Ahenk
189 (mavi jojoba tanesi)
beşinci nesil yazar 1 takipçi 12.50 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    dip kocanli perakende satis fisi

    1.
  1. konser ve sinema biletlerinde çeşitli şekillerde kendini ortaya koyan, sanıyorum yaşım ititbariyle ne olduğunu bilmediğim fiş. eskiden daha çok varmış galiba ama pek umrumda da değil.

    o değil de şimdi balıkesir cinemarine sinemalarından aldığım gora biletlerini buldum cebimde. baktım ki defalarca ilgimi çeken, lakin sözlükte kendine sadece perakende satış fişi olarak yer bulabilen "dip koçanlı perakende satış fişi" ile ilgili tek bir başlık yok. bu durumda bendeniz ahenk olaya el atmış bulunuyorum(bu arada sol framede 5 dakkada bir yenilenlenme olması dolayısıyla çok tedirgin oluyorum, adeta bilinmeyen bir güç hissediyorum bilgisayarımda).

    hani hiç beklemediğin bir anda cebinden tam da ihtiyacın olan miktarda para çıkar da o an dünyanın en mutlu insanı sen olursun ya; işte öyleyim...
    1 ...
  2. bursa yedinci kitap fuari

    1.
  3. (#3036069)

    her zamanki gibi Tüyap Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezinde, 28 Şubat - 08 Mart 2009 tarihlerinde yapılacak kitap fuarıdır. hatırladığım kadarıyla http://www.bursakitapfuari.com gibisinden bir de web sitesi var ama son baktığımda fuar programı belli değildi.

    her zamanki gibi fuar pekçok ilköğretim-lise öğrencisiyle dolup taşacak. hatta kimi "kız kesmek" amacıyla gelecek, kimi indirimli kitap aşkıyla yanıp tutuşarak gelecek. bir grup daha vardır ki bu fuar meraklıları arasında, bundan önce saydığımız iki gruba da dahil edilebilir, bir nevi kesişim kümesi.

    her zamanki gibi heyecanlı heyecanlı gidilecek fuar alanına, bursa'nın dört bir yanından çeşit çeşit insanlar görülecek(sanki hiç görülmemiş gibi), alınacak kitabın fiyatının düşürülmesi için kitap satmaya çalışan abilerimizle samimi bir bağ kurulmaya çalışılacak.

    her zamanki gibi bir kaç ünlü yazar-çizer falan gelecek. onlara kitap imzalatmak için sırada bekleyen insanlar bana standlar arasında(stand?) yürüme imkanı bırakmayacak. bu sırada ilgi görmeyen, kendi yayınevinin bölümünde bir masada tek başına etrafa bakınan, kimsenin tek bir kitap dahi imzalatmadığı yazar tüm bu kargaşanın merkezindeki yazar olduğu günlerin hayalini kuracak...

    ve evet dostum ben de orada olacağım;
    her zamanki gibi...
    4 ...
  4. kişisel gelişim kitabı okumayan insan

    1.
  5. çeşit çeşit insandır.

    1) kişisel gelişim kitabı yazarı: bu insan piyasadaki kişisel gelişim kitaplarını elden geçirmiş olup "yahu ne kadar da sıkıcı, tekdüze kitaplar bunlar, çok banal!.. dur ben bir kitap yazayım, iddialısından da bir isim bulayım kitabıma(örn: "kişisel gelişimin allah belasını versin" gibi), sonra değmeyin keyfime, siz ne anlarsınız gelişimden, okumuyorum lan kitabınızı, bu işi en iyi ben bilirim." şeklinde nidalar eşliğinde kisisel gelisim kitabi okumayı bırakır ve yazarlık hayatına başlar.

    2)hayatını belli kriterlere uyarak sürdüren insan: hayatını belli kriterlere uyarak sürdüren insan da bu insan olabilir pekala. kişisel gelişim adamın hayat görüşüne ters olabilir, olamaz mı?

    3)herhangi bir kişisel gelişim kitabına göz atıp mantıksız bulan insan: bu insana bir daha asla bu tür kitapları okutamazsın, vardır böyleleri: "bu kitap daha ilk cümleden saçma kardeşim." aslında yazarın ilk cümlede iddialı olmasının amacı marjinal bir imaj yaratmak, akabinde parayı kırmaktır ama neyse...

    ahmet şerif izgören, erdal demirkıran gibi ekmek teknesi "kişisel gelişim" olan adamlar bu insanlardan pek haz etmezler.

