bugün
- erdoğan'ın mülteci sevdası19
- bu gece intihar edeceğim20
- jose mourinho16
- enes kanter'in cemaate 110 milyon dolar vermesi27
- kadir mısırlıoğlu seven mhp'li sorunsalı13
- eskorta 220 bin lira gönderen adam8
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba12
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz32
- siyasal islamcıların aslında kötü olmaması14
- beli açıp kot şort giymek10
- ahmet uğurlu16
- ismail kartal9
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün15
- sözlüğün en güzel kızından aldığım iltifat11
- icardi19059
- barbara palvin'in aldatılması10
- ağızdan çiş kokusu gelmesi15
- magicovento cesurluğu12
- üçten fazla dövmesi olan kız12
- sağlık bakanının suriyeli rakamları12
- türbanlıların açık kızlara çok öfkeli olması10
- fenerbahçe seneye sistemi yenebilecek mi13
- galatasaray'ın en son kırmızı kart gördüğü derbi10
- amında oyalanmak istiyorum11
- kadir mısıroğlu'na bir söz bırak13
- albay kemal18
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri10
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür15
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi14
- dinci zekası8
- magicovento38
- cennette ergenliğe yeni giren eşleriniz olacak30
- hoşlandığı erkek tezgahtar çıkınca ağlayan kız12
- ben 76 yaşındayım beni tahrik ediyorsun15
- avrupalılar niye mülteci istemiyor sorunsalı10
- sözlük kızları sözlük erkeklerine yazıyor mudur17
- pedofiller niye uyutulmuyor sorunsalı8
- bir erkeğin bir kadına çicek alması16
- almanyada hilafet gösterisi12
- 99 098 146 tl satılan saat12
- 28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi20
- almanya türkiye emeklilik karşılaştırması11
- atatürkün mason localarını kapattırması13
- atatürk'ün kuran'ı kerim'i tercüme ettirmesi8
- d varank21
- uzun entry giren erkek9
- ayak fotosu isteyen yazarlar9
- zalbert ramstein den alt dudak almak8
- hiç aldatmayan erkekte sorun vardır9
- kadınların erkeklerden üstün olduğu konular18
sevdiği entry'ler
Allah bereket versindir.
bugün konumuz "tatil"
ihtiyacımız olup olmamasından bağımsız bize sosyal medyanın ve çevrenin pompaladığı bir tatile git baskısı vardır ve genelde tatil deniz kum şezlong sahilde rakı içmeli olarak yazın yapılır.
ve bu baskı tatile gidemeyen kişilerde yaz anksiyetesi yaratır. buyrunuz bir anksiyete daha.
ya da kış tatili vardır ki onda da kayağa gitmelisindir.
burada önemli olan; tüm dış etkenlerden bağımsız işten izin aldığımız o kısıtlı sürede her gün kafamızı mesgul eden şeylerden uzaklaştırıp bize neyin iyi geleceğidir.
ve bu yeryüzünde tek bir tip insan olmadığından herkes için çeşitlilik gösterecektir ama biz bu konuda da tek yumurta ikizi gibi davranmaya devam etmekteyizdir.
bunun yanından tatilden çok şey bekleriz.
sanki tatil bizi yenileyecektir ve biz dimdinç, yüzümüz ışıldar bir şekilde döneceğizdir.
Böyle olmuyorsa bir problemdir.
Bakın tatilden kişiye söylenen cümlelere;
tatil sana yaramış, parlıyorsun.
çok canlı, enerjik gözüküyorsun.
eee tatile de gittin iyi gelmedi mi ki?
eee tatile gittin yanmamışsın biraz yansaydın bari tatile gittiğin belli olsaydı haaagag bu da neyse.
neyse...
çok gerçekçi bir yerden tatil bize ne vaad ediyor? bunun üzerine düşünmeli.
ve tatilden beklentilerimizi çok gerçekçi bir yerde tutmalıyız. diye düşünüyorum.
öte yandan da o kadar sınırlı bir zamanımızı ayırıyoruz ki o kadar az ki bu zaman tüm beklentilerimizi o kısacık zamana yüklüyoruz:
dinlenme (uyuyayım, şezlongta yatayım, kitabımı okuyayım)
deneyim (buraya gelmişken şurayı da göreyim, şurdan atlyayaım, şuraya dalayım)
yemek (bunu şehre dönünce bulamam, şunu yiyeyim bunu tadayım)
eğlence ( bir desarj olayım, her zaman böyle fırsat olmuyor (konser, canlı müzik neyse))
az zaman çok beklenti sıkışmışlık hissi = tatil anksiyetesi
ihtiyacımız olup olmamasından bağımsız bize sosyal medyanın ve çevrenin pompaladığı bir tatile git baskısı vardır ve genelde tatil deniz kum şezlong sahilde rakı içmeli olarak yazın yapılır.
ve bu baskı tatile gidemeyen kişilerde yaz anksiyetesi yaratır. buyrunuz bir anksiyete daha.
ya da kış tatili vardır ki onda da kayağa gitmelisindir.
burada önemli olan; tüm dış etkenlerden bağımsız işten izin aldığımız o kısıtlı sürede her gün kafamızı mesgul eden şeylerden uzaklaştırıp bize neyin iyi geleceğidir.
ve bu yeryüzünde tek bir tip insan olmadığından herkes için çeşitlilik gösterecektir ama biz bu konuda da tek yumurta ikizi gibi davranmaya devam etmekteyizdir.
bunun yanından tatilden çok şey bekleriz.
sanki tatil bizi yenileyecektir ve biz dimdinç, yüzümüz ışıldar bir şekilde döneceğizdir.
Böyle olmuyorsa bir problemdir.
Bakın tatilden kişiye söylenen cümlelere;
tatil sana yaramış, parlıyorsun.
çok canlı, enerjik gözüküyorsun.
eee tatile de gittin iyi gelmedi mi ki?
eee tatile gittin yanmamışsın biraz yansaydın bari tatile gittiğin belli olsaydı haaagag bu da neyse.
neyse...
çok gerçekçi bir yerden tatil bize ne vaad ediyor? bunun üzerine düşünmeli.
ve tatilden beklentilerimizi çok gerçekçi bir yerde tutmalıyız. diye düşünüyorum.
öte yandan da o kadar sınırlı bir zamanımızı ayırıyoruz ki o kadar az ki bu zaman tüm beklentilerimizi o kısacık zamana yüklüyoruz:
dinlenme (uyuyayım, şezlongta yatayım, kitabımı okuyayım)
deneyim (buraya gelmişken şurayı da göreyim, şurdan atlyayaım, şuraya dalayım)
yemek (bunu şehre dönünce bulamam, şunu yiyeyim bunu tadayım)
eğlence ( bir desarj olayım, her zaman böyle fırsat olmuyor (konser, canlı müzik neyse))
az zaman çok beklenti sıkışmışlık hissi = tatil anksiyetesi