bugün

"Sadece yanlış anlaşıldım. Ben dilenci değilim. insanlık konusunda bir kez daha hayal kırıklığına uğradım. Görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda." sözlerinin sahibi daha 23 ünde Trakya Üniversitesi ingilizce 3.sınıf Öğrencisi genç arkadaşımız.

Saatlerdir aklımda bu sözleri, Allahım ona güç verecektir, daha 23 yaşında, bu günleri de atlatacak eminim, o kadar güçlü ki.
Gönül kırıklığı çok acı, mutlaka yerini bulacaktır.
hayatımda unutamayacağım cümleler kurmuş, hayatın darbesini yemiş güzel bir ablamızdır. Allah bol şifa verir inşaallah.
akp li bakana ömrünün ayarını vermiş, çaresiz ama gururlu, onurlu, umarım kanseri yenecek gencecik kızımızdır.. yakında bu kızı chp tuttu, onların provakasyonu diye gazetelerde habelerini okuyacağımız kız da olabilir.
bir kaç gün içinde önündeki iki yoldan birini seçmek zorunda bırakılacak kişidir.ya malum medya organlarına yanlış anlaşıldığını söyleyip bakandan özür dileyecektir ya da provakatör olarak yaftalanacaktır. ilk değildir ne yazık ki son da olmayacaktır.
bir an önce yardım kampanyası başlatılması gereken arkadaşımızdır.

hükumet ve görevlilerin yardımı paradan ibaret zannetmesi nedeniyle bu arkadaşımız yalnız bırakılmıştır.
Gözlerimi yaşartan kız. Allah kimseyi zor duruma düşürmesin dedirten olay. Umarım biran önce sağlığına kavuşur.
sabah sabah gözlerimizi yaşartan gencecik bir öğrenci kardeşimiz.
söylediği sözler o kadar dokunaklı ki sadece insan olanlar anlıyor sanırım.

onlar imajlarını kurtarmak için yardım edecektir. muhtemelen de herşey göz boyamak için olacaktır.
en baştan kalpten yardım etmeyen biri, sonradan yapsa ne olacak ki!
bir kere insanlıktan nasibini almadığını tüm herkese göstermiştir.
bir hastaya dilenci muamelesi yapıp, milletin önünde küçük düşürmek ne kadar onur kırıcı hiç farkında değiller.

bunlar kendi onurunu ayaklar altına alan zavallılardır.
asıl dilenci ''dilek özçelik'' değil oy dilenen zavallılardır.

sonra da bana ''dinden müslümanlıktan'' bahsetmeyin!
arakana, araplara, taaa allahın siktir ettiği yerde oturanların yardımına koşacağınıza türkiyede ki kardeşlerimizin sesine kulak verin.

şimdi merak edilen şu! taa arakana binlerce lira gönderen ''sözde din kardeşlerimiz'' bu olaya kulak verecekler mi!

hep birlikte göreceğiz.
bütün sözlük gruplarından adına yardım kampanyası ve destek harekatı beklediğim kanser hastalığı bulunan genç kız. bir bakana insanlık dersi vermiştir, o dilenci değildir insanları temsil amacıyla koltuk sahibi olmuş sözde millet temsilcisi bir bakandan bütün hastaların ortan sorunu olan bir konuda yardım istemiş bakanın cevabı da eline sıkıştırdığı bir miktar para olmuştur.
hayatımda gördüğüm en onurlu insanlardan biridir. sadece yardım istemiş ama asla kurtulmak için ayak yalamamıştır. umarım vicdan sahibi birileri yardım eder de sağlığına kavuşur ve ''iyiler erken ölür''le bi daha yüzleşmeyiz.
hayatim boyunca hicbir zaman unutmayacagim cumleler kurmus genc kizdir. bir an once iyilesmesini umut ediyorum.
aşağıdaki açıklamalarıyla ayarın kralını vermiş acı gerçekleri korkusuzca dile getirmiş kanser hastası kardeşimiz. allah şifasını versin.