    (bkz: entry sonu)

    mesela ben hiç okumadım.*
    2 ...
  6. yaslilarin televizyon izlemesi

    ?.
  7. insanı sinir krizlerine sokabilen, güldürebilen, güldürüken düşündüren durum. "hiç yaşlanmayacağım" aksiyomuna kalpten inanan genç kişi olaydaki komedi unsurlarını tespit etmekten zevk alır.

    öncelikle eğer yaşlı kişi "dede" grubuna giriyorsa izlenen tv de çoğunlukla haber programı vardır. nedendir bilinmez, dedeyle aynı ortamda tv izlemekte olan birey kumandayı ele geçirdiği anda dededen gelen "haber aç haber, bakalım ne varmış; haber aç evladım..." tarzı cümlelere maruz kalır ve tüm kumanda kullanma özgürlüğü o anda elinden alınır. bir süre sonra kumandanın geçici sahibi kumandayı asıl sahibi olan yaşlı dedemize teslim eder ve yenilgiyi kabul eder.

    kimi dede-nine insanları ise olaydan hiç haberdar değildir. haber de izlese, film de izlese olayları tam olarak hazmedemez. bu yaşlı insanlarımız filmler de kimin katil olduğunu, kimin kimle nişanlandığını falan fark edemeyip absürd komedi filmlerini aratmayacak performanslar serigleyebilir: filmde dünyayı ele geçiren adama destek olmak, tv deki karakterle(örn: haber spikeri) diyalog kurmaya çalışmak, her ahberden sonra "vah vah, tüh tüh" şeklinde yakınmak gibi. sebebi televizyonla geç tanışmasıdır(sen de 40 yaşından sonra televizyon, bilgisayar gibi aletlerle tanışsan, kolay kolay sindiremezsin).

    bazı durumlarda da tv deki olayı yarım yamalak anlayan dede, durumdan hiçbir sonuç çıkaramayan anneanneyle dalga geçer ki tadundan yinmez.

    kimi yaşlılar da televizyon gibi fani şeylerle hiç ilgili olmazlar, ancak boş boş ekrana bakıp dururlar, bazen de uyuklarlar...
    0 ...
  8. il olmak isteyen ilceler

    1.
  9. özellikle genel seçimlerin yaklaşmasıyla ülkemizde sayılarında artış gözlenen ilçelerdir.

    il olma isteği inegöl, bandırma, polatlı, gebze, erciş gibi ilçelerde günün belirli saatlerinde tavan yapma eğilimdedir. inegöllü, bandırmalı, polatlılı* gibi terimler bu istek sebebiyle ortaya çıkmıştır diyebiliriz.

    bu ilçeler bazen öylesine hiddetlenirler ki bağlı oldukları ilin ilçe olmasını ve kendi belediyelerine bağlanması gerektiği iddiasında bile bulunurlar.

    bir de gerçek var ki maalesef bu ilçeleri kimse sallamaz, özellikle seçimlerden sonra...
    0 ...
  10. istiklal marsi ni duyunca hazirola gecmek

    ?.
  11. istiklal marşımızı duyan türk insanının kendine çeki-düzen vererek yaptığı onurlu davranıştır.

    öğretmenlerimiz tarafından daha ilkokulda alıştırılırız bu olaya. hatta ilkokulda istiklal marşını televizyondan duyduğumda bile ayağa kalkıp hazırolda beklediğimi bilirim.

    hatta birinci sınıfta okuldan ilk defa kaçtığım gün, okul çıkışı saatinde okulunun önünden geçerken istiklal marşı okunduğunda da durup hazırola geçmişliğim de vardır.

    o anki gerilimimi herhalde hayatımda bir daha hiç yaşayamam. okulun bahçesinde öğrenciler sıra olmuş, tabii bizim sınıf da... sınıf öğretmenimiz de sıranın başında öğrencileri gözetlerken benimle göz göze geliyor...

