bugün
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi9
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması14
- kızların yedek listesi9
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek9
- evlilik yaşı kaç olmalıdır12
- icardi1905'in sözlüğü bozması25
- cami tuvaletinin paralı olması11
- komşuyu arabanın arkasına bağlayıp sürüklemek19
- 007 slip don giysin kampanyası9
- erkeklerin sadakatsiz olması11
- okul müdürü nasıl korunabilirdi14
- anın görüntüsü10
- sözlüğün en güzel kızı olmanın dezavantajları14
- sözlüğe kız getirmek9
- motosikletle 210 km hız yapmak15
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim8
- libido düşmesi16
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız12
- istanbulda vurularak öldürülen okul müdürü14
- beni özlediniz mi doğru söyleyin12
- 1 85 boyunda zeki esprili yakışıklı kültürlü erkek8
- türkiye den soğuma sebepleri12
- niyetin ciddi mi klişesi12
- dünya bandırmalılar günü16
- sözlükte artık kızlar teklif edecek8
- bir erkeği cezbeden şeyler13
- insan olmaya ceyrek kala'yı eloande den kapmak17
- tamirciye veren kadın12
- karşı cinse giyim önerileri13
- platonik aşkın kalp kıran davranışları17
- eric bana9
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak21
- sözlük yazarlarının tatlıları13
- bir kızı kucakta zıplatmak10
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler13
- şu an hissedilen duygu17
- burnumuzun dibindeki adaların yunanistan ın olması13
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar13
- can yaman erkekse sözlük erkekleri ne16
- psikolog fiyatları16
- ithalat ile ülke döndürmeyi marifet diye satmak8
- 2023 2024 sezonu lig şampiyonu9
- flörtü eleme sebepleri8
- uludağ sözlük discord grubu8
entry'ler (99)
Sadece soy isminin 'kâğıt' oluşu üzerine 'söz sükûtsa, hüseyin kâğıt' gibi fantastik aforizmaların yer aldığı yeni facebook hüseyin kâğıt hayran sayfası.
https://m.facebook.com/huseyinkagitaforizmalari/
https://m.facebook.com/huseyinkagitaforizmalari/
aydan gelen suya, gider yapılır.
porto teknik direktörünün yerinde kim olsa ilk yarı sonlarında kırmızı kart yiyen futbolcuyu bundan sonra maçı izletmeye bile getirtmez heralde. o elemanları çıktıktan sonra iki kat fazla gol attılar. adamın zararı faydasından fazla. *
meybuzu bireyin kendi* alır,
magnumu baba,dayı,amca ve bilumum mayışlı büyükler.
(bkz: 90 larda magnum için yalvarmak)
magnumu baba,dayı,amca ve bilumum mayışlı büyükler.
(bkz: 90 larda magnum için yalvarmak)
bunu mu demek istediniz?
(bkz: çikın)
(bkz: çikın)
bitteri hemen biter. sırf bu çeşidi için hemen hemen her gün heyecanlanarak
"yarın olsa kahvaltı zamanı gelse o sarelle'nin altın renkli kapağını açsam diyorum. off mis!"
şu an için hatta hayatın tek anlamıdır.
"yarın olsa kahvaltı zamanı gelse o sarelle'nin altın renkli kapağını açsam diyorum. off mis!"
şu an için hatta hayatın tek anlamıdır.
yedikten sonra nutella'nın tipine bile bakmaz olursunuz...
gülmelerin bitiminde o biçim ders de alınan baş yapıt bir filmdir.
--spoiler--
patronunca bazı kurnazlıklara alet edilen saf bir işçidir. hile hurda bilmediğinden patronla uyuşmaz, kovulur. kovulmuş ve ayak takımı bir adam olduğundan ve dolaysıyla kendisine kız verilmediğinden genç kızı arkadaşın gazıyla kaçırmak ister. hem de halıya yanlışlıkla annesini koyup kaçırarak... ve daha da önemlisi niye ve nereye kaçırdığını bilmeden... kendini ele verir başaramaz. tam bu pozisyonda boş boş dolanırken amerikan konsolosluğundan gelen bir araba bu gencin amerika'daki akrabasından kendisine bir miras kaldığını haber verir. kendisini sırtlamaya gelenler sokağı bayram yerine çevirir. artık o el üstündedir. ve etrafındaki tüm kalleş adamlar bu adamın iti köpeği olur. ancak bir ordu kadar insan mirasını teslim almaya gittiğinde
mirasın sadece bir eşek olduğunun görür. burda gence sövmeler mi tükürmeler mi dersin artık... velhasıl eşeğiyle yalnız kalır. ama midesinde en azından elmas filan gizlendiğini düşünüp eşeğin filmini çeker fekat eşeğin sadece gazının olduğu anlaşılır. ama o elmas bulunmuş gibi davranarak tüm insanları karşısında eşeğe çevirmeye başlar... etrafında paraya tapan herkesi maymuna döndürür... şöyle: eşeğin altına teşti koydurtup her kakasını yapışında içinden çıkacak elması nöbetle kontrol etsin diye sevdiği kızın babasını, patronu ortaklarını filan iyice yerin dibine sokup intikamını alır...
