anarquia
94 (enerjik)
altıncı nesil yazar 1 takipçi 4.90 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    turk filmlerinde partilerde dans eden zenginler

    15.
  1. türkan şoray filmlerinden birinde kendisi bile itiraf etti, dansın nasıl yapıldığını kimse bilmiyor.

    -hadi sen de gel dansa.
    -ah, yok ben bu yeni dansı bilmiyorum.
    -hahaha, sorun değil şekerim zaten biz de bilmiyoruz, müziğe uymaya çalışıyoruz.

    ediz hun ve türkan şoray arasında geçen bir diyalogtur.
    1 ...
  2. ayna nöronlar

    3.
  3. ayna nöronların, insan beyninde konuşmadan sorumlu olan bölgede bulunması, konuşmanın başkalarının hareketlerini algılama, anlama ve taklit etme ile başladığı düşüncesine temel oldu. vücut dili kavramının buraya dayandığı düşünülebilir.
    ayrıca güncel bir konu olan empati duygusunu da bilimsel bir düzeyde açıklamak için ayna nöronlar kullanılıyor. ayna nöronların uyarılmasıyla ortaya çıkan enerjinin biyoelektromanyetik dalgalar şeklinde açığa çıkması, başka bir kişideki alıcı nöronlara ulaşmasıyla "taklit" yani verici insanın algıladığını algılama durumu görülür. ayna nöronlar bu yönüyle de bilimsel açından oldukça ilgi çekicidirler ve hala bu konu üzerinde bir çok çalışma yapılmaktadır.
    1 ...
  4. sesler ve düşler

    1.
  5. istanbul üniversitesi ö.k.m. müzik kulübündeki müzisyen öğrencilerin oluşturduğu müzik topluluğu.
    "sesler ve düşler müzik topluluğunun geçmişi, istanbul üniversitesi ö.k.m. müzik kulübü’nde bir araya gelen müzisyen öğrencilerin yürüttüğü çalışmalara dayanıyor. neredeyse 15 yıldır sosyal içerikli şarkıda yaşanan tıkanmışlık ve üretimsizlik sarmalının ortasında yeni bir şeyler yaratmanın mütevazı çabasıyla şekillenen grubun çalışmaları birkaç senedir “tematik konserler” dizisiyle (arap şarkıları, hapishane türküleri, şairler ve şarkılar, dünya devrim şarkıları, filistin şarkısı) sürüyordu. grup yoluna “sesler ve düşler” olarak devam ediyor."
    1 ...
  6. hızlı yaşa genç öl cesedin yakışıklı olsun

    7.
  7. hızlı olayım derken aslında boş bir hayat yaşamanın süslü bir kılıfa oturtularak ifade edilmesidir. ayrıca yakışıklılık kısmı da muhtemelen yalan olur çünkü insan vücudu hızlı yaşamaya programlı değildir, vaktinden önce kırışıklar, eskimeler oluşur bedende. aynı hesaba gelir.
    1 ...
  8. sevgili

    430.
  9. birlikte uyunduğunda horlaması bile rahatsız etmeyen kişi olsa gerek sevgili.
    0 ...
  10. the hitchhiker s guide to the galaxy

    44.
  11. insanlarda çadırlarla konuşma, keçilerle kavga etme gibi kalıcı yan etkiler bırakan kitap
    2 ...
  12. dna

    29.
  13. douglas noel adams'ın isminin kısaltması
    1 ...
  14. omega 3

    8.
  15. insan sağlığı için çok önemli olan bir yağ asididir. insanların bu maddeyi üretebilme yeteneği olmadığı için dışarıdan alınmak zorundadır. ve pek bilinmese de tereyağında da bulunur.
    2 ...
  16. adı güzel

    3.
  17. düşe kabin isimli grubun güzel parçası.
    1 ...
  18. büyükleri anlamak

    1.
  19. “ büyükler gerçekten de, gerçekten de çok tuhaflar “ dedi kendi kendine küçük prens.
    0 ...
  20. gece vakti özlenen şeyler

    96.
  21. uzak diyarlardaki dosttur.

