bugün

entry'ler (54)

anneanneden duyulan atasözleri

*mını buldun da kılını mı arıyorsun.

edirne serhattaki payitaht zirvesi

o gün yolda olacağım için gidemiyeceğim ama aklımın kalacağı zirve.

suat ozpiranga

o bir sutiiii
o bir edirne anadolu lisasi öğretmeni
o bir tanıyanlar için kabus tanımayan lar için ukte
o bir matematikçi
o bir öğrencileri isimleri yerinle okul numaraları ile ezberleyen zatı muhteremdir
o bir dersanede çalışmaya başlayınca edirne anadolu liselilerin o dersaneden kaydını aldırmasına sebep olan güzide insan...
o anlatılmaz öğrencisi olup yaşanır...

yildirimdan korkmak

anadolu lisesi öğrencilerinin en güzel dört yılını geçirmek zorunda oldukları yarı kapalı ceza evinin bulunduğu muhteşem semt.

nazife yekeduz

ömrümde bu kadar kibar hapşuran birini dörmedim:)resmen eski yeşil çam filimlerinde ince hastalığa yakalanan belgin doruğun öksürmesinin hapsuruk versiyonunu yaratan şahış...

hiç kimse mükemmel değildir

mükemmel olmadığım gibi herkezin olmamı istediği durum.

ayni basliga besten fazla entry giren yazar

söyleyeceklerini bir türlü kafasında toplayamayan yazarinsan.

karaağaç

edirne de özellikle ünv. gençliğinin sevgilileri ile takıldığı yerdir.
okulu kırınca gidilecek yerdir gönlünce eğlene bilirsin
özellikle talatın kahvesi süperdir (kırkahvesi olarak bilinir)bir de okeye acayip sardıysan muhabbetle deyicek yoktur keyfinize.

unutulmaz dizi replikleri

geriii geriiii
heyy geriii(burhandan nağmeler)

kavgadan önceki son sözler

+beş dakka bekle geliyorum
-lan oğlum abdülkadir bizim tayfayı topla
+tam takım gelsinler
-ebesini belliycek birini buldum.

rektal palpasyon

asla yapmak ve de şahit olmak istenmeyecek bir durum!

4yüz

gürültü kirliliğini arttırmak içinbüyükçe bir çaba harçayan papaz dörtlüsü...

iki sevgilinin yanında üçüncü kişi olmak

asla kabul edilmemesi gereken insanı çileden çıkaran durum.

valentine s day

yalnız olanların nefret ettiği ve peluş oyuncak satışlarında patlama yaşanan gün.

bedirhan gökçe

Kapıcının oğlu

Ben güzel laflar edemem,

Süslü kelimeleriyse hiç beceremem.

Ne hayat bilgisinden gayrı kitap okudum.

Ne de okul gördüm, ilkokuldan gayri.

Islak görünümlü, kazık gibi saçlarıma dokunduğunda ;

Bu nasıl briyantin demiştin.

Ben limon kullanırım diyememiştim.

Sadece, beğendin mi demiştim.

Hamburger yerken ketçapa, salça dermiş,

Becerememiş köftesini yere düşürmüştüm.

Hele bir gece yanık yanık efkarlı bir türkü okurken,

Dire Straits'i hiç dinledin mi dediğin de;

O şarkıyı çok severim demiştim.

Sen anlam veremediğim bir şekilde kahkahayla gülmüş,

Bense bir halt ettiğimi anlamış ve susmuştum

Nereden bilebilirdim,

Dre Straits'in bir şarkı değil de, grup olduğunu

Ama sen hep anlayışlıydın, hep olgundun, hep farklı.

Ben ise her zaman pot kırmaya hazır.

Her kelimesi facia bir şöfor parçası.

Sen hep hatalarıma gülüp geçen, benim moral kaynağım.

Hayatta beni anlayan tek insandın.

ilkokul mezunu olmamı yüzüme vurmamış,

Ortaokulu dışardan bitirdiğimden nasıl gururlanmış, bana çay ısmarlamıştın

Çünkü, ben çayı, sen kolayı severdin.

Sen kola kadar serinleten,

Bense çay kadar yakan.

Benzetme sanatının mübalağasız örnekleriydik.

Her sabah bugün olmayacaksın korkusuyla uyanmış,

Her gece aynı korkuyla yatmıştım

Hele arkadaşların ve arkadaş sohbetlerin,

Her birinin delip geçen, küçük düşüren sözleri,

Ve senin sürekli savunmaların.

Israrla duymak istemediğim ama her seferinde yüzüme bir yumruk gibi inen,

Kızım bırak bu herifi sözleri.

Ama sen bırakmadın, ama sen hep tuttun.

Sen tuttukça, ben de hep kendime kahrettim

içime kustum

O kara kızın vizen nasıldı sözüne hemen atlamış.

Yurtdışına mı gidiyorsun diye şaşkın şaşkın bakarken,

Yine herkesin gülüşüyle, yerin dibine batmıştım.

