bugün
- barbara palvin'in aldatılması10
- jose mourinho13
- ağızdan çiş kokusu gelmesi15
- siyasal islamcıların aslında kötü olmaması9
- erdoğan'ın mülteci sevdası18
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz30
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün13
- magicovento cesurluğu12
- kadir mısırlıoğlu seven mhp'li sorunsalı12
- üçten fazla dövmesi olan kız12
- sağlık bakanının suriyeli rakamları12
- enes kanter'in cemaate 110 milyon dolar vermesi22
- türbanlıların açık kızlara çok öfkeli olması14
- fener niye şampiyon olmuyor diye ağlayan çocuk15
- fenerbahçe seneye sistemi yenebilecek mi13
- galatasaray'ın en son kırmızı kart gördüğü derbi10
- amında oyalanmak istiyorum11
- ahmet uğurlu15
- kadir mısıroğlu'na bir söz bırak13
- albay kemal19
- midyenin 20 lira olmasına şaşıran gurbetçi14
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri10
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür15
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi14
- dinci zekası8
- magicovento38
- cennette ergenliğe yeni giren eşleriniz olacak30
- hoşlandığı erkek tezgahtar çıkınca ağlayan kız12
- ben 76 yaşındayım beni tahrik ediyorsun15
- avrupalılar niye mülteci istemiyor sorunsalı10
- sözlük kızları sözlük erkeklerine yazıyor mudur17
- pedofiller niye uyutulmuyor sorunsalı8
- bir erkeğin bir kadına çicek alması16
- almanyada hilafet gösterisi12
- 99 098 146 tl satılan saat12
- 28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi20
- almanya türkiye emeklilik karşılaştırması11
- atatürkün mason localarını kapattırması13
- atatürk'ün kuran'ı kerim'i tercüme ettirmesi8
- d varank21
- uzun entry giren erkek9
- ayak fotosu isteyen yazarlar9
- zalbert ramstein den alt dudak almak8
- hiç aldatmayan erkekte sorun vardır11
- kadınların erkeklerden üstün olduğu konular18
- israilin kurulmasına kimler öncülük etti14
- icardi190510
- zenci erkekler neden ilgi görüyor9
- afganistana vizelerin kaldırılması17
- kadınlara vajinalı demek11
sevdiği entry'ler
Hobi olarak güzel binalara karşı sigara içerim.
görsel
görsel
Çok güzel, çok değişik, uzun uzun yazılmaya deger bir konudur bu.
"Okuma tembeli" sözlük yazarını fazla üzmemek için mümkün olduğunca kısaltmaya çalışalım, ama tahminim kısaltsak bile, o kadar değişik konulardan dolayı özeldir ki bu hırsızlık, entry gene de çok uzun olabilir, zira bu sensasyonel hırsızlık üzerine kalın kalın kitaplar yazılmıştır, bu konu da bu sözlükte yer almayı hakeden çok güzel bir konudur.
Öncelikle tanım ; vincenzo perruggia, dünyanın en ünlü müzesi paris louvre'den, dünyanın en ünlü tablosu mona lisa'yı gerçekten çalmış tek kişidir!!
Hatta louvre'den, louvre'nin, bütün fransa'nın, hatta bütün dünyanın, en ünlü tablosunu çalmayı geç, en basit bir şeyin bile bugüne kadar çalındığı vaki diildir !!
Vincenzo perruggia, bugün bile italya da bir "halk kahramanı"dır!!...
2011 yılında vefat eden kızı celesta perruggia bu yüzden italya'nın en saygın leydilerinden biri kabul edilmişti.
Olay;
Vincenzo perruggia, italya doğumlu basit bir kimseydi. Yoksul bir ailenin çocuğuydu. Italya da çok denemesine rağmen hiçbi işde dikiş tutturamadı. Herzaman italya'dan daha zengin bir ülke olan fransa da şansını denemek için fransa'ya gitti. Çok çabuk fransızca öğrendi. Birçok iş yaptı, başarılı oldu. Sonra paris'e gitti. Sanata çok meraklıydı, sanatçıların semti pigalle'de dostlar edindi, kız arkadaşları oldu.
1909 yılında louvre'ye işçi olarak girdi. Bunu nasıl becerdiğini bilmiyoruz.
