çok gurur incitici bir söylemdir. özellikle pes oynarken gol atan taraf söylüyorsa muhtemelen kavga çıkar. "eline verdim falan de oğlum, ne biliyim nasıl koydum falan de" gibi sinir olunduğunu belli eden konuşmaların geçmesi ise muhtemeldir.
"bu genelleme dahil, bütün genellemeler yanlıştır"(nietzsche). bu genelleme dahil demesi ise istisna var olabilir düşüncesinden kaynaklanıyor.(burda hakiketen büyük bi ikilem var ama konu bu değil) istisna olan şu; bütün israil yanlıları, bütün iSRAiLliler şerefsizdir, ahlaksızdır, insanlık için büyük bir tehdittir. dinine en bağlı ırk yahudi ırkıdır. dini inançlarına göre hareket ederek; katliam yapan dünyaya peşkeş çeken bir ırka düşmanlık besleyen birisine de yanlışsın denmez. iki yanlışın doğru yaptığı nadir durumlardan biridir ve YANLIŞ yapıp doğduklarına doğacaklarına pişman etmek gerekir. aşağılamak gerekir. hatlerini bildirmek gerekir. gerekirse ırkçılık, gerekirse psikopatlık, gerekirse adiliktir. hakedene hakettiği verilmelidir...
yukarda güneş bana bakıyor. gözlerinde hiç görmediğim bir yaşam sevinci, belli bahar da onu seviyor. kuşlarla ağaçlar bu sevgiyi görünce kavuşurlar ya işte onlar gibi oluyorum. içimde anlamsız bir huzur, sevgi, .. dedim ya anlamsız kime kavuşacaksın ki...
***
yarın en yakın arkadaşımın doğum günü. şans bizimkiler şehir dışında olacaklar. akşam orda parti yapalım burda eğlenelim curcunası olmayacak. gece bi vakte kadar dolaşır gezerik, sonra evimizde üç beş sevdiğimiz dostla muhabbete girerik diye düşünüyorum.(zaten öyle partiydi şuydu buydu fazla yok bizde, laf olsun diye yazıyorum bakma). aradım bizimkini anlattım böyle böyle. o da beklediğim gibi "oh oh en iyisi o" cevabını verdi. hasıl-ı kelam çıktık gezdik iki taşak geçtik falan, oturuyoruz mekanın birinde. akşam kalacağımız büzdeklerden biri geldi. lan bi baktım yarak yemiş gibi yüzünden düşen bin parça. hacı noldu anlat diyorum tek kelime etmiyor. belli oldu akşamki muhabbet sisli olacak. üstüne gitmiyorum. aklımdan da -lan belliydi sabahki güneşten bir bokluk çıkacağı- diyorum. diğer arkadaşlarda geliyor gecenin anlam ve önemine binaen konuşmalar yapılıyo saçma sapan geyik derken. haliyle kurtlar dürtmeye başlıyor, kalkma zamanı geldi. eve gidiyoruz. taşakları yaya yaya oturup iki geyik daha çeviriyoruz. bizim dertli oğlan da belli etmemeye çalışıyor doğum günü arkadaşın falan diye ama nafile. e dostuz ya amınakoyim paylaşalım arkadaşın derdini azalsın diye konuya giriyorum ben yavaştan. lan yarakçı sen ne açıyon konuyu kimse cesaret edemiyo amı götü dağıtcan olan o olcak deme yok olmaz. önceleri konuşmuyor ama kendinle ilgili bir iki bahsedince herkes, o da dökülüyor. ben arkadaşın derdini paylaşayım derken gidiyorum yine o karanlık vadiye. herşey kararıyor içimde. ne bir ses duyabiliyorum ne bir şey görebiliyorum. bir anda dünyadan bezginliğimin dünyalar kadar eski olduğunu hissediyorum. sonra tekrar arkadaşın söylediklerine dönüyorum. gülerek bunlar birşey değil diyorum "ben bittim hüseyin" lafına karşılık. bir anda tekrar o lanet yerdeyim. eskiler geliyor aklıma, o geliyor aklıma. olmayan o geliyor. ağlamak istiyorum ama yine ağlayamıyorum. o akmayan gözyaşlarım içimde sele dönüşüyor ve kalbimdeki yıkık dökük hisleri dahada hırpalıyor.. hala gülüyorum. yine aynı şeyi yaşıyorum. güçlendiğimi düşünürken mağlup olduğumun farkına varıyorum. çünkü artık ağlarken gülüyorum...
Var olanlara saygısızlıkmı ediyorum bilmiyorum, 'yokluğun' diyorum bugünlere. Ve ben unuttum seni 'yokluğun' da. Unutsam yokluğun da olmazdı aslında. Bu nasıl unutmaksa... sözleri ile ambityusun amına ayrı bityusuna ayrı koymuştur...
yemek yediği yere sıçan bir ...? ...! (ne lan bunlar en iyisi sürü diyelim) sürüye ne ıslık çalacaksın ya. bırak memleket kokan nefesine yazık. sen kardeşiz dersin, sen ırkçı değiliz dersin, onlar artık soylarından gelen birşeyden midir bilinmez illa ki amcıklık yaparlar. gel kardeşiz dedin mi cıngar çıkartırlar. gel aynı memleketin havasını soluyoruz dedin mi memlekete laf ederler. terör örgütüne laf ettin mi ortalığı ayağa kaldırırlar. ama zamanı gelecek ororspu çocuğu dedik mi buyur abi diye önümüzde eğilecekler...
