ecmain), soyadı kanunundan sonra, ARVAS köy ismini kendilerine soy isim olarak seçmişlerdir. (Bir kısmı bir dönem Arvas soy ismini de değiştirmişlerdir. Gaydali, inan, Işık ve Üçışık.. gibi.) Ve artık arvasiler olarak bilinir, tanınır sevilir ve sayılır olmuşlardır. Bütün insanlığın dünya ve ahiret saadetleri için çalışan bu mubarek aile bir aşiret değildir. Tarihin her döneminde hak ve hakikatı savunmuşlar, terörün her türünün zararlı ve haydutluk olduğunu söylemişlerdir. Demişler ki, Allah ın dinine uyun cennete gidin, kanunlara karşı gelmeyin kodese girmeyin ve dost dusman ehil na-ehil herkese iyilik edin ve dusmanınızı dahi afv edin. Sadece Allah a ve resulullaha dil uzatanı asla afv etmeyin.
işine karışılmasından nefret eden doktor söylemidir:
x: doktor bey, ben bu yarayı kendim tedavi etmeye çalıştım, beyde de aynısından vardı onun ilaçlarını kullandım...*
y: efendim, sessiz olursak anlamaya çalışıyorum lütfen !
x: tamam da sağlığım söz konusu, ben de ilgilenmek istiyorum. ben çok pinpirikliyimdir...*
y: bre kadın* ! buna tıp dilinde tıp derler. konuşma, bir sus da ?! **