Sonradan mahkemede verdiği ifade de, leonardo da vinci de dahil birçok italyan üstadının eserlerinin louvre de asılı olduğunu gördüğünü, sırf fransa daha zengin diye italyan tablosunun fransa da asılı olmasının "büyük haksızlık" olduğunu düşündüğünü, söyledi!!
Ona göre, madem fransa, italya'dan böyle büyük eserleri "çalmayı" kendisine hak görüyordu, o halde fransa'dan o tabloları çalmak da ülkesini seven bir italyanın "boynunun borcuydu" !!
Louvre, sadece en ünlü müze diildi, giriş ücreti en pahalı müzelerden de biriydi (ki bugün de bu böyledir), fransa italyan usta üzerinden her yıl büyük bir servet kazanmaktaydı, buna çok üzülüyordu vincenzo.
Evet...mona lisa'yı leonardo yapmıştı, bu yüzden mona lisa fransa da diil italya'da bir müzede asılı olmalıydı!!
Iki yıl gayet normal bir işçi olarak louvre'da çalıştı vincenzo. Güvenlik sistemlerini öğrendi.
Louvre da tablolar, ağırlıkları belli kancalara asılıyordu, bu ağırlık değiştiği anda alarm çalıyordu, bu problemi nasıl aştığı hiç açıklanmadı, başka hırsızlara yol göstermiş olmamak için...
Fransa'nın resmi tatil günlerinden birinde, müze halka kapalıyken, 21 temmuz 1911'de, çaldı vincenzo perruggia, mona lisa'yı !! Bir pazartesi günüydü. Louvre tablonun çalındığını 1 gün sonra, salı günü, anlayacaktı...
Çalışacağı günde de gayet normal bir şekilde louvre'da işe geldi !! Dedektiflerin sorularını yanıtladı...hiç kuşkulanmadılar. Louvre da çalışan herkesin evlerini didik didik aradılar, vincenzo'nun da...bulamadılar "mona lisa"yı!
Louvre inventar 316 no'lu "mona lisa" kayıptı!!
Fransa, tabloyu getirene 55 bin franc (bugünkü parayla 370- 400 bin euro!!) Ödül vadetti. Kimse reaksiyon göstermedi.
Iki yıl daha çalıştı perruggia louvre da!!
Vincenzo perruggia saf, düz bir adamdı. Bu yaptığı işle dünya çapında bir sansasyona sebep olacağını hesap edememişti. 1911-13 yıllarında ana ulaşım aracı tren'di, gel gör ki Bütün tren garları alarma geçmişti.
Tabloyu italya'ya nasıl götürecekti?!
Yıllık iznini kullandı perruggia. Ve kendi söylediğine göre, gerçekten trenle (!!) italya'ya götürdü mona lisa'yı.
29 kasım 1913 tarihinde, floransa'daki ünlü antika avcısı alfredo geri bir mektup aldı..."vincenzo leonardo size ünlü mona lisa'yı 500 bin liret (1,5 milyon euro!!) karşılığında satmaya hazır!!"...geri, bunu ilkin bir şaka sandı, ancak içine de bir kurt düştü. Bir sanat uzmanı arkadaşı ve floransa müzesi müdürüyle 10 aralık 1913'te prioli otelinde buluştular...getirilen tablo üzerinde yaptıkları incelemede üstad da vinci'nin eşsiz fırça darbelerini gördüler ..
Otel odasının yatağının üzerindeki tablo, leonardo da vinci'nin "mona lisa" sının ta kendisiydi!!
Perruggia'ya, istediği parayı vereceklerini, ancak parayı bütünleştirmelerinin iki gün daha süreceğini söylediler. Perruggia inandı buna, 12 aralık günkü buluşmada polis vincenzo perrugia'yı tutukladı !!
"Mona lisa" fransa'ya iade edilmeden önce floransa, roma, milano gibi italyan şehirlerinde sergilendi.
Italyanlar bu "üşütük" italyan'a oldukça düşük bir ceza verdiler - mahkeme tutanakları da mevcut ama girmeyelim ona-.
1,5 yıl kadar ceza yedi, 8 ay sonra çıktı vincenzo peruggia!!
