strike first, strike hard, no mercy mottosudur bu olusumun. eski amerikan askeri olan john kreese tarafindan kurulmustur. ancak savastan dolayi kafayi usutmus olan kreese bu ogrencilerin hayatini karartmistir.
seneler sonra ise johnny lawrence bu kulubu yeniden kurmus ve eskisinden daha iyi, no mercy e "honour" eklemek istemistir. ancak yavsak kreese yine isleri karistiracak.
genellikle alaturka tuvalet kullanmayan insanların bileklerindeki mobilite iyi değildir. buna ankle mobility adı verilir. bu, yaptığınız squatı limitleyen önemli bir faktördür. o yüzden dibe rahat inemezsiniz.
zaten bu yüzden de sporcu diye geçinip squat örneği gösterenler genellikle yarım squat gösterirler. bunun en kolay yolu, topukları kaldırmaktır. bu yaptığınız squatı kötü ya da yanlış hale getirmez, aksine daha iyi olur. yani topukların altına destek koyun ve squat yapmaya devam edin.
zaten halter ayakkabıları da topuklu olurlar.
mobilite geliştirmek için ise, çalışmanız dışında ekstra bilek esnetme hareketleri ya da topuk desteklemeden squat holdlar yapabilirsiniz. ancak yarım squat yerine topukların altını doldurmanız bacak kaslarını daha iyi çalıştıracaktır.
* doğruyu söyle
* nefret ettiğin şeyler yapma
* öyle hareket et ki, ettiğin hareketle ilgili doğru söyleyebil
* manalı olanı kovala, işine yarayacak olanı değil
* eğer seçmeliysen, çalışıyor görülen değil çalışan insan ol
* etrafında olan bitene dikkat et, önem ver
* dinlediğin adamın senin bilmediğin bir şey bildiğini varsay. onları iyice dinle ki seninle paylaşsınlar
* ilişkin içerisindeki romantizmi korumak için çaba göster
* güzel ve kötü haberleri paylaştığın insanlara dikkat et
* gittiğin her yerde en az bir şeyi daha iyi hale getir
* olabileceğin kişiyi hayal et ve o kişi olmaya çalış
* kibirli ya da sinirli olmana izin verme
* evindeki bir odayı olabildiğince güzel yapmaya çalış
* kendini dünkü senle kıyasla, bugünkü başkasıyla değil
* en az bir şeyde elinden geldiği kadar çabala ve ne olduğunu gör
* eğer eski hatıralar seni ağlatıyorsa, onları dikkatlice ve tamamen yaz.
* insanlarla bağlantılarını koru
* sosyal enstitüleri ya da sanatsal başarıları dikkatsizce kötüleme
* kendine, yardım etmeye değer bir insanmış gibi davran
* birisinden kendin için küçük bir şey yapmasını iste, böylece onlarda senden isteyebilir
* senin için en iyi olanı isteyen insanlarla arkadaşlık kur
* yardım istemeyen birine yardım etme, yardım isteyene yardım ederken çok dikkatli ol
* iyi yapılmış hiçbir şey önemsiz değildir
* dünyayı eleştirmeden önce evini düzenli hale getir
* olmak istediğin kişi gibi giyin
* konuşmalarında net ol.
* dik dur
* eğer önünde engel olarak korkutucu bir şey varsa bundan kaçınma, ve gereksiz yere tehlikeli şeyler yapma.
* çocuklarının onları sevmeyeceğin bir şey yapmasına izin verme
* karını hizmetçi haline getirme
* istenmeyen şeyleri saklamaya çalışma
* başkalarının sorumluluk almadığı yerlerde fırsat vardır
* büyük bir yazar tarafından yazılmış şeyler oku.
* sokakta gördüğün hayvanları (kedi) sev
* çocuklar kaykay yaparken onları rahatsız etme
* zorbaların yaptıklarının yanına kar kalmasına izin verme
* eger düzeltilmesi gereken bir şey olduğuna inanıyorsan devlete yaz, ve bir çözüm sun
* unutma, bilmediklerin su an bildiklerinden daha önemli
* acı cekiyor olsan bile minnettar kal.
