bugün
- zall beceremiyorsan bırak git11
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl14
- bacağa kramp girmesi9
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım10
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek10
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz10
- erkeklerin sadakatsiz olması20
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim12
- anın görüntüsü19
- türkiye den soğuma sebepleri22
- anneler günü12
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar21
- beni özlediniz mi doğru söyleyin15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak19
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması24
- karşı cinse giyim önerileri19
- ismet gurbuz 202411
- sözlüğe kız getirmek10
- okul müdürü nasıl korunabilirdi16
- komşuyu arabanın arkasına bağlayıp sürüklemek8
- bir erkeği cezbeden şeyler12
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- niyetin ciddi mi klişesi13
- uludağ sözlük kapatılacak11
- yorgun mermi8
- icardi1905'in sözlüğü bozması26
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız15
- libido düşmesi18
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- kızların yedek listesi9
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler9
- cami tuvaletinin paralı olması14
- evlilik yaşı kaç olmalıdır12
- dünya bandırmalılar günü16
- sözlükte artık kızlar teklif edecek8
- insan olmaya ceyrek kala'yı eloande den kapmak17
- platonik aşkın kalp kıran davranışları13
- eric bana9
entry'ler (719)
bir ideolojiye kendini ait hissetmek sadece o ideolojinin izin verdiği sınırlar çerçevesinde zihni, zekayı kullanmayı sağlar ve nitekim zeka sınırlandırılmış kendine sınırlar koymuş olunur.. oysa ki kendini bir ideolojiyle sınırlandırmamak geniş bir bakış açısı ve zekayı daha verimli daha geniş çerçevede özgürce kullanma fırsatı sağlar..
'imkansızı iste olsun' , 'inanmak başarmanın yarısıdır', 'zekanızı sınırlandırmayın' bu ve bunun gibi cümleler ilkokul çağından beri vurgulanmadı mı bize hep? daha sonra da 'bir ideolojiyle kendinizi kısıtlayın', 'seçim yapın' dediler; 'artık reşitsiniz' vs.. bu ve bunun gibi birçok çelişkilerle büyüdük, büyüyoruz..
insanın kendini sınırlandırması aslında bir nevi cezadır.. çünkü insanoğlunun doğasının
özünde sınırlandırmamak vardır kendini aslında. en basitinden düz mantıkla düşünürsek tarihe baktığımız zaman bütün devletlerin hep sınırları genişletme daha geniş alanlara yayılma isteği vardır.. peki neden? neden sınırlarını genişletmek istemişlerdir, kendilerini kısıtlamaktan ziyade? çünkü insanız ne de olsa manevi maddi daha da büyümek sınırlarımızı aşmak, gelişmek isteriz.. basitçe görüldüğü gibi kendini sınırlandırmak doğamızda yok aslında..
lakin ''bütün ideolojiler zararlı mıdır'' gibi bir düşünce de ayrı bir tartışma konusudur..
'imkansızı iste olsun' , 'inanmak başarmanın yarısıdır', 'zekanızı sınırlandırmayın' bu ve bunun gibi cümleler ilkokul çağından beri vurgulanmadı mı bize hep? daha sonra da 'bir ideolojiyle kendinizi kısıtlayın', 'seçim yapın' dediler; 'artık reşitsiniz' vs.. bu ve bunun gibi birçok çelişkilerle büyüdük, büyüyoruz..
insanın kendini sınırlandırması aslında bir nevi cezadır.. çünkü insanoğlunun doğasının
özünde sınırlandırmamak vardır kendini aslında. en basitinden düz mantıkla düşünürsek tarihe baktığımız zaman bütün devletlerin hep sınırları genişletme daha geniş alanlara yayılma isteği vardır.. peki neden? neden sınırlarını genişletmek istemişlerdir, kendilerini kısıtlamaktan ziyade? çünkü insanız ne de olsa manevi maddi daha da büyümek sınırlarımızı aşmak, gelişmek isteriz.. basitçe görüldüğü gibi kendini sınırlandırmak doğamızda yok aslında..
lakin ''bütün ideolojiler zararlı mıdır'' gibi bir düşünce de ayrı bir tartışma konusudur..
insanlara göre giyinmek çıplak gezmemek olumlu bir erdemdir. ama uzaylılara göre çıplak olmak o kadar da garip bir şey olmayabilir.
-hayri abi iniyo muyuz dünyaya?
+iniyoruz mahmut hazır 3,2,1 ...
-abi duuurrr!
+noldu lan yine amk!!
