ilk defa geçen gün bir sabah uyandığımda annem ya da babamın yatağında ölü olduğunu düşündüm. ne yapardım dedim. az kaldığını hissediyorum artık. zaman o kadar çabuk geçiyor ki. onlar yaşlanıyor, ben yaşlanıyorum, sonra bir gün onlar gidiyor. anne ve babamızın hala hayatta olması aslında o kadar büyük bir değer ki bizim için, farkında değiliz.
burada kız olduklarına dair bas bas bağıran tarzda entry girenlerinin gerizekalı yahut türkiye gerçekleriyle henüz yüzleşmemiş olanlar olduğunu düşünüyorum.
edit: bir adet beyinless "erkekler cinsiyetlerini gözümüze sokuyor bişey olmuyor da vıdı vıdı" demiş. ben bu ülkede kızlar tarafından sadece erkek olduğu için rahatsız edilen bir erkek görmedim. bakın rahatsız edilen. bi kere bu ülkede kızların kendisine mesajlar atmasından rahatsız olacak erkek de %1'dir, bu bile ikisinin aynı şey olmadığına kanıt aq. kadınların en büyük düşmanı yine kadınlar.
bu sözlükte kız sanılarak bir umut mesajlar atılan nice erkek var aq siz neyin kafasını yaşıyorsunuz? illa bir gün kendilerine gelen imgur linkinde yarak görecekler ki akıllansınlar.
hem zeki hem gerizekalı olmak gibidir. bu mümkünse o da mümkündür.
yemin ederim böyle saçmalıklara cevap verecek enerjim kalmadı artık. insanlar bu kadar aptallaştı mı lan?
kardeşim türkçü'ysen türkçü'sündür, solcuysan solcu. solculuk demek bir kere en baştan ırkları unutmak demek. solculuk = enternasyonalizm.
bu da yeni çıktı aq. sağcılarda çok fazla entel insan olmadığı için millete solculuk havalı geliyor. ama aynı zamanda solculuğun düşünce yapısı kafasına uymuyor. o yüzden kendini başka kalıplara sokmaya çalışıyor millet.
edit: solculuk ya da sağcılığın dinle alakası yoktur. ateist bir türkçü sağcıdır, dindar bir sosyalist solcudur. modernlikten yana, çağdaş ama ırkçı olmak sizi solcu yapmaz. aynı zamanda beş vakit namaz kılıp ırkına önem vermeden her millete eşit yaklaşmak sizi sağcı yobaz yapmaz.
değişen bir şey olmayacaktır. göz göre göre neden bu işe girişiliyor aklım almıyor. türkiye'de konjonktür değişmedikçe akp artık tek başına iktidar olamayacaktır, ama %40'ın altına da düşmeyecektir. hdp baraj altına düşmeyecek, chp de %30'u göremeyecektir. mhp zaten terörereöreö diyerek %15-20 arasında dolanır. koskoca kelli felli adamlar zaten ekonomisi sıkıntıda olan bir ülkeyi boş yere oyalıyorlar. azılı akp düşmanı olmama rağmen sırf ülke düzlüğe çıksın, ortam yumuşasın, birbirine nefretle düşman kesilen insanlar tekrar barışsın ve hükümette hiç değilse otokontrol olsun diye chp-akp koalisyonuna razıydım. onu da beceremediniz. becerebildiğiniz tek şey halk zaten. onlar da becerilmekten memnun.
ben bunu hep "nusret may'ın gemisi" sanıyordum. nusret may diye bir adam varmış ve onun gemisiyle ilgili bir hikayesi var diye düşünüyordum. ehehe şaka şaka mal mıyım ben öyle sanıcam. ama öyle sansam güzel bi hikaye olmaz mıydı? evet olurdu. ama öyle sanmadım işte napalım, boş verin üzülmeye değmez.
benim güzel şehrim.
yalova tabelası gördüğünüz bir yerden, üzeri çizili bir yalova tabelası göreceğiniz bir başka yere gitmenizin yürüyerek 30 ila 45 dakika alacağı şehirdir. merkezi için konuşuyorum tabiki. eğer merkezinde oturuyorsanız, yalovalılarca dağın başı diye tabir edilen bir yerden bile tempolu yürüyerek 20-25 dakikada sahile ulaşabilirsiniz.
minik, tatlı bir ildir yalova. neyin nerede olduğu bellidir. bir yere ulaşmaya çalışırken kafanızın karışması imkansızdır, çünkü oldukça basit bir yerleşim vardır. iki yanında sıralı ağaçlar dizili olan sahili tüm şehrin toplanma noktasıdır. sahilde, karşısında istanbul ve adalar manzarası olan işletmeler dizilidir.
eğer aşırı sosyetik değilseniz her aktiviteyi gerçekleştirebileceğiniz bir şehirdir yalova. bowling hariç.* bu vesileyle şehre bowling salonu açacak bir girişimciye de sesimizi duyurmuş olalım.* şehirde üç büyük avm var ama bir tanesine bowling salonu açmak kimsenin aklına gelmiyor, ilginç.
