bugün

entry'ler (12)

ahmet ada

sıkı şair.

eskişehir soğuğu

sevdalıyım o soğuğa.

özgün ergen

özellikle şiirden dergisindeki deux ex machina yazısı ve şu şiiri ile hafızamda önemli yer edinmiş şair.

Değişim Saati

lekeli uçurtmalar sakladım cebimde, kederli
içimin mağara duvarına eğilip baktım

değilim artık
o değil
o küçük kız, sessiz, çekingen
ağzının kıyısında
tarlakuşları uçuran

erken büyümenin yası
birikiyor tırnaklarımda

değneğine binerek günleri tek tek ayrılmış
süpürge saçlı atımın
dünyayı savunabilir miyim
bütün kötülere karşı

ruhum kaç bin yıl
kendinde bir dansken
rüzgârla yarışan kadın

gülten akın

seni sevdim ,
seni birdenbire değil usul usul sevdim.
"uyandim bir sabah" gibi degil,
öyle degil nasıl yürür özsu dal uçlarına
ve gün ışığı sislerden düşsel ovalara
seni sevdim

söylenmemesi gerekenin şiiri

Mataramda Tuzlu Su

West Indies, Kızıl Elma, itaki, Maçin!
Uzun yola çıkmaya hüküm giydim.
Beyazların yöresinde nasibim kalmadı
yerlilerin topraklarına karşı şuç işledim
zorbaların arasında tehlikeli bir nifak
uyrukların arasında uygunsuz biriyim
vahşetim
beni baygın meyvaların lezzetinden kopardı
kendime dünyada bir
acı kök tadı seçtim
yakın yerde soluklanacak gölge bana yok
uzun yola çıkmaya hüküm giydim.

Uzak nedir?
Kendinin bile ücrasında yaşayan benim için
gidecek yer ne kadar uzak olabilir?
Başım açık, saçlarımı ikiye
ortadan ayırdım
kimin ülkesinden geçsem
şakaklarımda dövmeler beni ele verecek
cesur ve onurlu diyecekler
halbuki suskun ve kederliyim
korsanlardan kaptığım gürlek nara
işime yaramıyor
rençberlerin o rahat
ve oturmuş lehçesinden tiksinirim
boynumda
bana yargı yükleyenlerin
utançlarından yapılma mücevherler
sırtımda sağır kantarı gizli bilgilerin
mataramdaki suya tuz ekledim, azığım yok
uzun yola çıkmaya hüküm giydim.

Bir hayatı, ısmarlama bir hayatı bırakıyorum
görenler üstünde iyi duruyor derdi her bakışta
askerken kantinden satın aldığım cep aynası
bazı geceler çıkarken
uçarı bir gülümseyişle takındığım muşta
gibi lükslerim de burda kalacak
siparişi yargıcılar tarafından verilmiş
bu hayattan ne koku, ne yankı, ne de boya
taşımamı yasaklayan belgeyi imzaladım
burada bitti artık işim, ocağım yok
uzun yola çıkmaya hüküm giydim.

ismet Özel

gecenin şiiri

UNUTAMADIĞIM

Açardın,
Yalnızlığımda
Mavi ve yeşil,
Açardın.
Tavşan kanı, kınalı - berrak.
Yenerdim acıları, kahpelikleri...

Gitmek,
Gözlerinde gitmek sürgüne.
Yatmak,
Gözlerinde yatmak zindanı
Gözlerin hani?

"To be or not to be" değil.
"Cogito ergo sum" hiç değil...
Asıl iş, anlamak kaçınılmaz'ı,
Durdurulmaz çığı
Sonsuz akımı.

içmek,
Gözlerinde içmek ayışığını.
Varmak,
Gözlerinde varmak can tılsımına.
Gözlerin hani?

Canımın gizlisinde bir can idin ki
Kan değil sevdamız akardı geceye,
Sıktıkça cellad,
Kemendi...

Duymak,
Gözlerinde duymak üç - ağaçları
Susmak,
Gözlerinde susmak,
Ustura gibi...
Gözlerin hani?

Ahmed ARiF

yaran uyku sayıklamaları

Anne beş dakika daha, lütfen beş dakika sonra kalkıcam...

amatör

Olumsuz bir izlenimin ötesinde değildir.

münir özkul

Oyunculuğun ötesinde, insandır, vicdandır...

solculardan nefret etme nedenleri

Türkiye'nin solun gerçek anlamı hakkında bilgiye çok geç erişmesi. Sol düşüncenin güdülenmiş kimi bilgilerden ibaret kalması. Marx'ın kitaplarının yasaklanmasına kadar gider...

hayallerinden vazgecmek

Yine de vazgeçmemeli, sorgulamalı, düşlemeli.

özgün ergen

1988 Aydın doğumlu şair. 2011'de Hayal Yayınları etiketiyle yayımlanan Salgın adlı bir şiir kitabı vardır.

"Işıklar yönünü yitirmiş, bunlarla uğraşadurun
Ben çoktan
Sapıyorum kavşağından yaşamın"