Yapılan incelemelerde, mona lisa'nın en ufak bir zarar görmediği, itinayla 2 yıl boyunca saklandığı tespit edildi....peruggia tabloyu, tam olması gerektiği gibi ne çok nemli, ne çok kuru, ne çok sıcak ne de çok soğuk olmayan bir yerde saklamıştı...buradan mahkeme zanlı 'nın çaldığı tabloya büyük bir sevgi ve saygı duyduğu sonucunu çıkarmıştı.
Mona lisa, louvre'a döndüğünde pekçok parisli mutluluktan ağladı!!
Bu ünlü tablonun inventar numarası hala 316 !!
"Okuma tembeli" sözlük yazarını fazla üzmemek için mümkün olduğunca kısaltmaya çalışalım, ama tahminim kısaltsak bile, o kadar değişik konulardan dolayı özeldir ki bu hırsızlık, entry gene de çok uzun olabilir, zira bu sensasyonel hırsızlık üzerine kalın kalın kitaplar yazılmıştır, bu konu da bu sözlükte yer almayı hakeden çok güzel bir konudur.
Öncelikle tanım ; vincenzo perruggia, dünyanın en ünlü müzesi paris louvre'den, dünyanın en ünlü tablosu mona lisa'yı gerçekten çalmış tek kişidir!!
Hatta louvre'den, louvre'nin, bütün fransa'nın, hatta bütün dünyanın, en ünlü tablosunu çalmayı geç, en basit bir şeyin bile bugüne kadar çalındığı vaki diildir !!
Vincenzo perruggia, bugün bile italya da bir "halk kahramanı"dır!!...
2011 yılında vefat eden kızı celesta perruggia bu yüzden italya'nın en saygın leydilerinden biri kabul edilmişti.
Olay;
Vincenzo perruggia, italya doğumlu basit bir kimseydi. Yoksul bir ailenin çocuğuydu. Italya da çok denemesine rağmen hiçbi işde dikiş tutturamadı. Herzaman italya'dan daha zengin bir ülke olan fransa da şansını denemek için fransa'ya gitti. Çok çabuk fransızca öğrendi. Birçok iş yaptı, başarılı oldu. Sonra paris'e gitti. Sanata çok meraklıydı, sanatçıların semti pigalle'de dostlar edindi, kız arkadaşları oldu.
1909 yılında louvre'ye işçi olarak girdi. Bunu nasıl becerdiğini bilmiyoruz.
Sonradan mahkemede verdiği ifade de, leonardo da vinci de dahil birçok italyan üstadının eserlerinin louvre de asılı olduğunu gördüğünü, sırf fransa daha zengin diye italyan tablosunun fransa da asılı olmasının "büyük haksızlık" olduğunu düşündüğünü, söyledi!!
Ona göre, madem fransa, italya'dan böyle büyük eserleri "çalmayı" kendisine hak görüyordu, o halde fransa'dan o tabloları çalmak da ülkesini seven bir italyanın "boynunun borcuydu" !!
Louvre, sadece en ünlü müze diildi, giriş ücreti en pahalı müzelerden de biriydi (ki bugün de bu böyledir), fransa italyan usta üzerinden her yıl büyük bir servet kazanmaktaydı, buna çok üzülüyordu vincenzo.
Evet...mona lisa'yı leonardo yapmıştı, bu yüzden mona lisa fransa da diil italya'da bir müzede asılı olmalıydı!!
Iki yıl gayet normal bir işçi olarak louvre'da çalıştı vincenzo. Güvenlik sistemlerini öğrendi.
Louvre da tablolar, ağırlıkları belli kancalara asılıyordu, bu ağırlık değiştiği anda alarm çalıyordu, bu problemi nasıl aştığı hiç açıklanmadı, başka hırsızlara yol göstermiş olmamak için...
Fransa'nın resmi tatil günlerinden birinde, müze halka kapalıyken, 21 temmuz 1911'de, çaldı vincenzo perruggia, mona lisa'yı !! Bir pazartesi günüydü. Louvre tablonun çalındığını 1 gün sonra, salı günü, anlayacaktı...
Çalışacağı günde de gayet normal bir şekilde louvre'da işe geldi !! Dedektiflerin sorularını yanıtladı...hiç kuşkulanmadılar. Louvre da çalışan herkesin evlerini didik didik aradılar, vincenzo'nun da...bulamadılar "mona lisa"yı!
Louvre inventar 316 no'lu "mona lisa" kayıptı!!