Otomatik saatlerin hareketsiz kaldıkları zaman çalışacakları toplam süreye verilen isim. Her otomatik saatin belirlenmiş bir süresi vardır, tam kurulu halde hareketsiz bıraktığınızda ne kadar duracağı bellidir. Bazı saatlerde bu süre az olsa da 24 saatten kısa an itibariyle alabileceğiniz otomatik saat bildiğim kadarıyla yok.
Özellikle saat dünyasına girmiş insanlar için birçok mihenk taşını koleksiyonunda bulunduran saat markası. Yurtdışında da olsanız, karşılaşacağınız fiks modelleri var. Örneğin, efsaneler arasında yerini almış, iso belgesine sahip seiko skx007.
Bu saatin çok bir özelliği yok. Camı hardlex, hand winding özelliği falan da yok sallamanız gerekiyor. Ama belki de en çok modlanan saatlerden bir tanesi. Ama fiyat / performans olarak efsanedir. Ayrıca seikonun siyah modelleri çok tatlı olurlar, örneğin seiko srp777. https://www.ablogtowatch....eiko-Prospex-SRP777-3.jpg
Bu da turtle adı verilen bir model, skx in bir üstü diyebiliriz. Elle kurma özelliği de gelmiş buna, cam yine hardlex. Seiko genelde hardlex cam kullanır modellerinde, safir kristal kullanmaz. Bu tarz dalgıç saatlerinin de "lume" u çok iyidir, çok uzun dayanmasa da pırıl pırıl parlar.
Çok detaya girmeden, an itibariyle en prestijli serisi presage serisidir. Başka bir marka olarak satılan Grand seiko ayrı incelenmelidir.
otomatik saatler ilginizi çekmiyorsa seiko nun kinetic, solar modellerine de bakabilirsiniz. Ayrıca otomatik mekanizmalarını kendisi üretir, örneğin turtle ailesinin mekanizması seiko 4r36. o yüzden her aldığınız seiko bir in-house mekanizmaya sahiptir diyebiliriz.
seiko nun ananta adı verdiği üst bir model daha var, ancak kanımca bunlar pahalı ve kaba saatler. buna ek olarak gps modelleri de var, ama onlar otomatik değil.
kendisine alternatifler olarak orient ve citizen markalarını gösterebiliriz. ancak citizen, alpina ve frederique constant ı da bünyesine kattı onu da unutmayalım.
özet;
otomatik saat dünyasına girecekler için çok iyi bir tercihtir seiko. otomatik saat sevmeyenler için de uzun ömürlü ve kaliteli modelleri vardır. fiyat/performans alanında da çok ileri gelir.
ipad kullanarak da girebileceğiniz şey. safari kullanarak web.whatsapp.com açtıktan sonra, "masaüstü sitesi" olarak isteyeceksiniz o siteyi. ondan sonra aynı şekilde karekod okutarak girebilirsiniz.
genel olarak içerisinde elektronik aksam barındırmayan saatlere verilen isimdir. bu saatlere mekanik saat adı da verilir.
mekanizmalara da otomatik mekanizma dendiği gibi, farklı ülkelerin farklı mekanizmaları bulunmaktadır. göze batan ilk ülke isviçre olsa da, çin, japonya, rusya mekanizmaları da bulunmaktadır.
isviçre mekanizmalarında en çok bilinen mekanizma, eta adı verilen mekanizmadır. bu swatch tarafından satın alınmıştır. eta mekanizması tek tür olmadığı gibi birçok komplikasyon içeren modelleri de bulunur. en sık kullanılan ise eta 2824 mekanizmasıdır.
bunun yanında sellita mekanizmaları da mevcuttur yine eta olarak. bu saatlerin pahalı olma nedeni, bu eta mekanizmalarının kendi başlarına pahalı olmalarından kaynaklanır. örneğin eta 2824 mekanizmasını fiyatına şuradan bakabilirsiniz: (http://www.ofrei.com/page_183.html ) örneğin buradaki model 256$. bunun üstüne bir de bunun işçiliği, kasası vb. geldiğinde neden isviçre markalı saatlerin en ucuzunun bile o derece olduğunu görebilirsiniz.
