yaz bakalım bir şeyler..

Acaba hamaney denen sikik nerenin adamı? Şahı devirecek finansmanı nereden bulmuş?

görsel
Bu herifin bir görüṣü falan yoktu. Kendisi Paraya ve güce tapan bir köpekti sadece.

Cevabı "adalet" olan sorunsal. Kanunlar suç işleyene cezasını verebilseydi suç işleyen belkide bu suçu işlemezdi. Yada en azından iki kere düşünürdü. Adalet olmadığı için, yapanın yanına kâr kaldığı için biz daha çok bu sorunlarla devam ederiz yaşamaya. Türkiye şartlarında zaten bu yaşamak mı o ayrı bir muamma.

Böyle halka böyle yönetim. Halk devletten çalmayı pratik zeka sanıyor, yönetimdekiler de halktan çalmayı.

Özellikle son zamanlarda kaybolan değer algısı ve fiyat politikalarıyla kendini uyanık sananlara verilen sıfattır. Ahlaktan yoksun fırıldaklıklar uyanıklık olarak adlandırılır. insan ise ancak ve ancak kendini kandırmaktadır.

türkiyede rasyonel, bilimsel düşünce geleneği, erdemli toplum diye bir şey yok, fabrikalarda, şirketlerde çalışan en eğitimli adamlar bile üç aşağı beş yukarı bu mentaliteye sahip. yeni mi fark ettiniz?

türkiye yaklaşık bi 500 yıldır falan (fatihtebn sornasından beridir) büyük ölçekli ahlaki yozlaşma sorunu yaşıyor zaten. özellikle anadolu halkı için bu durum daha belirgin bir şekilde gerçekleşmiştir.
özellikle son 300 yıl (beşik ulemalıklarının had safhaya çıkması ile birlikte) kültürün tamamen harabolmasına neden olmuştur.
bakın bir nesil falan değil komple ülkeyi resetlesen değişmeyecek bir ahlaki kirlilik söz konusu.

(bkz: şark kurnazlığı)

1858-1947 yıllar arasında süren Hindistan’daki "Britanya Hindistanı" döneminin başlarında, ingiliz yetkilileri, Delhi bölgesinin ekolojik sistemi nedeniyle ciddi bir sorun yaşadı. Bu süre zarfında fareler şehrin her tarafına yayılıp ingiliz yerleşimcilerin büyük kâbusu olmuştu.

Fare sorunundan kurtulmak için Delhi’deki ingiliz yetkililer, bir karar verdi.

Buna göre fare öldürüp kuyruğunu yetkililere teslim eden her Hintliye para ödülü verilecekti.

Başlangıçta bu fikir büyük ölçüde başarılı oldu. Para ödülü, Delhi halkını adeta fare avcısına çevirmişti.

Fakat zaman geçtikçe daha fazla ve kolay kazanç elde etmek isteyen Hintliler, sistemden yararlanıp evlerinde fare yetiştirmeye başladı. Bu sayede Delhi halkı büyük kazançlar elde etti.

Sıçan kuyrukları birikmesine rağmen sıçanların çoğaldığını fark eden ingiliz yetkililer ödül sisteminden vazgeçme kararı aldı. Böylece Hintliler, değersiz hale gelen farelerle birlikte aynı evin içinde yaşamak zorunda kaldı.

Ödüllerin iptal edilmesi kararı üzerine birçok 'ödül avcısı', evlerinde yetiştirdikleri fareleri sokağa saldı. Bunun sonucunda Delhi sokaklarındaki farelerin sayısı, ödül sisteminden önceki sayının bile üstüne çıktı ve veba salgının ortaya çıkmasına neden oldu.

Symbol genel olarak çok kaliteli bir araç olmayıp, ekonomik oluşları ile ön plana çıkmıştır.

2008-2012 arası 2. Nesil symbol'ün nazarımda en iyi olduğu jenerasyonudur.
2012-2023 arasındaki symboller bence net olarak daha kötü bir malzeme kalitesine sahip.

Ki devamı olan Renault taliant ha keza.
Gittikçe geriye gidiyor model.

Küçük şehir ve köylerde bunun stationwagon olanından daha yararlı bir otomobil tanımıyorum.

Kısa mesafede sorunsuz ulaşım,
Hayvani ölçülerde bir bagaj,
Dağ taş dinlemeyen dağ keçisi özelliği ile tam bir cefakar araç modelidir.

ilginç bir şekilde tüm Türkiye'de stationwagon olanı yaygın iken adana, Mersin, Osmaniye ilçelerinde sedan-binek tıp olanı yaygındır.

türkiyede genel olarak "araba" abartılıyor arkadaşlar.
yani o sadece bir vasıta o kadar.
büyütmeyin bu kadar.
altına şahin çeken kendini bi bok sanıyo. passat mersedes çekende bi bok sanıyo.
birinin ötekisinden farkı yok.
bir yatırım aracı gibi davranan hatta ailesinden daha çok ilgilenen bile var araçlarla.
adam doblosunu mühendis evladından çok övüyor.
bunların sadece bir eşya olduğu gerçeğini kavramamız lazım bir an önce toplum olarak.

