bugün
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu19
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak14
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz15
- anın görüntüsü21
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- anneler günü17
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- evlilik yaşı kaç olmalıdır11
- zall beceremiyorsan bırak git15
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor14
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi17
- icardi190512
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri9
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- doğum gününde hatırlanmamak13
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- icardi1905'in sözlüğü bozması12
- ismet gurbuz 202413
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı10
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- en dindar özelliğiniz25
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- ali koç9
- yorgun mermi10
- şizofreni11
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkeklerin sadakatsiz olması17
- türkiye den soğuma sebepleri11
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar15
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması23
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- uludağ sözlük kapatılacak11
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- cami tuvaletinin paralı olması9
sevdiği entry'ler
Ulan Trump'a bunu yapan hayat bize ne yapmaz, yıllar önce bir süpergücün ceosu ol, ama gel görki yönettiği o süpergüç devletin zindanlarını boyla, artık bu adamın filmide yapılır diye düşünüyorum.
(resim:#1)
Bu başlık ihanet değilmi. Şanlı türk ordusuna iftira atanlar vatan hainidir.
Bu başlık ihanet değilmi. Şanlı türk ordusuna iftira atanlar vatan hainidir.
keşke trabzonlu çiffti almayaymış.
onlar artık konsoloslukta tavuk bile kesemezler.
korkmayınız sayın hacı adayları.
ya da en azından çekineceğiniz şey bu olmasın.
yemen'de çocukları öldüren, amerika'nın köpekliğini yapıp ortadoğuyu müslümanlar için cehenneme çeviren vahhabi yamyamlara para kazandırmamak için gitmeyin.
bence allah böyle bir mazereti kabul edecektir.
korkmayınız sayın hacı adayları.
ya da en azından çekineceğiniz şey bu olmasın.
yemen'de çocukları öldüren, amerika'nın köpekliğini yapıp ortadoğuyu müslümanlar için cehenneme çeviren vahhabi yamyamlara para kazandırmamak için gitmeyin.
bence allah böyle bir mazereti kabul edecektir.
iyilikten maraz doğar.
Değerli kullanıcılar!
Çok yakında hepimiz, ülkemizin yeni yaşam sürecini belirleyecek oylarımızı kullanmak üzere sandığa gideceğiz.
Sandığa sormasını bilmezsek bize gereken cevabı o verecek. içine giren aykırı siyasi fikirlerden önce sadece figürlerle çatışanların tabiriyle; yeni jargona göre hepimiz sandığa güveneceğiz. Sandık sirprizli bir kutudur. Peki sandığa neyle gideceğiz?
Çok iyi hatırlarsınız ki son seçimlerde Dombıranın gazıyla at sırtında koşturan Türkmen beyleri gibi kendimizi hissettik. Heybelerimizde taşıdığımız nifıs cizdanlarımızı solcu sorgulayan sandık mibaşirine gururla uzattık. Plastik bardaktan çayını içen Sağcısından da seçmen kağıtlarımızı hışırt diye aldık. Gahi sitres yaptık, gahi zarfa sokarken mürekkepli kağıdımızı ağıladık. Biz o seçimlerde ne mühürler yıprattık.
Efendim çok edebiyata bağlamayacağım, yapılan araştırmalara göre son iki seçimde damga kauçuklarına uygulanan baskı oranıyla geçmiş Ecevitli yıllardaki baskı oranı karşılaştırılmış ezici bir fark ortaya çıkmış. Artık mühürleri hank, hunk gibi seslerle sertcene vuruyormuşuk. Hatta küfürlü konuşup, kağıdın belli merkezlerine tükürenler oluyormuş. Oy sayıcılar tükürüklü kağıtların sayfalarını çevirirken hiç zorlanmıyorlarmış.
Şimdi dombıranın yükselttiği kabarık duygular yerini Seneye başkan adayı olacağını geçen hafta açık eden Rıdvan Dilmenli, genç kızların sevgilisi Murat Boz’lu, ofsaytların efendisi Burak Yılmaz’lı, bir ispanyol bıçkını Arda Turan’lı kampanyalara bırakmış. Anlayacağınız duygular yumuşuyor. Başkanlığa yumuşak bir geçiş yapıyoruz. Artık mühürler eskisi gibi yıpranmayacak. Vatandaş oy kullanırken gülümseyip, perdeli bölmeden pamuk gibi çıkacak. Sağcısıyla solcusu aynı sandığı omuzlayıp seçim merkezine götürecek. Yolda giderken Boz’lu aşk şarkılarıyla yürüyecek, seçim sonuçlarını Dilmen diliyle yorumlayacak. Hatta biri ayağı takılıp düşse, başını iki avucunun arasına alıp diğerine baksa, Burak Yılmaz aklına gelip gülecek.
Değerli kıllanıcılar! Bu amerikancı propaganda şekline hızlıca bürünen Başkanlık sisteminden çok umutluyum!