--spoiler--
“Ailece çok zor günler geçiriyoruz. Ben ve benim gibi insanlar mevki ve makam sahibi değiliz. Haliyle bazı şeylere çok kolay ulaşamıyoruz. Bakan Bey'i şans eseri gördüm. Kendisinin 1-2 dakika beni dinlemesini istedim. Ben ‘ilaç’ dedim. O ‘para’ dedi.”
Özçelik, “Sadece kendim için yardım istemiştim ama bugün anladım ki, birçok kanser hastasının bu ilaçlara ihtiyacı var. Ben mevki ve makam sahibi değilim ama insanım. Benim de değer yargılarım var. Şu hayatta en değer verdiğim şeylerden biride minnet duygusudur” diye konuştu.

‘ELiNiZ CEBiNiZE DEĞiL ViCDANINIZA GiTSiN’
Bayraktar’dan yardım istemediğini dile getiren Özçelik, “Bakanımız yaptığı davranışın bilincine varmış ki, üzüntüsünü dile getirmiş. Ben Sayın Bayraktar'dan değil Sağlık Bakanımızdan yardım bekliyorum. Ama Sayın Bayraktar Bey’in yardımını istemiyorum. Tüm mevki ve statü sahibi olan inanlar için şunu söylüyorum. insanlar çaresiz oldukları için yardım istiyorlar. Boyun eğiyorlar. Yanınıza yardım amaçlı bir insan geldiğinde eliniz cebinize değil de vicdanınıza gitsin'' dedi.

Kendisine 3 hafta önce teşhis konduğunu fakat hastanede eylül ayından bu yana sürekli gereksiz yere bekleme yaşadıklarını anlatan Özçelik, aylar sonra verilen randevu ve sonuçlarla erken teşhis koymanın mümkün olmayacağını belirtti.
''Her yerde bir dayınız olacak'' diyen Özçelik, tedavi sürecinin zorluklarına dikkat çekerek, “Kanserde erken teşhis önemli diyorlar. Yapılan tahlillerin sonuçlarını beklerken aylar geçiyor. Araya hatır gönül, ‘Dayı’ girince süreç hızlı işliyor. Aylarca değil de, bir kaç gün içinde işleriniz bitiyor. Ben şimdiden çok yoruldum. Annem ve babam için bu mücadelemi veriyorum. Ben yetkililerden en azından kanser hastalarının randevu ve tahlil sonuçlarının hızlı çıkması için, erken teşhis konulması için bir yardım etmesini istiyorum'' şeklinde konuştu.

Hastanede yer olmadığı için Hematoloji servisi yerine başka bir serviste yatış yapacağını ifade eden Özçelik, bu sürecin kendisi ve diğer kanser hastaları için çok zor olduğunu sözlerine ekledi.
--spoiler--
asıl amacı alamadığı ilaçlar için para istemek değil, onun gibi yüzlerce kanser hastasının bürokratik engeller nedeniyle temin edemediği ilaçların alımında kolaylık yapılmasıydı.

kaldı ki bakan cebinden 500 lira çıkarmış olsa bile bu arkadaşımızın ilaç parasının ne kadarını karşılayabilir ki?

allah insanın algılarını ukalalıkla kapamasın...
dini imanı para olmuş insanların elinin cebine gitmesi normaldir. allah acil şifalar versin grip olunca bile ortalığı birbirine katanlar kanser için neden duyarlı olmuyorlar?
(bkz: anıtkabir e mum yakıp ağlasın) birileri de kendisi için, bunlara ne demeli yahu ne demeli!
“insanlık konusunda bir kez daha hayal kırıklığına uğradım, görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda.”.....!

evet adını bile bilmedigim, kır çiçegi gibi naif ve kırılgan kardeşim.... çaresizligi bilmeyen çare üretemez..senin hayal kırıklıgını aynen hissetim...sözün bittigi yerdi...sana saygı ile alkış tutuyorum, belki duyarsın....!
'görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda...'herşey ancak bu kadar net ifade edilebilirdi. derdini anlatmaya çalışmış uzatmadan, abartmadan. ama ne önemi var ki evi mi yanmış, çocuğu mu ölmüş, kocası mı kaçırılmış(!)... cebine konan önemli(!) miktarda parayla halolucak şeyler bunlar. kendisiyle aynı durumda bulunan x sayıda kişi de baksın başlarının çaresine...bir de olayın siyasi boyutu bir yana sayın bakana şunu hatırlatalım (bkz: sağ elin verdiğini sol el blmeyecek)yaa...
Gerçekten içler acısı bir olaydı. Umarım tekrarı yaşanmaz kabinenin çok büyük bir ayıbıydı.
kelimeleri çok güzel kullanan kız. çok etkili cümle kuruyor sözlük yazarı olsa karması 1000+ olurdu. aynı zamanda insanın içini dağlıyor, gözlerinden yaş getiriyor.