    alıntıdır;

    gece harika bir dolunay olması; anlık bir gaza gelmeyle yapılması ve dolayısıyla bikinilerin üstlerde olmaması sonucu giysilerin oracıkta çıkarılıp iç çamaşırlarıyla girilmesi; yanınızda en çok eğlendiğiniz arkadaşlarınızın olması ve sürekli bir kahkaha atma hali içerisinde olunması; denizin hemen dibindeki barda gayet akademik ve sosyetik bir kesimin oturup sakince içkilerini yudumluyor olmasına ve sesinizi duymasına rağmen karanlık nedeniyle sizi görememesi (görmüş de olabilirler aslında); çıkışta eldeki giysilerle iç çamaşırlarını kapatmaya çalışarak (bikini varmış izlenimi) o "elit" kesimin arasından dört kız bir erkek olaraktan geçilip gidilmesi; alınan keyfi arttırıcı etkenlerdendir ve hayatınız boyunca unutulamayacak bir hatıra olarak aklınızın bir köşeciğine yerleştirir o geceyi..

    dipnot: herşey "yakamoza dokunup dilek dileyince gerçekleşiyormuş!" diyerek bizi denize doğru yönlendiren sinsi arkadaş yüzünden oldu.. ne çok dileğimiz varmış ki dokunmakla yetinemedik..

    anarquianın dipnotu: buradaki sinsi arkadaş belki ben olabilirim ama istediği kadar sinsi desin arkadaşımı özlemişimdir.
    0 ...
  22. dur bir mola ver

    3.
  23. tom robbins'in ilk romanıdır. bir çingene ve bir 'dahi' davulcunun bambaşka hayatını anlatır. özendirir. iyi hissettirir. vs.

    bir de alıntı yapayım;

    aksanlı bir vuruş, bir ya da daha fazla aksansız vuruşla bağlantılı çalındığında ortaya ritmik bir birim çıkar. ritim, enerjinin sürekliliğine dair olan her şeydir. insanın yaşadığı hayatın niteliği, enerji girdisi ve çıktısı üzerinde kurabildiği ritmik yapıya bağlıdır. enerji eşittir kütle çarpı ışık hızının karesi. thoreau, insanların 'farklı davulcular'ı duymasından bahsettiğinde einstein, onun ne demek istediğini anlamıştı.

    arada bir, can sıkıldıkça okunmalıdır. iyi gelir.
    0 ...
  24. anneden dayak yedikten sonra uyuyan çocuk

    19.
  25. yediği dayaktan dolayı vücudunda endorfin salgılanıp rahatlamış olan çocuktur.
    2 ...
  26. üniversite konseyleri

    7.
  27. http://www.universitekonseyleri.org dan alıntı

    evrimle böyle başedilemez

    yiğit bulut gazetecilik etiğini çiğniyor ancak
    evrimle böyle başedilemez

    darwin’in türlerin kökeni eserinin yayımlanmasının 150. yılında evrim kuramına yapılan saldırılara her geçen gün bir yenisi eklenmektedir. bilim dünyası, harun yahya’nın yaratılış atlası’nın ardından bugün de yiğit bulut’un “evrim manifestosu” ile karşı karşıya.

    yaşam bilimlerin en temel unsurlarından biri olan evrim kuramı bugün varlığı tartışılan ya da bir inanç sistemine indirgenen bir konu değil, üzerine binlerce bilim insanının çalışmalar yaptığı, aradan geçen 150 yıl boyunca bilimin yoğun sorgulamasından başarıyla çıkan ve yeryüzündeki canlı çeşitliliğini en iyi şekilde açıklayan bilimsel kuramdır. evrimsel bilgi birikimi, tıp, tarım, doğal hayatı koruma gibi çok çeşitli alanlarda bilimsel ve teknolojik gelişmelerin önünü açmaya devam etmektedir.

    evrim kuramı ile ilgili elbette daha fazla makale üretilecek, yeni araştırma sonuçları yayımlanacaktır. fakat köşe yazarı yiğit bulut’un bu konuda yazdıkları en iyimser ifadeyle öncelikle gazetecilik etiğine aykırı bir durumdur. evrim kuramı ile ilgili bilgileri çok zayıf olan, yazılarında yer yer bütünüyle yanlış ifadelere ve akıl yürütmelere yer veren bulut okurlarını yanlış yönlendirmektedir. toplumdaki her bireyin bilimle ilgilenmesi, bilimin daha geniş toplumsal kesimlere ulaşmasının sağlanması çok önemlidir ancak şahsi ilgi ve inançlardan yola çıkarak “bilimsel” manifesto yayımlanması kabul edilemez.