ve işte tüm bu olanların ardından yine boş boş sokaklarda dolanırken "e, şimdi neyapacam?" cümlesi vardır ki filmin en hoşuma giden yeriydi diyebilirim.. adam intikamı almış.. ama "e, şimdi ne yapacam?" diyor ya... güle misin ağlaya mısın? böyle tuhaf bir ruh halinin üzerine 1 mayıs işçi yürüyüşünü farkedip hemen aralarına karışıp sloganlarına eşlik eder...
--spoiler--
izleyen çoktur; ama izlemeyen varsa gidip mutlaka bir baksın.
--spoiler--
patronunca bazı kurnazlıklara alet edilen saf bir işçidir. hile hurda bilmediğinden patronla uyuşmaz, kovulur. kovulmuş ve ayak takımı bir adam olduğundan ve dolaysıyla kendisine kız verilmediğinden genç kızı arkadaşın gazıyla kaçırmak ister. hem de halıya yanlışlıkla annesini koyup kaçırarak... ve daha da önemlisi niye ve nereye kaçırdığını bilmeden... kendini ele verir başaramaz. tam bu pozisyonda boş boş dolanırken amerikan konsolosluğundan gelen bir araba bu gencin amerika'daki akrabasından kendisine bir miras kaldığını haber verir. kendisini sırtlamaya gelenler sokağı bayram yerine çevirir. artık o el üstündedir. ve etrafındaki tüm kalleş adamlar bu adamın iti köpeği olur. ancak bir ordu kadar insan mirasını teslim almaya gittiğinde
mirasın sadece bir eşek olduğunun görür. burda gence sövmeler mi tükürmeler mi dersin artık... velhasıl eşeğiyle yalnız kalır. ama midesinde en azından elmas filan gizlendiğini düşünüp eşeğin filmini çeker fekat eşeğin sadece gazının olduğu anlaşılır. ama o elmas bulunmuş gibi davranarak tüm insanları karşısında eşeğe çevirmeye başlar... etrafında paraya tapan herkesi maymuna döndürür... şöyle: eşeğin altına teşti koydurtup her kakasını yapışında içinden çıkacak elması nöbetle kontrol etsin diye sevdiği kızın babasını, patronu ortaklarını filan iyice yerin dibine sokup intikamını alır...
ve işte tüm bu olanların ardından yine boş boş sokaklarda dolanırken "e, şimdi neyapacam?" cümlesi vardır ki filmin en hoşuma giden yeriydi diyebilirim.. adam intikamı almış.. ama "e, şimdi ne yapacam?" diyor ya... güle misin ağlaya mısın? böyle tuhaf bir ruh halinin üzerine 1 mayıs işçi yürüyüşünü farkedip hemen aralarına karışıp sloganlarına eşlik eder...
--spoiler--
izleyen çoktur; ama izlemeyen varsa gidip mutlaka bir baksın.
eğer o "köşeyi dönen adam" filmiyse gülmelerin bitiminde o biçim ders de alınır...
--spoiler--
patronunca bazı kurnazlıklara alet edilen saf bir işçidir. hile hurda bilmediğinden patronla uyuşmaz, kovulur. kovulmuş ve ayak takımı bir adam olduğundan ve dolaysıyla kendisine kız verilmediğinden genç kızı arkadaşın gazıyla kaçırmak ister. hem de halıya yanlışlıkla annesini koyup kaçırarak... ve daha da önemlisi niye ve nereye kaçırdığını bilmeden... kendini ele verir başaramaz. tam bu pozisyonda boş boş dolanırken amerikan konsolosluğundan gelen bir araba bu gencin amerika'daki akrabasından kendisine bir miras kaldığını haber verir. kendisini sırtlamaya gelenler sokağı bayram yerine çevirir. artık o el üstündedir. ve etrafındaki tüm kalleş adamlar bu adamın iti köpeği olur. ancak bir ordu kadar insan mirasını teslim almaya gittiğinde
mirasın sadece bir eşek olduğunun görür. burda gence sövmeler mi tükürmeler mi dersin artık... velhasıl eşeğiyle yalnız kalır. ama midesinde en azından elmas filan gizlendiğini düşünüp eşeğin filmini çeker fekat eşeğin sadece gazının olduğu anlaşılır. ama o elmas bulunmuş gibi davranarak tüm insanları karşısında eşeğe çevirmeye başlar... etrafında paraya tapan herkesi maymuna döndürür... şöyle: eşeğin altına teşti koydurtup her kakasını yapışında içinden çıkacak elması nöbetle kontrol etsin diye sevdiği kızın babasını, patronu ortaklarını filan iyice yerin dibine sokup intikamını alır...
ve işte tüm bu olanların ardından yine boş boş sokaklarda dolanırken "e, şimdi neyapacam?" cümlesi vardır ki filmin en hoşuma giden yeriydi diyebilirim.. adam intikamı almış.. ama "e, şimdi ne yapacam?" diyor ya... güle misin ağlaya mısın? böyle tuhaf bir ruh halinin üzerine 1 mayıs işçi yürüyüşünü farkedip hemen aralarına karışıp sloganlarına eşlik eder...
izleyen çoktur ama izlemeyen varsa gidip mutlaka bir baksın; bugünü anlatmıyor da neyi anlatıyor acaba?
--spoiler--
--spoiler--
patronunca bazı kurnazlıklara alet edilen saf bir işçidir. hile hurda bilmediğinden patronla uyuşmaz, kovulur. kovulmuş ve ayak takımı bir adam olduğundan ve dolaysıyla kendisine kız verilmediğinden genç kızı arkadaşın gazıyla kaçırmak ister. hem de halıya yanlışlıkla annesini koyup kaçırarak... ve daha da önemlisi niye ve nereye kaçırdığını bilmeden... kendini ele verir başaramaz. tam bu pozisyonda boş boş dolanırken amerikan konsolosluğundan gelen bir araba bu gencin amerika'daki akrabasından kendisine bir miras kaldığını haber verir. kendisini sırtlamaya gelenler sokağı bayram yerine çevirir. artık o el üstündedir. ve etrafındaki tüm kalleş adamlar bu adamın iti köpeği olur. ancak bir ordu kadar insan mirasını teslim almaya gittiğinde
mirasın sadece bir eşek olduğunun görür. burda gence sövmeler mi tükürmeler mi dersin artık... velhasıl eşeğiyle yalnız kalır. ama midesinde en azından elmas filan gizlendiğini düşünüp eşeğin filmini çeker fekat eşeğin sadece gazının olduğu anlaşılır. ama o elmas bulunmuş gibi davranarak tüm insanları karşısında eşeğe çevirmeye başlar... etrafında paraya tapan herkesi maymuna döndürür... şöyle: eşeğin altına teşti koydurtup her kakasını yapışında içinden çıkacak elması nöbetle kontrol etsin diye sevdiği kızın babasını, patronu ortaklarını filan iyice yerin dibine sokup intikamını alır...
ve işte tüm bu olanların ardından yine boş boş sokaklarda dolanırken "e, şimdi neyapacam?" cümlesi vardır ki filmin en hoşuma giden yeriydi diyebilirim.. adam intikamı almış.. ama "e, şimdi ne yapacam?" diyor ya... güle misin ağlaya mısın? böyle tuhaf bir ruh halinin üzerine 1 mayıs işçi yürüyüşünü farkedip hemen aralarına karışıp sloganlarına eşlik eder...
izleyen çoktur ama izlemeyen varsa gidip mutlaka bir baksın; bugünü anlatmıyor da neyi anlatıyor acaba?
--spoiler--
daze takattir. vücuda yayacağı enerjinin bitiminde sırt civarını filan ısırmak kaydıyla o sefil pilin ömrü uzatılabilir.
içinde ne olduğunu bilemediğin insanların olduğu çağa yakışan içinde ne olduğu belli olmayan yiyeceklerle bir illetletştirme.
daha ergenlik sivilcesi dururken dağları yaratan bir tanrı edasıyla belirir... salyalı bir zehri... dümdüz bir kafası... şeyatni dürtüklerden delik ve taştan bir kalbi... meymenetsiz ve meyvesiz odun gövdesi... kendine hafif küfürlerinde ağır... dudak çizgilerinde onarımı güç yakışıksız bir alaycılık... vicdanında ayyaşlık... dışkısında kaybolmuşluk... seviyesinde anne terliği aratan cevaplar... beynini parlatan son gariban cılız ışığındaki genelevcimenlik... ruhunda bir eşek kovalanmışlığı... yüzünde atılmamış tokatların bıraktığı şerefsiz ve şımarık bir beyazlık... sevgilisini bile popülerizm derecesine göre süzen cehalet saçar bir bakış... "onur" denince tren görmüş gibi bakan tecavüze uğramış göz bebekleri... burnunun dikliğinde sevimsiz bir ciddiyet... üretmemekten pas tutmuş yosunlu bir hayal dünyası... fikir çalmaktan fantastik kahramanınkine dönen kollar... vs.
tüm bunlara rağmen kültür, sanat, edebiyat, modernizm, özgürlük, saygı, sevgi, kavramlarını en iyi anlayanın kendisi olduğunu gören nan-kördür... ama bir şekilde gerçek yüzü anlaşılır ki genelde sanatla bir alakası olmayan üç beş sex terimi öğrenip gerzekçe ve gereksiz özgüveniyle barlara kafelere doluşup fenteziler anlatıp ahkamlar kesen (sözde)mesele çözen ** en aptal ve utanmaz adamıdır.
belki at gözlüğüyle gördüğü ve sevdiği birkaç kişi var o da ortadan kaybolunca çobanı kayıp bir koyun gibi... yıllarca savunduğu ve tek fenomeni olan "ilgizilik-ailesizlik" ise bu sefer kendisine tesir eder... ömrünün sonunu sahipsizce çok bayat ve asitli bedenini kanalizasyonda soğuk ve çürümüş şekilde... acı acı... asidi toprağa işler bir halde...
artık toprağın* kendisini red etmesi işten bile değil...
okurken fonda bu şarkı iyi gidebilir:
http://www.dailymotion.co...t-kaya-fosso-nejdat_music
peşin edit: bu hayalimde canlandırdığım en çirkin insan tarifidir.
tüm bunlara rağmen kültür, sanat, edebiyat, modernizm, özgürlük, saygı, sevgi, kavramlarını en iyi anlayanın kendisi olduğunu gören nan-kördür... ama bir şekilde gerçek yüzü anlaşılır ki genelde sanatla bir alakası olmayan üç beş sex terimi öğrenip gerzekçe ve gereksiz özgüveniyle barlara kafelere doluşup fenteziler anlatıp ahkamlar kesen (sözde)mesele çözen ** en aptal ve utanmaz adamıdır.
belki at gözlüğüyle gördüğü ve sevdiği birkaç kişi var o da ortadan kaybolunca çobanı kayıp bir koyun gibi... yıllarca savunduğu ve tek fenomeni olan "ilgizilik-ailesizlik" ise bu sefer kendisine tesir eder... ömrünün sonunu sahipsizce çok bayat ve asitli bedenini kanalizasyonda soğuk ve çürümüş şekilde... acı acı... asidi toprağa işler bir halde...
artık toprağın* kendisini red etmesi işten bile değil...
okurken fonda bu şarkı iyi gidebilir:
http://www.dailymotion.co...t-kaya-fosso-nejdat_music
peşin edit: bu hayalimde canlandırdığım en çirkin insan tarifidir.
böyle nice başlık açıp kaçan yazarlardan olduğu sürece tartışmaktan çok bir lekeleme hareketi olmuştur. *
birilerinin bilinç altını deşifre eder.
bu ne biçim seviye #6705135
edit: bu tip yorumcular şeye benzer hani taksi ziline basıp kaçan arsız çocuklar filan...
bu ne biçim seviye #6705135
edit: bu tip yorumcular şeye benzer hani taksi ziline basıp kaçan arsız çocuklar filan...
faydanın diğer adı. bağımlılarına dizisini çekmek isterdim.
"aşk-ı mesir macunu"
"aşk-ı mesir macunu"
"(barış)kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez" ilkesinde ilerleyen ve tavizi tadında bırakacağının samimiyetini gören insanlardır.
taş atan çocuklar ve birkaç çapulcu beyanatı için; (bkz: ergenekon)
taş atan çocuklar ve birkaç çapulcu beyanatı için; (bkz: ergenekon)