Acıdan beslenen ruhu doymamış insanlar sen ne yaparsan yap hep mutsuzdur. Hayat enerjini kemiriyor, uzaklaşıyorsun. Çünkü daima kendilerini mutsuz edecek bir yığın sebepleri var. Şükre ererse o arabesk eriyecek halbuki.
ilgili bakan açıklaması:
"Yemek kartı müşterilerinin doğrudan, dolaylı veya gizli olarak iskonto almalarının önüne geçilecek. Yemek kartı şirketlerinin perakende işletmelerden alabileceği komisyon oranına tavan sınır getirilecek. Yemek kartlarının, market alışverişleri gibi yemek sektörü dışındaki sektörlerde kullanılmasının önüne geçilecek. Yemek kartı hizmeti veren şirketlerin akaryakıt, hediye, ödül, teşvik, yardım, konaklama, temsil ve ağırlama gibi hizmetler için çıkarttığı kartlar söz konusu olduğunda işlem ve ödemelerin her bir hizmete özgü olması ve buna ilişkin teknik altyapının oluşturulması kaydıyla birden fazla hizmet için tek bir kartın kullanılabilmesi sağlanacak."
çok yakın akraba, zaruriyet doğmadıkça hiçbir düğüne götürmedim çocuğumu, kendim de gitmedim. o ortam yeterince geriyor, bir de o maruz kalmasın istiyorum.
iş arkadaşımızın oğlu evleniyor, davetiye geldi aynen bu şekilde. çocuğumu bırakabileceğim herhangi biri yoktu zaten onu bırakıp ta gitmezdim, gitmedik. üstüne bir de küstüler, anlamıyorum insanları. bana göre kabalık bu not.
"Sadece yanlış anlaşıldım. Ben dilenci değilim. insanlık konusunda bir kez daha hayal kırıklığına uğradım. Görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda." sözlerinin sahibi daha 23 ünde Trakya Üniversitesi ingilizce 3.sınıf Öğrencisi genç arkadaşımız.
Saatlerdir aklımda bu sözleri, Allahım ona güç verecektir, daha 23 yaşında, bu günleri de atlatacak eminim, o kadar güçlü ki.
Gönül kırıklığı çok acı, mutlaka yerini bulacaktır.
hayatlarında hiç karakol görmemiş, hakkında dava açılmamış, jop yememiş, gaz bombasının tadına bakmamış, kendini sosyalist zanneden korkak düzen yalakalarıdır.
bunun kadar bok birşey yok hayatta dedirtir. yok efendim gönüller bir yok bilmem ne, hepsi yalan hepsi hikaye. her gidiş sevindirir parante attırır, her dönüş boğaz düğümler daha çok acıtır, acıtır.
ayvalık sarımsaklıda bulunan, müşterilerine bildiğin yolunacak enayi gözüyle bakan, güya herşey dahil hizmet veren ki her öğünü yemek kalmadığından ya da yemeklerin dayanılmaz kusturuculuğundan ötürü dışarıda yediğiniz, odalarında sadece değiştirilmemiş nevresimleriyle yatağı bulunan, banyo temizliğinden aciz,perdesi dahi bulunmayan, tv, klima, havlu, sabun, tuvalet kağıdı, mini bar yok dediğinizde şokla, resepsiyonistin onları koyarsak buranın önünü alamayız abla cevabıyla aman allahım ben nereye düştüm böyle dediğiniz oteldir.
otel sanki icraya düşmüş de her an icra memurları gelip herşeyi götürecekmiş izlenimi verir. bu eksikliğe kulp ararsınız. anlamsızdır.
havuzu yosun bağlamış dere olarak hizmet vermekte ve akşamları koku saçmaktadır.
internetten bakarsınız denize 100m yazar ki, öğlenin sıcağında 500m yolu almışsınızdır. sahilde şezlong, şemsiye ücretsizdir ve otelimize özel plajımız var denir, sorarsınız bir sıkıntı yaşanıyor mu şezlong falan, yok yok derler aaa olur mu öyle şey. bir sabah saat 09:00 da gidersiniz ne şezlong ne şemsiye kalmış. karaborsa diye uyarırlar, 19 şezlongla tabi sadece bir katın ihtiyacı giderileceği işletmecilerin umurunda olmaz.
otelde yalnız bir ahçı vardır. her öğün servisi kavga dövüş en erken 45 dakika sonra başlar. ki eğer o arada sırada olmazsanız büyük ihtimal aç kalmışsınızdır, ya da yemek diye koydukları yiyemediğinizden..