-abi külot, don neyim giyelim üstümüze başımıza
+niye lan?!
-abi ne bulsalar zikiyolarmış orda dayıoğlu söyledi kör kurşuna gitmeyelim sonra.
+oha lan çelik külot yaptıralım hemen bizim demirci cimşitten..
-tamam abi.
-hayri abi iniyo muyuz dünyaya?
+iniyoruz mahmut hazır 3,2,1 ...
-abi duuurrr!
+noldu lan yine amk!!
-abi külot, don neyim giyelim üstümüze başımıza
+niye lan?!
-abi ne bulsalar zikiyolarmış orda dayıoğlu söyledi kör kurşuna gitmeyelim sonra.
+oha lan çelik külot yaptıralım hemen bizim demirci cimşitten..
-tamam abi.
cezmi ersöz' ün nadide güzellikte şiirlerinden birini anımsatan söz öbeği.
SUSUYORSAM BiL Ki
Kıştı, çok ağır bir kış
Tren Bingölde yavaşladı,
durdu sonra, durdu zaman
sonra kalktı.
Pencereden baktık,
Rayların önünde kara batmış
bir adam vardı.
Düştü trenin önüne
o gitti, biz gittik.
Bizi Muş istasyonuna getirdi
bir gece
Adamın işi buymuş
çığ düşerken haber verirmiş
makinistlere
gecelerce, günlerce
trenlerin önünde yürürmüş.
Ve hiç konuşmaz,
hep susarmış
konuşursa çığ düşmesinden
korkarmış
içine atarmış yıllardır
biriken aşkına.
Ben de susuyorsam bil ki,
senin, benim önünden gidiyorum,
karlara bata çıka
trenlerin önünden giden
o adam gibi.
Susuyorsam bil ki
çığ düşmesin diye,
sana, bana aşkımıza
SUSUYORSAM BiL Ki
Kıştı, çok ağır bir kış
Tren Bingölde yavaşladı,
durdu sonra, durdu zaman
sonra kalktı.
Pencereden baktık,
Rayların önünde kara batmış
bir adam vardı.
Düştü trenin önüne
o gitti, biz gittik.
Bizi Muş istasyonuna getirdi
bir gece
Adamın işi buymuş
çığ düşerken haber verirmiş
makinistlere
gecelerce, günlerce
trenlerin önünde yürürmüş.
Ve hiç konuşmaz,
hep susarmış
konuşursa çığ düşmesinden
korkarmış
içine atarmış yıllardır
biriken aşkına.
Ben de susuyorsam bil ki,
senin, benim önünden gidiyorum,
karlara bata çıka
trenlerin önünden giden
o adam gibi.
Susuyorsam bil ki
çığ düşmesin diye,
sana, bana aşkımıza
düşünceli kızdır, israftan kaçınır, yanakları sıkılası öpülesi kızdır, balık etlisi makbuldür..
konuşma ve mesajlaşma dışında da birçok aletin görevini üstlenen telefondur..
fenadır anlatılmaz yaşanır..
radyasyondan etkilenmeyip 10 liralık ayakkabıyla ezilme duygusu *
bir bitkinin damarlarında tekrar birilikte olacaklarının farkında olmayan yağmur damlalarıdır...
en azından olduğu gibi ve doğaldır.. alışılmışın dışında her şey kötülenir çünkü koyunuz ve sürüler vardır. ot yemeye devam...
elektrikli süpürge sesi dinleyip rahmindeki o huzuru hala tadabiliyorum anneciğim anlatılamaz bir haz, duygu bu. tanrıyı anlamak gibi; kendinden, canından bir parça...
kağıt helva, elma şekeridir kardeşler, sizden çocukluğunuzdan birer parçalardır, candırlar can..
bu adam benim babam ...
konuşarak anlatamam bilirsin sana sevgimi, yazarak anlatmak kolaydır derler... ama yazarak anlatmak da mümkün değil ki sana olan sevgimi babam benim... ama sen anlarsın yine de beni, bilirim hissederim canım babam...
konuşarak anlatamam bilirsin sana sevgimi, yazarak anlatmak kolaydır derler... ama yazarak anlatmak da mümkün değil ki sana olan sevgimi babam benim... ama sen anlarsın yine de beni, bilirim hissederim canım babam...
beklentiyi sıfıra indirgemek kendini kabulleniştir, direnmemektir..