vazgeçersin artık dersin artık düşünmeyeceğim, sevmek istemiyorum lanetler okursun. kimi zaman dalarsın, kimi zaman dağ başları kadar yalnız hissedersin kendini. belki ağlarsın, ama öyle gözünden yaş akmasından bahsetmiyorum kalbinden bir şeyin koptuğunu düşünerek ağlamak dediğim. sonra affetmeyi düşünürsün ama biraz sonra dersin ki yar dediğin muradı muradında seni bırakıp gitmeyecek. hep yanında, geceyle karanlık gibi, yıldızla hayal gibi. dudağın istemsiz şarkılar söyleyecek. sesleneceksin sesleneceksin işitmeyecek sonra ağlayacaksın ama hatırlayacaksın ölüleri göz yaşı diriltmez ölüler ses işitmez. anlamaya başlayacaksın yavaş yavaş vehminde sadece gölgesi kalmış. onu yokluğunda bulduğuna inanacaksın. istemeyeceksin artık onu. ta ki bir yerde karşına çıkıp aradığın o gözlerle sana yıldızlar gibi göz kırpıncaya kadar...
o sevmek değildir efendim o aşık olmaktır. heyecandır, kalbin onu görünce hızlı hızlı çarpmasıdır, karşılık beklemeden düşünmeden kapılmaktır. sevmek o kadar kolay olmaz; zaman ister, güven ister, karşılıklıdır aslında biraz da ve kolay kolay da bitmez. ama aşk dediğin sevgiye dönüşmediği sürece paylaşılmadığı sürece tam olarak anlatmaya çalışırsak her iki taraf da aşık olup maşukluğu bırakmadığı sürece devamlı olmaz, unutulur gider...
bir yerden sonra artık rüyaya giren ak salakallı dededen bile çalış çalış ikilemesini duyduğu için, kesinlikle ikileme şeklinde çalış çalış denilmemelidir. dolaylı yönden laf çarptırmak kafiidir.
ruhunda biraz liderlik birazda orospuluk vardır. genelde kendini muhteşem futbolcu olmanın yanısıra taktik konusunda da usta olduğunu düşünür. bir çeşit gıcık arkadaş tipidir. caanım oyunu çok ciddiye alarak hırsın da verdiği etki ile zehire çevirir...
miskinliğin yaşattığı eylemlerden biridir. orta derece miskinliği ifade eder. biraz daha ilerleyince aman bee deyip işemeye bile üşenir hale gelinir. son safhalarda ise yolda yürürken bir arkadaşınızın hacı hatuna bak neliymiş bu demesi üzerine amaan kim azacak şimdi denir. bu mertebeye ulaşanlar kesinlikle bir iki gün evden hiç çıkmayıp günü kendilerine ayırmalıdırlar.
yılbaşını çok özel olarak nitelendiren, ben sikişerek girerim, ben içerek girerim yok efendim yeni yıl geliyo ne kadar mutluyum diye durduk yere seratonin hormonu(mutluluk hormonu) salgılayan. iki gün sonra aslında yeni yılın bir öneminin olmadığını farkedemeyen, kafa kağıdında dininin islam olduğunu belirtmesine rağmen bir hristyan bayramını yaşayan, biyoloji derslerindeki denekler gibi ne yapacağını bilmeden yönlendirilen, düşünmeyen bazı şeyleri idrak edemeyen insandan daha iyi bir şey yapıyordur.
bir de sidik yarıştırır bunlar. ben sikiştim. bak bak bak. ben içtim hem de nişantaşında paranın amına koydum ama değdi. benim yılbaşı gecem senin yılbaşı geceni döver. sen naptın evdemiydiin tüh bütün sene evdesin o zaman(espriye bak). cevap olarak da yahu arkadaşım ne var yeni yıl geldiyse her zaman ne yapıyorsam onu yaptım. illa yeni yıla girerken eğlenmem mi gerekiyor. ben ne zaman mutluysam o zaman eğlenirim. durduk yere niye halleneyim deyince; aman sende amma kıt düşüncelisin yaa. siktir git burdan demek istiyorum ama kim sikecek şimdi...
yeni yıl geliyo ahahaaa ne güzel ne güzel yeni yıl yeni yıl. olaya bak yeni yıl gelmiş. ondan geri saymak için ne kadar hevesliymiş insanlar yahu. hayır ne var yani yeni yıla giriyorsan. bir sene daha gitti ömründen. yaşın ilerlediği için sorunların da artacak yas tutacağına ondan geriye sayıp mutlu oluyorsun. e yeni yıl umut veriyor insana. bak sen bak umut veriyormuş insana. yeni yılda şunu yapacam. yeni yılda kendime çeki düzen verecem. siktiri yersin yeni yıldan haberin olsun. hakikaten çok saçma yaa yeni yıl geldi napalım hadi yeni yıla sikişerek girelim. ne mutlu sana, aferin, alkış. hadi içelim yeni yıla kafalar güzel girelim. lan salak yeni yıla öyle girince ne oluyor. bi sakinleş debildenme. otur adabınla gezeceksen gez sıçacaksan sıç eyvallah da. yeni yıla girerken ben böyle mutlu olurum şöyle içerim, aptallaşma. sakin sakin derdinin, sorunun ne olduğunu düşün. yeni yıl hepimize kutlu olsun var bir de. niye ki ne olacak yeni yılda geleceği mi görüyorsun. neymiş iyi dilekmiş. siktir git burdan bana işe yarar şeyler söyle...
aslında herkestir. bu devreyi aşk diye bir şey yokmuş dediğinde geçer. acısını çeker hayatın bu güzel ama hain oyununu anlar ve sevgiyi aramaya başlar.