taraftarlarca tribünlerde seslendirilen görüşlere yapılan müdahalelerdir. bu müdahalelerin gerek kolluk kuvvetleri gerekse futbol idarecileri tarafından yapıldığına rastlanılmıştır. son bir örneği 25.05.2012 tarihinde fenerbahçe ile gaziantepspor arasında oynanan maç esnasında, seyirciler tarafından yapılan "aykut söyle, alex nerede" tezahüratından sonra aziz yıldırım tarafından gerçekleştirilmiştir. taraftarlar tribünde istediğini söyleyemeyip, idarecilerin dayattıklarını dillendiren kuklalar olacaksa tribünlerde seyircinin ne işi var?
an itibari ile * antalya'da 3 bant dünya kupası final maçında güney koreli won sung choi ile oynayan bilardocumuz. kendisi bu alanda semih saygıner'in kaldığı yerden devam ederek gururumuz olmuştur. eğer bu maçı alırsa bireysel olarak ilk dünya şampiyonluğunu alacaktır. ama ne hikmetse futbolun kirli popülerliği arasında ülkemizin yüzakı olan bu sporcumuzun adını maalesef çoğu kimse bilmemektedir.
yapılan bu fedakarlığın büyüklüğünü * bayan tarafının anlamadığı eylemdir.
ama şöylede birşey var eğer top rakipteyken hele hele ataktayken mesaj okumaya veya yazmaya yelteniyorsan bu saygısızlığın daniskasıdır. yok gelen mesajı bekletip top sana geçtiğinde cevaplıyorsun diğerine göre adamsındır.
babamın dağlar dağlar isimli plağını çevirip çevirip dinlerdim. barış abinin ölüm haberini ilk duyduğumda 13 sene önce karlı bir gündü. nereden bilirdim o'nun gidişine günlerce hüzünlenip gözyaşı dökeceğimi. haberlerde konusu her açıldığında gözyaşlarıma hakim olamadım. barış abiden 8 sene sonra babam da gitti. iyice yalnız kaldım o da gidince. ölümünün ardından evi taşıdım, eşyaları ihtiyacı olanlara verdim. çok sonraları farkedebildim babamdan hatıra radyolu plak çaları ve dağlar dağlar plağını o evde unuttuğumu. artık o hatıra parçalarda gitmişti elimden.
hep içim sızlar aklıma geldikçe. kimbilir kim aldı onları.
ve yine barış abinin ölüm yıldönümü geldi ve beni tekrardan hüzün bastı. üstelik plak çalarım ve dağlar dağlar plağım da yok yanımda. mekanın cennet olsun barış abi, mekanın cennet olsun baba.
cahil değil gayet normal bir insandır. zihninde geçim sıkıntısının ve türlü dertlerin kol gezdiği bir insanın durakları ezbere bilmemesi veya derdi tasası olmasa da "nasıl olsa heryerde yazıyor ezbere bilmesemde olur" diye düşünmesi kadar doğal bir olay yoktur.
maalesef takım tutmanın rakip takımın taraftarına ana avrat küfür etmek derecesine ulaştığını gösteren maç oldu bize. bu ezeli rekabeti taraftarlar olarak bu şekilde sürdürecekseniz mümkünse süper lige hiç çıkmayın. bir arkadaşınız sırf rakip takımı tutuyor diye ailesinin suçu nedir? tezahüratınız onlara küfür etmek mi? allah aşkına oluyor mu bu böyle? sevdiğimiz renklerden, takımlardan da tiksindirdiniz ya helal olsun.
çocukluğumda izmir fuarına her açıldığında koşa koşa gitme sebebim. kafkas kestane şekerlerinden alınıp tatlı tatlı kemirilen kestane şekerinin tadı bir başka güzel gelirdi o zamanlar. şimdi imkan var * , kafkas şekerleme de her yerde şube açtı ve kestane şekerinin lezzeti de aynı ama o eski tad alınmıyor.
kurguyu sağlam bir zemine oturturlarsa tutacağını düşündüğüm michael emerson* ve jim caviezel un * oynadığı dizidir. ayrıca sık sık bir iki hafta ara vermesi sinir bozucudur.
monte kristo kontu isimli filmdeki performansı ile sevdiğim ve bu aralar person of interest adlı dizide michael emerson ile beraber oynamakta olan aktör.
42.bölüm sonlarında ismail abinin, mecnun'un sedef'e yaptıklarından sonra mecnun'a yaptığı konuşma beni mahvetti. hele ismail abinin mecnun'a " ben bu mecnun'u sevmiyorum mecnun. ben bu mecnun'un ismail abisi degilim." deyip sonunda ceketi yere atarak "bende bu mecnun'un ismail abisi olmayacağım bundan sonra." diye bitirmesini gözyaşları içerisinde izledim. bizi bu kadar vurmayın be hocam. sedef'e ismail abiye ve de bize acıyın biraz.
basketbolu bıraktığı haberini aldığımda, bir anda duygulanmama sebep olan; kalbi de cüssesi gibi büyük basketbolcu. ve kim ne derse desin o kesinlikle bir efsane. güle güle dev adam.
en unutulmazlarından birini hollandalı efsane golcü marco van basten 'in yaptığı harekettir. türkiye liglerinde de tanju çolak 'ın böyle golleri vardır.
fotoğrafta yeme olayı olsa, tamam anlayacağım. ama öyle birşey olmadığı gibi gizli gizli fotoğraf çekip yayınlayarak özel hayata saldırı ve iftira mevcut. bu mudur yani manita yeme olayı. eğer bu yiyişme ise, aramızda cinselliği normalden çok farklı yaşayanlar var demektir.
hoşlanmadığı tarzlara küfür etmeyi maharet bilen şahıstır.
bilmez ki türkiye'de birçok insan da o'nun yaptığı müzikten haz duymaz fakat çıkıpta o'nun icra ettiği müziğe küfür etmez. kendisini aydın zanneder ama klasik müziği sevmemesine rağmen ağzından kötü bir söz çıkmayan, ilköğretimden başka tahsili olmayan yurdumun saf ve temiz insanı kadar olamaz.
eğey aydın olmak bu ise, istemez kalsın; ışığını başka ülkelerde kullan fazıl say...