Dert dediğin şeyin ölçüsü olmaz... Senin ki en büyük olmadığı gibi başkasının ki de gülünüp geçilecek bişey değildir. (bkz: her dağın kendine göre karı var) ve bazı dertlerin çaresi bireysellikten değil birlikten geçmektedir. Toplumsal iyileşmeler, başarılar ve yükselişlerde çoğu bireysel derdi ortadan kaldırır. Örneğin köy enstitüleri (bkz: köy enstitüleri) ve Atatürk'ün (bkz: ATATÜRK) tevhid-i tedrisatı seviyesinde eğitim, herkese eşit, vicdana ve kitaba uygun çalışan adalet (bkz: adalet) , tıkır tıkır işleyen ÜRETiME DAYALI ekonomi, sağlık ve sanat gibi... (bkz: Kuzey Avrupa Ülkeleri) (bkz: Finlandiya) (bkz: Norveç) (bkz: isveç) (bkz: Danimarka) (bkz: Hollanda) (bkz: Almanya) (bkz: Büyük Britanya) vs vs vs
Makine böyle işlemeye başladığında yani ekmek, emek, gelecek, adalet gibi ağır kan kaybına neden olan yaralarımız, kaygılarımız ortadan kalktıktan sonra geri kalan kişisel dertlerimiz aklı selim bakabildiğinizde inanın gülüp geçilecek şeyler olacaktır tabi hastalık ve ölüm dışında! Sevgilinin sana trip atması hatta senden ayrılması, arabanı çizmeleri, babanın çektiği fırça, annenin attığı terlik (bkz: anne terliği) , arkadaşının attığı kazık... Gülüp geçeceksin! Destek olan, sana değer katan ve yükselten her şeyi ve herkesi sıkı sıkı tutacak, tersini yapanları gözünün yaşına bakmadan fırlatıp atacaksın! Giymeye kıyamadığın ayakkabıyla bi zaman sonra top oynadığını, kulak çöpüyle vida deliklerine kadar temizlediğin arabanın 2 sene sonra soğuduğunda gözündeki değersizliğini veya artık güncelleme gelmediğinde sana yetmediği için gidip değiştirdiğini düşün...
Yurt ve ulus dertlerini aşmak birlik, yalnız ölüm ve hastalık bireysel dertlerimizdir... Önce BiZ sonra BEN olmalı... Tüme varmak için tümden gelmeli
7. nesillerin sonları 8. nesillerin başlarında buralardaydık... ki öncesinden de yabancı değildik abim kişisi (bkz: karpuzkabugu) 1. nesil kurucu yazarlardandı... facebook un dayılarından teyzelerinden instagram ın efektlerinden twitter ın kısıtlamalarından sıkılıp ben diyeyim 4 siz deyin 4.5 sene sonra sözlüğe dönmek, dönmek ama ne eskilerden ne eski tatlardan eser bulamamak...
(bkz: dram)
(bkz: hey gidi günler)
(bkz: eski dostlar)
(bkz: dejenerasyon)
(bkz: asimilasyon)
100 ila 600 lira arasında değişen ortalama 350 lira olan , karaborsada binlere yükselen konser full çekiyor 65-70bin kişi bu konsere gidebiliyorsa bu memlekette kriz fln yoktur !
nasıl ki özellikle avrupa başta olmak üzere abd ve ortadoğu nasıl ki bize düşmandır millet ve ülke olarak , ülkemizde içinde de fenerbahçe ye karşı aynı tutum ve davranışlar söz konusudur... biz hep deriz ya fenerbahçe türkiyedir türkiye fenerbahçe diye , hani deriz ya fenerbahçenin büyüklüğü başka bir büyüklüktür adı konamaz diye bu yüzdendir işte ! bütün gidişatı yaşadıkları ülkesiyle paraleldir fenerbahçenin.
dünyaya egemen olduğumuz dönemlerden kaynaklanır ülkelerin milletlerin , milletimize ve ülkemize düşmanlıkları...
aynı şey fenerbahçe içinde geçerlidir... bizde türkiyeye egemeniz ki türkiyenin 10 gömlek üstünde avrupanın ilk 5 indeyiz kulüp olarak her açıdan !
illaki etek şort giymesi götüne kadar açması anlamına gelmemektedir... usdurupluca giyilesi şeydir. fantazi kurdurtacak kızın yaz kış ayırt etmediği gerçektir.
sözlüğün ilk zamanlarını hatırlarım... abimden ötürü (bkz: karpuz kabugu)... birinci nesillerin daha eskimediği ikinci nesillerin yeni yetme olduğu dönemler... o zamanlarda sözlükte hep bir faaliyet hep bir aktiviteler vardı zirve adı altında... bakıyorumda artık hiç bir hareket yok... buda sözlüğün git gide twitter tadı almasına sebebiyet vermekte.