    o andan itibaren benim terleme yoluyla kaybettiğim su miktarı orta büyüklükte bir şehrin 3 yıllık su ihtiyacını karşılamaya rahatlıkla yeterdi ama o yıllarda küresel ısınma, barajların kuruması falan pek gündemde değildi, sadece green peace önemserdi böyle şeyleri.
    tayyip erdoğan gibi çevreciler henüz istanbul büyükşehir belediyesi nde küçük çapta çevrecilikler peşindeydi, bizim zamanımızda yoktu öyle çevrecinin daniskası insanlar...

    dağıttık konuyu; sonraki pazartesi okula gittiğimde yediğim azarı boşver de,

    bre saf çocuk, okuldan kaçmak için anne-babana binbir yalan uydurmuşsun hastayım diye, her şeyi süper ayarlamışsın da neden okula gitmemek için cuma gününü seçmişsin!!!

    yıllar sonra lise çağlarıma geldiğimde artık istiklal marşı nı duyduğumda, özellikle de okulda duyduğumda,etrafımda çoğu zaman niyeyse genellikle erkek öğrencileri bir gülme alıyor. tabu olmuş millette yahu, gülecek bir şey olmasa da gülüyor işte. küçüklükten beri saygı duruşu, istiklal marşı nın okunması gibi törenlerde müdür yardımcılarının hışmına uğrayan öğrenci böylece bir nevi sinirlerini boşaltıyor belki.

    istiklal marşı nı, notadan müzikten haberi olmayan okul müdürü hakkı baba müzikle uyumlu harketler yaptığını sanarak ilginç el hareketleri eşliğinde okutuyorsa o öğrencinin işi de zordur.

    öğrencinin kendisi de biliyor bu marşın değerini tabii.
    kendisi biliyor da, sen biliyor musun ki bugün bir kurtuluş savaşı* daha olsa yine aslanlar gibi çarpışacak, şehit olacak o "aklı bir karış havada"ki liseli piç.

    (bkz: istiklal marsi okurken senkronize olamamak)
    2 ...
  12. uykuluyken entry giren deli

    1.
  13. aslında yazıyı yazmaya başlarken hangi başlığa yazıcağımı bilmiyordum. sonra en iyisi kendim bi başlık açıyım dedim, değişiklik olsun. zaten 2-3 kişi okur bu yazıyı. hem ben bu yazıyı sana yazmadım, sözlüğe yazdım.*

    ------

    17 saattir uyanığım. dikkat ettim de, bu 17 saatlik yaşamım boyunca değişen hiçbir şey yok benim için. peki olması gerekir miydi?

    aslında bir şeyler oldu: babam eve geldi mesela... teyzemin kızı istanbul'dan dönüşte bize uğradı, amcamın oğlu da çanakkale dönüşü bize uğradı. bi şey daha var k, ben bütün gün mal gibi yattım. arada bişeyler okudum, biraz ders çalıştım falan ama genel olarak bi bok yapmadım.

    belki bişeyler yapsam kıyameti birkaç gün geciktirebilirdim: ne biliyim çevreci bi eyleme katılıp dayak yesem, o dayağın etkisiyle küresel ısınma biraz gecikse mesela ne güzel olurdu, insanlığa günahlarına günah katmak için birkaç günlük fırsat oluşurdu böylece(ben neymişim be).

    ben bu yazıyı yazarken saat 03:00 sularında yüzüyor, arada bir su sıçratıyor, sonra sinirlenip ben onu ıslatıyorum, işte eğleniyor gibi yapıyoruz. bu saatte soğuk suya girmek iyi fikir aslında serinlemek için...

    "lan eşekoğlu eşek, ramazan geliyo, sahur geliyo, ne işin var o saatte ayakta, uyusana it" dersen, "uykum kaçtı ağbi, can sıkıntısından yazıyorum bu saçmalığı" derim.

    tabii ki yalan, uyku akıyo gözlerimden. göz kapaklarıma mandal takıcam birazdan uyumamak için. ama açıkçası uyuyup da zaman kaybetmek istemiyorum. şu anda yaşamak, evet, bir süre daha yaşamak istiyorum. yaşamaya devam ettikçe neler olucak, görmek istiyorum.

    ne olucağı belli aslında. ben yine planlar yapıcam "orta vade"de, sonra "nasıl olsa orta vadede planlar bunlar oğlum,sonra yaparsın" diycem kendi kendime, "ben daha gencim, önümde uzun bir hayat var, daha çocuk sayılırım lan ben!" ayakları yapıcam aklımca beynime, sonra gene hiçbir bok yapmadan mal gibi yatarak geçiricem günleri...