bunun yanında miyota veseiko olarak japon mekanizmaları da bulunur. rus mekanizmalarını vostok saatlerde, çin mekanizmalarını başta seagull olmak üzere başka markalarda da görebilirsiniz. örneğin (bkz: rotary)
içerisinde elektronik aksam olmadığı ve tamamen mekanik olduğu için, düzenli bakım gördüğü taktirde ciddi süreler kullanılabilir. evladiyeliktir. bu saatleri sevenler, quartz saatlerin ruhsuz olduğunu düşünürler.
ancak eskiden her saat otomatikti, seiko nun quartz teknolojisini bulması ile bu iş sona ermiş, artık niş bir kültür haline gelmiştir. bir statü göstergesi olarak görülse de elbette ki değildir.
son olarak; yukarıda belirtilen mekanizmalar generic denen, genel mekanizmalardır. gidip sokaktan alabilirsiniz. ancak bir de saat firmalarının kendileri ürettiği ve kendi saatlerinde kullandığı "in-house" adı verilen mekanizmalar vardır. örneğin rolex, tudor, patek philippe vb. gibi markalar kendi mekanizmalarını üretirler. tabii illa çok pahalı olması gerekmiyor, örneğin frederique constant da in-house mekanizmalar üretiyor. ancak in-house mekanizma içeren saat diğer ortalama saatlerin hepsinden pahalıdır. onu da belirtmekte yarar var.
bu saatler içerisinde en bilinen rolex olmasına rağmen en lüks ya da en iyi saat rolex değildir. ancak en kolay paraya çevrilebilen saat (tüm dünyada) rolextir.
muazzam bir community e sahip, geliştirmesi ve kullanması çok kolay olan bir programlama dilidir.
windows ortamında kurulumu da, kullanımı da gayet kolaydır. en önemli şey, kurulum sırasında python u path e eklemeyi unutmamaktır.
yeni başlayanlar için aksine en uygun dildir. aynı şekilde, programlama ile ilgilenen ama mesleği bu olmayan insanlar için de öğrenmeleri gereken yegane dil python diyebiliriz. hayatınızı inanılmaz derecede kolaylaştıracak uygulamalar yapabilirsiniz python ile.
aynı zamanda, kendisi ile web siteleri de yapabilirsiniz. (bkz: flask) (bkz: django) (bkz: bottle) (bkz: web.py)
nankor bir spor degildir. agirlik calisarak ve beslenerek elde ettiginiz kaslar, o yaptiklariniz sayesinde vardir. onları alırsanız eger, elbette ki kaslarda bi azalma yaşamanız mümkün.
kimyasal ile olmaz diyenler ise bu işi bilmeyenlerdir. bu ayıp değil, bilmemek yanlis bir durum degil. ama bilmemelerini bilmemeleri, ve buna ragmen yargılarda bulunmaları yanlistir.
judocu tarafından sopa yemesi normaldir, zira judo bir dovus sanati iken, vucut gelistirme dovus sanati degildir. nasıl bir mantık anlayamadım. ek olarak vucut gelistirmeyi hangi amacla yaptiginiz onemlidir. isterseniz kas büyütürken kondusyonda gelistirebilirsiniz. vücut gelistirme buna engel degildir.
endomorfum ya da x y yim diyerek kas yapamamanıza, dogru duzgun calisamamanıza bahane arıyorsanız aramayın. ben yapamadım bu isi deyin.
eger adam akilli bir kas kütleniz yoksa, ki genelde olmuyor, yag yakip karin kasi cikarmaya calismayin. saglikli bir durum degil. onnu yerine kendinize 1-2 sene verip 5-10 kilo lean tissue kazanırsanız (kas ve su) yag yakmanız da kolay olur, daha saglikli olursunuz.
dovus sanatlari ile karistirilmasi anlamsizdir. bu arakdaslar acaba "tenis" basligina gidip, mma daha iyidir yazıyorlar mı merak ediyorum.
turkler genetik olarak vucut gelistirme ya da powerlifting te basarili degildir. bunu da seneler boyu suren tecrube ile soyleyebilirim.
