bugün
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu18
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak14
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz15
- anın görüntüsü21
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- anneler günü17
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- evlilik yaşı kaç olmalıdır11
- zall beceremiyorsan bırak git15
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor14
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi17
- icardi190512
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri9
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- doğum gününde hatırlanmamak13
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- icardi1905'in sözlüğü bozması12
- ismet gurbuz 202413
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı10
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- en dindar özelliğiniz25
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- ali koç9
- yorgun mermi10
- şizofreni11
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkeklerin sadakatsiz olması18
- türkiye den soğuma sebepleri11
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar15
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması23
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- uludağ sözlük kapatılacak11
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- cami tuvaletinin paralı olması9
entry'ler (20)
can yucel & guler yucel
(bkz: yasamak dugunse sen orada gelindin)
(bkz: yasamak dugunse sen orada gelindin)
datça'nın nazar boncugu.
bir digeri için;
(bkz: insan insanin kurdudur)
(bkz: insan insanin kurdudur)
cocukken bana sorduklarinda bu soruyu, ''sen sag gozunu mu cok seviyosun sol gozunu mu'' diye cevap verirmisim.kaliverirlermis oylece..oh olsun iste..
kitaptan bir alinti;
''az yedim çok içtim. hala içiyorum. alkolü kendime yakıştırdım. her türlü uyuşturucadan tattım. bağımlılıktan nefret ettim. gitmemi, terk etmemi engeller diye. ne bir maddeye ne bir insana bağlandım. sırf bunu kendime kanıtlamak için eroin kullandım, aşık oldum. ikisini de arkama bakmadan bırakıp gittim. geçmişe tükürüp geleceği çiğnedim. dünyayı bir oyuncağa çevirdim. ayak basmadığım yer kalmadı. kalan varsa, onları da amuda kalkar geçerim''
''az yedim çok içtim. hala içiyorum. alkolü kendime yakıştırdım. her türlü uyuşturucadan tattım. bağımlılıktan nefret ettim. gitmemi, terk etmemi engeller diye. ne bir maddeye ne bir insana bağlandım. sırf bunu kendime kanıtlamak için eroin kullandım, aşık oldum. ikisini de arkama bakmadan bırakıp gittim. geçmişe tükürüp geleceği çiğnedim. dünyayı bir oyuncağa çevirdim. ayak basmadığım yer kalmadı. kalan varsa, onları da amuda kalkar geçerim''
murathan mungan'in 1995 yilinda metis yayinlarindan çikan siir kitabinin ismi.
''daglarin kuytu tarihlerinde eskiya künyeleri
her dagin bir durusu vardir
asi gizleri (unutulmus ya da kilitli)
bir ceylanlar tanir,bir güller,bir orman
tümünü kundaklamis sis
müfrezeler gibi akmis ovadan(bir kez bile ardina donup bakmadan)
el yazmasi sevdalarda artakalmis sahtiyan..
''daglarin kuytu tarihlerinde eskiya künyeleri
her dagin bir durusu vardir
asi gizleri (unutulmus ya da kilitli)
bir ceylanlar tanir,bir güller,bir orman
tümünü kundaklamis sis
müfrezeler gibi akmis ovadan(bir kez bile ardina donup bakmadan)
el yazmasi sevdalarda artakalmis sahtiyan..
süper egonun, alkol alimi sonrasi hasar gormesiyle ortaya çikan durum.
suçlu degil,suça itilmis cocuklardir.
solistinin adinin bilge oldugu basarili grup.
''hayat, cinsel ilişkiyle bulaşan ölümcül bir hastalıktır''
(bkz: jacques dutronc)
(bkz: jacques dutronc)
dervis zaim bu film ile venedik'te ödül almistir.
''piçlerin çocukları olmaz. piçler, aşık oldukları kadınların kendilerini kurtaracaklarını düşünür. oysa hiçbir kadın dünyaya bir piçi kurtarmak için gelmemiştir. piçlere sır verilebilir. ölümleriyle son bulan sırdaşlıkları vardır. piçlerin cinsel hayatı düzensizdir.
piçlerin bedenleri ve akılları, diğer insanlarınkilerin aksine nasırlaşmaz. onların nasırlaşan tek yerleri ruhlarıdır. piçler sadece kendi aşklarına saygı duyarlar. en yakın dostlarının kadınlarına dil ve el uzatabilirler. bu durumda piç tabii ki suçlu, ancak piçlik meşrudur.
piçler düzensiz hayatlarında düzenli olarak içki içerler. belli sayıdaki kadehten sonra sarhoş olup sızarlar. sızdıkları yerin adı huzurdur. piçlerin babalarıyla olan ilişkileri mezar taşı kadar soğuk, yeni dökülmüş kan kadar sıcaktır. ''piçler insan öldüremedikleri, ağır suçlar işleyemedikleri, korkak ve hain oldukları için yaşadıkları yerleri zorunlu kalmadıkça terk edemezler. piçin davranış ve tercihlerini sadece bir başka piç kabul edilebilir olarak değerlendirir ve 'neden? ' diye sormaz. 'neden' sorusu piçliği yok eder.