    "zaten orta vadeli, nolcak ki?"

    bu orta vade lafına bayılıyorum bir süredir. istersen kısa vadeye istersen uzun vadeye çekebiliyosun. ne tarafa çeksen geliyo, neye benzetsen tam uyum sağlıyo: bülent ersoy gibi(boş yere kadının günahını alıyorum, allah affetsin, hakkını helal et bülent abla, senin yüzünden cehennem azabı çekmek istemiyorum, benim günahlarım bana yeter de artar. hatta istersen artanı sana yollarım, kendine iyi bak ablam).

    -------

    tanım:

    işte üstte görmüş olduğunuz, şahsıma ait boktan yazıyı yazan deliye ne diyoruz: uykuluyken entry girmeye çalışan deli(evet o benim).

    bu deli genelde böyle uyumakla uymamak arasındayken entry kasmaya çalışır. tabii herkes benim gibi yazısını gece 03:00 sularında yazıp sonraki gün akşamüstü sözlüğe girme zahmeti göstermez. direk sözlüğe de girebilir. geceleri sözlükte bol bol vardır böyleleri, bollaşınca ucuz olur ayrıca.

    selametle...
    1 ...
  14. senin adın bundan sonra mustafa kemal olsun

    1.
  15. ilkokul ders kitaplarımızda ve ataürk'ün çocukluğuyla ilgili kitaplarda şöyle cereyan eden olaydır(kişileri "-" olarak yazıyorum, kimin kim olduğunu bulmak için beyninizi zorlayın he mi?):

    - mustafa..
    - efendim hocam?
    - bak ikimizin de adi mustafa, seninki mustafa kemal olsun.

    bu arada aklıma geldi,

    geçenlerde bizim bi hoca da iki tane tuba isimli arkadaşla konuşuyodu:

    hoca: ya sizin ikinizin de adı tuba, artık senin adın mustafa tuğba olsun.*
    tuba 1: ...
    tuba 2(artık mustafa tuba): ...
    5 ...
  16. barack obama vs john mccain

    1.
  17. "en sevdikleri şarkılar" bakımından da yapılabilecek karşılaştırma. buradan tüm amerikan halkına sesleniyorum;

    işte başkanlık kriteri: başkan adaylarının favori şarkıları!

    barack Obama favori şarkılarını şöyle açıkladı:
    * Fugees - Ready Or Not
    * Marvin Gaye - What s Going On
    * Bruce Springsteen - I m On Fire
    * The Rolling Stones - Gimme Shelter
    * Nina Simone - Sinnerman
    * Kanye West - Touch The Sky
    * Frank Sinatra - You d Be So Easy To Love
    * Aretha Franklin - Think
    * U2 - City of Blinding Lights
    * will.i.am - Yes We Can

    John McCain in favori 10 şarkısı da şunlar:
    * ABBA - Dancing Queen
    * Roy Orbison - Blue Bayou
    * ABBA - Take A Chance On Me
    * Merle Haggard - If We Make It Through December
    * Dooley Wilson - As Time Goes By
    * The Beach Boys - Good Vibrations
    * Louis Armstrong - What A Wonderful World
    * Frank Sinatra - I ve Got You Under My Skin
    * Neil Diamond - Sweet Caroline
    * The Platters - Smoke Gets In Your Eyes

    karar senin amerika!
    yeni başkanınız şimdiden hayırlı olsun.*
    2 ...
  18. yeralti operasyonu 2

    1.
  19. yeraltı operasyonu'nun devamı olan toplama albüm. Albümde; Yener, Islamic Force, Sırtlan, Sultan Tunç, Statik, Hakan MC, Emir, IQ, Mr. L, Rez, Karakalp, Şeytani Vuruş, dar Ağacı, Mic-i 30, Tatbikat yer almıştır.

    tracklist;
    1. yalan dolan - volkan feat. mr. l
    2. gerçek yeraltı - islamic force feat. geko, stress sırtlan
    3. sokakta yavaş yavaş - yener
    4. istanbul geceleri - sultan tunç
    5. s2k on the run - dj mahmut feat. rez, homer
    6. olmak yada olmamak - karakalp
    7. düşüncenin sesi - hakan mc feat. yener
    8. kukla - statik
    9. mikrofonda organize kaos - şeytani vuruş
    10. dur desene - darağacı
    11. micmania - mic ı-30
    12. karanlık sokaklar - tatbitak
    13. soytarı kader - emir
    14. deprem - iq
    1 ...
  20. anneanne ile maç izlemek