whole body lift olarak,
lower back icin,
ve hamstring icin ayrı olarak 3 farkli sekilde yapilmasi gereken egzersizdir.
amaciniza gore rom ayarlamali, ve tekrar araliklarini belirlemelisiniz.
bu hareketin sırrı "ters shrug" tır. eger yaparken trapezlerini agriyorsa yanlis yapiyorsunuz demektir, ve ters shrug yapmanız gerekmektedir.
ayrıca nizami yapın, degisik degisik sekillerde elinizi degistirmeyin seklini.
yanlarınızdan dirsekleri hafifçe kırarak dümdüz 90 derece olacak kadar yana açın, ondan sonra geri indirin.
hızlı yapmanız daha cok kas yapacagınız anlamına gelmiyor.
olympic liftlerin hepsinin core bölümüdür. clean&jerk te, bunla beraber bi de rack position dan bahsederiz. bu iki kavram cok onemlidir.
triple extension ise,
calf raise & hip extension & shrug
hareketidir. dikkat ederseniz oly lifterlara, parmak ucuna uzanırlar, kalcaları ile bara vururlar, ve omuzları shrug hareketi yapar.
bu triple extensionla barı havaya kaldırtır (aslında o darbe ile kendi kalkar), sonra da "dip" yaparsınız altına. o da full cleandri zaten. eger cok yukarı kaldırabilirseniz dip yapmadan hafif altına girersiniz o da power clean olur.
kemer takmak zorunda olmadıgınız bir harekettir. karın kaslarınızı aktif etmeyi ogrenin plank yaparak. ondan sonra squat yaparken de o karın kaslarını sıkın. kemer neymiş. 50 kilo ile squat yaparken kemer takarsanız size gülerler.
smith machine de başlanması dogru degildir. smith machine de tam aksine bu işte çok çok çok ileri degilseniz yapmamalısınız. millet yapıyor ama onlar anlamadıgı icin.
biceps kası calismaz squat yaparken yahu.
bu leg press degildir. o yüzden bacaklarınızı degisik degisik sekillere sokup yapmayın. ayaklar hafif dısarı dogru bakarak konacak, dizlerde tork oluşturulacak, dizler dışarı dogru ittirilerek yere oturulacak. ayakları cok cevireyim, içe çevireyim gibi saçmalıklardan uzak durun.
hyper extension yapmayın hiçbir zaman. (ciddiyim)
boyun uzaması ile ilgisi yok. squat dediginizde illa omza agirlik almanız gerekmiyor. air squatta bir squattır.
dogrusu yapildiginda gogus kası calismaz, tricepsler calisir. aslında whole body liftlerden biridir, ancak bunu vucut gelistirmeciler degil powerlifterlar bu sekilde yapar. zira eger gogus kası calistiran şekilde (dirsekler yanda) barbell b ench press yaparsanız bi yerden sonra büyük ihtimalle gogus kaslarınızı yırtarsınız.
tam olarak scott curl ile aynı şey olmasa da aralarında pek büyük bi fark yoktur.
bu kas bicepsin lower bölümünü (dirsege yakın tarafını) daha iyi calistirir ve hissetmenizi saglar. güzel bi egzersizdir. ancak bunu yapmadan once hammer curl ile ısıtma yapmanız onerilir sakatlık riskini azaltmak için.
biceps in uzamasını sağlamaz. zira hiçbir kasın doğal uzunluğunu değiştiremezsiniz. mümkün değildir anatomik olarak.
ancak preacher curl gibi hareketlerle lower biceps e daha çok etki etmesini sağlayabilirsiniz. bunun da pek yardımcı olacağı şüpheli ancak en azından daha iyi bi yöntem olur.
concentration curl aslında cheat içermeyen tüm curl hareketlerine verilmesi gereken isimdir. arka kolu bi yere yaslarsınız, ve sadece biceps e odaklanırsınız. ancak eskisi gibi popüler olmayan bir harekettir. bunun yerine preacher curl yapabilirsiniz.