Nerden bileydim, vizenin yazılı sınav olduğunu, kahretsin !

Benin en iyi yaptığım şey araba kullanmaktı.

Hayalimse ; hep bir arabaya sahip olmak,

Bir minibüs alıp, bir okulun servis şöförlüğünü yapacak,

Kendi arabamla, kendi paramı kazanıp,

Bak okumuşlar bu kadar paramı kazanıyor diyebilmekti.

Ama o da olmadı.

Hep başkalarının arabalarında çalıştım.

Gündüz servis attım, gece Ankara sokaklarında

Yine başkalarının taksilerinde

Yanık türküler dinleyip, şoförlük yaptım.

Ankara'nın karanlık sokaklarını,

Barları, pavyonları, sarhoşları topladım.

Kimse senin kadar anlayışlı değildi.

Ne baban, ne annen, ne de kardeşlerin.

Belki de haklıydılar.

Sen üniversite mezunu, rahatlıklar içinde.

Ben ise, ortaokulu dışardan bitirme.

Sorunlarla iç içe

Aslında, bende nice umutları olan, nice hayallere gebe,

Kendi çapında bitirim bir şofördüm.

Evet, şo-för

ingilizce'sini de öğrendim, Driver-Sürücü.

Taksi zaten ingilizcede de taksiymiş, dün otelci kadın söyledi.

Bak yine abuk-sabuk konuşmaya başladım.

Ama dedim ya ben de hayalleri olan,

Belki Çiçek Abbas'ı on kere izleyen,

Kendi çapında bir ilyas Salman'ım, kim bilir?

Hadi yeniden diyebilmek ne kadar zor bugün.

Hadi baştan yani

Göz bebeklerimizin her biri farklı yöe terlerken,

Bir daha diyebilmek ne kadar zor gülüm

Biliyor musun? Saçlarım dökülmeye başladı.

Limondan mı ne

Hamburgercilerin ise hepsinden nefret eder oldum.

Makarnayı bile salçasız yiyorum. Ketçapsız yani

Ne süslü kelimelerle güzel laflar edebildim sana.

Ne de şiir yazabildim

Ha unutmadan ;

Bir şiir yazmıştım ya sana ;

Orhan Gencebay'ındı. Sen nasıl olsa dinlemezdin,

Bilmezdin o tür şarkıları

"Hatasız kul olmaz, hatamla sev beni"

Ama sen yine de, anılarında da olsa, hatıralarımla sev beni.

Bana bir kravat almıştın ya, biz sözlenince takarsın diye,

Dün kapıcının oğlu evlendi, son hatıranda onunla gitti

Dün kapıcının oğlu evlendi, yüreğimde onunla gitti

Dün kapıcının oğlu evlendi, şoför bendim.

Dün kapıcının oğlu beni benden etti, gitti

Gitti

Gitti

(çok sevdiğim bu şiiri hakkını vererek okuyan güzel sesli insandır)

bedirhan gökçe

(bkz: http://www.kalbimsin.net/...i_siirler/zigon-sehpa.php)

zigon sehpa

Bugün ordaydım,
Aynı yerde aynı evde.
Aynı kapıdan girdim içeri,
Tesadüf bu ya,
Aynı anahtar kalmış bende.
Sandalyede yeleğini unutmuşsun,
Masada kahkahanı,mutfakta bardağını,
Salon da duruşunu unutmuşsun.
Sonra yan odada hıçkırığını,
Koridorda göz yaşlarını
Kapı da çarpıp çıkışını unutmuşsun.
Bir çiçeğin zehri düşmüş
Zigon sehpaya,
Bir rujunun rengi düşmüş oval aynaya,
O kavgadan arta kalan kırık vazoyla,
ikimizin kalbi düşmüş tozlu balkona.
Duvarda ki resmin de gülüşün kalmış
Son içtiğin fincan da dudak izlerin
Portmantonun yanın da gidişin
Kapı da bıraktığın ayak izlerin kalmış.
Yastığının üstün de saçını buldum
Posta kutusun da mektuplarını,
Teypte dinlediğin şarkını buldum
O hicaz da kalmış göz yaşlarını.
Yazan böyle yazmış demek ki
Nasıl da anlam buldu
Sen olmayınca.
Ne eyleyim köşkü ne eyleyim sarayı
için de salınan YAR olmayınca

kıllı erkek seven kadın

miğdesi her türlü iğrençliği kaldıra bileçek insan türü...

garip kadın isimleri

fincan
misket
rikkat

evlilik müessesesi

evlilik yalanların en büyüğüdür çünkü kimse evli olunca tam anlamıyla mutlu değildir her iki tarafında farklı beklentileri vardır ve bu bir türlü gerçekleşmez sonuç itibari ile mahke salonunda son bulan eylem.

düşük iq belirtileri

kısaca tanımı için :
ajdar= 1 iq