barça'nın 2-0 öne geçtiği maç. adamlar şiir gibi yahu. messi'li veya messi'siz hiç fark etmez, resmen futbol izlediğimi anlıyorum. kimse de gelip athletic bilbao 10 kişi kaldı ondan böyle diye bık bık etmesin, sokarım.
teniste bir yılda düzenlenen 4 grand slam turnuvasını **** aynı yıl içinde kazanmaya verilen addır. erkeklerde tarihte bunu başaran sadece iki tenisçi vardır. don budge (1938) ve rod laver (1962, 1969). ikisi de open era döneminden öncedir, open era sonrası bunu başarabilen erkek tenisçi yoktur. kadınlarda ise üç tenisçi bu başarıya ulaşmıştır. maureen connolly (1953), margaret smith court (1970) ve steffi graf(1988). kadınlarda open era dönemi sonrası bunu başaran tek tenisçi steffi graf'tır tarihten de anlaşılabileceği üzere. steffi graf o yıl ayrıca olimpiyat şampiyonu da olup tarihte golden slam yapan ilk tenisçi de olmuştur. gerçi o biraz steffi graf yapınca uydurulan bir terimdir...
2. tur itibariyle heyecanın iyice artacağı turnuvadır.
eşleşmelerde şüphesiz dün dönen ali cengiz oyunları dikkat çekti. faka basan yunanistan oldu. şimdi 2. turda ispanya'yı yenip kendi sıçtıkları boku temizlemek zorundalar. ama işleri hiç kolay olmayacak. zira ispanya her ne kadar grupta 2 maç kaybetse de, bu aşamadan sonra kesinlikle daha iyi olacaktır. kanada maçında da az çok bunun sinyalini verdiler zaten. üstelik yunanistan her ne kadar dün rusya'ya bilerek kaybetse de, bu turnuvada istediği zamanlarda da pek bir şey oynayamadı. savunmaları bildiğimiz kadar iyi değil, şut yüzdeleri inanılmaz düşük, takım görüntüsünden çok uzaktalar, geriye koşamıyorlar vs... ispanya, hem kalite açısından, hem form durumu açısından, hem de bu tarz maçları iyi oynayabilme açısından yunanistan'dan daha iyi durumda şu an. maçın da favorisi ispanya tabii.
bu eşleşmenin galibiyle sırbistan-hırvatistan galibi oynayacak. hırvatistan fazla etkileyici değildi bu turnuvada. sırbistan da çok iyi durumda değil ama dünya şampiyonası öncesi yunanistan ile oynadıkları meşhur hazırlık maçında çıkan olaylardan dolayı ceza alan krstic'in cezası bitti ve cezasından sonra oynadığı ilk önemli maç olan arjantin maçında takım için ne kadar önemli ve kilit bir oyuncu olduğunu gösterdi. teodosic'in iyi bir gününde sırbistan'ın hırvatistan'a kaybetmesi gerçekten çok zor. amma velakin, bu eşleşmenin galibi, ki bence sırbistan, çeyrek finalde ne yapar ispanya-yunanistan galibine karşı, orası muamma. oldukça zor bir çeyrek burası. yarı finale kadar sırbistan, ispanya ve yunanistan'dan ikisinin elenecek olması ilginç olacak.
türkiye, son anda fransa ile eşleşti. bazıları sevmedi bunu biliyorum ama çok da önemli olduğunu düşünmüyorum. yeni zelanda'dan çok daha iyi bir takım değiller. ispanya galibiyetleri dışında pek bir numaralarını göremedik ve bizim alan savunmamıza karşı yeni zelanda, fransa'ya nazaran çok daha etkili olabilir iyi şutörleriyle. fransa turnuvada tunus, iran gibi takımlar dışında muhtemelen en kötü şut atan takım. atletikleri dışında bize sorun çıkartacak pek bir numaraları olduğunu düşünmüyorum. tony parker'lı hallerini yenmiştik geçen sene 2 defa, bu kez daha da rahat olmasını umuyorum. ancak çeyrek finaldeki slovenya maçı çok zor olacak. genelde büyük turnuvalara iyi başlayıp sonra batıran bir takım olarak ün yaptık son senelerde, baskı anlarında her zaman kötü tercihler yapıyoruz vs.. bu kez evimizde oynamamız bunu değiştirebilir. ama ters etki yapıp seyirci baskısına da girebiliriz. o anki duruma bağlı bir şey bu. slovenya, gününde olduğunda üçlük atışlarla başımızı ağrıtabileceği gibi, oyunun diğer yönlerinde de oldukça iyi iş çıkartan bir takım. guard bölgesinde bizden daha iyiler. uzunlarda biz daha iyiyiz ama ömer aşık ve semih erden gibi baskı altında oynama konusunda pek tecrübesi olmayan oyuncular, kağıt üzerindeki bu üstünlüğü ne kadar değerlendirebilir, şüpheli. yine de ciddi bir şansımız var slovenya'ya karşı.
abd yarı finale kadar çok rahat gelecek. orada litvanya, arjantin veya brezilya'dan biri biraz zorlayabilir ama yine de finale çıkacaklarını düşünüyorum. zira o kadar kolay bir yere düştüler ki, yarı finale kadar birinci viteste bile gelebilirler. karşılarında çok zorlu yoldan gelmiş bir takıma karşı çok diri çıkacaklar. ayrıca kaliteleri de ortada...
abartılan olay. bir kız olarak, kendi sınıfımda çoğu erkekten daha iyi biliyorum nadiren futbol izlememe rağmen. ama erkekler hala bunu dalga konusu yapmaktan vazgeçmedi maalesef.
galatasaray cafe crown'ın açık ara en kalite oyuncusu. lakin, 4 yabancıdan biri jasaitis gibi üst seviye bir oyuncuyken, diğerlerinin mike wilkinson, radoslav rancik, darius washington falan olması bambaşka.
he, adam fenerbahçe derbisi için sabırsızlanıyorum falan demiş, ne diyim, inşallah o 10 bin kişilik abdi ipekçi'yi doldurur bizim taraftar da, adamın yaptığı heyecan boşa gitmez.
us open'daki ikinci turunun ardından tayland'ın bangkok şehrinde düzenlenen atp tour turnuvasında 3 elemeyi geçip ana tabloya kalmış, ardından ilk turda dünyanın 40 numarası benjamin becker'i ilk setini kaybettiği maçta devirmiş, ikinci turda avusturyalı jürgen melzer'e 2 sette kaybetmiş olan milli tenisçimiz.
bu turnuvadan sonra gittiği japonya'da, yine bir atp tour turnuvasında, rakuten open'da 2 elemeyi geçerek mücadele etti, şanssız kura sonucu ilk turda dünya 13 numarası gael monfils ile eşleşerek turnuvaya veda etti. bu hafta da stockholm'de eleme oynadı, ama elemelerin ikinci turunda 2008 junior wimbledon finalisti, finli genç yetenek henri kontinen'e kaybetti. haftaya atp tour kapsamında düzenlenen turnuvada, st. petersburg'da olacak, sonraki hafta astana'da bir challenger turnuvası oynayarak sezonu kapatacak.
şu anda dünya sıralamasında 153. basamakta bulunuyor ve bu, onun en iyi derecesi. sezonu ilk 150 içinde bitirmesini bekliyoruz..