Volkswagen...
Aynı banttan çıkardıkları skoda, seat, audi gibi markaları var. insanlar çok bilmiyorlar. Markaya para veren çok var.

Vw grubu ve volvo. Vw tasarım olarak 20 sene geriden geliyor. Ülkemizde en cok tutalan arabası passat avrupada nal topladı ve ürün gamından çıkartıldı. Elektrikliye girişte geç kaldı. 2015 öncesi Şanzımanları yarak gibidir, cari durum ne bilmiyorum. Sonumuz nokia gibi olabilir demisti ceosu. Apaçilerin sevgilisi seat direkt cartayı çekti, bizim kekolara kalsa uzay gemisiydi arabaları. Skoda da f/p olarak tutarsız bir marka.
Volvo da o paraların aracı değil. Sağlamlığı da şehir efsanesi. Üstelik o saglamlığı da can güvenliğinden ziyade mal güvenliğine dairdir. Premium sınıfta kesinlikle şans verilmemeli.

turkiye`de butun arabalar cok abartiliyor. nedenlerini tartismayacagim ancak sonuclari akilla izah edilebilecek gibi degil.

benzer iki farkli arabanin Ingiltere ve Turkiye fiyat karsilastirmasi.

VW Passat - 1.6 tdi - 2020 model
Ingiltere fiyati= £17.000 - £20.000 araliginda (700-800 bin TL)
https://www.autotrader.co...;year-to=2020&fromsra

Turkiye fiyati= 1.5 - 2.5 milyon TL.
https://www.sahibinden.co...-hatasiz-1163501565/detay

Mercedes E-220 d - 2020 Model Dizel:
Ingiltere fiyati= £25.000 - £30.000 araliginda (1.0-1.2 milyon TL)
https://www.autotrader.co...;year-to=2020&fromsra

Turkiye fiyati= 4.2 - 4.8 milyon TL.
https://www.sahibinden.co...-de-arac-1125940861/detay

paranin alim gucune yani £20.000 ile 2.0 milyon TL karsilastirmasina hic girmiyorum. dolayisiyla turkiye`deki bana gore her araba suanda abarti durumundadir. konunun arz-talep dengesizligi ile aciklanabilecek bir tarafi da yok.

ev fiyatlarinin karsilastirmasi bu basligin konusu degildir.

içimdeki sıkıntı. Yalnız kalmayı hiç sevmiyorum. Hadi evlenmedim diyelim yaş oldu 60 tanıdıklarımın çoğu öteki tarafa intikal ettiler ben ne yapacağım. Şimdi keyfim yerinde ama ileride ne olacak tek kalmak beni çok endişelendiriyor.

şahsen haftada en az 2-3 defa starbucks’tan alışveriş yapan biriyken starbucks’ın israil’in katliamını destekleyici tutumunun gördüğümden beri starbucks’a hiç uğramadım. Tutumunu değiştirmediği sürece de hiçbir zaman uğramam herhalde.

Bu süre zarfında starbucks’tan alışveriş yapanlara saldıranların en ufak bir çözüm ürettiğine şahit olmadım.

Bunu yapan bir tek balıkesir belediyesi oldu. Balbucks diye alternatif bir kahveci açacağını duyurdu. Açılana kadar her gün taşak muhabbeti yapıldı.

Akabinde söz verildiği gibi balbucks açıldı. Sırf merak ettiğim için balıkesir’e gittiğimde denedim. Starbucks’taki kahve ve yiyecek çeşitlerinin hemen hemen hepsine alternatif var. Ürün kalitesi ortalamanın üzerinde ve fiyatları starbucks’tan çok çok ucuz. Gidin bakın; çoğu zaman ağzına kadar dolu, hatta sıradakiler dışarı taşıyor, talebe yetişemiyorlar.

Milliyetçilik veya ümmetçilik öyle laga lugayla, ona buna şov yapmayla olmaz; tam olarak böyle olur işte.

Umarım bütün türkiye’ye yayılır.

(bkz: ah müjgan ah).

17.000 asgari ücret ya da 20 bin maaş alıp 10.000 ev kirası verip geçinmeye çalışanlar tok evet.
(bkz: Hay tipini sikeyim)

açı maçı bilmem ama türkiye de herkesin rahat olduğu algısını yaratan 18 milyon üst ve orta gelirli insandır.
bu da nfusun %20 sine denk gelir.
18 milyon insan da kafeleri, avm leri, otoylları doldurmaya yeter.
diğer insanların hayatı kolay değildir.
onlara ciddi önerim, imkanlarının çoğunu beslenmeye ayırmalardır. en önemli konu budur. et yemeli, gerekirse kredi cekip etten uzak kalmamalı.

Emekliler açlıktan ölsün mü.

Ev kirası zaten 10 bin.

Gerçekten üzülüyorum.