    ?.
  21. her faul sonrası futbolculardan biri yere kapaklandığında "ah! düştü kızancık, ne diye koşturuyolar ki? işleri güçleri yok mu bunların!" şeklinde çıkışlar yapan bir anneanne ile maç izlemektir.

    maçı izlemeye devam ettiğinizi görünce de "e ne anlıyosunuz ki adamların koşuşturmasından, gidin kendiniz maç yapın oğlum... gol de olmuyo yarım saattir." olarak kanal değiştirmeye yeltenir anneanne.

    tabii ki 10, en fazla 15 dakika sonra yerli bir dizi*** izlenmeye başlanır bile...
    1 ...
  22. zaman gazetesinin karikatur maymununu sansurlemesi

    1.
  23. Emre Ulaş'ın Avea reklamı için çizdiği karikatür Zaman gazetesi tarafından sansürlenmesi olayı.

    ekşi ye şöyle bir göz atarken gördüm, anında arakladım. yorum falan yapmıyorum, demokrasi böyle bişey.

    başlığı biraz düzeltiyim dedim, iyice batırdım ya neyse...

    kaynak: http://www.radikal.com.tr...08.2008&CategoryID=77
    2 ...
  24. mozilla firefox a duyulan sonsuz guven

    ?.
  25. mozilla firefox lakaplı internet tarayıcısının çökmesi durumunda bile internet kullanıcıları olarak firefox un bir yolunu bulup durumu kurtarmasına olan inancın ilginç bir getirisidir.

    (bkz: #3790106)
    (bkz: #3790073)
    1 ...
  26. akp lilerin akp yi kapatma cabasi

    1.
  27. dengir mir mehmet fırat ın the new york times gazetesine verdiği röportajı ve bugünkü "her devrim gibi atatürk devrimleri de toplumda bir travma yaratmıştır." açıklamalarından sonra akla gelen, akp lilerin içinde bulunduklarını düşündüğüm çaba.

    adamın niyeti iyi ya da kötüdür; ancak bir kısım insan bundan rahatsız olduğunu belirtiyor ve bunlar arasında hakimlerin de olduğu düşünülebilir. durum böyle olunca "akp nin niyeti başka mı?" sorusu akla geliyor. iki seçimdir iktidarda kalmayı başarabilen bir parti kendi ipini boşu boşuna çekme cesaretini gösterebiliyor. ilginç.

    bu arada the new york times ın türkiye nin siyasi gündemiyle uğraşmaktan başka işi gücü yok. çok önemli ülkeyiz canım, sırtımız yere gelmez merak etmeyin. euro2008 de yaptıklarımız çok korkuttu dünyayı tabii.çılgın türkler geliyor havası esti herhalde. herkesin stratejik ortağıyız zaten*
    önce avrupayı, sonra tüm dünyayı... "futbol bugün dünyanın en büyük 17. ekonomisidir, büyük bir endüstri olmuştur. bir güç kaynağı haline gelmiştir." diyorlar da biz anlamıyoruz işte. bir travma daha lazım belki de.
    2 ...
  28. gokyuzunde yalniz gezen yildo

    ?.
  29. bir zamanların ak saçlı prensi, dine döndüğü söylenen kişi. şimdilerde nerde ne yapar bilinmez, en azından ben bilmem.

    geceleri tek başına bir yıldız gördüğümde gelir aklıma,
    gecelerin prensi gökyüzünde yalnız gezen yıldolar...* *
    0 ...
  30. nihat kahveci nin ziplayarak kosmasi

    ?.
  31. nihat kahveci yi nihat kahveci yapan, orijinal koşma biçimi.
    özellikle attığı golden sonra sevinirken yaptığı hafif tempolu bu koşusuyla kimine mütevazi, kimine göre havalı bir tavır takınır nihat.

    yine de nihat ın ileride kendisini hatırlatacak hareketlerinden olduğunu düşünüyorum.

    bu akşamki golünden sonra da böyle koş nihat.