    yiğit bulut ve kimi başka köşe yazarları yazılarıyla bilime ve insanlığın yüzlerce yıllık birikimi sayesinde yaşanan ilerlemeye saldırmaktadır. onlara verilecek en anlamlı yanıt ise bilim insanları ve eğitimcilerin bilimi toplumsallaştırmak ve içine sürüklenmekte olduğumuz karanlığı aşmak için göstereceği çaba olacaktır, ancak bu sayede hiçbir bilgiye sahip olmaksızın ahkam kesenler susacaktır.
    0 ...
  28. istanbul trafiginin faydalari

    1.
  29. kulaklıkları takıp müzikle yolculuk edenler bir süre sonra bütün şarkıları ezberler, herhangi bir ortamda iyi havası olur.*
    0 ...
  30. loose lips

    2.
  31. her defasında insana hayatındaki en sevdiği arkadaşını, dostunu hatırlatan şarkı. arada sorunlar çıkar bazen, devamlı anlaşılacak diye bir durum olamaz. o zamanlarda bu şarkı dinlenip, mutluluk depolanır ve kimse kimseyi kırmaz daha fazla

    we're just dancing, we're just hugging,
    singing, screaming, kissing, tugging
    on the sleeve of how it used to be
    we won't stop until somebody calls the cops
    and even then we'll start again and just pretend that
    nothing ever happened
    0 ...
  32. tree hugger

    2.
  33. juno soundtrackte kimya dawsonun söylediği eğlenceli şarkı.

    the flower said, "i wish i was a tree,"
    the tree said, "i wish i could be
    a different kind of tree,"
    the cat wished that it was a bee,
    the turtle wished that it could fly
    really high into the sky,
    over rooftops and then dive
    deep into the sea.

    and in the sea there is a fish,
    a fish that has a secret wish,
    a wish to be a big cactus
    with a pink flower on it.
    and in the sea there is a fish,
    a fish that has a secret wish,
    a wish to be a big cactus
    with a pink flower on it.

    and the flower
    would be its offering
    of love to the desert.
    and the desert,
    so dry and lonely,
    that the creatures all
    appreciate the effort.

    et le jackalope a dit
    je voudrais être un yéti
    pour voler dans la nuit
    et m'en aller loin d'ici
    mais le yéti a dit
    je voudrais être un monstre marin
    pour pouvoir rentrer dans la mer
    de tous les requins.

    [translation:
    and the jackalope said
    "i want to be a yeti
    to steal into the night
    and go far away from here"
    but the yeti said
    "i want to be a sea monster
    and dive into the sea
    of all the sharks."]

    and the rattlesnake said,
    "i wish i had hands so
    i could hug you like a man."
    and then the cactus said,
    "don't you understand,
    my skin is covered with sharp spikes
    that'll stab you like a thousand knives.
    a hug would be nice,
    but hug my flower with your eyes."

    the flower said, "i wish i was a tree,"
    the tree said, "i wish i could be
    a different kind of tree,
    the cat wished that it was a bee,
    the turtle wished that it could fly
    really high into the sky,
    over rooftops and then dive
    deep into the sea.

    and in the sea there is a fish,
    a fish that has a secret wish,
    a wish to be a big cactus
    with a pink flower on it.
    and in the sea there is a fish,
    a fish that has a secret wish,
    a wish to be a big cactus
    with a pink flower on it.

    and the flower
    would be its offering
    of love to the desert.
    and the desert,
    so dry and lonely,
    that the creatures all
    appreciate the effort.*
    1 ...
  34. kimya dawson

    1.
  35. ismi afrika kökenli bir dilde 'sessizlik' anlamına geliyormuş. the moldy peaches üyesi değişik sesli şarkıcı. solo albümleri de vardır. juno filmindeki müzikleriyle sevdirmiştir kendisini.
    (bkz: loose lips)
    (bkz: so nice so smart)
    (bkz: tree hugger)
    1 ...
  36. the doors

    44.
  37. hayatın bir çok farklı döneminde farkedilmiş, hissedilmiş gerçeklerin hepsini şarkılara yansıtmayı başarabilmiş süper-insanlardan oluşan grup. müzikleri bittiğinde karanlığa sürükler.
    0 ...
  38. you are lost little girl

    3.
  39. sözleri basittir aslında. ama ne yapman gerektiğini biliyorsun deyip insanı rahatlatır. gerçekten de ne yapmam gerektiğini biliyorum dedirtir.
    0 ...
  40. her okul bitiren iş bulacak diye bir kaide yok

