Uzun saçlı adamın güzide eseri. Şarkı demiyorum çünkü bu bir eser. Kendisi de zaten bir eserdi.
Neyse sonuç olarak belki başlık hortlar da insanların kulağına bu şarkı hakim olur.
Sanırım her sözlük ahalisinin istediği şey. Bunu uludağ sözlükle kısıtlamak olmaz. Aynı zamanda bir Ekşi sözlük yazarı olarak bu durum orada da mevcut. Yalnızlaştık da mı böyle oldu yoksa doyumsuz mu olduk bilmiyorum.
Tek bildiğim şey hiçbir şey bilmediğimdir. Hayır hayır her şeyi en çok ben bilirim. Belki de o yüzden hep kaybeden oldum.
Yanlış önerme. Cansın diye bir kızla takılmıştım. Bir ara Fenerbahçe'de oynayan samuel Johnson gibiydi. Teşbihte hata olmaz.
Ama bir de fotoğrafçılık kulübünde tanıdığım hatice'ye bak. Hatice can, hatice düz biri ama güzel. Hatice nikah masası gibi. Cansın da neymiş.
Son biraya gelince "lan cimri göt, üç dört tane daha niye almadın? cimrisin oğlum sen, hadi açık tekel bul da göreyim seni bu saatte." diye kendine veryansın ettiren sorun.
"Bak en sevdiğin cipsi aldım. Hem de iki buçuk liralık olanından. Ruffles peynirli soğanlı. Hadi gel, bitmeden yetiş ama." Demek istediğim kişi.
Neyse en iyisi gülay'dan sen gelmez oldun şarkısını dinlemeye devam edeyim ben.
athena 'nın en güzel şarkısı olan yalan da geçen can acıtıcı söz.
yediğim kazıklar depreşti sanırım. her gün hayatını iyi temennilerle süslediğim hatun kişisine şimdi nefret kusuyorum.
aşk nefretle değil, nefret aşkla başlıyormuş vesselâm.
Böyle bir durumda hatırladığım tek insan daha doğrusu karakter gregor samsa'dır. onun yalnızlığını düşünüp biz daha olmadık hissine kapılıyorum.
(bkz: dönüşüm)
Çok büyük bir genelleme.
Örnek verirsek bilgisayar ya da konsol oyunlarında oldukça kültürsüz biri olmama rağmen, filmler konusunda naçizane birikimim vardır.
ha genel kültür mü? o çok başka bir konu.
Eskiden geçmesi için dua ettiğim kavram. Sonra sadece bu şeyi yani zamanı öylesine geçirdiğimi fark ettim. Sonra hayatıma kalite katmaya, zamanı değerlendirmeye karar verdim ve uyudum.
selçuk Aydemir kitabı. edebi bir beklenti içinde olmadan Güle oynaya okunabilecek eser. dili Sözlük dilleriyle benzerlik göstermekte, bir lokmada okunmaktadır. çerezlik, güzel kitap.
doğrusunu yapan tiptir. ailemin evinde 12 yaşında bir kedi var. Benim evde de henüz 1 yaşında kedi var. birini kardeşim, diğerini çocuğum olarak görüyorum.
insan, kıçı kırık 3 aylık sevgilisinden ayrılırken bile götüm götüm ağlarken -ki bunu ben de yapıyorum.- canı saydığı varlığa da hüngür hüngür ağlayabilir.
Karşı olmadığım eylem. Bir gün belki kitabın fotoğrafını çekmekten sıkılıp kapağı açmayı düşünebilir bütçeyle sahibi. Bakarsın kitabın sonunu bile görebilir. Ütopyalar güzeldir.
Yeni yazarım ama dikkatimi çeken ilk şey kesme işaretinin sözlükte gereksiz gibi görülmesi sanırım. Edebiyat okuyorum lan ben. En çok ben dikkat edeceğim.
Murat Menteş'in asıl işinin romancılık olması gerektiğini hatırlatan şiir kitabı. Evet okunabilir şiirleri var ama romanlarındaki ya da trt kısa film kuşağı'ndaki senaryolarındaki tadın onda birini vermiyor gibi gibi.
"Can yoldaşım olmazsa olmasın
Yalnızım diye hayıflanmayasın,
eğilmiş üstüne gökyüzü masmavi
Bir anne şefkatine müsavi
Üç adım ötede deniz
Dosttur, ne öfkesi ne durgunluğu sebepsiz
bir derdin varsa açabilirsin ağaçlara
Ağaç yaprak verir, sır vermez rüzgara
ve kış yaz,
Dalda kuş eksik olmaz
dağ başında duman
Yalnızlık nedir göreceksin öldüğün zaman"
Eskişehir'den ankara'ya ya da Ankara'dan Eskişehir'e giderken hızlı tren yerine tercih ettiğim yolculuk türü. Karayolunu izlemek, iki dağın arasında kalmış köylerdeki insanların hayatlarını hayal etmek çok daha eğlenceli geliyor bana.
Ana kuzusu değilim ama "çok hastayım çabuk gel." dedikten sonra ışınlanarak okuduğum şehre gelen güzel varlık. Gerçi bak geleli üç gün oldu hala ayağa kaldıramadı beni.