    (bkz: 20 haziran 2008 turkiye hirvatistan maci)
    4 ...
  32. kizil elma neresi

    1.
  33. ömer seyfeddin in kızıl elma ülküsünü konu alan öyküsü. yanlış hatırlamıyorsam, ilk yayınlandığı yeni mecmua dergisinde yazılara satırbaşı para verildiği için kısa konuşma cümleleriyle uzatılmış öyküdür.

    türk milletinin fetihlere ve devletine olan bağlılığını anlatma amacını taşıyan eser, padişah kanuni sultan süleyman ın kızıl elma nın neresi olduğunu sorması üzerine kimsenin yanıt bulamayışını anlatır. sonunda cevap yine kanuni den gelir galiba ama ben cevabı unuttum.
    1 ...
  34. kemal unakitan in arapsaci gafi

    1.
  35. türk - arap ekonomi forumu ndaki konuşmasında kemal unakıtan ın arapsaçı sözcüğünü kullanması ile yapmış olduğu gaf, kırmış olduğu pottur.

    ticari zeka mıdır, yılların politikacısı olmanın tecrübesinden midir nedir; lafi sonra "Bu bir deyimdir, Arap ın saçı gürdür o manada söyledim. Bakın bende yok" a getirip toparlamıştır.

    sonradan gazeteci insanlara "Yanlışlıkla ağzımdan kaçtı, baktım yanımda da Araplar oturuyor. Saçları gür manasında dedim, ne diyelim adamlara yani" diye bir açıklaması da yapmıştır.
    1 ...
  36. servet cetin vs jan koller

    1.
  37. 15 haziran 2008 turkiye cek cumhuriyeti macinda büyük ihtimalle maçın ikinci yarısında jan koller in joker olarak oyuna girmesiyle karşılaşacağımız durum.
    0 ...
  38. fatih terim kebabı

    ?.
  39. isviçrenin en yüksek tirajlı gazetesi brickin 11 haziran 2008 de fatih terim e yaptığı yakıştırma.

    --

    Blick Gazetesi, bugünkü sayısının 1. sayfasındaki karikatüründe; Fatih Terim döner tezgahında, Türk asıllı futbolcu Hakan Yakın ise elinde döner bıçağıyla tam karşısında onu kesmeye hazırlanırken çizdi.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/30216/+
    --

    ayıptır falan filan... 15 dakikaya sonra maç var zaten.

    iyi akşamlar sözlük.
    0 ...
  40. 0 in gucu

    ?.
  41. sagopa kajmer in fuat ergin e dava açması

    1.
  42. --

    melankolia müzik ten yapılan açıklama:

    türk rap camiasında gerek yapımcı gerekse icracı olarak önemli bir yere sahip müvekkil sagopa kajmer e karşı kişilik haklarını ihlal eder tarzda hakaret ve sövme suçlarını da içeren çalışma, beyan ve yayınlarından dolayı fuat ergine karşı, müvekkile ait ihlal edilen tüm haklar bakımından yasalarda yer alan bütün cezai ve hukuki süreçler başlatılmıştır.

    av. cemal donat

    --

    sanırım fuat ergin in sesini duyurabildiği her internet sitesinde(myspace gibi), tv programında(makina gibi), röportajda(dergi tv vb.), bilimum albümlerinde durmadan sagopa kajmer e sataşması sonucu açılan dava.
    3 ...
  43. dolunaybeyinli

    1.
  44. bikana kadar ep

    1.
  45. sansar salvo'nun bandrollü albümü önce yaptığı 04.06.2008 de sansarsalvo.net'te yayınladığı ep.

    Istanbul yeraltının başarılı isimlerinden Sansar, izmir konserinde Beat Pazarı stüdyosuna konuk olarak 5 parça kaydetmiş. izmir
    dönüşü bir parça da SNKRN stüdyosunda kaydeden Sansar bu 6 parçayı Bıkana Kadar adında bir EP olarak sizlere sunuyor.

    Kapak
    tasarımı; Steam ve ObiEfsa ya ait olan albumun bir diğer özelliği de Sansarın 3. Dünya Savaşı albümünden bu yana (Mixtapeler
    hariç) hazırladığı ilk albüm olması.Beatler ise; Rashness (1,5) ,Emir (3,6),Sansar (2) ve Beatmachine (4) imzası taşıyor.