yemeklere gelelim, tek kelimeyle berbattır, bir önceki akşamın kızartmalarını diğer akşam ana yemeğin içine karıştırılıp önünüze serildiğinde çıldırırsınız, söylenirsiniz ama adamlar o kadar gamsız olmuşlar ki artık utanma duyguları da kalmamıştır. tatlı zaten çıkmaz, çıksa da hazır kemalpaşayı sana tatlı diye önüne koyarlar, dolayısıyla kavun ve karpuz vardır yiyebileceğiniz. büfede kavun kalmadığında kavun bitti diyebilen tek yüzsüz işletmedir herhalde. kahvaltıda adi sucuk, salam, peynir, domates, salatalık vardır bu hiçbir zaman değişmez. öğlen yemeği tek çeşittir. fasulye, pilav gibi. içeceklere yeltenemezsiniz bile. ucuz, ne olduğu belirsiz markalardır bu ucuz marketlerde olanlardan.
söylemeden geçilmesin, bu otelde hiçbir şey olmadığı gibi su da yoktur. üst katlara su çıkmıyor ve her gün tamiratçı gelecek şöle böle oldu zırvaları attıklarına şahit olursunuz.
gelelim personele, yetersizdir. resepsiyonisti 20 dk önce lobide, sonra barda, daha sonra da çorba koyarken görebilirsiniz.
velhasıl, ben ettim, siz etmeyinizdir. başka hiç bir işletmede yer bulunamadığı ve zaten tatilimizi başka bir yerde yarıda kesip geldiğimiz için denize düştük, yılana sarılmak zorunda kaldık. yolunuz ayvalık civarına düşerse, her yer dolu bile olsa gitmeyiniz ve sahilde yatınızdır.
önceleri televizyonlarda dizi değil yarışmalar vardı, kestaneler kavrulur ailecek karşısına geçerdik. böyle dizi manyağı değildik, sohbet edecek kitap okuyacak ders çalışacak bolca zamanımız olurdu. ne zaman ki asmalı konak, zerda ve türevleri girdi hayatımıza, daha duyarsız daha asosyal bir toplum olduk. internet geldi, televizyonları diziler dışında açmaz olduk. muhtesem yüzyılı beklerken düştüğüm duruma üzülüp paylaştım, nerede mi nette, o da ayrı bir trajedi
yoğun iş temposu nedeniyle bir türlü boş vaktiniz olmamış ve ehliyeti almamışsınızdır.
Neyse karar verip kıytırık bir sürücü kursuna yazılmakla başlar hikaye. Kursa yalnızca para ödeme ve evraklarınızı teslim etmek için gidersiniz. akabinde yazılı sınava girer, ardından da direksiyon sınavına alınırsınız. neyse ki bi problem çıkmamış bu aşamaları atlatmışsınızdır.
Artık emniyete evrak götürme zamanı. ilk gün 200 kişilik bir sıra ve bankolar dolmuştur, artık başvuru alınmıordur. neyse erken kalkıım sabahtan hallediim dersiniz. sabah 8 ve kafadan 300 kişi emniyet önünde, kapıların açılmasını bekliyor. kaza bela kavgalar çığırışlar içeri girersiniz ve bankolarda sıra almak için bekleyen 5 li grup halinde yüzlerce kişi..
sabır dilersiniz. oruç tutmak için için yanlış bir gün olduğunun farkındasınızdır ama artık çok geçtir. sıra size geldiğinizde sabıka kaydındaki harf değişikliğinden dolayı tekrar sabıka kaydı istenir. (bunun yanlış yazıldığını önceden bilirsiniz, kursa sorarsınız bişicik olmaz, onlıne bilgiler çıkıo önemli değil demişlerdir.) artık sinirler bozulmuştur ve sıhhıyeye gidip tekrar evrakı alırsınız ve emniyete bırakırsınız.
öğlen yine aynı sıralar ve bekleyişten sonra ehliyete bir bakarsınız fotoğraf genleşmiş ve ehliyetin foto kısmı yanmıştır. belli ki presi abartmışlar. bu ne rezillik diye polise gösterdiğinizde güler ve sizi banko içine alırlar. bunu düzeltin dediğinizde sizin fotonuz kalitesiz biz yapalım, o zaman ehliyet belgesi kısmı neden yandı dediğinizde bakarlar öle möl möl. ki hadi benim fotoğrafım kalitesiz, ulan ben bu belgeyi ben almaya mahkum muyum, kafam üçgen olmuş yanaklarım genleşmiş.. neyse derler ki o zaman yenilemeye başvurun ( 35 ytl )yapacak bişi yok .
o arada sinirden bikaç polisle siz birileri ayırmıştır. tüm teşkilata içten dileklerinizi belirtir ve oradan ayrılırsınız.
