bugün

artık ağlarken gülüyorum

yukarda güneş bana bakıyor. gözlerinde hiç görmediğim bir yaşam sevinci, belli bahar da onu seviyor. kuşlarla ağaçlar bu sevgiyi görünce kavuşurlar ya işte onlar gibi oluyorum. içimde anlamsız bir huzur, sevgi, .. dedim ya anlamsız kime kavuşacaksın ki...

***

yarın en yakın arkadaşımın doğum günü. şans bizimkiler şehir dışında olacaklar. akşam orda parti yapalım burda eğlenelim curcunası olmayacak. gece bi vakte kadar dolaşır gezerik, sonra evimizde üç beş sevdiğimiz dostla muhabbete girerik diye düşünüyorum.(zaten öyle partiydi şuydu buydu fazla yok bizde, laf olsun diye yazıyorum bakma). aradım bizimkini anlattım böyle böyle. o da beklediğim gibi "oh oh en iyisi o" cevabını verdi. hasıl-ı kelam çıktık gezdik iki taşak geçtik falan, oturuyoruz mekanın birinde. akşam kalacağımız büzdeklerden biri geldi. lan bi baktım yarak yemiş gibi yüzünden düşen bin parça. hacı noldu anlat diyorum tek kelime etmiyor. belli oldu akşamki muhabbet sisli olacak. üstüne gitmiyorum. aklımdan da -lan belliydi sabahki güneşten bir bokluk çıkacağı- diyorum. diğer arkadaşlarda geliyor gecenin anlam ve önemine binaen konuşmalar yapılıyo saçma sapan geyik derken. haliyle kurtlar dürtmeye başlıyor, kalkma zamanı geldi. eve gidiyoruz. taşakları yaya yaya oturup iki geyik daha çeviriyoruz. bizim dertli oğlan da belli etmemeye çalışıyor doğum günü arkadaşın falan diye ama nafile. e dostuz ya amınakoyim paylaşalım arkadaşın derdini azalsın diye konuya giriyorum ben yavaştan. lan yarakçı sen ne açıyon konuyu kimse cesaret edemiyo amı götü dağıtcan olan o olcak deme yok olmaz. önceleri konuşmuyor ama kendinle ilgili bir iki bahsedince herkes, o da dökülüyor. ben arkadaşın derdini paylaşayım derken gidiyorum yine o karanlık vadiye. herşey kararıyor içimde. ne bir ses duyabiliyorum ne bir şey görebiliyorum. bir anda dünyadan bezginliğimin dünyalar kadar eski olduğunu hissediyorum. sonra tekrar arkadaşın söylediklerine dönüyorum. gülerek bunlar birşey değil diyorum "ben bittim hüseyin" lafına karşılık. bir anda tekrar o lanet yerdeyim. eskiler geliyor aklıma, o geliyor aklıma. olmayan o geliyor. ağlamak istiyorum ama yine ağlayamıyorum. o akmayan gözyaşlarım içimde sele dönüşüyor ve kalbimdeki yıkık dökük hisleri dahada hırpalıyor.. hala gülüyorum. yine aynı şeyi yaşıyorum. güçlendiğimi düşünürken mağlup olduğumun farkına varıyorum. çünkü artık ağlarken gülüyorum...