bundan yirmi otuz yıl önce her kız yapabilirdi, şimdi ise yapan kızlar eser element gibi el üstünde tutuluyor ve aklımıza şu soru geliyor acaba 20 yıl önce yapan kızlar mı öğretmedi şimdiki kızlara yoksa şimdiki kızlar mı öğrenmek istemiyor?
dolmuşla seyehat ederken bi önümdeki eleman ineceği yere yaklaşmış olmalı ki önde haraketlenme başlamıştı. kapıya yaklaşan eleman o masum soruyu sordu.
-müsait bi yerde inebilirmiyim?
28 30 yaşlarında, bağrı açık, pilot gözlüklü, bileğinde tesbih olan dolmuş şöförü temmuz ayının kavurucu sıcağında klima açamayışından mı ne şöyle bir cevap verdi
-bi dene bakalım.
lütfen ayrılmadan önce prospektüsü okuyun zira ilk bir dakikada gözde kararma, kulakta çınlama, mideye kramp girebilir. beklenmeyen bir etki görüldügünde mutlaka doktorunuza başvurmalısınız.
gerizekalı öğrenci tipidir. bunun için önce çakmakla doları yakıp daha sonra dolarla sigarayı yakarken kağıttaki dengesiz alev saç veya sakalın yanmasına sebep olabilmesinin yanısıra en kötü ihtimal paradaki boyanın çıkardığı isle sigaranın piç edilmesi durumudur.*
enseyi ve kırıkları almaya gidilmiştir.
kuaförde yıllardır tanıdığın ve makara bir insandır.
kuaför: hoşgeldin nabıyon hiç gözükmüyorsun. saçlar düzgün niye geldin.
enseyi aldırmaya gelmiş adam: hebele hübele (üç beş muhabbet).
k : napalım saçları.
eaga: vur usturaya usta.*
k : sana yakışmaz ki.
eaga: böyle böyle yap usta.
kuaför aletleri hazırlamaktadır sende arkana yaslanmışın muhabbete devam ediyorsun.
kuaför ani bir manevrayla nerden geldiğini bilmediğin bi şekilde makineyle kafana tren yolu yapmıştır.
tam o anda sol göz seğirir aynı zamanda gözden yaş gelmeye başlar.
eaga: naptın usta?
k: ya düşündümde aslında sana yakışır yahu.