    21.
  41. bireyleri merkez alan, gelişmiş bir toplumsal sistemde, herkesin tabi ki eğitimli olması, tabi ki iş bulması gerekir. normalde, olması gereken herkesin bir iş bölümü içerisinde çalışması, ve çalıştığı şekilde onun karşılığını almasıdır. ancak o zaman insanlar artık geçim derdini düşünmeyi bırakıp kendini daha da geliştirmeye, yaşadığı hayatı daha güzel yapmaya başlayabilir. böyle bir lafı eden eğer bir ülkenin yöneticisiyse, bu onun ne kadar başarısız bir yönetici olduğunu gösterir.
    0 ...
  42. ailesiyle gorusmeyen insani yadirgayan toplum

    2.
  43. düzene alışmış insanların oluşturduğu kalabalıktır. eğer 18 yaşında reşitlik kazanılıyorsa bu insanın artık büyümüş olduğunu gösterir. eğer kendi öyle istiyorsa, sadece biyolojik olarak bağlı olduğu kişilerden ayrılabilir. o kişilerin de bunu onaylayacak kadar akıllı ve mantıklı davranmaları lazımdır.
    ancak sevgi adı altında herkes birilerine bağlanmak ister, yalnız kalmamayı garantilemek ister ve toplum kuralları sayesinde bunu en rahat uygulayabileceği insanlar çocuklarıdır. hiç kimse çocuğunu 'düşündüğü' için suçlanmaz. böyle bir fırsat varken de niye bıraksın çocuğunu tabi onu sonuna kadar kendine bağlamak, hatta bazı durumlarda etinden sütünden faydalanmak ister. çocuk bunu farkedecek kadar şanslıysa kendi hayatını kurabilir, aksi halde o da ileride kendi çocuklarına aynı şeyi yapar, bu böyle sürer gider. ta ki insanlar kültürel ve toplumsal evrimde bir üst aşamaya geçene kadar
    0 ...
  44. where have all the flowers gone

    1.
  45. pete seeger tarafından yazılmış ve joan baez dahil birçok sanatçı tarafından söylenmiş bir şarkıdır. dinlemek mutlu eder, rahatlatır. ayrıca şarkının sözlerine mihail solohovun durgun akardı don romanında geçen bir kazak türküsü ilham vermiş. "where are the flowers, the girls have plucked them. where are the girls, they've all taken husbands. where are the men, they're all in the army."
    1 ...
  46. küba ile dayanışma konseri

    1.
  47. çoğu ülkenin ambargosu altında olup da hala direnen bir ülke için türkiye'nin böyle bir etkinlik düzenlemesi mutluluk verici olmuştur.
    çıkan sanatçıların hiçbiri para almamıştır, konserin bütün geliri (bostancı gösteri merkezinin kirası dışında) küba'ya gönderilecektir. ayrıca yardım etmek isteyenler olursa da jose marti küba dostluk derneği ile irtibata geçebilirler.
    0 ...
  48. abla kardeş diyalogları

    112.
  49. öss stresine kapılmış kardeş: abla yahu sana çok önemli birşey sorcam
    a: sor bakalım
    k: -facebooktan iki kız gösterir- bunlardan hangisi daha güzel sence, bak birini seç artık iki kızı idare edemem, bunlara yakalanma stresi össden daha fazla yorar beni, hazır dereceye girme şansım varken mahvetmeyim hayatımı
    a: .....(söyleyecek laf bulamamak)
    1 ...
  50. abla kardeş diyalogları

    111.
  51. evden ayrılan ablasını iki günde özleyen kardeş hergün saat başı aramaya başlar, artık konuşacak konu bile bulamaz ve olaylar gelişir;

    kardeş: anarquia!
    a: efendim noldu?
    k: ahah salak farketmedin mi abla demedim sana, adını söyledim, hohohoho
    çat!!!dııt dııt dııt (telefonun suratına kapanması)(evet, o benim suratıma kapadı)
    4 ...
  52. erdal eren anadolu lisesi

    2.
  53. sayın 'okul yöneticileri' tabelayı değiştirmeselermiş de en azından insanlar bir şeyleri anımsasalarmış. böyle şeyler gerekli oluyor zaman zaman.
    0 ...
  54. ogle uykusu

    16777215.
  55. gece uykusunu kaçırır, içine eder.
    0 ...
  56. born to kill

    5.
  57. aşırı makyaj yapan kadın

    47.
  58. aşırı makyaj yapmaya devam ederse, cildi o kadar kötü olacaktır ki sonunda sürdüğü hiçbir şey yüzünde durmayacaktır muhtemelen. hatta burnu bile düşebilir.
    0 ...
  59. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük