bugün

sevdiği entry'ler

varoluş sancısı

çoğumuzun sıkıcı ve aynı hayatları yaşadığını düşünüyorum. her bireyin içerisinde adı konulmamış bir tatminsizlik duygusu, bir vaha var içimizde. küçük bir alan. geri kalan kısım ise ucu bucağı bulunmayan ve bilinmeyen bir boşluk.

başarıların dahi sıradanlaşması ve insanların ''bu muymuş?'' demesi de bundan diye düşünüyorum. aslına bakarsanız çokça ve hep düşünüyorum. şu bir gerçek ki her birimiz var oluşsal sorular ve sorunlarla boğuşuyoruz. bunda biraz şehirleşmenin, öğretim düzeyinin artmasının da etkisi olduğu aşikar. geçim sıkıntısı, sevmediğimiz işler ve insanlar. bunlara maruz kalma zorunluluğu.

avcı-toplayıcı ya da tarım toplumlarındaki var oluşsal problem en fazla osuruk tanrısına sunulacak fasülyelerin ne zaman yetişeceği ve tanrı'nın kızıp kızmayacağı korkusuydu belki de. hayatı anlamlandırma ve sorular sorma çerçevesi çok dar olan bir evreden, artık büyük büyük binalarda sabah 8'de başlayan sorular ve sorunlar mesai bitimine kadar bitmek bilmiyor.

modern hayatın bize getirdikleri aslında ne götüreceğinin de habercisi. iyi bir akıllı telefonun olmak zorunda, en azından öyle hissedersin. gruba katılmak tabiri vardır ya, bir yerlere bir şeylere katılmak durumundasın. sosyal bir konumun olmak durumunda .

bilindik sıkıntıları tartışmayacağım, hepimiz bir şekilde yaşıyoruz, iş hayatımızda ve ya özel ilişkilerimizde hep aynı şeyleri yaşıyoruz.

içimize sinmeyen bir şeyler var. her sabah bindiğim otobüste minibüste başını kitaba gömen ve ya dışarıya uykusuz gözlerle boş boş bakan insanların, kendilerini iş yerlerine ve ya gitmek istediklere yere götüren otobüslere minibüslere yaşadıkları yerden daha çok ait olmak istediklerini düşünüyorum.

her sabah otobüslerde milyonlarca insan kendini mutsuz hissediyor. modern yeni dönem mutsuz insanlar kumpanyası gibi adeta.

modern dönem... asıl sorun bu. güncel olan, şimdi yaşanan yavandır, sıkıcıdır. geçmiş özlenen, gelecek ise umut edilen olduğu için mi böyledir bilmiyorum. şu modern denen ama aslında insan ilişkileri dahil olmak üzere her şeyin mekanik bir raya oturtulduğu bu soğuk, bu sevimsiz duvarlara sahip bir odaya benziyor hayat.

halbuki gülün dalında gerçekten güzel, suyun kayaçlar üzerinde alnı karıncalandıracak biçimde soğuk, temiz havanın baş ağrıtan bir şey olduğunu, kurumuş bir ota basıldığında çıkan çıtırtının keyfinin paha biçilmez olduğunu, bir çakıl taşının beraberinde sökülüp alındığı yerden gelene kadar milyonlarca yıllık bir tarihe ışık tuttuğunu, karanlıkta götü yanan ateş böcekleri seyrediyor olmak keyfinin dijital olan her şeyi sevimsiz kıldığını anlayabilmek için şehrin ışıklarından uzaklaşıp karanlığa koşmak lazım belki de.

kışları özellikle; benim yürümelerim vardır. arkadaşlarımın çok beğendiği ceket-mont karışımı bir şey var adını bilmiyorum. ellerimi cebime gömüp kimsenin çıkmak istemediği, camlardan bakan herhangi birinin ''vay budala bu soğukta bu saatte geziyor'' dediği günlerin adamıyım ben. cüzdan taşımayı pek sevmediğimden de severim kışı, sıcağı sevmediğimden de. iç cepte cüzdan taşıyabilmek çok güzel bir şey. cüzdanıma her bahar alışmaya çalışıyorum çünkü.

montun iç cebinde cüzdan, pantolon ceplerim boş, rahatım. hava soğuk, ben ki aralık ayında cam açık yatan biri olarak. mutluluğu bu gibi önemsiz detaylarda arıyorum.

birini seviyor olmak ait olmak düşünce itibarı bile olsa güzeldir. bir şeye sahip olmak ve ya ait olmak içimdeki bu boşluğu kapatmaya yetmiyor. ''ne istediğini bilmemekten'' demişti bir dostum bir zamanlar. bilmem ondan dolayı mı demiştim o sıralar. bence şimdi ne istediğini bilmenin sonucu tüm bu tanımı olmayan mutsuzluk. artık yeterince eminim.

neyin daha iyi daha güzel ve ya çirkin olduğu ile değil, bu hayatın arkası, ertesi ile daha ilgiliyim.
sorularıma en cesur ve tatminkar cevabı yine kendim veriyorum galiba.

kendim bildim bileli de böyleyim. orta okul dönemlerinde belki birini seversem geçer tüm bunlar. paylaşıma girebildiğim biri olduğunda mesela kendim gibi birini bulunca biter diye düşünüyordum ya da çocuğum diye saçmalıyorum sanırdım.

ilk 17 yaşında sevdim birini, ilk kız arkadaşımdı. evet çok geç olmasa da o döneme kadar sığırın tekiydim. belki de ilk olduğu için çok sevmiştim. ilk baba olmak gibi bir şeydir ya. sonra sonra anladım her birimizin gerçekte içimizde kopan fırtınalara anlatamadığımızı. ilklerin aynı zaman da son olmamaları gerektiğini, zira bunun sıkıcı bir şey olduğunu. çoğu şeyi hayat öğretiyor insana. o yüzden çok sorular soran çocuklara sorular sormak yerine yıllar geçtikçe deneyimleyeceksin, öğrenme yaşa, tadı böyle çıkar diyorum.

bunları yüz yüze birine anlatmış olsan anlamayacaktır ve deli olduğunu düşünecektir. halbuki aynı sorular kendi içinde de var olduğu halde akıllı numarası yapmaktadır.

artık sorular sormak yerine bomboş bir kafayla yaşamak istiyorum. yeterince ot gibi yaşarken bu gibi durumların yükünü çekmek ağır geliyor.

farkındalığı olmayan herkes yeterince mutlu.

hayat ise birbirine muadil insanlarla dolu. belki de bize sadece ''o tek insan'' lazım. böyle işte...

somut bir sebebi yok ama çok mutsuzum anlıyor musunuz?

ne atacaklar lan burası türkiye mi

Hollanda'da solcu işçi partisine oy atıp, türkiye'de dikta rejimi olması için çabalayan tuhaf tiplerin sorusu.

Bu çelişki bile yurt dışında yaşayan türkler'in bu ülkenin kaderine yön vermek için oy kullanma hakkı olmaması gerektiğinin bir kanıtıdır.

kızlar ego hastasıdır

25 yaşında bir abiniz, dostunuz, arkadaşınız olarak yazıyorum. ister dikkate alın, ister dikkate almayın. Bu yazılanlar sizin canınızı sıkmak için değil, sizin gözünüzü açmak için yazılıyor.
1) Kızlar ego hastasıdır.
2) Kızlar aşık olmaz, sevmez.
3) Kızlar egoları için sizi bir başkasına harcar, çünkü egosunu diğer insan daha çok tatmin etmiş, bir taraflarını daha çok kaldırmıştır.
4) Vazgeçemiyorum diye bir şey yok, vazgeçer ağzınıza da sıçarlar.
5) Kavgalarda yalandan ağlarlar.Kavga da her zaman haklı olan taraf onlardır. ilk özrü ilk adımı onlar bekler, adımı atarsınız, ağzınıza ederler. Bıktım sıkıldım triplere maruz kalırsınız.
6) Hepsi cinsel içerikli aramaları yapar internette, videolar izler.
7) Siz kıskanırsınız, güvenmiyor musun olur, o kıskanır yine sana güvenmiyordur.
8) Her şeyi göze alırsınız, kilometrelerce yol gidersiniz, yaranamazsınız.
9) Vicdanları yoktur.
10) Acıma duyguları yoktur. He zaten acınak adamlar değilsiniz. Adamsınız.
11) Vazgeçilme korkuları vardır, ta ki sizden vazgeçecek birini bulana kadar.
12) Yatıyorum diyip, whatsappda facebook'da takılırlar. Bitanem sen uyudun sandım uyku tutmadı diye bahaneler bulurlar. Size yazmak istememiştir. Sıkılmıştır artık. Bunu siz yapsanız 1 hafta trip yersiniz beyler.
13) Siz hatasından dolayı hoşlanmadığınız hareketinden dolayı uyarmaya bile çekinirken, içinize atarken, onlar sizin ağzınıza sıçar.
14) Sorsanız, bir başkasını sizi sevdiği kadar sevmemiştir.
15) Mutlu uyumasını sağlayıp, hiç bir zaman mutlu uyanmasını sağlayamazsınız.
16) Zor günlerinizde size yardımcı olmasına izin verirsiniz, zor günlerinde asla siz onlara ulaşamazsınız. Başkaları çoktan ulaşmıştır.
17) Peşinden koşmayın, en güzel yıllarınızı karşılıksız sevdalara vermeyin. Çünkü ilk görüşte aşka inanıyordur. Ya da arkadaşı olarak görüyordur. ilerleyen zamanlarda Ahmet'i Mehmet'i görmeyecektir.
18) Siz ihanet ederim korkusuyla yolda başkasına bakmazsınız, onlar yoldan geçen erkeklere iç geçirirler.
19) Yalan makinasıdırlar. Durdurulamaz dürtüleri vardır.
20) Bir kere soğudularsa bir daha ısınmazlar. Siz gözü karartmışsınızdır. Onlar gözünü kapamıştır.
21) Yedekte, kafalarında her zaman bir kişi tutarlar.
22) ilgi manyağıdırlar.
23) Sen çok değiştin gibi sözleri vardır. Değişen onlardır. Sizin sevginiz artarken, değişen sıkılan onlardır.
24) Paraya önem verirler.
25) Ağlatmayacağım seni mutlu edeceğim gibi sözler vermeyin. taktan şeylere ağlayıp yüzünüze vururlar.
26) Triplere girip şu an konuşmak istemiyorum derler, whatsappda facebookta takılırlar.
27) Çoğu zeka yoksundur. Zeki olduğunu söylemeyin, pişman olursunuz.
28) Çok iyi stalk yaparlar. Eski sevgilileri reddedildikleri hızlı aramasında, kayıtlı linklerindedir.
29) Pişman eder, pişman olmazlar.
30) Sadece para kazanma amaçlı yazılan kitaplar okur, gerçek aşk hakkında palavralara inanırlar. Siz en iyi yazarsınız beyler, sevgiyi aşkı bilirsiniz. Ben daha iyi severim ben daha çok severim gibi muhabbetlere girmeyin. Ters teper.
31) Gündem hakkında bilgileri yoktur. Çoğu etkilenmiştir, kendi fikirleri yoktur.
32) Çocuk sahibi olmak istemeyen kadından korkun, kalp kırmaya alışıktır.
33) Özlemezler. inanmayın beyler.
34) Annesi babası ona karışmıyordur beyler, siz kim oluyorsunuz?
35) Annesinden babasından daha çok düşündüğünüz konusunda ikna olmazlar, çabalamayın.
36) Gittiği yerde ahmet mehmet vardır, arkadaşıdır sahip çıkar rahat olun.
37) Zayıf olduğunuz anları güçsüz olduğunuz anları zaafınız olduğunu bilmesin. Ağzınıza ederler.
38) Sabah uyandığında ilk yazdığı kişi siz değilsiniz beyler. Zeynep vardır, emre vardır. Size yazmaz ilk.
39) Planlarının çoğuna sizi dahil etmezler.
40) Planlarınızın çoğuna dahil olmak isterler, denge merkezinde olmak isterler.
41) Her zaman unutamadıkları birileri vardır.
42) Beyler asla yalan söylemeyin, unutmazlar.
43) Asla üzmeyin, unutmazlar.
44) Her küfrü bilirler, ederler. Siz edince ağzınıza ederler. Hiç küfür duymamışcasına ezerler.
45) Annesini babasını sevmeyen kızlardan korkun beyler.
46) Asla merkezinize koymayın, vazgeçilmeyecek olduğunu hissettirmeyin. Bir gün vazgeçmek zorunda kalacaksınız.
47) Muhakkak başkaları kalbini kırmıştır, size acı çektirirler. inanmaz güvenmezler. Böyle kızlar için üzülmeyin demiyorum. Üzülün ama gittikleri vakit gittiğine değil, sizin vaktinizi harcadıkları için üzülün beyler. Akıllanın. Böyle kızlardan korkun beyler. Uzak durun. Size değer verdiğini hissetmiyorsanız kaçın beyler. Sevmeyi, sevilmeyi gerçekten bilen kızlarda var dışarı. Onları bulun. inciltmeyin. Bu dönemde, böyle dönemde iyi kız iyi niyetli kızlar bulmak zor. Boynuz kulağı geçti beyler. Duygusuz bir nesil yetişti. Yetişiyor. inşallah bir gün hepiniz gerçekten sever, sevilir hak ettiğiniz değeri bulursunuz. Edit: Beyler, bazıları benim bu olayları yaşadığımı düşünmüş. Bu olayları yaşamadım. Yaşasaydım belki daha doğru tespitler yapar hepinizi daha ikna edici bir şekilde konuşurdum.Böyle şeyler yaşamak için vaktim olmadı, 1 kız sevdim, her şey iyiydi güzeldi 3 sene devam etti, ama bana çok ters bir hatasından dolayı sildim.3 sene daha bir iliskim oldu tam oldu derken kizin egosu artti aldatti vs bahaneler buldu gitti..Kimseye fazla deger vermeyin, nasipse hersey olur beyler. Bu iki deneyimde beni hem kizlardan hem evlenmekten soguttu. Basari elde etmek istiorsaniz kizlardan uzak durun.

Alıntıdır. Saygılar.