Çok yakında hepimiz, ülkemizin yeni yaşam sürecini belirleyecek oylarımızı kullanmak üzere sandığa gideceğiz.
Sandığa sormasını bilmezsek bize gereken cevabı o verecek. içine giren aykırı siyasi fikirlerden önce sadece figürlerle çatışanların tabiriyle; yeni jargona göre hepimiz sandığa güveneceğiz. Sandık sirprizli bir kutudur. Peki sandığa neyle gideceğiz?
Çok iyi hatırlarsınız ki son seçimlerde Dombıranın gazıyla at sırtında koşturan Türkmen beyleri gibi kendimizi hissettik. Heybelerimizde taşıdığımız nifıs cizdanlarımızı solcu sorgulayan sandık mibaşirine gururla uzattık. Plastik bardaktan çayını içen Sağcısından da seçmen kağıtlarımızı hışırt diye aldık. Gahi sitres yaptık, gahi zarfa sokarken mürekkepli kağıdımızı ağıladık. Biz o seçimlerde ne mühürler yıprattık.
Efendim çok edebiyata bağlamayacağım, yapılan araştırmalara göre son iki seçimde damga kauçuklarına uygulanan baskı oranıyla geçmiş Ecevitli yıllardaki baskı oranı karşılaştırılmış ezici bir fark ortaya çıkmış. Artık mühürleri hank, hunk gibi seslerle sertcene vuruyormuşuk. Hatta küfürlü konuşup, kağıdın belli merkezlerine tükürenler oluyormuş. Oy sayıcılar tükürüklü kağıtların sayfalarını çevirirken hiç zorlanmıyorlarmış.
Şimdi dombıranın yükselttiği kabarık duygular yerini Seneye başkan adayı olacağını geçen hafta açık eden Rıdvan Dilmenli, genç kızların sevgilisi Murat Boz’lu, ofsaytların efendisi Burak Yılmaz’lı, bir ispanyol bıçkını Arda Turan’lı kampanyalara bırakmış. Anlayacağınız duygular yumuşuyor. Başkanlığa yumuşak bir geçiş yapıyoruz. Artık mühürler eskisi gibi yıpranmayacak. Vatandaş oy kullanırken gülümseyip, perdeli bölmeden pamuk gibi çıkacak. Sağcısıyla solcusu aynı sandığı omuzlayıp seçim merkezine götürecek. Yolda giderken Boz’lu aşk şarkılarıyla yürüyecek, seçim sonuçlarını Dilmen diliyle yorumlayacak. Hatta biri ayağı takılıp düşse, başını iki avucunun arasına alıp diğerine baksa, Burak Yılmaz aklına gelip gülecek.
Değerli kıllanıcılar! Bu amerikancı propaganda şekline hızlıca bürünen Başkanlık sisteminden çok umutluyum!
--spoiler--
Derdim: yeter, sakin ol, dinlen biraz artık;
Akşam olsa diyordun, işte oldu akşam,
Siyah örtülere sardı şehri karanlık;
Kimine huzur iner gökten kimine gam.
Bırak, şehrin iğrenç kalabalığı gitsin,
Yesin kamçısını hazzın sefil çümbüşte;
Toplasın acı meyvesini nedametin
Sen gel, derdim, ver elini bana, gel şöyle.
Bak göğün balkonlarından, geçmiş seneler
Eski zaman esvaplariyle eğilmişler;
Hüzün yükseliyor, güleryüzle, sulardan.
Seyret bir kemerde yorgun ölen güneşi
Ve uzun bir kefen gibi doğuyu saran
Geceyi dinle, yürüyen tatlı geceyi.
--spoiler--
Charles Baudelaire
Derdim: yeter, sakin ol, dinlen biraz artık;
Akşam olsa diyordun, işte oldu akşam,
Siyah örtülere sardı şehri karanlık;
Kimine huzur iner gökten kimine gam.
Bırak, şehrin iğrenç kalabalığı gitsin,
Yesin kamçısını hazzın sefil çümbüşte;
Toplasın acı meyvesini nedametin
Sen gel, derdim, ver elini bana, gel şöyle.
Bak göğün balkonlarından, geçmiş seneler
Eski zaman esvaplariyle eğilmişler;
Hüzün yükseliyor, güleryüzle, sulardan.
Seyret bir kemerde yorgun ölen güneşi
Ve uzun bir kefen gibi doğuyu saran
Geceyi dinle, yürüyen tatlı geceyi.
--spoiler--
Charles Baudelaire
carlos castaneda'nın kitaplarında geçen bir kavram. bir savaşçı için rüyalar erk ile doludur ve insan rüyaları aracılığıyla farkındalığını geliştirebilir, başka alemlere geçiş yapabilir. bu konu özellikle castaneda serisindeki rüya görme sanatı kitabında ayrıntılandırılmıştır.