çok nadiren otobüs/minibüs gibi toplu taşım araçlarında ya da hasbel kader market vb yerlerde allah'ın verdiği şansla görebileceğiniz , gördüğünüzde dibinizin düşeceği ve onunla aynı mahallede olduğunuz için sevinip umutlanacağınız kızlardır *
dinimiz islamiyette her şeyin fazlaca açıklaması vardır. ve her şey basit bir sistemin içine oturtulmuştur. ancak hepimizin yaptığı gibi hala dini bin küsur yıla dayanan kulaktan dolma bilgilerle ya da kıçımızdan uydurduğumuz şeylerle yaşamaya kalkmamızdan dolayı ortaya çıkar bütün zorluklar. elimize kuran-ı kerim'i alıpta açıp okumak derdine bu hurafelere kulak vermeyi tercih ederiz.
yani her zaman ki gibi kendi kendimize zorluk çıkartıyoruz.
kim ne derse desin her ülkenin gidişatını kadınlar belirlemiştir ve belirler. özellikle türkiyemiz için bu daha ağır bir gerçektir. osmanlı döneminde kadının önemi aşikardır. ama ülkemizde kadının önemi ve özelliğinin en iyi anlaşıldığı dönem büyük kurtuluş mücadelesi ve cumhuriyetimizin ilk dönemleridir. her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır sözü ne kadar doğruysa her düzgün ülkenin temelinde de kadınlar vardır sözü o kadar doğrudur. eğer ülkemizde kadınlar koyunlaşmaya başladıysa ki başladı emin olun artık bu ülke için güzel günler oldukça uzakta demektir.
80'lerde başladı kadını koyunlaştırma dönemi. kadınlarda ekonomik özgürlüklerini kazansınlar, kadın erkekten aşağı değildir her şeyi yapmaya hakkı vardır gibi şeyler her ne kadar doğru olsada esasında bunlar kadınların algı ve dikkatlerini ülke gündeminden uzaklaştırmaya çalışmalarıydı.
ve bunların neticesinde ilk vahim alamet 90'larda geldi. 33 şehit verdiğimiz gün haberi duyan herkesin aklından geçen şuydu 'bu terör bu sefer bitecek, şehit analarını artık kimse tutatmaz !' ama öyle olmadı vatan sağolsunlarla geçildi geçiştirildi !
nitekim 'son '10' yıla' bakıldığında önce kadının başıyla oynamaya başladılar yok türbandı yok tesettürdü yok açıktı... kadınlardan ses seda yok !
sonra özellikle son 2-3 yılda kadına şiddet ve tecavüz olayları tavan yaptı, devlet sadece baktı kadın yine sustu.
ve bugün... akp hükümeti son rolüne büründü ; kadın doğum uzmanlığı ! son darbe... kürtaj ve sezaryan. bu kadına doğuracağına doğurmayacağına , doğum şeklinin nasıl olacağına , tecavüze dahi uğrasan , çocuğun içeride sakat olduğunu dahi bilsen alınacağına alınmayacağına ben karar vereceğim demekti. ve maalesef kadınlar hala suskun...
dahada kabartılarak ve çoğaltılarak artırabilir bu örnekler vs...
şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki dostlar... fazla umut kalmadı demektir !
seksi ya da seks yapabilmek için verilen uğraşı aşk sanan kadın/erkek şuur yoksunu mazoşist insanların düşünceleridir. seks yapıldıktan sonra akılları başlarına gelir ve gerçeği görmeye başlarlar fakat yataktan çıktıkları anda kendilerini
kadın: çok seviyorum aşığım onunla olduğu için pişman değilim
erkek: ben erkeğim hacı bir kaybım yok / çok seviyorum ulan nede olsa ben alacağım bu kızı
bahaneleriyle avuttukları hatalar silsilesi.
yani seksle aşk muhakkak alakalıdır ama öncelikle aşk/sevgi denen şeyin ne olduğunu iyi anlayıp, kendinden "kesin" emin olup, sonradan pişmanlık duyulmaması gerekir.
maalesef ki hayatta askerlikten bile daha büyük bir engeldir. tabi 7milyarı aşkın dünya nüfusunda ki yüzde 99.5 için sadece. geri kalan yüzde 0.5 olanakları yüksek olan tayfadır !
genelde normal görünümlü olup, moron olurlar, anne rahminde bir süre daha kalmaları durumunda sırf konuşma organizması olmaları muhtemel, dengesiz türlerdir. *
modlar yüzünden , özellikle ; akp , tayyip , fenerbahçe lehine rahatça yazamadığım gün gibi aşikardır. sıkıntı yaratan durum söz konusu. cinsel içerikli yahut küfürlü hatta (bkz: dokuzuncu nesil yazarların büyük penisli olması) (bkz: tüm uludağ sözlük yazarlarının grup seks yapması) gibi aptalca başlıklara dokunmayıp , benim ifadelerime karışmaları yukarıda verdiğim başlıklar kadar aptalcadır !