brachialis kasını çalıştırması nedeniyle, biceps te oluşan peak ın oluşmasını sağlar. brachialis kası biceps i ittirir, ve bu ittirme sayesinde peak oluşur.
olunabilecek en kötü şeydir.
kilo ile ilgisi yoktur, zira biri ince olmak, biri zayıf olmaktır.
esas zayıflar, şişmanlardır, zira iradelerine hakim olamazlar ve sağlıksız olduklarını bilmelerine rağmen bir şey yapmazlar.
hiçbir zaman hedef olmamalıdır.
ince olmak hedef olabilir, yağsız olmak olabilir ancak zayıf olmak olamaz
çok fazla kilonuz varsa olması mümkün eylem. ancak genellikle strict bir kalori kısıtlamasıyla olur. pek önerilmez. onun yerine bunu 5 ayda vermeniz biraz daha avantajlı olabilir.
3 ayda verdiniz diye de ölecek değilsiniz tabi.
ek olarak yanında strength training dedigimiz ağırlık çalışması ile de desteklenmelidir.
öncelikle fitness spor değildir. fitness ı bir arkadaşımız başka bir alan ile ilgili açıklamış, ve doğru. fitness, fitlik demektir. ve fitliğin amacı olur.
bir futbolcunun fitlik gereksinimi ile basketbolcunun fitlik gereksinimi farklıdır. o yüzden "fitness" calışması diye bir çalışma kesin çizgilerle belirtilemez, doğru olmaz.
o yüzden fitness dediğimiz şeyi bir spor ile karıştırmayalım.
eğer yorulmuyorsanız, öylesine terlemek için bu işi yapıyorsunuz demektir. yaptığınız işi zaman ile arttırmalısınız ki kapasiteniz de buna oranla artsın. yani yorulmuyorsanız eksik yapıyorsunuz demektir.
hiçbir hareket, kas sıkılaştırmaz. kaslar ya büyür, ya küçülür ya da aynı kalır. sıkılaşma diye bir şey yoktur.
cardio ya da crossfit in fitlikle alakası yoktur. bunlar marketing. cardio yaparsanız cardionuz, crossfit yaparsanız da bi sürü şeyiniz gelişir.
fitness ın cardio ile başlaması, genelde vasat olan personal trainer arkadaşların yazdığı çalışmalardan dolayıdır. böyle bi şey yok. hiçbir ağırlık egzersizi cardio ile başlamaz, tam tersi.
300 giriye dayanabildim sadece. quote yapip cevaplayacagim. bu kadar cahili bir araya nasıl topladınız merak ediyorum.
"vücudun, "az tekrar, yüksek ağırlık" prensibiyle normalde kaldıramayacağı ağırlığı yüklenerek kas hacmini geliştirmesine yardımcı olan spor..."
hayır. az tekrar yüksek agirlik degil, moderate agirlik moderate tekrar maksimum gelişimi gösterir.
--
"Mastürbasyon olduğu ise tamamen doğrudur, aksi iddia edilmemelidir. Aynı zamanda "şişmenin"* de
doğal yollardan hiç de kolay olmadığı, yıllar gerektirdiği aktivite"
şişmenin tanımı nedir? sen beceremedin diye doğal yolla yapmak zor olmaz. hee mast. hee..
--
"ayrıca baklava karın kaslarına sahip olmanız ıcın yıllar gerektırebılecek spor"
1 yılda allahını yaparsın baklavanın. alakası bile yok.
--
"alınan kaliteli proteinler sayesinde çok kısa surede kaslarda asiri belirgin gelişmeler saglayabileceğiniz spor. tabi protein konusunda çok dikkat etmek gerekmektedir zira soz konusu olan organ karacigerdir. "
karaciger/bobrekte sorun yoksa eger fazlası zarar yaratmaz.
--
"erkeklerin kadınlar tarafından çok beğenileceklerini sanarak yaptıkları ve giderek üçgen bir vücuda sahip oldukları; ama kadınların üçgen bir vücuttan pek haz almadıklarını düşünürsek pek de sevmedikleri spor etkinliği."
emin ol su an sana kac kiz bakiyorsa, biraz daha kas yap daha cok kiz bakacaktir.