    1001 gecede heja, arap atın arabasında emir, sansar salvo'ya eşlik etmiş.biraz diss içerikli olmuş, her zamanki sansar tarzı. biraz daha profesyonellik kattı son zamanlarda kendine. bu arada sagopa ya,gothic lere falan filan sataşmış hafiften-ağırdan. gangster rap in türkiye deki elçiliğini sürdürüyor.

    --spoiler--

    benim adamdır ortalıkta gördüğün yabancı;
    çok basit bir kafiye yapıcam... yalancı.

    --spoiler--

    (bkz: adrenalin)
    0 ...
  46. altiparmak darmstad caddesi

    1.
  47. bursa altıparmak da, bir ucu ataürk lisesi ve kültür park a, diğer ucu santral garaj ve kent meydanına açılan, sanırım adını kardeş bir şehirden alan cadde. altıparmak caddesine paraleldir.
    caddede bol bol çiğ köfteci vardı son uğradığımda. çarşamba pazarı da mevcuttur.

    (bkz: darmstadt caddesi)
    0 ...
  48. zeytinburnuspor un sergen yalcin a talip olmasi

    1.
  49. zeytinburnuspor futbol kulübünün sergen yalçın a göz kırpmasıdır.

    ----TFF 2. Lig 1. Klasman Grubu takımlarından Zeytinburnuspor da, kulüp başkanı Ünal Tombulel, Sergen Yalçın a talip
    olduklarını açıkladı.
    Tombulel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yöneticileri Talip Öztürk ün bu transferle ilgilendiğini belirterek, "Talip Öztürk, Sergen ve ben dün biraraya geldik. Sergen futbolu bırakmazsa bize gelebileceğini söyledi. Zaten Talip Öztürk ile Sergen samimi dostlar. Sergen gittiği takımlardan pek mutlu ayrılmadı. istanbul da olmak Sergen açısından da
    iyi olacak. Biz de eğer Sergen i alabilirsek ilçenin takıma olan desteği artacak. Sergen transferini gerçekleştirirsek kulübümüz adına büyük bir iş başarmış olacağız" dedi.
    Sergen in, Türk futbolunda bir idol olduğunu ifade eden Tombulel, "Sergen Türk futbolunun yetiştirdiği en önemli oyunculardan birisi. inşallah her şey bizim açımızdan olumlu gelişir ve Sergen Yalçın ı, Zeytinburnuspor da görürüz" diye konuştu.----

    http://www.milliyet.com.t...73521&Date=06.06.2008

    sergen yalçın ın talibine ne cevap vereceğini merakla beklemekteyiz.
    1 ...
  50. kirolarin sahil kentlerini basmasi

    1.
  51. güzelim sahil kentlerinin kırolar tarafından işgal edilmesi.

    yaz aylarında eline iki kuruş para geçen bu kekotlar; ablalarımızı, kız kardeşlerimizi, yabancı turistlerimizi uzaktan kesmek, yakından taciz etmek iiçin ellerinden geleni yaparlar. biraz eğlenmek, dinlenmek için gelinen mekanların tüm güzelliği bu insanlar tarafından kaybolabilir.

    acilen kamplara alınıp eğitilmeleri gerekir. zaten kimse gidip onlara çıkışmamalıdır. onlar düzenin, eğitimsizliğin kurbanlarıdır; maalesef...

    (bkz: eğitim şart)
    9 ...
  52. bagirmamayi ogreten mektep

    ?.
  53. nef'i nin internetten yayınladığı solosu. tracklist i şöyledir:

    1. intro
    2. yasak bal gibi tatlıdır
    3. soğuk servis et (folyo)
    4. kumarbaz katil feat. raffine
    5. küfe
    6. ben anca yolcuyum
    7. kırmızı chevrolet feat. zet
    8. söyle / outro
    0 ...
  54. damacana gelecegine mala gelsin

    1.
  55. az önce anında görüntü show da duyduğum, kulağa hoş gelen söz. *
    1 ...
  56. grup mp3

    1.
  57. Yıldız Asyalı, Seda Telciler ve Burcu Canbaş'dan oluşan 29 mayıs 2008 de ilk albümlerini çıkaran müzik oluşumu, grubu.
    2 ...
  58. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük