nasıl bir finaldir arkadaşım o! adamın bilinçaltına nasıl işleyiştir! evet üçüncü izleyişim, her defasında ilk kez izliyormuş gibi heyecanla izledim. itiraf ediyorum; ve her final bölümünün yayınlanmasından sonra, sevdiceğimi behlül'le aldattım rüyalarımda. entrika benimde kanıma işledi, benimde aşkım bir memnu, bende bir bihterim artık. yaşasın bihterizm!***
doğum günümle bağdaştırdığım şarkı. var olduğundan beri istisnasız tüm doğum günlerim bu şarkıyı dinlemekle geçmiştir. beni anlattığını düşünüp, verilen ve verilecek olan tüm armağanları düşünüp hüzünlenirim, ağlarım..** farklıdır, özeldir bu şarkının bendeki yeri sırf bu yüzden*
sosyete pazarından alınan elbise birazcık dar gelmiştir. önümüzdeki çarşamba bayrama denk geleceği için pazar kurulmayacaktır. ee diğer çarşambada ankarada olunacağı için o elbise hangi çıkmaz ayın son çarşambası değiştirilecektir? oysa oysa oysa ben o elbiseyi haftasonu giymeyi çok istiyordum. böhöröööö*
kahkalarıyla bulunduğu ortamı keyiflendirebilen, neşeli, hayat dolu olan burç kadını. üzüntülerini pek etraflarına yansıtmazlar, dışarıdan bakıldığı zaman hayatlarında hiç bir sorun yokmuş, her şey yolundaymış imajı vermekten hoşnut olurlar. evde olmaktan çok sıkılırlar 'gezelim,görelim' onların hayat felsefeleridir. merhamet duyguları çok güçlüdür. yardımsever, iyiliksever yapılarıyla çevrelerinde her zaman çokca dost barındırırlar. sevelim bu sevimli, pozitif, yüreği geniş yay burcu kadınını*
gri şehir, ankara'yı sevme nedeni nedir bir insanın bilinmez ama öyle ya da böyle çok sevilir bu betonarme toz bulutu. içindekilerdir, anılarındır belki burayı sevdiren, anlamazsın bazen bu şehre olan delicesine tutkunu. özlersin uzağında olduğun zaman durduk yere. bu koskocaman başkentte adını koyamadığın, ne olduğunu çözemediğin hisler barındırırsın küçücük yüreğinde. başka bir yerde olduğun zaman kendini gurbet elde hissedersin. seversin o tuhaf bozkır kokusunu, karını, karanfilini, kuğulusunu.. ve sürekli hasret duyarsın ankara'ya tüm benliğinle.
ihanete uğramışsındır, bunun için üzülmen yada nefretle sayıp sövmen gerekirken onu bir daha görmeyeceğin için üzülürsün. ona uzanamadığın, elini tutamadığın tüm geceleri yakıp yıkmak istersin. yeri gelir bu durumdan hatta bazen kendinden nefret edersin. böyle dengesizce bir ruh halinin şarkısıdır bu..
bursadan muğlaya giderken, 2,5 yaşındaki herşeye muhalefet olan yiğenim ege ve yolda onun canı sıkılmasın diye uğraşan bendeniz;
b: egecim bak at, bak köpek...
e: !?
b:bak benzin istasyonu, bak bulut, bak ev...
e:!?*
b: ege bak kocaman olan binada söke un fabrikası...
e: yaaa! sökemiyor o un
b:!?*
14 haziran sabahı *, küçücük sıraların bulunduğu bir ilkokul..herkes usul usul oturmuş sınav başlama saatini beklerken tipik bir başak burcu olan bendeniz;
angelic: hocam bu sıra gıcırdıyor, hemde ufacık, değiştirelim şunu.allahım napıcam ben ya sınava falan giremem böyle bir sırada!*
hoca: peki tamam canım soruna gerek yok ben daha düzgün bi sıra bulup getireyim.
derken bayan gözetmen hocamız okulu dolaşmış, daha düzgün bi sıra bulmuş, hademeninde yardımıyla alelacele getirmişlerdi.
a: hocam ya kusura bakmayın
h: olsun tamam önemli değil. başak burcu musun?
a: evet hocam nerden bildiniz?
h: bende başağım !
iki arıza başak burcu kadını böylede birbirini tanır işte arkadaşlar*
ne sevdiceği sarar sarmalarsın nede son sigaranı içersin. insanın ölüceği zamanı bilerek yaşamasından daha kötü bişey yoktur. ölümün soğuk yüzüyle karşılaşacağın anı düşünüp, her geçen zaman ne kadar yaklaştığını anlar delirirsin. beş dakkaya kalmaz bi bakmışsın ölmeden kafayı sıyırmışsın***
hastalıklı bir vücuda bir kafaya sahipmiş gibi hocanın iki kurşun kalemle bit kontrolü yapması gibi bi durum da vardırki tadından yenmez. çinliler pilavmı yiyiyor hoca bitmi ayıklıyor anlamadım gitti sözlük..
perşembe sabahı muhtemel gazete haberlerinden bir tanesi;
'Yaprak dökümü adlı tv dizisinin bağımlısı olan ev hanımı A.Ç (34), şevketin olduğu sahnelerde televizyonun önünden geçen kocasını tam 12 yerinden bıçakladı'*
efenim aslında şarkı burhan onur adlı şahsa aitmiş, ancak bizim gönüllerimizi fethedişi küçük ibrahimin o güzel sesiyle oldu.. yarebbim nasıl bir söyleyiştir o.. evladım ne ayrılıklar gördünde şarkıyı böyle hüzünle icra ediyorsun* hep birlikte izliyoruz..*
(bkz:
dışarda olan anne teftiş için evi aramaktadır. angelic ve kardeşinden başka evde kimse yoktur..çalan telfona kardeş cvb verir
-angelic,yawrum
+ablam evde yok anne
-ee ozaman sen kimsin ?!
+!!?*
senelerdir merak edip dururduk makyajsız halini. ilk gördügümde kısa süreli şok yaşamama sebeb oldu. ancak itiraf etmeliyimki ben daha iç karartıcı bi fotograf beklıyordum. ne diyelim makyözünün ellerine sağlık