Fransa, tabloyu getirene 55 bin franc (bugünkü parayla 370- 400 bin euro!!) Ödül vadetti. Kimse reaksiyon göstermedi.
Iki yıl daha çalıştı perruggia louvre da!!
Vincenzo perruggia saf, düz bir adamdı. Bu yaptığı işle dünya çapında bir sansasyona sebep olacağını hesap edememişti. 1911-13 yıllarında ana ulaşım aracı tren'di, gel gör ki Bütün tren garları alarma geçmişti.
Tabloyu italya'ya nasıl götürecekti?!
Yıllık iznini kullandı perruggia. Ve kendi söylediğine göre, gerçekten trenle (!!) italya'ya götürdü mona lisa'yı.
29 kasım 1913 tarihinde, floransa'daki ünlü antika avcısı alfredo geri bir mektup aldı..."vincenzo leonardo size ünlü mona lisa'yı 500 bin liret (1,5 milyon euro!!) karşılığında satmaya hazır!!"...geri, bunu ilkin bir şaka sandı, ancak içine de bir kurt düştü. Bir sanat uzmanı arkadaşı ve floransa müzesi müdürüyle 10 aralık 1913'te prioli otelinde buluştular...getirilen tablo üzerinde yaptıkları incelemede üstad da vinci'nin eşsiz fırça darbelerini gördüler ..
Otel odasının yatağının üzerindeki tablo, leonardo da vinci'nin "mona lisa" sının ta kendisiydi!!
Perruggia'ya, istediği parayı vereceklerini, ancak parayı bütünleştirmelerinin iki gün daha süreceğini söylediler. Perruggia inandı buna, 12 aralık günkü buluşmada polis vincenzo perrugia'yı tutukladı !!
"Mona lisa" fransa'ya iade edilmeden önce floransa, roma, milano gibi italyan şehirlerinde sergilendi.
Italyanlar bu "üşütük" italyan'a oldukça düşük bir ceza verdiler - mahkeme tutanakları da mevcut ama girmeyelim ona-.
1,5 yıl kadar ceza yedi, 8 ay sonra çıktı vincenzo peruggia!!
Yapılan incelemelerde, mona lisa'nın en ufak bir zarar görmediği, itinayla 2 yıl boyunca saklandığı tespit edildi....peruggia tabloyu, tam olması gerektiği gibi ne çok nemli, ne çok kuru, ne çok sıcak ne de çok soğuk olmayan bir yerde saklamıştı...buradan mahkeme zanlı 'nın çaldığı tabloya büyük bir sevgi ve saygı duyduğu sonucunu çıkarmıştı.
Mona lisa, louvre'a döndüğünde pekçok parisli mutluluktan ağladı!!
Bu ünlü tablonun inventar numarası hala 316 !!
kötü bir durum durumdur, evet.
yıllarca muhterem hoca efendileri okşayanların yanaklarını okşatması çok masumane kalmaktadır. uefa organizasyonlarında kimse kimseyi okşamıyor, okşatmıyor allahtan neyin ne olduğu ortaya çıkıyor.
*Vakti zamanında, kitaplar ucuzken herkes yeterince okuyup aydınlansaydı, asla böyle olamayacak olandır.
**tanıdıklar arası kitap takası ile bir nebze aşılabilecek olan sorundur.
***ortak kurbanlık keser gibi ortak kitap almaya da sebep olabilir.
**tanıdıklar arası kitap takası ile bir nebze aşılabilecek olan sorundur.
***ortak kurbanlık keser gibi ortak kitap almaya da sebep olabilir.
bu kimi insanlardaki umut da beni mahvediyor arkadaş.
tabi tabi, herkes artık yeter diyor evet. sandıkta zıbam diye akbardiye basacak hepsi yine olm boşa heyecanlanmayın. aynı filmi izliyoruz otuz seçimdir.
tabi tabi, herkes artık yeter diyor evet. sandıkta zıbam diye akbardiye basacak hepsi yine olm boşa heyecanlanmayın. aynı filmi izliyoruz otuz seçimdir.
--spoiler--
2 dilim baklava için millet birbirini eziyor demişsin de türk insanının kanında var beleşçilik, beleş de yeter ki, ali koç bile kuyruğa girer. ekonomiyle bir ilgisi yok o birbirini ezmenin. birçoğu zaten kürtlerin yaptığı izdihamlar.