--
"olumlu sonuç almak için psikopatlık derecesinde hırs gerektiren spor."
hayır, insan gibi calismak yetiyor.
--
"en fazla ego tatmini sağlayan spordur. vücut geliştirme yapanlar bir süre sonra kendilerini aynanın önünden alamaz."
tabi biz ayna ile yaşıyoruz.
--
"yüzme yada koşu ile takviye edilirse 10 numara olan spor dalıdır."
alakası bile yok. inanılmaz derece alakası yok hatta.
--
"aptalca bi nanedir. mesela ben de vücudumu geliştirsem o zaman benden önce vücudunu geliştirmişler gibi olucam yani sınır belli ne kasıyorsun boş yere. neymiş spormuş bu, bakalım en iyi göt kası kimde. bu sapkınlık değil de nedir allasen. tamam, kasınız olsun sevin onları yağlı göbekli bir adam da olmayın ama abartmayın a.q. manyadınız mı. sonra t-shirtü patlatacak gibi gösterince kaslarınızı hiç güzel olmuyorsunuz. rahatsız edicisiniz, sizinle koridorda yanyana yürüyememiyoruz maşallah geniş aracın kendisisiniz. bir yere otursanız insanların kaslarınızı en iyi açıdan görmelerini sağlayacak pozisyonlara girersiniz. çok iğrençsiniz. nefret ediyorum vücut geiştirenlerden ayrıca öyle spora da sokim çok afedersiniz..."
sen bunu yazdın ve su an sporu bırakıyorum. haklısın cok igrenciz. ulan bunu yazan mı boş bu işi yapan mı boş arkadaş ya.
--
"geçici bir hevestir. vücudu geliştirmek kolay, zor olan o şekli korumaktır bunu başarmakta ömür boyu asker disipliniyle çalışmayı gerektirir."
hayır, geliştirmek korumaktan daha zordur. korumak daha kolaydır.
--
"Steroid kullanmanın yasak olduğu spor dalı.Küçük bir penise sahip olmak ve büyük para cezası ödemek istemiyorsanız steroidden uzak durun.Aminoasit hapları ve protein tozları gibi ürünlerle hedefinize ulaşın.Yasal ,kullanılabilir sporcu gıdaları için vücut geliştirme federasyonunun sitesine bakın."
steroid penis falan kücültmez. testisleri kücültür. bunun nedeni de testislerin atrofiye ugramasıdır, cünkü ürettigi test. ten daha fazlası dısardan gelmektedir. atın kale boş.
--
"bu spor genelde enine kasları geliştirir. ileriki yaşlarda sorun yaşamamak adına boyuna kasları daha çok çalıştıran yüzme koşu vb. ile vücut geliştirmeyi destekleyin. kendinizi dört dörtlük hissedeceksiniz.
birlikte başladığınız arkadaşlarınız 1 aya kalmaz bırakacaklardır sakın onlara uymayın.zuhaha ameleye bak gel biz maç yapalım diyenlere kulaklarınızı tıkayın zira onlar koca göbekleri ve merdivende bile nefes nefese kalmalarıyla otomatikman göt olacaklardır."
enine boyuna diye bir şey yok. yüzme ile kıyaslanamaz. koşu ile de vücut geliştirmenin alakası yoktur yüzmenin de. endurance başka hypertrophy başka.
--
"saglik icin degil tamamen ego tatmini icin yapilan spordur. saglikli olmak istiyorum ben yihuu diye vucut gelistirme mi yapilir lan. yuzersin, kosarsin ne biliyim olmadi tirmanirsin falan. yalanin biri bin para arkadas. kimi yiyosunuz ya. bu "spor"a baslayan her yigidin ilk hedefi kari goturmektir. nokta."
evet vücut gelistirme yapilir. git iki anatomi ogren. kas calismak diger her şeyden yararlıdır. kas calismasının optimumu tüm motor üniteleri aktif edilerke yapilir, tüm motor üniteleri de failure da aktif olur. yani can yakanından, no pain no gain. sallamayın. nokta.