mevlana' nın yegane mesajlarından biridir kabullenmek ve sıfırlanmak insanın kendini bulması yolunda, tıpkı yeni yaratılacak bir melodi, bir müzik gibi önce sessizlik hakimdir ve bir anda o sessizlik içinden anlam bulur ortaya çıkar eşsiz melodi...
sessiz olmadan içini dinleyebilir mi insan? nasıl anlamlandırabilir kendini? kendini, içini dinlemeyen, anlamayan insan başkalarının uzantısı yansıması olmaya devam eder ve taklitçi bir yaşam biçimi sürdürür kendisi olamamıştır çünkü olduğunu sanmaktadır...
mevlana' nın yegane mesajlarından biridir kabullenmek ve sıfırlanmak insanın kendini bulması yolunda, tıpkı yeni yaratılacak bir melodi, bir müzik gibi önce sessizlik hakimdir ve bir anda o sessizlik içinden anlam bulur ortaya çıkar eşsiz melodi...
sessiz olmadan içini dinleyebilir mi insan? nasıl anlamlandırabilir kendini? kendini, içini dinlemeyen, anlamayan insan başkalarının uzantısı yansıması olmaya devam eder ve taklitçi bir yaşam biçimi sürdürür kendisi olamamıştır çünkü olduğunu sanmaktadır...
üçkağıtçı kantincidir muhtemelen.
o değil de ortaokul dönemlerinde kantine gidip de elinizi cebinize sokup şöyle bi karıştırıp bulduğunuz 2,3 kuruş bozukluğu heyecanla denkleştirip o nefis o muazzam tada sahip tostlardan 1 çeyrekcik almanın ağızda bıraktığı haz inanılmazdır;
içinde bildiğiniz 2 sucuk, bir minik kaşar parçası vardır belki efenim ama bir daha hayatınız boyunca o lezzette bir tost bulamazsınız istesenizde o orda kalmıştır o an, güzeldir, hoştur, çocuk olsak da yine yesektir...
o değil de ortaokul dönemlerinde kantine gidip de elinizi cebinize sokup şöyle bi karıştırıp bulduğunuz 2,3 kuruş bozukluğu heyecanla denkleştirip o nefis o muazzam tada sahip tostlardan 1 çeyrekcik almanın ağızda bıraktığı haz inanılmazdır;
içinde bildiğiniz 2 sucuk, bir minik kaşar parçası vardır belki efenim ama bir daha hayatınız boyunca o lezzette bir tost bulamazsınız istesenizde o orda kalmıştır o an, güzeldir, hoştur, çocuk olsak da yine yesektir...
-selam, ne haber, özlemiştim seni.
-selam ne haber, özlemiştin beni.
-selam ne haber, özlemiştim beni.
-selam ne haber, özlemiştim onu.
-selam ne haber, özlemiştin beni mi?
-selam ne haber, özlemiştim kendimi.
-selam ne haber, özlemiştim hepsi bu.
- mu?
-selam ne haber, özlemiştin beni.
-selam ne haber, özlemiştim beni.
-selam ne haber, özlemiştim onu.
-selam ne haber, özlemiştin beni mi?
-selam ne haber, özlemiştim kendimi.
-selam ne haber, özlemiştim hepsi bu.
- mu?
-ben senin beni sevebilme ihtimalinin, türevinin, kombinasyonlarının, bilinmeyen denklemlerinin cevabını gözlerindeki ışığın denize vuran yakamozunun berraklığı kadar istediğimi anlatmam için; gökyüzünün ortasında bir kuş gibi asil kanat çırpışlarının havada yaptığı kıvrımlar resimdeki fırça darbeleri gibi ne eksik ne fazla olduğu gibi tıpkı eli kulağa arkadan dolandırıp tutmak gibi soylu harflerin soyulmuş elbiseleri gibi sana dokunmak bir kuş gibi...
- ok. *
- omzuna kondum.
nasıl bakarsan öyle görürsün.. * *
- ok. *
- omzuna kondum.
nasıl bakarsan öyle görürsün.. * *
prezervatifi üreten fabrikadaki işçiyle aynı piyasaya fakat zıt etkiler yapma amacıdır..
üretici ve tüketici döngüsünün devamlılığı için gerekli davranıştır. kız, erkek, orangutan, iguana almış ne fark eder yahu amaç denilen kavram zaten tek bir sebep değil midir özneleri tek başına irdelemek gereksizdir..
üretici ve tüketici döngüsünün devamlılığı için gerekli davranıştır. kız, erkek, orangutan, iguana almış ne fark eder yahu amaç denilen kavram zaten tek bir sebep değil midir özneleri tek başına irdelemek gereksizdir..