--spoiler--
kanka 42 yaşıma geldim belki 1500 defa sokakta bedava dağıtılan tatlı meyve yiyecek hatta giyecek vs gördüm 1 ( bir ) kere bile gidip kuyruğa girmedim yerlerde yuvarlanıp milleti ezmedim. biz türk değil miyiz kardeşim ? soyumuz sopumuz türk oğlu türk. aynı şekilde yaşıtım olan arkadaşlarımın böyle davrandığını da hiç görmedim.
siz araplarla falan fazla içli dışlı ola ola "türk" kavramını karıştırır olmuşsunuz.. bunun ekonomi ile alakası yok demişsin de sen istediği an gidip baklava yiyebilecek parası olan bir insanın sırf beleş diye millete kendini fortlatacağını veya ezilme tehlikesi yaşamayı göze alacağını hangi maddenin etkisi altında hayal edebildin ? genelde bunu yapanlar hep aynı kesimden oluyor dikkat edersen. gel bir cumartesi bizim semt pazarı toplandıktan sonra geride bırakılan tekstil ürünlerini ( çöp ) yağmalayanları bir gör. hepsi tek tip kadınlar nedense. 10 liraya satılan şeyi bile alamayacak durumda insanlar azıcık yaşadığınız toplumun halini anlayın artık. he üzülüyor muyum ? hayır. ama genede rezillik bildiğin..
2 dilim baklava için millet birbirini eziyor demişsin de türk insanının kanında var beleşçilik, beleş de yeter ki, ali koç bile kuyruğa girer. ekonomiyle bir ilgisi yok o birbirini ezmenin. birçoğu zaten kürtlerin yaptığı izdihamlar.
--spoiler--
kanka 42 yaşıma geldim belki 1500 defa sokakta bedava dağıtılan tatlı meyve yiyecek hatta giyecek vs gördüm 1 ( bir ) kere bile gidip kuyruğa girmedim yerlerde yuvarlanıp milleti ezmedim. biz türk değil miyiz kardeşim ? soyumuz sopumuz türk oğlu türk. aynı şekilde yaşıtım olan arkadaşlarımın böyle davrandığını da hiç görmedim.
siz araplarla falan fazla içli dışlı ola ola "türk" kavramını karıştırır olmuşsunuz.. bunun ekonomi ile alakası yok demişsin de sen istediği an gidip baklava yiyebilecek parası olan bir insanın sırf beleş diye millete kendini fortlatacağını veya ezilme tehlikesi yaşamayı göze alacağını hangi maddenin etkisi altında hayal edebildin ? genelde bunu yapanlar hep aynı kesimden oluyor dikkat edersen. gel bir cumartesi bizim semt pazarı toplandıktan sonra geride bırakılan tekstil ürünlerini ( çöp ) yağmalayanları bir gör. hepsi tek tip kadınlar nedense. 10 liraya satılan şeyi bile alamayacak durumda insanlar azıcık yaşadığınız toplumun halini anlayın artık. he üzülüyor muyum ? hayır. ama genede rezillik bildiğin..
Kesinlikle artık sığamıyorum ama şöyle bir bakarsak giyecek hiçbir şeyim yok. Bu ikisi nasıl oluyor anlamıyorum.
oy verirken düşünecektiniz, beter olun...
kadın = para x (ilgi + zaman)
uzun uzun açıklardım ama zaten okumuyorsunuz, ayrıca formülden anlamayacak sözelcilere ayıracak vaktim yok.
uzun uzun açıklardım ama zaten okumuyorsunuz, ayrıca formülden anlamayacak sözelcilere ayıracak vaktim yok.
açmam efendim. hiçbir yerimi öyle kolay açmam. mesela karşımdakinden hoşlanmadıysam konu da açmam. menüye çok uzun bakarım. ama muhabbet sararsa gereksiz yere ciddi konulara girip kafa da açmam. asitli içecek severim ama şeker kötü etkiliyor, soda söylerim, soda aşırı sallandıysa onu açmam, sallayana açtırırım.
sodayı sallayandan haz etmem.
kışın güneş batmadan rakı açmam. açılmışsa içerim. prensiplerim esnektir.
sodayı sallayandan haz etmem.
kışın güneş batmadan rakı açmam. açılmışsa içerim. prensiplerim esnektir.