merkezinde oturuyorsanız zaten tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabilir ve istediğinizde sosyalleşebilirsiniz. eğer farklı arayışlar içerisinde olan bir insansanız ilçelerinde bir çok aktiviteyi gerçekleştirebilirsiniz. örneğin plajları ve gece kulüpleriyle çınarcık, doğal güzellikleriyle de termal çok ünlüdür. çınarcık ve termal'de bir çok şelale, yürüyüş yolu, dipsiz göller ve yaylalar vardır. zaten bu bölgede bir yürüyüş parkuru vardır ve bildiğim kadarıyla internet üzerinden bir çok grup toplanarak burada aktiviteler düzenlemektedir.
olur ya, diyelim ki sıkıldınız ve burada sizi çeken bir aktivite yok. o halde:
40 dakikada istanbul anadolu yakasına,
1.5 saatte istanbul avrupa yakasına,
45-50 dakikada izmit'e,
1 saat ila 1 saat 15 dakikaya da bursa'ya gidebilirsiniz. soruyorum size, türkiye'nin başka hangi ilinde böyle bir imkan var. bırakın türkiye'nin başka bir ilini, istanbul avcılarda oturan bir insanın kadıköy'e geçmesi ne kadar sürüyor? türkiye'nin üç büyük şehrine ortalama 1-1.5 saatte ulaşabileceğiniz, ama aynı zamanda bu üç büyük şehrin keşmekeşinden ve beton yığınından uzakta kafanız rahat yaşayabileceğiniz bir şehirdir yalova.
not: yalova'da hiçbir şey yok yhaaaa diyen arkadaşlarınızın ağzına kürekle vurmanız özel ricamdır.
şunu da ekleyeyim, bursalı olan veya oradan geçmiş olanlar bilir; yol üzerinde ikea ve anatolium diye bir avm var. bizim evden oraya 35 dakikada gitmişliğimiz vardır.* canımız sıkılınca 1 saatte adalara gitmişliğimiz vardır.
tam yatağa girdim, yatmadan önce telefonla biraz takılıyordum ki resmen bana doğru yaklaşan bir uğultu duydum. bildiğin böyle derinden gelen bir ses duydum ve 1-2 saniye sonra sallanmaya başladık. acaba sadece ben mi duydum o sesi sözlük?
- başganım kürt meselesini n'apcaz?
+ beş bin komando verin çözerim!
- başganım kıbrıs meselesini n'apcaz?
+ iki bin komando verin çözerim!
- başganım avrupa birliği?
+ on bin kom.. hasttir o öyle değildi lan?!?
galiba 4-5 yaşındaydım, annemle pazara gitmiştik. annem havuç alırken ben de bir tane kapmıştım oradan. ama tabiki bunun kötü bir şey olduğunu, hırsızlık olduğunu falan bilmiyordum. öyle canın isteyince bir tane alabilirsin oradan diye düşünüyordum. sonra annem alışverişi bitirince söylemiştim, annem de gerçekten mi diye sert bir şekilde sorunca yaptığımın kötü bir şey olduğunu anlayıp biraz da çekinip, yok yok poşetten aldım demiştim. ilk ve son hırsızlığım budur. ayrıca kriz yönetimi ve süreç yürütmeye dair de ilk tecrümbemdir. *
çünkü ırkçıyım. çünkü dünya üzerindeki bilmem kaç milyon kürt'ün aynı özelliklere sahip olduğunu düşünüyorum. zaten zombi bunlar, hepsi aynı şekilde yaşayıp hareket ediyorlar. arada bir tek tük iyileri çıkıyor tabi, ama onlar sayılmaz ki ehehe. hem benim de kürt arkadaşlarım var iyi olanlar onlar zaten. tanımadıklarım pis. hem bu kürtler anasının karnından çıktığı gibi biji apo biji apo diye ağlıyorlarmış. hatta bir doktor arkadaşım birisinin anasının karnında kalaşnikofla doğduğunu söyledi ve tabiki ona inandım, çünkü kürtler doğuştan kötü yaratıklardır.
bunun tam tersinin farklı bir versiyonuyla karşılaşmıştım. adam müslüman ama büyüye inanmıyor. hatta büyünün var olduğu kuran'da var falan deyince adam gülüp öyle saçma şey mi olur diye reddediyordu. daha kendi dinini tanımayan adamlar mevcutken, bu çok da şaşırılacak bir durum değil.
istisnasız her sene haberlere çıkan adam. ben ilk gördüğümde 90 yaşında falandı, şimdi 95'miş yazılanlara göre. bir nevi antalya'ya yaz bu sene erken geldi veya son 1000 yılın en soğuk kışı gibi bir haber kaynağı. en yakın rakibi kanserin çaresi bulundudur.
gerçi 90larında olduğunu ilk öğrendiğimde okkalı bir hassiktir çekmişliğim vardır.
hayatta başka bir şeye bağlanamayan insanların, kendini başka bir şeyle tatmin edemeyen insanların*, kendini bir şeye ait hissetmek için başvurduğu iğrenç yöntem.
edit: ahaha eskiden hiç değilse ırkçılar ırkçı olduğunu kabul etmezdi. nasıl iğrenç, gerizekalı bir nesil geliyorsa adam ırkçı olduğunu kabul ediyor ve bu entry'yi üzerine alınıp eksiliyor. aferin kardeşim şimdi ırkını yücelttin!! ajdhskgjfh.