"Tüm mevki ve statü sahibi olan inanlar için şunu söylüyorum. insanlar çaresiz oldukları için yardım istiyorlar. Boyun eğiyorlar. Yanınıza yardım amaçlı bir insan geldiğinde eliniz cebinize değilde vicdanınıza gitsin." Dilek özçelik
allah yardımcısı olsun dileklerimi sunduğum kardeşimizdir. 14 yaşındaki tecavüze uğrayan kıza ''rızası var'' diyen, savcılarımız çıkıpta, devleti ve görevi başındaki bir bakana yönelik eylem suçundan dava açma girişiminde bulunmazlar.
23 yaşında, kanser, saçlı kazınmış,tedavi için çırpınan...

durun bu değil. ne biliyor musunuz? hala umut demek o kız. hala, kelimeleri ile üslubu ile bakanın spontane bonkörlüğüne, ışık hızlı ile bağırmadan, çağırmadan, avucuna bıraktığı para ile bu memleketin genci onurludur, hak etmediğini almaz, hakkını alır ayarını vermiştir.
Bugün sağlık bakanlığı tarafından trakya üniversitesi hastanesine yatırılıp tedavisine başlanmış.

Ayrıca istediği ilaçlar için de sgk provizyon çıkarmış,artık yurtiçinde satılmaya da başlayacakmış ihtiyacı olan herkese.

Helal olsun çocuk.
onurlu ve şerefli bir insan dilek özçelik.. sözleri öyle güçlüydüki vicdanı olan herkesin kalbine ok gibi saplandı. ama ne yazık o bakanın kalbine o ok gibi sözler de işlemez ki..
onurlu bir kız, hem de çok onurlu.

O kadar aklı başında konuşuyor ki, hayran olmamak elde değil.

Ben sağlık bakanından yardım istiyorum, erdoğan bayraktar'dan yardım istemiyorum çünkü ömür boyu kendisine minnet duyarak yaşamak istemiyorum, sonunda ölüm bile olsa, dedi. Bu ne demek anlayabiliyor musunuz? Helal olsun, her izlediğimde gözlerim yaşarıyor.

Ayrıca yaşadığı olay sayesinde, ilaç sgk listesine alınmış.
dün bolca medyada yer alan kanser hastası kızın bakanla olan nahoş diyaloğu işe yaradı. sgk, bahsi geçen ilacı onayladı. neymiş, facebook da video paylaşmakla olmuyormuş, çıkıp hak aramak lazımmış.
sevgi duyduğum, güzel yüzlü, güzel fikirli, kocaman kalpli en asil duyguların insanı.

" insanlar çaresiz oldukları için yardım istiyorlar. boyun eğiyorlar. yanınıza yardım amaçlı bir insan geldiğinde eliniz cebinize değilde vicdanınıza gitsin. insanlık konusunda bir kez daha hayal kırıklığına uğradım "

kötülüğün bu denli içselleştirildiği dünyada, dimdik durup titreyen sesiyle " ben dilenci değilim " deyişi, ağlatmıştır.

öyle asil öyle yüce davranmıştır ki karşısındaki siyasi ne yapacağını şaşırmıştır. sus payını reddederek, kurduğu her cümle ile ruh sağlığının bakan'dan çok daha iyi olduğunu göstermiştir. görgü eksikliği gösteren bayraktar'ın elini tutarak verdiği sadakayı iade etmiş, sözleriyle tokatlamıştır.

kanser hastalarının çaresizliğin resmini çekmiştir. ruhu fikirleri ve bilinci paslanmış kişilere haddini bildirmiştir.

dilerim bu yazıları okuyorsundur, bu ülkede duyarlı pek çok insanın hala varolduğunu, yalnız olmadığını görüyorsundur. sen çok güçlü bir insansın, kanserin seni yenebileceğini hiç sanmıyorum.

kibir, sevgisizlik, görgüsüzlük deryalarında yüzen kişiliksizler ile hayatın boyunca karşılaşmaman ümidiyle,

en içten dileklerimle acil şifalar diliyorum sana güzel insan.