önlisans programlarında iktisadi ve idari programlarında okuyan öğrencilerin yüksekokul eğitimi bitirdikten sonra açıköğretimden 3.4 yıllarını derslerini saydırarak tamamlama hakları bulunuyor.buna karşılık aynı hak teknik program mezunlarına yıllardır verilmedi, intibak eğitimi vererek bu açığı kapatabilirler diye yıllardır söylendim durdum. Gün geldi Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü açıklama yaptı. ve mutlu son..
Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü'nün, Meslek Yüksekokulları ve Açıköğretim Önlisans Programları Mezunlarının Lisans Öğrenimlerine Devamları Hakkında Yönetmeliğin 10. maddesi uyarınca hazırlanan yeni programlar eklenmesine ilişkin teklifi 13/03/2008 tarihli Yükseköğretim Genel Kurul Toplantısında incelenmiş ve söz konusu yönetmeliğin 10.maddesi uyarınca,
"Meslek Yüksekokulları ve Açıköğretim Önlisans Programları Mezunlarının Lisans Öğrenimlerine Hazırlık Programına Kayıt Yaptırabilecekleri Açıköğretim Lisans Programları" Meslek Yüksekokulu mezunlarından gelen yoğun talep üzerine teknik olan programlara da açılarak intibak eğitiminden sonra devam etmek üzere aşağıdaki programların eklenmesine karar verilmiştir.
2008 Dikey Geçiş Sınav kılavuzunda yer alan açıklamaya göre, Meslek yüksekokulu mezunları ile Açıköğretim fakültesi önlisans programlarından mezun olanların, kendi alanlarındaki açıköğretim lisans programlarına devam etmek isteyen adayların mezun oldukları alanlar ve kayıt yaptırabilecekleri Açıköğretim Fakültesi lisans programları yeniden düzenlenmiştir. Düzenlemeden önce bazı önlisans mezunlarının Açıköğretim Lisans programınlarına dikey geçiş ile kayıt yapma hakkı bulunmamakta idi. Yapılan yeni düzenleme ile bu sınırlamalar kaldırılmıştır. Özellikle Teknik bölüm mezunlarının mağduriyetleri giderilmiştir.
bölüm bölüm yazmaya gerek yok, tüm teknik programlara iktisat ve işletmeye geçiş hakkı sağlandığını bildiriyor ve entryme burada son veriyorum.
:)
hem kızılaya çok yakın hemde sessiz sakin, otopark sorunu olmayan, yeşilliklerle, parklarla dolu, yüzme havuzuna 100m mesafede, kira getirisi yüksek, 40 yıllık yapılardır. tek dezavantajı 2+1 odalara sahip olmasıdır. Kira getirisinin yüksek olması sebebiyle yaşanılması hayal sitedir.
(bkz: ankara da yaşanacak muhitler)
Değerleme Uzmanı, bir gayrimenkulün, gayrimenkul projesinin veya bir gayrimenkule bağlı hak ve faydaların değerlemesini yapacak olan, Gayrimenkul Değerleme Şirketleri tarafından istihdam edilen, şirketin faaliyet konusunu yakından ilgilendiren mühendislik, işletme-ekonomi, mimarlık ve şehir ve bölge planlama gibi alanlarda asgari 4 yıllık üniversite mezunu olan kişilerdir.
Uzmanların lisanslanabilmesi için gayrimenkul değerlemesi alanında da en az 3 yıl tecrübesi olması gereklidir. Mevcut yasal düzenlemeler; Değerleme Uzmanının birden fazla şirkette çalışamayacağı, objektiflik ve bağımsızlık ilkesine aykırı hareket edemeyeceği, emlak komisyonculuğu faaliyetinde bulunamayacağı, meslek onuru ile bağdaşmayan davranışlarda bulunmamaları gerektiğini çok net bir şekilde ortaya koymaktadır.
daha^agu ^demenin tadını çıkaramadan bebek yaşta spora başlayan ( ki o yaşlarda genelde cimnastiktir) şirin kızların ileride hatun kişilik olma evresinde kasları ile dikkat çeken,taş gibi tabiri yapılan ve göğüs ölçüleri 85 cm i geçemeyen bayan modelidir.
kadastral harita, baraj, yol, sulama, elektrik hattı, kentsel ve kırsal alan düzenlemeleri gibi projelerin alt yapısını oluşturan hali hazır ve imarlı haritaların yapımında jeodezi ve fotogrametri (harita) mühendisleri ile harita kadastro teknisyeni arasında görev yapan kişidir.
harita kadastro teknikeri olmak isteyenlerin;
- genel yeteneğe sahip,
- şekil ve uzay ilişkilerini görebilen,
- aritmetik ve geometrik işlemleri yapabilen,
- el-göz koordinasyonu ve çizim yeteneği gelişmiş,
- açık hava ve arazide çalışmaktan hoşlanan,
- işbirliğine açık,
- bedence sağlam ve güçlü kimseler olmaları gerekir.