--
"bir insan, vücudunun iki katı protein almak zorunda olduğu için dışarıdan katkı kaçınılmazdır. doğal yollarla gerekli proteini almak oldukça zordur.
ayrıca gücün sınırlarına gelindiğinde creatin,
yorgun olunan, antrenmana gidilmek istenmeyen günler için pump etkili ürünler,
damarlı bir görünün ve akışın daha rahat sağlanması için arginine içeren ürünler alınabilir.
ilk üç ay için supplement kullanılması önerilmez.
ayrıca bu işte herkes çok bilgilidir. o öyle olmaz, o hareket öyle yapılmaz, ya sen şu ürünü kullansana, benim kolum şu kadar, şunları yesene diyen çok olur. o yüzden bu tarz kişilere kulak asılmamalı. herkes kendi vücudunu tanıyıp ona göre hareket etmeli."
takviye creatine almadan da vücut yaparsın. hiç supplement kullanmadan da vücut yaparsın. o yüzden bunu bunu alın demeyin.
--
"
boş iş diyen bir adam misal ben;
çoğu dövüş sanatını yapmış, ve yarıştığı bu dövüş sanatlarının hepsinde başarıları olan,
uzunca bir süre boks milli takım kaptanlığını yapmış,
böyle adamları gördükce hiç vay anasını demeyip, boks yaparken bunlar gibilerini daha rahat yenen,
bir adam olarak diyorum ki;
boş iştir."
senelerce profesyonel spor yapıp böyle konuşuyorsan kusura bakma ama bu işi yanlış yapmışsın. ben de boks boş iştir, ben yıllarca vücut geliştirme yaptım diye sana cevap verebilirim. boks yaparken vücut geliştirme yapanı tabii ki yenersin. bir güreşçi gelsin de boks boş iş lan ben hepsini dövdüm desin. aa... olmaz di mi? cünkü başka sporlar. evet cünkü başka sporlar.
--
"yakın dövüşle kesinlikle kıyaslanmayacak, görüntüye önem verenlerin işidir.
bir judo,güreş,boks yaparak elde edilen vucut yıllarca hiç bir şey yapmasanız bile şeklini kaybetmez,
ama body building yapanlar 50 yaşında kalpte sentetik kapak,karaciğer yarısı alınmış durumda olabilirler."
alakası bile yok. kas nasıl büyür, nasıl calisir az bilseydiniz böyle cahil bir şey soylemezdiniz. alakası bile yok. alakası bile yok. alakası bile yok.
--
"profesyonel yüzücülerin vücütlarının ardındaki sırdır. Yüzmeyle kıyaslanamayakcak kadar daha fazla kas sağlar. Fakat; ortaya çıkan şeklin sadece daha fazla ağırlık kaldırmaya yarıyor olması -bana göre- çok saçmadır. evet güzel gözükebilir ama çöp gibi kollar, artı kayık gibi dengeli ve uzun bir vücut tercihimdir.**
"
yüzücülerde kas falan olmaz siz nasıl izliyorsunuz? ortaya cikan şekil zaten daha cok agirlik kaldırdıgı icin cikiyor ortaya. nasıl bir mantık yaptınız anlamıyorum. hey allahım.
teşekkürler. daha fazla dayanamadım daha 8 sayfa vardı.
herkesin hakkında çok bildiği spordur. facebook gruplarında, sözlüklerde, forumlarda, herkes uzmandır. herkes supplementlerin ne olduğunu bilir, herkes vücudun enerji üretiminden, atpsinden, glikojen depolarından haberdardır. hatta bazıları 2 ay gider, ama ingilizce forumlarda takıldığı için her şeyi biliyor edasında atıp tutar.
şöyle söyleyeyim, siz anlayın.
squat iyidir, ama dizlere zararı var diyen adam görürseniz,
deadlift iyidir ama bel için riskli diyen adam görürseniz,
squat ve deadlift iyidir diyip bunları 30 kilo ile yapan adam görürseniz, kibarca uzaklaşın.
ayrıca "ben nasıl kas yapıcam" diye soru soran tiplere cevap vermeyenlerdir genelde bu işten anlayanlar.