''piçler açtı. piçler kirliydi. ter, toz ve çamur kokuyorlardı. üşüyorlardı. ama gülüyorlardı.''
(bkz: hakan günday)
piçlerin bedenleri ve akılları, diğer insanlarınkilerin aksine nasırlaşmaz. onların nasırlaşan tek yerleri ruhlarıdır. piçler sadece kendi aşklarına saygı duyarlar. en yakın dostlarının kadınlarına dil ve el uzatabilirler. bu durumda piç tabii ki suçlu, ancak piçlik meşrudur.
piçler düzensiz hayatlarında düzenli olarak içki içerler. belli sayıdaki kadehten sonra sarhoş olup sızarlar. sızdıkları yerin adı huzurdur. piçlerin babalarıyla olan ilişkileri mezar taşı kadar soğuk, yeni dökülmüş kan kadar sıcaktır. ''piçler insan öldüremedikleri, ağır suçlar işleyemedikleri, korkak ve hain oldukları için yaşadıkları yerleri zorunlu kalmadıkça terk edemezler. piçin davranış ve tercihlerini sadece bir başka piç kabul edilebilir olarak değerlendirir ve 'neden? ' diye sormaz. 'neden' sorusu piçliği yok eder.
''piçler açtı. piçler kirliydi. ter, toz ve çamur kokuyorlardı. üşüyorlardı. ama gülüyorlardı.''
(bkz: hakan günday)
bir zeki demirkubuz filmi.
film çoğunlukla yönetmenin evinin içinde geçiyor. eve sürekli insanlar gelip gidiyor.aslında hepimizin yaşamının birer bekleme odası olduğunu,bu bekleme odasına sürekli misafirlerin gelip gittiğini, bazılarının uzun, bazılarının kısa süreli konakladığını, ama sonunda yine bu bekleme odasında yalnız kaldığımızı çok sade bir biçimde anlatmış zeki demirkubuz.
film çoğunlukla yönetmenin evinin içinde geçiyor. eve sürekli insanlar gelip gidiyor.aslında hepimizin yaşamının birer bekleme odası olduğunu,bu bekleme odasına sürekli misafirlerin gelip gittiğini, bazılarının uzun, bazılarının kısa süreli konakladığını, ama sonunda yine bu bekleme odasında yalnız kaldığımızı çok sade bir biçimde anlatmış zeki demirkubuz.
cezmi ersöz cok güzel tanimlamistir bu durumu.
''o yıllar babalarımız ölürdü
biz çoktan ağlamış olurduk..''
''o yıllar babalarımız ölürdü
biz çoktan ağlamış olurduk..''
''soydaş anılarımın,ve yaralı bilincimin, ve tamir görmüş duyarlıklarımın yetmediği (rantiye duyarlıklarımın),ve tarih adına, ve toplum adına, birey adına, onur ve sevda adına fişlenmiş, ve onca bedende bıraktığı parmak izleri örselenmiş, ve güzelliği dahil onca sınavlara çekilmiş, kendimin sürekli muhaciri olarak, bir kez daha usul parmaklarla geçiyorum, henüz adlanmamış bir ayrılığı, daha şimdiden tutanaklarıma.
ve gene biliyorum ki,çok güçtür kapı eşiğine gelinmiş kapılardan, bir gecelik diyet ödeyip yüzgeri dönmek, ve dündüğünde beni bulamayacağını kuvvetle bilerek,şimdiden bir pusula bırakıyorum kapıya,okunması kolay bir yazıyla:
ayrılık!!''
(bkz: murathan mungan)
ve gene biliyorum ki,çok güçtür kapı eşiğine gelinmiş kapılardan, bir gecelik diyet ödeyip yüzgeri dönmek, ve dündüğünde beni bulamayacağını kuvvetle bilerek,şimdiden bir pusula bırakıyorum kapıya,okunması kolay bir yazıyla:
ayrılık!!''
(bkz: murathan mungan)